Piyasaların bu haftaki ana gündemi FED toplantısı olacak. Faiz artışı beklentisiyle dolar/TL geçen hafta 3 TL’yi zorladı. Burada faizin temkinli artışı, agresif artışı ve artışın 2016’ya kalması gibi üç senaryo var. Temkinli faiz artışı ve 2016 senaryosu piyasaları çok fazla rahatsız etmeyecek. Ancak agresif artış durumunda dolarda 3,09 TL zirvesinin tekrar gündeme gelmesi bekleniyor.
TALİP YILMAZ
[email protected]
Dünyada ekonomi gündeminin ana maddesi, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımına ne zaman ve hangi aralıkta başlayacağı. Bunu için önümüzde üç ayrı senaryo var. Bu senaryolara bakıldığında 15-16 Aralık FED toplantısı söz konusu. Bu tarihte faiz artırımihtimali çok yüksek. Ancak atılacak adımların yüksekliği ve hızı konusu iki farklı senaryoyu oluşturuyor. Bunun yanında son senaryo faiz artırımının 2016 yılına sarkması ihtimali ki bu ihtimal ise çok düşük görülüyor. Sonuçta geçen hafta bu beklentinin fiyatlara yansımasıyla birlikte dolar/ TL, en son ekim ayında gördüğü 2,95 seviyesinin üzerini tekrar test etti. Piyasalarda baskının sürmesi halinde dolar/TL’de 3 seviyelerini görmek mümkün. Kurla ilgili düşüş beklentileri ise sınırlı gözüküyor.
VERİLER ÖNEMLİ
Bundan sonra açıklanacak büyüme ve enflasyon verileri, ABD faiz kararlarında rehber olmaya devam edecek. Zirve FX Araştırma Müdürü Bertuğ Kocabıyık, Aralık 2015 itibariyle faiz artırımının kademeli ve yavaş olmasını gerektirecek noktada olan büyüme ve enflasyon verilerini yakından takip edeceklerini söylüyor. FED eski Başkanı Ben Bernanke’nin 2013Mayıs ayında ilk işaretlerini verdiği FED’in politika değişikliğinden bu yana dolar/TL kuru 1,80’li seviyelerden psikolojik 3,00 seviyesinin üzerine kadar çıktı. Bernanke’nin bu açıklaması baz alındığında, 2015 Aralık ayı başı itibariyle TL’de yüzde 60’a yakın değer kaybı yaşandı. Faiz silahının kullanılamaması halinde bu değer kaybının artması beklenebilir. Aynı şekilde 2013 Mayıs ayında tarihi düşük seviye olan yüzde 4,60’larda bulunan tahvil faizi yüzde 12’ye kadar dayandı. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu jeopolitik riskler de dikkate alındığında, Bertuğ Kocabıyık, önümüzdeki dönemde tahvil faizlerinde de artışın devam etmesi ihtimaline dikkat çekiyor.
FED NE YAPAR?
Konuştuğumuz piyasa uzmanları, bu haftaki FED toplantısında faiz artırımı ihtimalini çok yüksek görüyor. ALB Menkul Genel Müdürü Tuncay Karahan, “Beklentimiz faiz üst bandını yüzde 0,50 üzerine götürmeyecek şekilde 25 baz puan veya daha aşağısında bir faiz artırımı yapılması yönünde” diyor. Alan Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Yeliz Karabulut, FED’in faiz artırım hikâyesini ötelemesinin önümüzdeki aylarda daha tehlikeli olabileceğine dikkat çekiyor. Karabulut, “FED Başkanı Janet Yellen’in de bahsettiği üzere, faiz adımını ötelemeleri halinde, bu FED için daha yüksek bir faiz adımı anlamına gelir. Bu durum ABD ekonomisini tehdit niteliği taşır” diyor.
