1925 yılında, Hacı Ömer Sabancı tarafından temelleri atılan Sabancı Topluluğu, 100’üncü yılını özel bir konserle kutladı. Şef Cem Mansur yönetimindeki Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın Atatürk Kültür Merkezi’nde sahne aldığı geceye, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Çulhacı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyeleri, Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, Sabancı Ailesi üyeleri, Sabancı Topluluğu’nun mevcut ve eski yöneticileri, Topluluk çalışanları ve paydaşları başta olmak üzere 1.000’e yakın davetli katıldı.

Etkinlik, Sabancı Topluluğu’nun 100 yıllık köklü tarihini gelecek vizyonuyla buluşturacak şekilde tasarlandı. Zaman tünelinde yaratılan görsel dünya, davetlileri Sabancı’nın 100 yıllık yolculuğuna ortak ederken; fuaye alanındaki nostaljik fotoğraflar, mütevazı bir pamuk ticareti girişimiyle başlayan yolculuğun Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birine dönüşümüne ışık tuttu. Konser öncesinde gösterilen “Birlikteliğin 100’ü” temalı film ise, Hacı Ömer Sabancı’nın amcası Hacı Ahmet Sabancı ile birlikte Kayseri’den Adana’ya yürüyerek ulaşmasını konu alarak, Cumhuriyet’in kazandırdığı güven ve inançla temelleri atılan Sabancı Topluluğu’nun 100 yıldır ülkesine hizmet etme vizyonunu vurguladı.

“ORTAKLIK KÜLTÜRÜ, SABANCI’NIN KURULUŞUNDAN İTİBAREN BİR İŞ YAPIŞ ŞEKLİ OLMUŞTUR”
Etkinliğin açılışında konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Çulhacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun hemen sonrasında Merhum Hacı Ömer Sabancı’nın Adana’daki küçük ticarethanesinde, pamuk kantarını satın alarak pamuk ticaretine başlamasının üzerinden tam 100 yıl geçtiğini hatırlatırken, “Bugün sadece bir yıl dönümünü değil, bu topraklara duyulan sadakati, birlikte başarma iradesini ve yüzyıllık emeği de anıyoruz. Bu yolculuk, geçmişe saygıyla, bugüne güvenle ve geleceğe olan inançla yüründü” diye konuştu.
“Hacı Ömer Sabancı’nın en büyük şansı kendisi kadar akıllı ve işe sahip çıkan 6 evlada ve sevgisi ve dirayeti ile ailesine destek olan bir eşe sahip olmasıdır” diyen Hayri Çulhacı şöyle devam etti: “Bu evlatlar sağlığında en büyük yardımcıları oldular. Genç yaşta vefatından sonra ise babalarından aldıkları mirası daha da yücelttiler. Sabancı kardeşler birlikte ve ahenkle çalıştılar, kararları birlikte tartışarak aldılar. Buna ilk yıllarda Sabancı kardeşlerin birliği deyin, ilerideki yıllarda çalışanlar, hissedarlar, iş ortakları, kamu ve çevre ile birlikte değer yaratmak ve yaratılan değerlerin adil paylaşımı deyin. Ortaklık kültürü Sabancı’da kuruluşundan itibaren bir iş yapış şekli olmuştur. 1970’li yıllarda menkul kıymetler borsasının ne olduğunun pek bilinmediği bir dönemde Sabancı Grubu, Akçimento’yu, Lassa’yı, Kordsa’yı, Olmuksa’yı halka açmıştır. Yine bu dönemlerde ve takip eden yıllarda Toyota, Dupont, Bekaert, Bridgestone, Heidelberg, E.On, Carrefour, Ageas ve bunun gibi daha nice büyük uluslararası şirketlerle iş ortaklıkları kurmuştur. Özellikle uluslararası ortaklıklarımız, bizim için yalnızca sermaye ya da teknoloji değil aynı zamanda kurumsal yönetim kültürü, disiplin ve vizyon anlamında büyük katkılar sağladı. Bugün geldiğimiz noktada ortaklarımızla kurduğumuz güçlü ilişkiler Sabancı Topluluğu’nun sürdürülebilir büyümesinin temel taşlarından biridir.”

Merhum Hacı Ömer Sabancı’nın “’Bu topraklardan aldığını bu toprakların insanlarıyla paylaşma” prensibinin, bugün hâlâ tüm Topluluğun faaliyetlerine yön verdiğinin altını çizen Hayri Çulhacı, “Sabancı Topluluğu, hiçbir zaman sadece sanayiye yaptığı yatırımlarla anılmadı, eğitimden kültüre bilimden toplumsal sorumluluğa kadar birçok kalıcı alanda değer ürettik ve üretmeye devam ediyoruz. Sabancı Vakfı, Sabancı Üniversitesi ve destek verdiğimiz yüzlerce projeyle toplumumuza katkı sağlıyoruz” dedi.
“GÜVEN VE HEYECANLA YENİ BİR YÜZYILA ADIM ATIYORUZ”
Sabancı’nın 100 yıllık yolculuğunda, geleceğe olan inancını hiçbir zaman kaybetmediğini de ifade eden Hayri Çulhacı, “Bu yüzyılda birçok değişiklikler yaşadık. Önümüzdeki yüzyılın bir öncekinden daha hızlı ve çetin geçeceğini, değişikliklerin daha yoğun olacağını biliyoruz. Teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği çağımızda rekabetçi kalabilmek, teknolojiye ayak uydurabilmek ve dalganın üstünde sörf yapabilmek çok önemli. Bilgiyi taklit etmek veya satın alıp uygulamak artık yeterli değil, rekabetçi olabilmek için bilgiyi üretmek ve sahip olmak zorundasınız. Bu nedenle sürekli öğrenmeye yatırım yapıyoruz. Yenilikçilik ve yaratıcılığa odaklanıyoruz. Farklı ve özgün fikirleri özendiriyoruz. Teknolojik gelişmeleri takip edebilmek için iş birlikleri kuruyoruz. Dijital teknolojileri en üst seviyede kullanmaya özen gösteriyoruz. Güven ve heyecanla yeni bir yüzyıla adım atıyoruz” şeklinde konuştu.