Türkiye araç kiralama sektörü, son yıllarda hızlı bir büyüme içinde. Daha hızlı büyümek için de planlar yapıyor. Bunun için ise gözler ticari araçlara dönmüş durumda. Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı ve LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, “Ticari araçta 2010’dan bu yana kiralama yapamıyoruz.
TALİP YILMAZ
[email protected]
Engeller kalkarsa yılda 50 bin ticari araç kiralarız” diyor. Araç kiralama sektörü, yaşanan zorluklara rağmen son beş yıldır yüzde 15-20 bandında büyümeye devam ediyor. Uzun dönem araç kiralamada araç parkı 330 bin civarında.
Kısa dönem kiralama tarafında ise 50 bin civarında araç mevcut. Sektörün aktif büyüklüğü 25 milyar TL. Sektör, Avrupa pazarıyla kıyaslandığında hala önemli bir büyüme potansiyeline sahip. Ancak sektörün gelişimi için bazı yasal düzenlemelerin yapılması bekleniyor.
Bunların başında da 2010 yılında ticari araçların kiralamasına getirilen yasal engel geliyor. Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı ve LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, ticari araç kiralamasının önündeki yasal engellerin kaldırılmasına yönelik düzenlemenin yapılmak üzere olduğunu söylüyor.
İkinci el araç satışına ve sektörün tanımlanmasına ilişkin yasal düzenlemeleri de beklediklerini anlatan Oktay, Ekonomist’e kritik değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca LeasePlan Türkiye’nin hedeflerini de paylaştı.
Türkiye araç kiralama sektörüyle ilgili bilgi verir misiniz? Sektörün otomotiv pazarı içindeki payı nedir?
Türkiye’de 21-22 milyon civarında araç var. Bunun ne kadarının kurumlara ait olduğu konusunda net bir veri yok. Ancak bizim tahminimiz 2,5 milyon civarında. Bizim sektörümüz ise 330 bin araç parkına sahip. Yurtdışında kurumsal araç parkı içinde uzun dönemli araç kiralama sektörünün payı yüzde 30-50 arasında değişiyor. Bu açıdan Türkiye’de önümüzdeki 5-6 yılda gidilecek daha çok yol var. Artık firmalar bizim sektörün avantajlarını daha iyi anlamış durumda ve farkındalığımız artıyor. İkinci bir konu, otomobil artık çok pahalı. Kur, ÖTV düzenlemeleri fiyatları çok yukarı çekiyor. Ortalama bir araca 100-150 bin TL kaynak ayırmak, işletmelerin işine gelmiyor.
Bireysel kiralamada durum nedir?
Dünyada bireysel kiralama konusunda 4-5 yıldır yeni bir trend oluşmaya başladı. Türkiye’de de yavaş yavaş başlıyor. Önümüzdeki dönemde bireylere de uzun dönemli araç kiralama başlayacak. Genç jenerasyonda sahiplik isteği de düşük, onlar ihtiyaçları kadar tüketip atmayı tercih ediyorlar. Bireyselde yeni neslin de getirdiği bir ivme var. Türkiye’de 2,5 milyonu kurumlarda olmak üzere 11 milyon binek araç var. Bireysel araç kiralamada henüz binli adetlerdeyiz. Yani daha yolun başındayız.
Sektörün önemli bir potansiyelinin olduğu görülüyor. Devletten sektörün önünün açılması adına beklediğiniz düzenlemeler var mı?
2010 yılından bu yana ticari araçların filo kiralamaya tabi olması konusunda düzenleyici otoriteden taleplerimiz bulunuyor. 2010’dan bu yana, öz mal şartı getirilmesi nedeniyle, ticari araç kiralayamıyoruz. Kaynak sıkıntısı yaşanan bir ülkede işletmeler binek ihtiyacını kiralayabiliyor ama ticari araç ihtiyaçlarını kiralayamıyor, satın almak zorunda kalıyor. Bu konuyla ilgili taslak bir çalışma var. Ulaştırma Bakanlığı konu üzerinde çalışıyor. Burada bir pencere açılıyor gibi görünüyor. Taslak plan geçerse sektör ilave olarak yüzde 15-20 bandında büyür. Bir yıl içinde 30-50 bin bandında ticari araç kiralaması yapabiliriz. Bu düzenleme;ticari araç üreticilerini, işletmeleri, kiralama şirketlerini, leasing şirketlerini olumlu etkiler.
İkinci el araç satışlarını düzenleyen bir çalışmadan bahsediliyor. Bunun size etkisi ne olur?
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bir çalışma yapıyor. İkinci el ticaretini yapan kurumlar için düzenleme geliyor. Yılda 5-6 milyon ikinci el araç el değiştiriyor. Burada belirli standartlar getirilecek. Bu düzenlemeler bizim için çok önemli. Çünkü araç kiralama şirketleri ikinci elde önemli bir oyuncu olmaya başladı. 2-3 yaşına geldiğinde araçları toptan olarak bu işi yapan şirketlere satıyoruz. 2016’da sektör olarak 93 bin ikinci el araç sattık. Bu yıl 100 binin üzerine çıkacağız. 5-6 yaşına kadar olan araçlarda sektörümüz önemli bir arz sağlayıcısı. Araçlarımız değer yitirmesin diye düzenli olarak bakımlarını yaptırıyoruz, takip ediyoruz. Araçları satarken de alıcılar açısından ekspertiz raporuyla birlikte sürpriz olmadan satıyoruz. Böyle olunca ikinci eldeki satışların bir kısmını perakendeye kaydıran sektör şirketlerimiz var. Bu nedenle ikinci ele gelecek düzenleme bizim gibi kurumsal firmalar açısından
fark yaratacaktır.
Kamudan başka bir beklentiniz, talebiniz var mı?
Evet. Kısa ve uzun dönem kiralama sektörü, 25 milyar TL’lik aktif büyüklüğüyle artık ekonomide önemli bir aktör haline gelmeye başladı. Ancak sektörümüzü direkt tanımlayan bir kanun veya düzenleme yok. Sektörümüzün bir çerçeveye alınması yönünde taleplerimiz var. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bu konuda da görüşme halindeyiz.
LeasePlan Türkiye olarak siz sektörde hangi noktadasınız, büyüklüğünüz nedir?
2016 yılını yüzde 25 büyüme ve 22 binin üzerinde araç sayısıyla kapattık. LeasePlan’ın faaliyet gösterdiği 32 ülke arasında ve Türkiye’de faaliyet gösteren rakip şirketler arasında en hızlı büyüyenlerden biriyiz. Son üç yıldır durum böyle. Pazar payımız da yüzde 7’ler civarına geldi. Sektörde beşinci sıradayız. 2017 yılının ilk yarısında da büyümemiz sürdü ve 24 bin 500 araç sayısına ulaştık. Her kanalda büyüyoruz. Online kanalımız tiklakirala.com iyi gidiyor. İzmir’in ardından Ankara ve Bursa’da yeni yerler açtık. Bunların devamı gelecek. Kurumsal işbirlikleri yapıyoruz. Nissan ve Peugeot-Citroen grubu ile anlaşmamız var. Bir marka ile daha anlaşma aşamasına geldik. Her zaman sektörün üzerinde büyüyerek pazar payımızı artırmaya devam etmeyi planlıyoruz.
Tiklakirala.com sisteminin şirketinizin faaliyetleri içindeki payı nedir? Burada hedefiniz nedir?
Tiklakirala.com, 2013 yılında devreye aldığımız mikro KOBİ’lere yönelik araç kiralama platformu. 1-2 araç kiralayanlar için bir platform. Burada şu an binin üzerinde aktif müşterimiz var. Aktif üye sayısı da 12 bini geçti. Müşteri başına ortalama 1,7 araç kiraladık. Bu model Türkiye’de ve LeasePlan dünyası içinde başka yerde yok. LeasePlan dünyası içinde bizim oluşturduğumuz bu modeli Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti kopyaladı. Diğer ülkeler de inceliyor.
TALİP YILMAZ
[email protected]
Engeller kalkarsa yılda 50 bin ticari araç kiralarız” diyor. Araç kiralama sektörü, yaşanan zorluklara rağmen son beş yıldır yüzde 15-20 bandında büyümeye devam ediyor. Uzun dönem araç kiralamada araç parkı 330 bin civarında.
Kısa dönem kiralama tarafında ise 50 bin civarında araç mevcut. Sektörün aktif büyüklüğü 25 milyar TL. Sektör, Avrupa pazarıyla kıyaslandığında hala önemli bir büyüme potansiyeline sahip. Ancak sektörün gelişimi için bazı yasal düzenlemelerin yapılması bekleniyor.
Bunların başında da 2010 yılında ticari araçların kiralamasına getirilen yasal engel geliyor. Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı ve LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, ticari araç kiralamasının önündeki yasal engellerin kaldırılmasına yönelik düzenlemenin yapılmak üzere olduğunu söylüyor.
İkinci el araç satışına ve sektörün tanımlanmasına ilişkin yasal düzenlemeleri de beklediklerini anlatan Oktay, Ekonomist’e kritik değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca LeasePlan Türkiye’nin hedeflerini de paylaştı.
Türkiye araç kiralama sektörüyle ilgili bilgi verir misiniz? Sektörün otomotiv pazarı içindeki payı nedir?
Türkiye’de 21-22 milyon civarında araç var. Bunun ne kadarının kurumlara ait olduğu konusunda net bir veri yok. Ancak bizim tahminimiz 2,5 milyon civarında. Bizim sektörümüz ise 330 bin araç parkına sahip. Yurtdışında kurumsal araç parkı içinde uzun dönemli araç kiralama sektörünün payı yüzde 30-50 arasında değişiyor. Bu açıdan Türkiye’de önümüzdeki 5-6 yılda gidilecek daha çok yol var. Artık firmalar bizim sektörün avantajlarını daha iyi anlamış durumda ve farkındalığımız artıyor. İkinci bir konu, otomobil artık çok pahalı. Kur, ÖTV düzenlemeleri fiyatları çok yukarı çekiyor. Ortalama bir araca 100-150 bin TL kaynak ayırmak, işletmelerin işine gelmiyor.
Bireysel kiralamada durum nedir?
Dünyada bireysel kiralama konusunda 4-5 yıldır yeni bir trend oluşmaya başladı. Türkiye’de de yavaş yavaş başlıyor. Önümüzdeki dönemde bireylere de uzun dönemli araç kiralama başlayacak. Genç jenerasyonda sahiplik isteği de düşük, onlar ihtiyaçları kadar tüketip atmayı tercih ediyorlar. Bireyselde yeni neslin de getirdiği bir ivme var. Türkiye’de 2,5 milyonu kurumlarda olmak üzere 11 milyon binek araç var. Bireysel araç kiralamada henüz binli adetlerdeyiz. Yani daha yolun başındayız.
Sektörün önemli bir potansiyelinin olduğu görülüyor. Devletten sektörün önünün açılması adına beklediğiniz düzenlemeler var mı?
2010 yılından bu yana ticari araçların filo kiralamaya tabi olması konusunda düzenleyici otoriteden taleplerimiz bulunuyor. 2010’dan bu yana, öz mal şartı getirilmesi nedeniyle, ticari araç kiralayamıyoruz. Kaynak sıkıntısı yaşanan bir ülkede işletmeler binek ihtiyacını kiralayabiliyor ama ticari araç ihtiyaçlarını kiralayamıyor, satın almak zorunda kalıyor. Bu konuyla ilgili taslak bir çalışma var. Ulaştırma Bakanlığı konu üzerinde çalışıyor. Burada bir pencere açılıyor gibi görünüyor. Taslak plan geçerse sektör ilave olarak yüzde 15-20 bandında büyür. Bir yıl içinde 30-50 bin bandında ticari araç kiralaması yapabiliriz. Bu düzenleme;ticari araç üreticilerini, işletmeleri, kiralama şirketlerini, leasing şirketlerini olumlu etkiler.
İkinci el araç satışlarını düzenleyen bir çalışmadan bahsediliyor. Bunun size etkisi ne olur?
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bir çalışma yapıyor. İkinci el ticaretini yapan kurumlar için düzenleme geliyor. Yılda 5-6 milyon ikinci el araç el değiştiriyor. Burada belirli standartlar getirilecek. Bu düzenlemeler bizim için çok önemli. Çünkü araç kiralama şirketleri ikinci elde önemli bir oyuncu olmaya başladı. 2-3 yaşına geldiğinde araçları toptan olarak bu işi yapan şirketlere satıyoruz. 2016’da sektör olarak 93 bin ikinci el araç sattık. Bu yıl 100 binin üzerine çıkacağız. 5-6 yaşına kadar olan araçlarda sektörümüz önemli bir arz sağlayıcısı. Araçlarımız değer yitirmesin diye düzenli olarak bakımlarını yaptırıyoruz, takip ediyoruz. Araçları satarken de alıcılar açısından ekspertiz raporuyla birlikte sürpriz olmadan satıyoruz. Böyle olunca ikinci eldeki satışların bir kısmını perakendeye kaydıran sektör şirketlerimiz var. Bu nedenle ikinci ele gelecek düzenleme bizim gibi kurumsal firmalar açısından
fark yaratacaktır.
Kamudan başka bir beklentiniz, talebiniz var mı?
Evet. Kısa ve uzun dönem kiralama sektörü, 25 milyar TL’lik aktif büyüklüğüyle artık ekonomide önemli bir aktör haline gelmeye başladı. Ancak sektörümüzü direkt tanımlayan bir kanun veya düzenleme yok. Sektörümüzün bir çerçeveye alınması yönünde taleplerimiz var. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bu konuda da görüşme halindeyiz.
LeasePlan Türkiye olarak siz sektörde hangi noktadasınız, büyüklüğünüz nedir?
2016 yılını yüzde 25 büyüme ve 22 binin üzerinde araç sayısıyla kapattık. LeasePlan’ın faaliyet gösterdiği 32 ülke arasında ve Türkiye’de faaliyet gösteren rakip şirketler arasında en hızlı büyüyenlerden biriyiz. Son üç yıldır durum böyle. Pazar payımız da yüzde 7’ler civarına geldi. Sektörde beşinci sıradayız. 2017 yılının ilk yarısında da büyümemiz sürdü ve 24 bin 500 araç sayısına ulaştık. Her kanalda büyüyoruz. Online kanalımız tiklakirala.com iyi gidiyor. İzmir’in ardından Ankara ve Bursa’da yeni yerler açtık. Bunların devamı gelecek. Kurumsal işbirlikleri yapıyoruz. Nissan ve Peugeot-Citroen grubu ile anlaşmamız var. Bir marka ile daha anlaşma aşamasına geldik. Her zaman sektörün üzerinde büyüyerek pazar payımızı artırmaya devam etmeyi planlıyoruz.
Tiklakirala.com sisteminin şirketinizin faaliyetleri içindeki payı nedir? Burada hedefiniz nedir?
Tiklakirala.com, 2013 yılında devreye aldığımız mikro KOBİ’lere yönelik araç kiralama platformu. 1-2 araç kiralayanlar için bir platform. Burada şu an binin üzerinde aktif müşterimiz var. Aktif üye sayısı da 12 bini geçti. Müşteri başına ortalama 1,7 araç kiraladık. Bu model Türkiye’de ve LeasePlan dünyası içinde başka yerde yok. LeasePlan dünyası içinde bizim oluşturduğumuz bu modeli Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti kopyaladı. Diğer ülkeler de inceliyor.
