Çimento sektörünün iki çatı kuruluşu TÜRKÇİMENTO ile Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), çimento fiyatlarına ilişkin medyada yer alan tartışmalar ve çimento endüstrisinde yaşanan maliyet artışları üzerine ortak bir açıklama yaptı. İnşaat sektöründeki sıkıntıların nedeni çimento sektörü olmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Kimse çimento sektörünü kendi çıkarları için hedef gösteremez. Sektörümüzün, inşaat sektörü tarafından hedef gösterilmesi yanlış bir tutum” denildi.
İnşaat sektöründe girdi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle son dönemde neredeyse tüm üreticiler inşat yapmaktan imtina ediyor. Bu durum da başta konut fiyatları olmak üzere gayrimenkullerin fiyatlarında fahiş oranlarda artışa neden oluyor. Piyasada dengelerin bozulduğu şu dönemde inşaat sektöründeki sıkıntıların nedenlerine ilişkin tartışmalar gündeme geliyor.
Çimento sektörünün çatı kuruluşları TÜRKÇİMENTO ile Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), çimento fiyatlarına ilişkin medyada yer alan tartışmalar ve çimento endüstrisinde yaşanan maliyet artışları üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, “2020 yılı sonu itibarıyla 55’i entegre 76 tesis ve yaklaşık 115 milyon ton kapasiteyle Avrupa’nın en büyük ve dünyanın beşinci büyük üreticisi olan Türk çimento sanayisindeki kurumlar, pandemi döneminde bile ülkemiz için katma değer üretmekten hiçbir zaman geri durmayan stratejik öneme sahip sektörün dönemsel gelişmelerde hedef gösterilmesi kolaylığından vazgeçilmelidir” denildi.
TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “Ülkemizin üretmeye, değer yaratmaya, kazanmaya ve kazandırmaya her şeyden daha fazla ihtiyaç duyduğu böyle bir dönemde, İnşaat Sektörünün iş bırakma/grev yapma senaryosu üzerinde durması, üstelik bunu da Çimento Sektörüne mâl etmeye çalışması oldukça üzücüdür. İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntıların nedeni olarak sektörümüzün hedef gösterilmeye çalışılması, makul görünmemektedir” dedi.
Çimento sektörü olarak, yıllara dayanan azim ve fedakarlıklarla, iç pazarda yakaladıkları istikrarlı ivmeyi korumak ve yurt dışı pazarlarda üstlendikleri kritik rolü sürdürebilmek için ellerini taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmediklerine işaret eden Volkan Bozay, "Salgın döneminde de üretime ara vermemek ve inşaat sektörünün devamlılığına her zamanki gibi katkı sunmak adına büyük çaba gösterdik. Yüksek maliyet artışlarından kaynaklı büyük fiyat baskılamasına maruz kaldığımız dönemlerde dahi Türkiye’ye katma değer yaratacak çalışmalara imza atmaktan çekinmedik" diye konuştu.
Türk çimento sektörünün istikrarlı büyümesini başarıyla sürdürdüğünü vurgulayan ÇEİS Genel Sekreteri Dr. H. Serdar Şardan ise halen faaliyet gösteren oyuncuların yüzde 25’inin sektöre son beş yılda dahil olduğunu ifade ederek şu bilgileri verdi:
"Rekabet Kurumu, tüm sektörleri olduğu gibi, çimento sektörünü de yakından takip etmektedir. Çimento sektörünün tüm ücretleri, ödemeleri, vergileri hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkeleri uyarınca kayıt altındadır. Üyelerimizin faaliyet gösterdikleri illerde vergi sıralamalarında olmaları da çimento sektörünün elde ettiği geliri yasalara uygun şekilde beyan ederek, vergi ödemelerini gerçekleştirdiğini ispatlamaktadır. Çimento sektörünün neredeyse tamamı sendikal örgütlü ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan şirketlerden oluşmaktadır."
İnşaat sektöründe girdi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle son dönemde neredeyse tüm üreticiler inşat yapmaktan imtina ediyor. Bu durum da başta konut fiyatları olmak üzere gayrimenkullerin fiyatlarında fahiş oranlarda artışa neden oluyor. Piyasada dengelerin bozulduğu şu dönemde inşaat sektöründeki sıkıntıların nedenlerine ilişkin tartışmalar gündeme geliyor.
Çimento sektörünün çatı kuruluşları TÜRKÇİMENTO ile Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), çimento fiyatlarına ilişkin medyada yer alan tartışmalar ve çimento endüstrisinde yaşanan maliyet artışları üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, “2020 yılı sonu itibarıyla 55’i entegre 76 tesis ve yaklaşık 115 milyon ton kapasiteyle Avrupa’nın en büyük ve dünyanın beşinci büyük üreticisi olan Türk çimento sanayisindeki kurumlar, pandemi döneminde bile ülkemiz için katma değer üretmekten hiçbir zaman geri durmayan stratejik öneme sahip sektörün dönemsel gelişmelerde hedef gösterilmesi kolaylığından vazgeçilmelidir” denildi.
TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “Ülkemizin üretmeye, değer yaratmaya, kazanmaya ve kazandırmaya her şeyden daha fazla ihtiyaç duyduğu böyle bir dönemde, İnşaat Sektörünün iş bırakma/grev yapma senaryosu üzerinde durması, üstelik bunu da Çimento Sektörüne mâl etmeye çalışması oldukça üzücüdür. İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntıların nedeni olarak sektörümüzün hedef gösterilmeye çalışılması, makul görünmemektedir” dedi.
Çimento sektörü olarak, yıllara dayanan azim ve fedakarlıklarla, iç pazarda yakaladıkları istikrarlı ivmeyi korumak ve yurt dışı pazarlarda üstlendikleri kritik rolü sürdürebilmek için ellerini taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmediklerine işaret eden Volkan Bozay, "Salgın döneminde de üretime ara vermemek ve inşaat sektörünün devamlılığına her zamanki gibi katkı sunmak adına büyük çaba gösterdik. Yüksek maliyet artışlarından kaynaklı büyük fiyat baskılamasına maruz kaldığımız dönemlerde dahi Türkiye’ye katma değer yaratacak çalışmalara imza atmaktan çekinmedik" diye konuştu.
ÇİMENTO FİYATLARI MALİYET ARTIŞLARININ ALTINDA
Türk çimento sektörünün istikrarlı büyümesini başarıyla sürdürdüğünü vurgulayan ÇEİS Genel Sekreteri Dr. H. Serdar Şardan ise halen faaliyet gösteren oyuncuların yüzde 25’inin sektöre son beş yılda dahil olduğunu ifade ederek şu bilgileri verdi:
"Rekabet Kurumu, tüm sektörleri olduğu gibi, çimento sektörünü de yakından takip etmektedir. Çimento sektörünün tüm ücretleri, ödemeleri, vergileri hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkeleri uyarınca kayıt altındadır. Üyelerimizin faaliyet gösterdikleri illerde vergi sıralamalarında olmaları da çimento sektörünün elde ettiği geliri yasalara uygun şekilde beyan ederek, vergi ödemelerini gerçekleştirdiğini ispatlamaktadır. Çimento sektörünün neredeyse tamamı sendikal örgütlü ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan şirketlerden oluşmaktadır."