FATİH ARABACIOĞLU / DENİZ PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
“Faiz artırımı küçük adımlarla olur”
“Büyük ihtimalle bu hafta faiz artırımı başlayacak. FED, artırım başladıktan sonra yavaş ve verileri yakından izleyerek hareket edeceğini ısrarla vurguluyor. Buna göre 2-3 ayda bir çeyrek puan artırımbeklenebilir. Ancak FED, son açıklamalarında, artırımsüreci başladıktan sonra verilerde zayıflık görülürse, beklenenden daha yavaş hareket edebileceği sinyalini veriyor. Enerji vemaden fiyatlarındaki düşüş, Çin’deki durgunluk, enflasyonda aşağı risklerin artmasına neden oluyor. Bu risklerin basın toplantısında fazla vurgulanması, orta vadeli faiz beklentilerini daha da aşağı çekici bir etki yaratabilir. Şu andamevcut beklentiler, FED faizinin 2016 sonunda 100 baz puan, 2017 sonunda 200 baz puan civarında olacağını fiyatlıyor.”
TEMKİNLİ ARTIŞ BEKLENTİSİ
Piyasalarda konuşulan üç ana beklentiye dönecek olursak, ana senaryo yukarıda da belirttiğimiz üzere 25 baz puanlık küçük artışın fiyatlandığı yönünde. Destek Menkul Genel Müdürü Tuna Yılmaz, “FED’in ilk adımından ziyade 2016 yılındaki faiz politikası bile fiyatların içerisine girdi” diye konuşuyor. Tuna Yılmaz, 25 baz puan senaryosunda, 2,95-3,00 TL aralığının hedef konumuna gelebileceği görüşünü paylaşıyor.
FED faiz artırımında beklenenin dışına çıkıp da agresif bir adım atmazsa ve politika açıklaması da yumuşak bir geçişle uyumlu olursa, dolar/TL’nin ilk etapta gevşemesi bekleniyor. Bunun en iyi senaryo olduğunu söyleyen Tuncay Karahan, ancak nihai trendi belirleyecek olan unsurun gelişmekte olan ülkelerin kendi hikayeleri olduğunu ifade ediyor. Küçük bir temkinli adımın piyasalarda kuvvetli bir realizasyon anlamına geldiğini söyleyen Yeliz Karabulut, bu durumun bizim gibi gelişen piyasalarda ralli anlamına gelebileceğini düşünüyor. Karabulut, bu konudaki tahminlerini şöyle sıralıyor: “Böyle bir durumda dolar/TL paritesi 1,12’nin üzerine çıkar. Altın 1.100 doların üzerine hızlı bir yükseliş yapar. Dolar/TL’de isemevcut jeopolitik riskler nedeniyle ancak 2,88 seviyelerine kadar bir geri çekilme görebiliriz.”
AGRESİF ARTIŞ OLURSA?
Piyasalarda küçük olmakla birlikte konuşulan ikinci ihtimal, agresif faiz artışı. Bu da doları küresel bazda aşırı değerlendirir ve gelişmekte olan ülkelerde şok etkisi yaratır. Küresel piyasalar böylesine bir dalgaya hazır değil. Tuncay Karahan, böyle bir kararın FED ve diğer küreselmerkez bankaları tartışmalarına yeni bir boyut getireceğini ve kur savaşlarının hızlanacağını kaydediyor.
Böyle bir senaryoda 3,09 TL zirvesinin tekrar gündeme geleceğini kaydeden uzmanlar bulunuyor. Çünkü 25 baz puanın üzerinde bir faiz artırımına gidilmesi sürpriz olarak yorumlanıyor. Tuna Yılmaz, “Dolar birçok para birimine karşı daha sert bir şekilde değer kazanabilir ve küresel endeksler üzerindeki baskı daha fazla görülebilir” diyor.
ARTIŞ ERTELENİRSE...
Piyasaların çok düşük olmakla birlikte konuştuğu bir diğer senaryo ise faiz artışının 2016’ya kalması. FED’in faiz artırımı her ne kadar piyasalar açısından bir baskı unsuru oluştursa da FED’in faiz artırımına gitmemesini de risk olarak yorumlayan uzmanlar var. “Faiz artırımına gitmemek çok fazla beklenen bir durumdeğil ve kararla beraber dolarda geri çekilmeye sebep olabilir” diyen Tuna Yılmaz, ancak bunun kısa süreli olacağını ifade ediyor. Bu durumun kur tarafına yansımalarına bakıldığında bu kararla beraber bir düşüş olabileceği görülüyor. Burada 2,80’li seviyeleri hedef olabilir. Ancak sonrasında jeopolitik riskler ve yeniden gündeme gelecek FED hamleleri, piyasalarda fiyatlanacak.