DOLAR
40,46
0,13%
DOLAR
EURO
47,47
-0,08%
EURO
GRAM ALTIN
4444,53
-0,29%
GRAM ALTIN
BIST 100
10596,42
-0,19%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

367 trilyon dolarlık soru: 120 yıl yaşarsak ne olur?

Yaşlanmayı durdurma hedefi, sigorta sistemlerinden emekliliğe, bireysel yatırımlardan küresel ekonomiye kadar her şeyi değiştirebilir. Uzun ömürlü bir toplumun yaratacağı ekonomik etkiler milyarlarla değil, trilyonlarla ölçülüyor.

28 Temmuz 2025 | 15:14
367 trilyon dolarlık soru: 120 yıl yaşarsak ne olur?

Finansal piyasalar, insan ömrünün köklü biçimde uzayacağı bir geleceğe hazır değil. Yaşlanmayı durdurma çalışmalarının öncülerinden Dr. Aubrey de Grey’in ortaya koyduğu "ömür uzatma eşiği" (longevity escape velocity) vizyonu gerçekleşirse, küresel ekonomik yapı büyük bir dönüşümle karşı karşıya kalacak.

Global Banking and Finance'ta yer alan bir yazıya göre, De Grey’in kurucusu olduğu LEV Vakfı'nın tanımına göre bu eşiğe ulaşmak, insanların yaşlanma sürecini yavaşlatacak tedavilerle sürekli olarak yaşamlarını uzatabilmeleri anlamına geliyor. 

Bu değişimin ilk etkileri, doğrudan sigorta, sağlık ve emeklilik sistemlerinde hissedilecek. Hayat ve sağlık sigortaları, mevcut ömür beklentisine göre tasarlanmış durumda. İnsanların ortalama yaşam süresi 80’li yaşlardan 120’lere çıktığında, bu sistemlerin temeli geçerliliğini yitirebilir.

Sadece uzun değil, sağlıklı yaşam

De Grey, insanların yalnızca daha uzun değil, aynı zamanda daha sağlıklı yaşamalarının hedeflendiğini belirtiyor. 

SENS adı verilen yaklaşım, vücuttaki hücresel hasarları onararak yaşlanmanın biyolojik etkilerini durdurmayı amaçlıyor. Bu da yaşlılıkla bağlantılı hastalıkların önlenmesini sağlayabilir.

Kanser, kalp hastalıkları ve Alzheimer gibi hastalıkların görülme oranlarının düşmesi, trilyonlarca dolarlık sağlık harcamasının önüne geçebilir. Ancak bu tedavilerin ilk aşamada yüksek maliyetli olması bekleniyor.

Emeklilik sistemleri de etkilenecek

Emeklilik sistemleri, insanların ortalama 15-20 yıl maaş alacağı varsayımıyla planlanmış durumda. Ancak yaşam süresi 100 yılın üzerine çıktığında ve emeklilik süresi 40-50 yıla uzayacak.

Ekonomik analizler, mevcut kurallar altında emeklilik maliyetlerinin hızla artacağını ve birçok fonun sürdürülemez hale gelebileceğini gösteriyor.

Aynı zamanda çoklu kariyer döngüleri, ileri yaşlarda eğitim ve çalışma hayatına dönüş gibi yeni yaşam modelleri öne çıkabilir.

Ekonomiye katkısı ne olacak?

Nature Aging dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, yaşlanma sürecinin yavaşlatılmasıyla yaşam süresinin sadece bir yıl artması, ABD ekonomisine 38 trilyon dolar katkı sağlayabilir. 

Bu artış 10 yıla çıktığında ise potansiyel değer 367 trilyon dolara ulaşabiliyor. 

Bu rakam, sadece daha fazla yaşam süresi değil, aynı zamanda üretken ve sağlıklı bir yaşam süresinin ekonomiye sağlayacağı getiriyi temsil ediyor.

Halihazırda 50 yaş üzeri bireylerin küresel GSYİH’ye katkısı 45 trilyon dolar seviyesinde. Bu rakamın 2050’ye kadar 118 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. 

Finansal piyasalar da bu potansiyeli fark etmeye başladı. Uzun ömür biyoteknolojisi yatırımları hızla artıyor. Altos Labs gibi şirketler, hücre yenileme ve yaşlanma karşıtı tedaviler geliştirmek için milyarlarca dolarlık yatırım alıyor. 

Bireysel yatırım davranışlarında da değişiklik bekleniyor. 

120 yıl yaşamayı planlayan bireylerin, 40-50 yıllık emeklilik dönemlerini finanse edebilmek için çok daha uzun vadeli finansal planlamalara yönelmesi gerekecek. 

Dr. de Grey’in vizyonu sadece ekonomik yapıları değil, küresel güç dengelerini de etkileyebilir. Yaşlanma karşıtı teknolojilere erken erişim sağlayan ülkeler, üretken yaşlı nüfuslarıyla önemli avantaj elde edebilir. Ancak bu teknolojilerin başlangıçta yalnızca varlıklı bireyler için erişilebilir olması, sosyal eşitsizlikleri artırabilir.

0
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL