Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici '10 yıllık plan yapılmalı' diyor. Çekici'nin yorumları şöyle:
"Sayın Cumhurbaşkanı’mızın detaylarını açıkladığı ‘Yüzyılın Konut Projesi’nin sektörümüz açısından da oldukça kıymetli. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın demografik kodları da iyi okuduğunu düşünüyorum. 500 bin konutun 5’te 1’inin İstanbul ve gençler olması bu anlamda önemli. Diğer segmentasyonlar da doğru kurgulanmış görünüyor. Pozitif ayrım yapılan şehirler konusunda da çok sevindik. Konut üretmek değil yaşam biçimi üretmekle ilgili de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın mesajlarına çok sevindik. Özel sektör olarak biz de bu anlamda neler yapmalıyız, örnekleriyle ilerlememiz tamamlayıcı olur. Bir yanda dönüşüm bir yanda da finansman sorunu düşünüldüğünde 10 yıllık bir konut politikası oluşturulmamız gerekiyor"
Çekici şöyle devam etti:
TOKİ, 1 milyon 740 bin konutu teslim etti, 280 bin konutun inşası sürüyor. Ama TOKİ’nin yanı sıra özel sektörün de nasıl işin içine girebileceğini düşünüyoruz. Arsa, finansman, tasarım, konut tipleri net olarak planlanmalı. Bu amaçla kamu, özel sektör ve STK’ların katılacağı bir ‘Türkiye Konut Politikası Platformu’ oluşturulması gerekiyor. Biz de üç yıldır bu konunun altını çiziyoruz ve gelenekselleşen zirvelerimizde buna hep dikkat çekiyoruz. Bu modelin temel amacı, kira fiyatlarını yarıya indirmek ve kentsel dönüşüme zemin hazırlamak. Kamunun kiraya veren konumunda olduğu bu modelde, arsa maliyetlerini düşürerek konut üretim maliyetlerini dengelemeye çalışıyoruz.
Şu anda Türkiye’de arsa maliyetleri, toplam maliyetin ortalama yüzde 50'sine denk geliyor; bu oran Avrupa’da yüzde 20’ler civarında. Devletin elindeki arsalar, gayrimenkul geliştiricilerine belli bir proje dönemi için ödünç verilirse ve kamu–özel işbirliği yöntemi ile ve seri bir üretim mantığıyla üretim yapılsa on binlerce konut inşa edilebilir. Bu model çerçevesinde yap-işlet-devret modeliyle bireysel değil kamusal kiraya veren yapısını oluşturuyoruz ve kiracıyla kiraya veren arasındaki problemleri ortadan kaldırıyoruz. Arsa maliyeti sebebiyle oluşan fark kiraları da yarı yarıya düşürüyor. Kamunun kiraya veren konumunda olduğu bu modelin finansmanını, sermaye piyasası enstrümanlarını da içine alan çeşitli senaryolarla destekledik.
Yani finansman için de devlete yük olmuyoruz; devletten bir tek şey istiyoruz: ‘Arsa’. Bu projeyi hayata geçirebilirsek hem konut üretim sürecini hızlandırabilir hem de kira fiyatlarını regüle ederek krize çözüm getirebiliriz. Nisan ayında GYODER Zirvesi’nde yine ana konumuz bu yani konut politikası olacak.