Bist 100
9915,62
2,05%
Bist 100
Dolar/TL
32,4663
-0,1497%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7012
-0,7993%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0688
-0,3858%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2438,81
0,03%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Bilim insanları müsilajın Marmara Denizi'ne etkilerini araştırıyor

02 Haziran 2021 | 12:08
Son Güncellenme: 27 Ekim 2022 | 20:47
Bilim insanları müsilajın Marmara Denizi'ne etkilerini araştırıyor
Marmara kıyılarını kaplayan ve halk arasında "deniz salyası" ya da "kaykay" olarak da bilinen "müsilaj", son günlerde su yüzeyinde azalmasına karşın suyun altındaki canlılar için tehdit olmaya devam ediyor. Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Su Ürünleri Bölümü tarafından hazırlanan projeyle, Marmara Denizi'nde son dönemde birçok bölgede yayılan müsilajın (deniz salyası) etkileri inceleniyor. Peki, müsilaj nedir? Neden olur? Müsilajla ilgili haberleri derleyerek yakından bakalım...

Bilim insanları müsilaj oluşumunun Marmara Denizi'ne etkilerini araştırıyor

Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Erdinç Veske koordinesinde yürütülen ve 5 yıl sürmesi planlanan proje hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Su Ürünleri Bölüm Başkanı Alpaslan Kara, müsilajın pek çok zincirleme etkiden meydana geldiğini söyledi.

Üniversitelerden alanlarında uzmanlaşmış bilim insanlarıyla çalıştıklarını belirten Kara, "İstanbul Üniversitesinden çok değerli hocamız Doç. Dr. Ahsen Yüksek ve Doç. Dr. Nazlı Demirel ile Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Hijran Yavuzcan projemizde etkin bir şekilde görev yapmakta. Hem verilerin elde edilmesi hem de değerlendirilmesinde beraber çalışıyoruz." dedi.

Kara, "Müsilajın minimumda kalması için neler yapmalıyız? Ne gibi önlemler almalıyız?" sorularına cevap bulmayı, öneriler ortaya koymayı amaçladıklarını anlattı.

MÜSİLAJ NEDEN ORTAYA ÇIKTI?


Müsilajın ortaya çıkmasında ekosistemde yaşayan canlıların dengesinin bozulmasından sanayi ve evsel atıklara kadar çevreyi etkileyen pek çok dinamik olduğunu dile getiren Kara, bu konuda bütün paydaşlarla önleyici tedbirler alınması gerektiğini ifade etti.


Erken uyarı sistemi kurmayı hedefliyorlar


Projede ilk amaçlarının müsilaja yol açan etkilerin net olarak belirlenmesi olduğunu kaydeden Kara, şöyle konuştu:

"Erdek Körfezi çok önemlidir çünkü Erdek Körfezi, Marmara Denizi'nin akciğerleridir. Oksijen seviyesinin en yüksek olduğu Marmara Denizi'nde balıkların en çok üremek için tercih ettiği bir bölgedir. 2019 yılında yaptığımız bir çalışmada müsilajın geleceğini gördük, ne yazık ki tahminlerimiz de doğru çıktı ve bu durumlara geldik. Proje sonunda inşallah müsilaja sebep olan tüm etkileri ortaya koyup, uzun vadede geliştirebilirsek bir erken uyarı sistemiyle sebep olan tüm etkileri iyileştirip müsilaj oluşumunu bir daha görmeyiz. Daha iyi, daha sağlıklı bir Marmara ekosistemi için elde edeceğimiz sonuçları ve önerileri uygulamaya koyup inşallah Marmara Denizi'nin çok daha iyi bir hale gelmesini sağlayabiliriz."

16 MAYIS 2021 - MÜSİLAJ SUYUN ALTINDA VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR


Anadolu Ajansı, 16 Mayıs 2021'de Marmara Denizi müsilajın su altında nasıl bir tehdit olduğunu  görüntülemişti. Anadolu Ajansı fotomuhabiri Şebnem Coşkun, Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği Başkanı Ateş Evirgen, dalgıçlar Serco Ekşiyan ile Murat İnan, Büyükada açıklarında Eşkinataşı mevkisinde 30 metreye dalmıştı.

Dalgıçlar, görüş mesafesinin suyun altında 1 metreye düştüğü dalışta, müsilajın deniz yıldızı, yengeç, midye ve diğer deniz canlılarının üzerini adeta bir sis tabakası gibi nasıl kapladığını kameralarıyla kaydetti.

Marmara Denizi'nde 2007 yılında da yoğun şekilde su üstünde gözlemlenen müsilaj, "fitoplankton" olarak adlandırılan tek hücreli bitkisel mikroorganizmaların denizde aşırı şekilde artmasından kaynaklanıyor. Sıcaklık ve ışık gibi uygun ortamı bulan bu tek hücreli mikroorganizmalar, evsel atıklardan kaynaklanan deniz kirliliğini de fırsat bilerek çoğalıyor.

"Müsilaj kirli ortamı seviyor"

Büyükada sakinlerinden dalgıç Serco Ekşiyan, AA muhabirine, uzun yıllardır dalış yaptığını ve müsilajı ilk kez 2006'da görüntülediğini, müsilajın hangi metrede başlayıp, hangi metrede bittiğini gözlemlemeye çalıştığını anlattı.

Müsilajın periyodunun ekim-kasım-nisan arası olduğunu aktaran Ekşiyan, 2007, 2008 yıllarında da az miktarda görüldüğünü, bu seneki kadar hiç yoğun olmadığını söyledi.

Deniz suyunun eskisi kadar soğumadığını gözlemlediğini, bunun da müsilajın artmasında bir etken olduğunu belirten Ekşiyan, "Bilim insanları zaten son 20 yıldır küresel iklim değişikliğini söylüyor. Marmara'nın etrafında 7 tane il var, ortalama 25 milyon insanın yaşadığı söyleniyor. Arıtmanın ne kadar olduğunu bilmiyorum ama müsilaj kirli ortamı seviyor ve canlanıyor." diye konuştu.

Müsilajın en çok 28-30 metre aralığında yoğun olarak gözlendiğini ifade eden Ekşiyan, "Periyodik şekilde takip ediyoruz. Dipte Akdeniz suyu var müsilaj oraya pek inmiyor ama 25 metreler karşınızdakini göremeyecek kadar yoğun." dedi.

Dalış yaptığı bölgelerde balık ölümüne rastlamadığını ancak yere bağımlı canlıların üzerinde gözlemlediğini aktaran Ekşiyan, "Bizim elimizle temizlememizle o mercanlar temizlenmez, bir saat sonra yine çöker. Müsilaj mercanların olsun diğer canlıların olsun, nefes ve gıda almasını etkileyebilir. Mercanları gördüğümde hepsi kapalıydı, kendini korumaya almıştı. Ne kadar aç kalabilecek, ne kadar havasız alabilecek? Bunu ileriki zamanlarda göreceğiz. Arıtmanın bu duruma faydalı olacağını düşünüyorum. Su yüzeyinde gördükleriniz ölüleriydi, denizin dibi devam etmekte." değerlendirmesini yaptı.

11 MAYIS 2021- MÜSİLAJ BALIKLARI NASIL ETKİLİYOR?


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim BüyükateşMarmara Denizi'nde görülen müsilajın (deniz salyası), balıkların beslenme, üreme ve göçlerini olumsuz etkilediğini söylemişti.

Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalında görevli Büyükateş, AA muhabirine, müsilajın biyolojik, kimyasal, fiziksel şartlar uygun olduğunda çeşitli denizel organizmaların çoğalması sonucu doğal olarak ortaya çıktığını anlattı.

MÜSİLAJIN YAPISI NASIL?


Belirli iklimsel ve trofik (besin ağı) koşullar altında çeşitli denizel organizmaların ürettiği organik maddenin düzensiz biriktiğini belirten Büyükateş, "silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyası" olarak tanımlanan diyatomenin sayısının artmasının müsilaj oluşturduğunu vurguladı.

Büyükateş, "Bunlar (diyatome) su kolonunda askı halde kurdele şeklinde yapılar olarak karşımıza çıkar. Başlangıçta belirli bir bölgede biriktikten sonra yayılmaya başlayıp sonunda su yüzeyinin geniş bir bölümünü kaplar. Denizel mikroskobik bitkiler olarak bildiğimiz fitoplankton, bunlarla beslenen hayvansal organizmalar olan zooplankton, bunları ayrıştıran bakteriler ve çürümüş parçacıklar müsilaj ile birleşip bir organik çorba oluşturur." dedi.

"Marmara Denizi'nde ilk olarak 1994'te meydana gelmiştir"

Son günlerde müsilajın Marmara Denizi'nin büyük bölümünde özellikle Çanakkale Boğazı ve Tekirdağ sahillerinde gözlendiğini hatırlatan Büyükateş, bu durumla bölgede daha önce de karşılaşıldığını aktardı.

Müsilaj görülmesine dair ilk bilgilerin Adriyatik Denizi'nde 1729 yılında kayıtlara geçtiği bilgisini veren Büyükateş, "1980'lerin sonundan bu yana özellikle yaz aylarına kadar gözlemlenmiştir. Ülkemizde Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde ilk olarak 1994'te meydana gelmiştir. Dolayısıyla yeni bir olay değil. Özellikle Çanakkale Boğazı ve Marmara'da 2007-2008 döneminde de oldukça yoğun bir şekilde gördük ve süreç de oldukça uzundu." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Büyükateş, özellikle durgun hava şartlarında ve rüzgarın az olduğu durumlarda bu olayın yoğun gözlendiğini vurguladı.

Deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, ilkbaharın gelmesiyle güneş ışığı açısının artması ve gündüz süresinin uzamasından dolayı fitoplanktonik organizmalarda fotosentetik aktivitenin çoğaldığını, sistemde besin elementleri az olunca da bu jelimsi, yapışkan maddenin ortaya çıktığını aktaran Büyükateş, bunun sadece ekolojik değil ekonomik ve sosyal etkilerinin bulunduğunu dile getirdi.

MÜSİLAJ NEDİR? NEDEN OLUR?


Peki, müsilaj nedir? Müsilaj balıkçılığı nasıl etkiliyor? 'Müsilaj', balıkçıların "deniz salyası" ya da "kaykay" olarak bildiği jelimsi bir madde. Müsilaj özetle biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşan, fitoplankton olarak adlandırılan bitkisel canlıların aşırı çoğalması, deniz sıcaklığının yükselmesi ve buna bağlı olarak bakteriyel aktivitelerin artmasıyla oluşan jelimsi, yapışkan bir yapı. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdes Saadet Karakulak 2020 yılında AA'ya yaptığı açıklamada müsilaj olayının, "fitoplankton" olarak isimlendirilen tek hücreli bitkisel mikroorganizmaların aşırı şekilde artması sonucunda denizlerde oksijenin azalması olduğunu aktarmıştı.

Müsilajla ilgili son 2 yılda uzmanların yaptığı bazı açıklamalar şöyle:

Çanakkale Ondokuz Mayıs Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş: Büyükteş 17 Mart'ta yaptığı yaptığı açıklamada müsilajın biyolojik, kimyasal ve fiziksel şartlar uygun olduğunda orta çıktığını belirtmişti. Prof. Dr. Büyükateş, şunları söylemişti:

"Özellikle durgun hava şartlarında ve rüzgarın az olduğu durumlarda görüyoruz. Denizdeki sistemde bitkisel organizmaları fitoplanktonik organizmalar deniz suyu sıcaklığının yüksek olması, ilkbaharın gelmesiyle ve güneş ışığının da açı olarak dik gelmesi hem de günün uzun olması fotosentetik aktiviteyi organizmalarda artırıyor. Bu çoğalmalarına sebep oluyor. Organizmalar çeşitli şekillerde strese girdiklerinde ya da besin elementleri sistemde az olduğunda çeşitli organik maddeler salgılıyor. Birleşmesiyle de bu jelimsi, yapışkan oluşumlar meydana geliyor. Bunlar, balıkçıların ağlarını negatif etkiliyor. Balıkçı ağlarının gözlerini kapatıyor. Teknelerin pompalarına, filtrelerine zarar verdiğini görüyoruz."

MÜSİLAJ BALIKÇILARI NASIL ETKİLİYOR? MÜSİLAJ NASIL OLUŞUR?


Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı: Prof. Dr. Sarı şubat ayında yaptığı açıklamada ise Marmara Denizi'nde besin elementlerinin aşırı çoğalması ve su sıcaklığının yükselmesinden kaynaklanan "deniz salyası"nın ağlara yapışarak balıkçıları zor durumda bıraktığını söylemişti.

Prof. Dr. Sarı, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Geçmiş yıllara göre deniz suyu sıcaklığı yüksek. Bu dönemde denizin şiddetli fırtına ile karışması sonucu diplerde biriken azot fosforlar, besin elementleri ışıklı bölgeye yüzeye çıktı. Bunun sonucunda, su sıcaklığı da uygun olduğu için ışıklı bölgede fotosentez hızlandı, müsilaj oluşturabilecek alg grupları birden çoğaldı. Onların hücre salgılarıyla bakteriler faaliyete geçti. Balıkçı ağına atıyor ağı çektiği zaman normalde ağırlık 5 tonken bu salyalarla ağların ağırlığı 10 ton oluyor. Bu yüzden balıkçılar barınaklarda bekliyor."

HAVALARIN ISINMASI TETİKLEDİ


1900'lü yıllara kadar sadece Adriyatik Denizinde görülmeye başlayan müsilaj oluşumunun son 20 yıldır Ege ve Marmara Denizinde de görüldüğüne işaret eden İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meriç Albay, 18 Mart 2021'de NTV'ye yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

"Havaların ısınması müsilaj artışını tetikledi. Marmara Denizi gibi kapalı yerlerde su akışı çok kısıtlı olduğu için böyle alanlarda müsilaj oluşumu daha kolay meydana geliyor ve denizdeki ekosisteme büyük zarar veriyor. Akıntı sistemleri, sıcaklık, tuz oranı gibi birçok ayrı koşul deniz salyası oluşumunda etkili oluyor."

Müsilaj tehlikesinin çok uzun sürmeyeceğini düşündüğünü de belirten Albay, "Bu durum 3 ay kadar sürebilir. Eğer denize dışarıdan gelen organik madde yükü azaltılırsa tabii deniz salyası oluşumu da azalacaktır" ifadelerini kullandı.

 
0

  • ALTIN GRAM - TL 2438,81 0,03%
  • ALTIN ONS 2336,4 0,17%
  • BIST 100 9915,62 2,05%
  • DOLAR/JAPON YENI 157,442 1,171%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,3683 0,18965%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 92,0105 -0,2187%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,4663 -0,1497%
  • EURO/DOLAR 1,0688 -0,3858%
  • EURO/TURK LIRASI 34,7012 -0,7993%
  • STERLIN/DOLAR 1,24686 -0,37036%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL