DOLAR
34,95
0,17%
DOLAR
EURO
36,76
0,37%
EURO
GRAM ALTIN
2976,55
-0,98%
GRAM ALTIN
BIST 100
10125,46
0,66%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

"İnovatif ürünlerimizle globalde sayılı Türk markaları arasına gireceğiz"

28 Ekim 2022 | 01:20
"İnovatif ürünlerimizle globalde sayılı Türk markaları arasına gireceğiz"
Yayla Agro Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gümüş; modern üretim ve ambalajlama teknolojileri, yüksek kalite standartları, inovatif ürün geliştirme gücü, AR-GE ve ihracatla öne çıktıklarını söylüyor. Gümüş; “Hedefimiz; global perakende kanallarında kendi kategorimizde dünyanın sayılı markaları arasına girmek” diyor.

Kayserili bir aileden gelen ve çocukluğundan itibaren hep çalışma hayatının içinde olan Hasan Gümüş, Hacettepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra babasının nakliye işleriyle ilgilenirken bir yandan da yeni iş fırsatlarını araştırmaya koyuluyor. Gümüş; Trakya Üniversitesi’nde Tarım Ekonomisi üzerine yüksek lisansını yaparken, ‘geleceği olduğuna inandığı, büyüme potansiyeli yüksek, aklındaki yeni fikirleri hayata geçirebileceği ve Türkiye sınırlarını aşıp dünyada da söz sahibi olabilecek bir iş’ hedefiyle harekete geçiyor. 1996’da ‘Durukan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri A.Ş. unvanı ile kurulan şirketi Hasan Gümüş 1998 yılında satın alarak gıda sektörüne adım atıyor. 2022 yılına gelindiğinde ise şirket unvanı “Yayla Agro Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş” olarak yenileniyor.

Ana faaliyet alanları pirinç, bakliyat ve işlenmiş gıda olan Yayla Agro Gıda; 26 yıllık deneyimiyle, tüketici trendlerini, alışkanlıklarını ve beklentilerini yakından izleyerek sürekli yenilenen ve büyüyen geniş bir ürün yelpazesine sahip. Ankara ve Mersin’de fabrikalarda üretim gerçekleştiren şirket, bu yıl içinde Niğde’de arsa alındı, yeni yatırıma hazırlanıyor. Yeni büyüme alanlarına yer açmak ve üretim kapasitesini artırmak için Niğde Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yeni bir fabrika yatırımı planladıklarını anlatan Hasan Gümüş ile Yayla Agro Gıda’nın büyüme yolculuğunu, AR-GE faaliyetlerini, sürdürülebilirlik stratejilerini ve gıdanın geleceğini konuştuk.

Yayla Agro Gıda, 26 yıllık serüveninde nasıl bir gelişim gösterdi?
Pazarı iyi analiz ederek sektördeki büyüme fırsatlarını yakın markaja aldım, farklı ve yeni neler yapabileceğimize yoğunlaştım. O yıllarda Türkiye’de paketli pirinç ve bakliyat yok denecek kadar azdı ancak pazarın geleceğinin ve büyümenin bu alanda olduğunu görünce yatırımlarımızı bu alana yönlendirdim. Üretim kapasitesini artırmaya, ambalaja, dağıtım ağını genişletmeye ve pazarlamaya yatırım yaptık. Yerel zincirler aracılığıyla markamızı Ankara’nın dışına çıkararak Türkiye çapında ulaşılabilir olmasını ve tanınmasını sağladık.

Sonrası hızla gelişti; 2007’de Ankara fabrikasını açtık ve ihracata başladık. 2010’da büyüme yolculuğumuzda en büyük mihenk taşlarından biri olan Mersin fabrikamızı devreye aldık. Dış ticaret operasyonlarını da yürüttüğümüz ve AR-GE Merkezi’mizin de yer aldığı Mersin tesislerimizde, klasik pirinç ve bakliyattan hazır yemeğe kadar çok geniş bir segmentte dünya standartlarında üretim gerçekleştiriyoruz.

Üretim kapasiteniz nedir?
Ankara’daki ve Mersin’deki fabrikalarımızda üretim yapıyoruz. Mevcutta yıllık klasik ürünlerde yaklaşık bir milyon ton, Paketli Yemek Hazır’da 35 milyon adet üretim kapasitemiz var. Potansiyel taşıdığına inandığımız yeni büyüme alanlarına yer açmak ve üretim kapasitemizi artırmak için Niğde OSB’de 127 bin metrekare arazi üzerine yeni bir fabrika yatırımı daha planlıyoruz.

