Yaklaşık 85 yıldır faaliyet gösteren Uyguner Deri, yeni dönemde dericilik sektöründeki tecrübesini gıda sektörüne aktarmaya hazırlanıyor.
Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
Deriden elde edilen jelatin ve kolajenle ilgili Gönen'de yeni bir yatırımı hayata geçireceklerini kaydeden Uyguner Deri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, "5,5 - 6 milyon TL'lik bir yatırım yapma hedefindeyiz. Türkiye'nin bu alandaki ithalatını sona erdirmek istiyoruz" diye konuşuyor.
Üç kuşaktır İstanbul’da dericilik sektöründe faaliyet gösteren Uyguner Deri, bugün Türkiye’nin önde gelen döşeme markalarından biri. Yaklaşık 300 kişilik istihdam ile Tuzla ve Bursa’da üretim yapan şirket, yeni dönemde gıda sektöründe iddialı bir yatırım yapmaya hazırlanıyor.
Şirketin yönetim kurulu başkanı Burak Uyguner ile dericilik sektörünü ve yeni dönem hedeflerini konuştuk:
Şirket olarak kuruluş hikayenizi anlatabilir misiniz ve kendinizden bahsedebilir misiniz?
1935 yılında kurulan Uyguner Deri Sanayi ve Ticaret A.Ş. faaliyetlerini 1992 yılının sonuna kadar İstanbul Kazlıçeşme'de sürdürdü. 1993 yılında Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi'ne taşınan Uyguner vidala, giy-silik, döşemelik ve saraciyelik derileri üreterek faaliyetlerinde devam ediyor. Dünya modasını ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Uyguner Deri, 2006 yılında merkezi Güngören'de bulunan pazarlama şirketini kurdu.
85 yıllık birikim ile deri üreten, ulusal ve uluslararası deri sektöründe lider olmayı hedefleyen Uyguner, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve müşterilerine yenilikçi hizmetler verebilmek için AR-GE yatırımlarına devam ediyor. Kuzenlerimle birlikte üçüncü kuşak olarak şirketimizi büyüterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ben 1971 İstanbul doğumluyum. Ortaokul ve liseyi İstanbul Erkek’te okudum.
Yüksek lisans eğitimimi İsviçre’de işletme pazarlama alanında yaptım. 1993 yılında üniversitem biter bitmez tabakhanede aktif olarak çalışmaya başladım. Uyguner Deri Pazarlama ve Gelner Gıda A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı görevimi sürdürüyorum. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği ve Türkiye Deri Sanayi İşverenleri Sendikası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyorum. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Yönetim
Kurulu Üyesi görevini de aktif olarak sürdürüyorum.
Üretim alanları ve ürün yelpazenizden bahseder misiniz?
Uyguner Deri ilk kösele yaparak başladı. Şimdi hemen hemen her yerde varız. Uçak döşemeliğinden, araba döşemelerine kadar deri ürünlerin kullanıldığı her alana uygun ürün üretiyoruz. Biz bitmiş deri satıyoruz. Bizim konfeksiyon, döşemelik ve ayakkabıya hazır ürünlerimiz var.
İstanbul’da üç tane, bir tane İzmir ve bir de Gaziantep’te showroomlarımız var. Bize gelen müşteri istediği ürünü stokta anında bulabiliyor. Ağırlık ayakkabıda. Döşemelik Türkiye’de gelişen bir pazar. Döşemecilik yeni yeni yerleşen bir kültür. İnsanlar plastik ile deri üzerinde oturmanın arasında farkı yeni yeni fark ediyor. Tuzla ve Bursa’da üretim var. Grup olarak 300 kişiye istihdam sağlıyoruz.
Bu dönemdeki ihracat, büyüme rakamlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Konfeksiyon, döşemelik, ayakkabılık, çantalık deri ihracatı yapıyoruz. 30'un üzerinde ülkeye bitmiş deri ihraç ediyoruz. AB, Uzakdoğu, Orta Asya ülkelerine Hindistan, Çin, Ukrayna ve Rusya'ya ihracatımız var. Bu yıl ihracatta biraz gerileme yaşanıyor. Her yıl ortalama 8-10 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Pazarlamaya önem veren, müşterisine yakın olan ve müşterisine çözüm ortağı olan şirketler ileri de bu noktada daha önemli olacak.
Deri sektörü için pandemi süreci nasıl geçti? Sektörü rakamsal olarak değerlendirebilir misiniz?
Mart ayı ortası itibariyle etkisini gösteren pandemi sebebiyle dünya genelinde tüketim ve talep azaldı. Global ticaret de bu etkilere bağlı olarak iyiden iyiye yavaşladı. Bu sebeple 2020 yılı mart-ağustos arası dönemde yüzde 40’ı aşan bir ihracat düşüşü yaşadık. Pandemi sonrası yaşanan bu düşüşle birlikte 2020 yılı 1 Ocak-30 Ağustos döneminde sektörümüzün ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 oranında düştü.
2020 yılı 1 Ocak-18 Ağustos döneminde deri ve deri mamulleri ihracatımız 803 milyon dolar olarak gerçekleşti. 200’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan deri ve deri mamulleri sektörümüzün 2020 yılı 1 Ocak-18 Ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk on ülke ise sırasıyla Almanya, Rusya, İtalya, Irak, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Romanya ve ABD oldu.
Şirket olarak bu yıl yatırım gerçekleştirdiniz mi? Yatırım hedefiniz bulunuyor mu?
Katma değeri yüksek ihracat ve derinin kullanım alanlarını çeşitlendirebilmek adına deriden elde edilen jelatin ve kolajenle ilgili Gönen’de yeni bir yatırım gerçekleştirdik. Bir de Gönen’de yatırım yapıyoruz. Yeni yatımımız gıda üzerine. 2018’den beri planlıyorduk. 2019 yılından yurt dışından bir danışmamızla başladık. 2019 yılında yer aradık. İlk önce Tuzla’da yapmak istedik. Ancak orası olmadı. Gönen’e gittik sonrasında. 22 bin dönüm bir arsa aldık. Arsa üzerinde de hazır binası var. Sahibi de kolaylık yaptı.
Gittiğimiz her yerde bizi seviyorlar. Biz bu yatırımı minimum ithalatla yapıyoruz. Çok iyi bir kadromuz var. 5,5-6 milyon TL’lik bir yatırım yapma hedefindeyiz. Jelatin iki şeyden yapılabilir. Hayvan kemiğinden ve hayvanların derilerinin alt yarmasından. En çok yumuşak şekerlemelerde kullanılıyor.
Yüzde 98 protein içeren fazlasıyla besleyici ve sağlıklı bir ürün. Kolajen ise kozmetik sanayi, güzellik, ilaç ile ilgili olabilir. Salam, sucuk ve sosis kılıfları en büyük pazar. Türkiye bu alanda fazla ithalat yapıyor. İnşallah önü kapanacak. İhracatçı konuma geçilecek. Gönen yatırımımızın tamamlanmasıyla istihdam rakamımız da 500’e ulaşacak.
"Aşı bulunursa 2021'de yaraları sararız"
2020 bir hedef yılı değil. Satışta 2019 yılının rakamlarım yakalamayı başarırsak, bu yılı iyi olarak kapatacağız. Pandemi yavaşlar, aşı bulunursa 2021 yaraları sardığımız yıl olacak. Ve ihracatta ülkemizin 2023 yılı hedefi için koşturacağız.”
Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
Deriden elde edilen jelatin ve kolajenle ilgili Gönen'de yeni bir yatırımı hayata geçireceklerini kaydeden Uyguner Deri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, "5,5 - 6 milyon TL'lik bir yatırım yapma hedefindeyiz. Türkiye'nin bu alandaki ithalatını sona erdirmek istiyoruz" diye konuşuyor.
Üç kuşaktır İstanbul’da dericilik sektöründe faaliyet gösteren Uyguner Deri, bugün Türkiye’nin önde gelen döşeme markalarından biri. Yaklaşık 300 kişilik istihdam ile Tuzla ve Bursa’da üretim yapan şirket, yeni dönemde gıda sektöründe iddialı bir yatırım yapmaya hazırlanıyor.
Şirketin yönetim kurulu başkanı Burak Uyguner ile dericilik sektörünü ve yeni dönem hedeflerini konuştuk:
Şirket olarak kuruluş hikayenizi anlatabilir misiniz ve kendinizden bahsedebilir misiniz?
1935 yılında kurulan Uyguner Deri Sanayi ve Ticaret A.Ş. faaliyetlerini 1992 yılının sonuna kadar İstanbul Kazlıçeşme'de sürdürdü. 1993 yılında Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi'ne taşınan Uyguner vidala, giy-silik, döşemelik ve saraciyelik derileri üreterek faaliyetlerinde devam ediyor. Dünya modasını ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Uyguner Deri, 2006 yılında merkezi Güngören'de bulunan pazarlama şirketini kurdu.
85 yıllık birikim ile deri üreten, ulusal ve uluslararası deri sektöründe lider olmayı hedefleyen Uyguner, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve müşterilerine yenilikçi hizmetler verebilmek için AR-GE yatırımlarına devam ediyor. Kuzenlerimle birlikte üçüncü kuşak olarak şirketimizi büyüterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ben 1971 İstanbul doğumluyum. Ortaokul ve liseyi İstanbul Erkek’te okudum.
Yüksek lisans eğitimimi İsviçre’de işletme pazarlama alanında yaptım. 1993 yılında üniversitem biter bitmez tabakhanede aktif olarak çalışmaya başladım. Uyguner Deri Pazarlama ve Gelner Gıda A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı görevimi sürdürüyorum. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği ve Türkiye Deri Sanayi İşverenleri Sendikası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyorum. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Yönetim
Kurulu Üyesi görevini de aktif olarak sürdürüyorum.
Uyguner Deri ilk kösele yaparak başladı. Şimdi hemen hemen her yerde varız. Uçak döşemeliğinden, araba döşemelerine kadar deri ürünlerin kullanıldığı her alana uygun ürün üretiyoruz. Biz bitmiş deri satıyoruz. Bizim konfeksiyon, döşemelik ve ayakkabıya hazır ürünlerimiz var.
İstanbul’da üç tane, bir tane İzmir ve bir de Gaziantep’te showroomlarımız var. Bize gelen müşteri istediği ürünü stokta anında bulabiliyor. Ağırlık ayakkabıda. Döşemelik Türkiye’de gelişen bir pazar. Döşemecilik yeni yeni yerleşen bir kültür. İnsanlar plastik ile deri üzerinde oturmanın arasında farkı yeni yeni fark ediyor. Tuzla ve Bursa’da üretim var. Grup olarak 300 kişiye istihdam sağlıyoruz.
Bu dönemdeki ihracat, büyüme rakamlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Konfeksiyon, döşemelik, ayakkabılık, çantalık deri ihracatı yapıyoruz. 30'un üzerinde ülkeye bitmiş deri ihraç ediyoruz. AB, Uzakdoğu, Orta Asya ülkelerine Hindistan, Çin, Ukrayna ve Rusya'ya ihracatımız var. Bu yıl ihracatta biraz gerileme yaşanıyor. Her yıl ortalama 8-10 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Pazarlamaya önem veren, müşterisine yakın olan ve müşterisine çözüm ortağı olan şirketler ileri de bu noktada daha önemli olacak.
Deri sektörü için pandemi süreci nasıl geçti? Sektörü rakamsal olarak değerlendirebilir misiniz?
Mart ayı ortası itibariyle etkisini gösteren pandemi sebebiyle dünya genelinde tüketim ve talep azaldı. Global ticaret de bu etkilere bağlı olarak iyiden iyiye yavaşladı. Bu sebeple 2020 yılı mart-ağustos arası dönemde yüzde 40’ı aşan bir ihracat düşüşü yaşadık. Pandemi sonrası yaşanan bu düşüşle birlikte 2020 yılı 1 Ocak-30 Ağustos döneminde sektörümüzün ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 oranında düştü.
2020 yılı 1 Ocak-18 Ağustos döneminde deri ve deri mamulleri ihracatımız 803 milyon dolar olarak gerçekleşti. 200’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan deri ve deri mamulleri sektörümüzün 2020 yılı 1 Ocak-18 Ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk on ülke ise sırasıyla Almanya, Rusya, İtalya, Irak, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Romanya ve ABD oldu.
Şirket olarak bu yıl yatırım gerçekleştirdiniz mi? Yatırım hedefiniz bulunuyor mu?
Katma değeri yüksek ihracat ve derinin kullanım alanlarını çeşitlendirebilmek adına deriden elde edilen jelatin ve kolajenle ilgili Gönen’de yeni bir yatırım gerçekleştirdik. Bir de Gönen’de yatırım yapıyoruz. Yeni yatımımız gıda üzerine. 2018’den beri planlıyorduk. 2019 yılından yurt dışından bir danışmamızla başladık. 2019 yılında yer aradık. İlk önce Tuzla’da yapmak istedik. Ancak orası olmadı. Gönen’e gittik sonrasında. 22 bin dönüm bir arsa aldık. Arsa üzerinde de hazır binası var. Sahibi de kolaylık yaptı.
Gittiğimiz her yerde bizi seviyorlar. Biz bu yatırımı minimum ithalatla yapıyoruz. Çok iyi bir kadromuz var. 5,5-6 milyon TL’lik bir yatırım yapma hedefindeyiz. Jelatin iki şeyden yapılabilir. Hayvan kemiğinden ve hayvanların derilerinin alt yarmasından. En çok yumuşak şekerlemelerde kullanılıyor.
Yüzde 98 protein içeren fazlasıyla besleyici ve sağlıklı bir ürün. Kolajen ise kozmetik sanayi, güzellik, ilaç ile ilgili olabilir. Salam, sucuk ve sosis kılıfları en büyük pazar. Türkiye bu alanda fazla ithalat yapıyor. İnşallah önü kapanacak. İhracatçı konuma geçilecek. Gönen yatırımımızın tamamlanmasıyla istihdam rakamımız da 500’e ulaşacak.
"Aşı bulunursa 2021'de yaraları sararız"
2020 bir hedef yılı değil. Satışta 2019 yılının rakamlarım yakalamayı başarırsak, bu yılı iyi olarak kapatacağız. Pandemi yavaşlar, aşı bulunursa 2021 yaraları sardığımız yıl olacak. Ve ihracatta ülkemizin 2023 yılı hedefi için koşturacağız.”