Ürün gamınız ve markalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sürdürülebilir bir büyüme için müşteri istek ve ihtiyaçlarını odağımıza alıyoruz. Bu doğrultuda organik ve katma değerli ürünlere yönelik yatırımlarımızı artırıyoruz. Ürün gamına bakıldığında klasik pirinç ve bakliyat ürünleri, pişirilmeye hazır pratik, katkısız pilav ve çorba karışımları, gurme (chia, kinoa, keten tohumu vb.) ürünler, Türkiye’de bir ilk olan hemen tüketmeye hazır katkısız, koruyucusuz, ev yapımı tadında yemeklerden oluşan ‘Yemek Hazır’ serisi, haşlanmış ürünler gibi farklı ihtiyaçlara seslenen ürünlerimiz var.

Yurtdışında Legurme markamızla hizmet veriyoruz. Legurme markamızın altında klasik pirinç ve bakliyatın yanında Aç Ye, Pişir Ye, Isıt Ye ve Aç Kullan ürünleri de üretiliyor. Legurme marka ürünlerimizin yanında Kanada’daki Dollarama, Avusturya’daki Macro Group gibi discount marketler başta olmak üzere 10 farklı ülkeye, 20’den fazla perakende zinciri müşterimiz için PrivateLabel üretim yapıyoruz.

Hangi alanlara odaklı ilerliyorsunuz?
Yemek Hazır ile şirketimiz için yepyeni bir büyüme alanı oluştururken sektöre de öncülük ediyoruz. Yeni ürünlerle bu rolümüzü sürdüreceğiz. Baklagillerin her yerde ve her yaş grubu tarafından pratik şekilde tüketilebileceği ürün ve hizmetler konusunda çalışmalarımız sürüyor. Gıda israfının önüne geçecek yenilikçi ürünlerimiz de olacak. AR-GE merkezimizin zenginleştirilmiş gıdalar ve sağlıklı atıştırmalıklar konusundaki çalışmaları son dönemece girdi. Glutensiz ve vegan ürün portföyümüz de çeşitlenecek.

Büyüme performansınız nasıl? Kaç çalışanınız var?
Satışlarımız; 2020’de 2019’a göre yüzde 16,5, 2021’de 2020’ye göre yüzde 142,3 arttı. Bu artışta en büyük payı yurtdışı satışlardaki yükseliş oluşturdu. Yine 2021 yıl sonu itibarıyla 532 çalışanımız bulunuyor. Niğde’de planladığımız yeni fabrika yatırımımızla istihdama artı değer katmaya ve özellikle kadın çalışan sayımızı artırmaya devam edeceğiz.

Uzun vadede nasıl hedefler koydunuz?
Şirketimizin büyüme hedefleri ve stratejilerine uygun olarak üretim kapasitemizi, satışlarımızı ve ihracatımızı artırmak, uluslararası alanda marka bilinirliğimizi yükseltecek çalışmalar gerçekleştirmek önemli hedeflerimiz arasında. Hedefimiz; global perakende kanallarında kendi kategorimizde dünyanın sayılı markaları arasına girmek. Bunun için benzer iş yapan şirketlerle stratejik ortaklık, yurtdışında yatırım gibi konulara da açığız.

Köyden kente göç, pandemi, kuraklık, derken son olarak Ukrayna-Rusya savaşı ile birlikte son dönemde en çok konuşulan konulardan biri de gıda güvenliği. Bu konuda düşünceniz nedir?
Tüm saydığınız bu risklere bakıldığında artık sanayici yüzünü çiftçiye dönmek zorunda. Yayla Agro Gıda olarak biz sözleşmeli üretimi artırmak ve kendi tedarikimizi garanti altına alabilmek için Anadolu genelinde üretim seferberliğine katkı sağlayacağız. Artık tedarikte güvenliği gıda güvenliği risklerine karşı, tarımla, toprakla, çiftçiyle daha fazla ilgilenmek durumundayız. Yayla Agro Gıda olarak önümüzdeki süreçte bunun öncülerinden biri olmayı hedefliyoruz.

Anadolu’da, Türkiye genelinde bir üretim seferberliği başlatmalıyız. Sahip olduğumuz toprakları, sonuna kadar en verimli şekilde kullanmak için bir üretim seferberliğine ihtiyaç var.

Maalesef ülkemizde halen ekilmeden terkedilen boş topraklar var. Bu işe; parçalı, dağınık ve ölçekten uzak tarım topraklarını birlikte üretim, yönetimi toplulaştırma gibi yöntemleri uygulayarak ölçekleri büyütmekle başlayabiliriz.

Sürdürülebilirlik stratejinizin temelinde ne var?
Global marka olmak vizyonuna sahip bir şirket olarak sağlıklı sürdürülebilir yarınlar için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Enerji ihtiyacımızı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak, üretimden lojistiğe tüm süreçlerde enerji tasarrufu sağlamaya dönük adımlar atmak, daha az su tüketimi, geri dönüşüm, üretimde ortaya çıkan değerli bitkisel atıkların katma değerli ürünlere dönüştürülerek gıda israfının önlenmesi gibi birçok konu sürdürülebilirlik gündemimizde önemli yer tutuyor. Katma değerli ürünler yaparak aslına temelde obezite ve israfla mücadele ediyoruz.

Yenilenebilir enerji kaynaklarını destekliyor, fabrikalarımızın çatısında yer alan Güneş Enerjisi Panelleri ile kendi elektriğimizi üretiyoruz. Sıfır Atık Belgesi’ne sahip bir şirket olarak kendimize 2050 yılına kadar “Karbon Nötr” şirket olma hedefi koyduk. “Sürdürülebilir DünYayla” mottomuz doğrultusunda Kurumsal Karbon Ayak İzini hesaplatan bakliyat sektöründe ilk firma olduk.

Şirketimizin kültüründe, girişimcilik, dinamizm ve inovasyon var. Sosyal şirket olma misyonuyla bugünün dünyasını şekillendiren, trendleri anlayan, bunlara yatırım yapıp aktif olarak yönetmeyi içselleştiren bir şirket olmayı hedefliyoruz. Entellektüel sermayenin önemine ve sürdürülebilirliğe inanıyoruz. Bu inançla tüm paydaşlarımızda aidiyet oluşturmayı, sürdürülebilir büyümenin olmazsa olmazı görüyoruz.

Sizi rekabette öne çıkaran en önemli noktalar neler?
Güçlü AR-GE ve kalite altyapımız, 26 yıllık sektör tecrübemiz, geniş kanal yapılanması ve güçlü yurtiçi marka algımızla farklılaşıyoruz. Süper gıdalar, pişirilmeye hazır katkısız karışımlar ve ‘Yemek Hazır’ serisini AR-GE çalışmalarımız sonucunda pazara sunduğumuz ve sektörde ilk olan ürünlerimiz arasında sayabiliriz. Yemek Hazır ürün serimiz 2021 NielsenIQ BASES ödülleri ‘Gıda’ kategorisinde Çığır Açan İnovasyon Ödülü’ne de layık görüldü.

“İNOVATİF ÜRÜN GELİŞTİRME GÜCÜMÜZ AR-GE’DEN GELİYOR”
KATMA DEĞERLİ ÜRETİM: İnovasyon kültürü DNA’mızda var. Öncü kimliğimizi AR-GE çalışmalarımıza borçluyuz. AR-GE, yenilikçi ürünler geliştirme noktasında en büyük gücümüzü oluşturuyor. Ana faaliyet alanımız olan pirinç, bakliyat, tahıl ve bunların yan ürünlerini kullanarak güvenilir, lezzetli ve katma değeri yüksek ürünler elde etmek ana çıkış noktamız. Katma değerli üretimin önemini görerek kendi sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik ve 2018’de Mersin’de pirinç ve bakliyat segmentinde sektörün ilk ve tek AR-GE Merkezi’ni kurduk.

FARKLI ÜLKELERLE İŞ BİRLİKLERİ: 25 kişilik araştırmacı kadrosuna sahip olan AR-GE Merkezi’mizde gerek Türkiye pazarı gerekse yurtdışı pazarlarda tüketicilerin değişen beslenme alışkanlıklarına uygun yeni lezzetler ve ürünler için geliştirmeler yapıyoruz. AR-GE merkezimiz yıllık hedeflerini; ulusal ve uluslararası destekli proje sayılarını artırmak, üniversite-sanayi iş birliğini yükseltmek, tescil edilen patent sayısını artırmak, nitelikli iş gücünü artırmak, her yıl en az üç yeni ürün çalışmasını yürütmek şeklinde belirlemiş durumda. Ayrıca farklı ülkelerin yerel damak tadına uygun ürün geliştirmeleri konusunda iş birlikleri de gerçekleştiriyoruz.

MARKALAŞMA YATIRIMLARI: En güçlü olduğumuz alanlardan biri olan inovatif ürün geliştirme gücümüz, AR-GE’den geliyor. Modern üretim teknolojileri, yüksek kalite standartları, ambalaj teknolojileri, nitelikli insan kaynağı, AR-GE, ihracat ve markalaşma yatırımlarımızın yıllar içindeki hızlı büyümemize katkısı çok büyük.

“HEDEFİMİZ 2050’YE KADAR KARBON NÖTR’ ŞİRKET OLMAK”
“2050’ye kadar karbon emisyonumuzu sıfıra indirmek hedefiyle çalışmalara başladık. Bakliyat sektöründe karbon ayakizi beyan raporunu alan ilk firmayız. Almanya merkezli çözüm ortağımız Climate Partner ile gerçekleştirdiğimiz geniş kapsamlı çalışmalar sonucunda Kurumsal Karbon Ayak İzimizi hesaplatarak hedefimizi ve yol haritamızı belirleme konusunda önemli bir adım attık. Hedefimiz; 2050’ye kadar ‘karbon nötr’ şirket olmak. Sıfır Atık Belgesi’ne de sahibiz. Fabrikalarımız ve ofislerimizde geri kazanılabilir atıklarımızı kaynağında ayrıştırıyor ve Bakanlık onaylı geri dönüşüm firmalarına periyodik olarak teslim ederek geri dönüştürülmelerini sağlıyoruz. Çalışmalarımız sonucunda bin 736 ton atığı geri dönüşüme kazandırmayı başardık.”


“LEGURME MARKASIYLA SADECE ÜRÜN DEĞİL KÜLTÜR DE İHRAÇ EDİYORUZ”

HEDEF, 100 ÜLKEYE ULAŞMAK: Yurtdışı satışlarımızı ağırlıklı olarak Legurme markamız üzerinden yürütüyoruz. Legurme markamız altında; paketli klasik bakliyat ürünleri, bulgur, pirinç, süperfoodgurme ürünler, Türk gastronomisine uygun hazırlanan hazır yemek (Ready toEat) kategorisi ve haşlanmış ürün serisi, ihraç ettiğimiz ürünler arasında yer alıyor. Legurme markamız altındaki geniş ürün yelpazemizle ihracatımızdaki payımızı her geçen yıl artırıyoruz. Legurme ile ihracat yaptığımız ülke sayısını 65’e çıkardık.

LEGURME TURQUALTY KAPSAMINDA: Dünya pazarlarındaki kültür ve lezzet elçisi markamız Legurme ile Türk gastronomisinin lezzetli reçetelerini dünyaya tanıtırken, Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerine ambalajlarımızda yer vererek bir yandan kültür ihracı da yapıyoruz. Markalı ve katma değeri yüksek ihracatı artırmak önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2020’den bu yana T.C. Ticaret Bakanlığı “Turquality Marka Destek Programı” kapsamında desteklenen Legurme markamızın uluslararası alanda bilinirliğini artırmaya yönelik tanıtım faaliyetleri de gerçekleştiriyoruz.

500 MİLYON DOLARLIK HACİM: 6 kıtada 100’den fazla ülkeyle dış ticaret ilişkimiz bulunuyor. Ürünlerimiz; Avrupa’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya kadar geniş bir coğrafyada talep görüyor. 65’ten fazla ülkeye bayilik, doğrudan satış kanalları ve kendi pazarlama ağımızla ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Toplam dış ticaret hacmimizin 500 milyon dolara ulaştığı 2021’de; ihracat yaptığımız ülkeler arasına Bosna Hersek, Brunei, Tanzanya, Estonya, Macaristan, Makedonya, Sırbistan, Japonya, Çin, Moğolistan ve Özbekistan’ı ekledik. Yurtdışı satışlarımızın 2019’a göre yüzde 430,75 arttığı 2021’de, yurtdışı satışların toplam satışlar içindeki payı da yüzde 65’e çıktı.

ROTADA HANGİ ÜLKELER VAR?: Üretim kalitemizin ve Avrupa ile dünya genelinde kabul gören kalite belgelerimizin yanı sıra Avrupalı tüketicilerin beklentilerini karşılayan ürün çeşitliliğimizle Avrupa pazarı bizim için önemli. Romanya, Birleşik Krallık, Almanya ve Hollanda, Avrupa’daki büyüme hedeflerimizde merkez olarak seçtiğimiz ülkeler. Çin, Güney Kore ve Malezya başta olmak üzere Uzakdoğu pazarında da etkinliğimizi artırmak istiyoruz. ABD, Güney Amerika’da Brezilya’nın yanı sıra Avustralya ve Güney Afrika da yurtdışı hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. Ayrıca Rusya ve Ukrayna ile Ortadoğu’da Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de odaklandığımız hedef ülkeler arasında.


Bu bir ilandır.

 
Etiketler
Manşet
0

  • ALTIN GRAM - TL 2976,55 -0,98%
  • ALTIN ONS 2648,82 -1,16%
  • BIST 100 10125,46 0,66%
  • DOLAR/JAPON YENI 153,659 0,65%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,42361 0,0724%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 104,5 -0,1932%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,9519 0,1703%
  • EURO/DOLAR 1,0504 0,3482%
  • EURO/TURK LIRASI 36,7644 0,3705%
  • STERLIN/DOLAR 1,26194 -0,39033%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL