Tasfiyesine karar verilen 21 tasarruf finansman şirketindeki hak sahiplerinin mağdur olmaması amacıyla tasfiye süreci Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yürütülecek. Uzmanlar, tasfiye edilen şirketlerden alacağı olan tüketicilerin tasfiye kuruluşlarına başvurması çağrısında bulundu.
BDDK, vatandaşların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla tasarruf finansman faaliyeti yürüten ancak intibak şartlarını sağlamayan 21 şirketin intibak taleplerinin reddine ve tasfiyelerine karar verdiğini, bu şirketlere BDDK ve TMSF tarafından Tasfiye Komisyonu atanacağını duyurmuştu.
Kurum tarafından yapılan ikinci açıklamada ise intibak başvurusunda bulunan diğer şirketlerden 6'sının intibak sürecinin devam ettirilmesine, 8'inin ise iradi tasfiyeye yönlendirilmesine karar verildiği belirtildi.
Alınan bilgiye göre, tasfiye sürecinde vatandaşın menfaati esas alınacak. Tamamen vatandaşın haklarının gözetileceği süreçte ana amaç, "vatandaşların ödemelerinin tahsil edilmesi" olacak.
Devam eden süreçte tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli tüm işlemler ilgisine göre tasfiye komisyonu ve BDDK tarafından ivedilikle yapılacak.
Uzmanlar, tasfiye edilen şirketlerden alacağı olan tüketicilerin tasfiye kuruluşlarına başvurması çağrısında bulundu.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır para toplama yetkileri olmadığı halde vatandaştan para toplayan bu şirketler ile ilgili 7 Nisan'da Resmi Gazete'de Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik'in yayınlandığını anımsattı.
Bu kuruluşlar için üst yapının BDDK olduğunun açıklandığını, hem kuruluş esasları hem de daha önce kurulmuş olanlar için de intibak esaslarının belirlendiğini aktaran Kiraz, şunları kaydetti:
"Bu kuruluşlar açısından hem ciddi bir sermaye yapısının oluşturulması hem de şubeleşmede ciddi bir ödenmiş sermaye şartı arandı. Tüketiciler açısından da cayma ve tam iade hakları oluşturuldu. Tam şirket yapıları, şirket ortaklarının da hem adli hem ticari sicillerinin temiz olması şartları da getirildi. Bu noktada süre verilen ve bu süre içerisinde intibak etmeyen şirketler açısından bir tasfiye süreci öngörülüyor. Burada TMSF ve BDDK üzerinden bu süreç yönetilecek. Süreç Bankacılık Kanunu 133, 134, 137, 138, 140, 141 ve 142. maddelerine göre yürütülecek. TMSF, bu şirketlere yönetici atayacak, alacak ve borçları belgeleyecek ve tasfiye edecek."
Ali Güvenç Kiraz, vatandaşların, alacaklı olduklarını kendilerinin belgelemek zorunda olduğunu vurgulayarak, "İspat külfeti ise alacaklıya ait TMSF'de. Dava açılırsa görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi ve zaman aşımı 20 yıl. Ancak temel sorun; bugüne kadar para toplarken bu paraların nerede olduğu, nereye harcandığı ve ne şekilde tasarruf edildiği bilinmiyor. Bunların tasfiyesinin de ne şekilde yapılacağı ciddi bir sorun oluşturacak gibi görünüyor. Daha önce yaşadığımız konutzede olayına yakın bir grup bu çerçevede oluşabilir. Bu nedenle tüketicilerin isimleri açıklanan şirketler nezdinde alacakları varsa bunları hemen ilgili tasfiye kuruluşlarına belgeleri ile beyan etmeleri gerekiyor."
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut da sistemle ilgili yapılan düzenlemeye şiddetle ihtiyaç olduğunu ifade ederek, kurumların denetlenip izlenebilmesi, vatandaşların herhangi bir mağduriyetle karşılaşmaması için yapılan bu düzenlemenin tamamen tüketicinin yararına olduğunu söyledi.
Yapılan düzenlemenin sektörün geleceği için çok önemli olduğunu vurgulayan Bulut, "Orta ve uzun vadede sistemin sağlıklı işlemesi, vatandaşların sahip olduğu tasarrufların ileride herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmaması için çok önemli bir düzenleme. Bu düzenleme sayesinde vatandaşlarımız tasarruflarıyla ev ve araba sahibi olabilecek. Yastık altındaki birikimler sağlanan güvenle ekonomiye katılacak, ekonominin büyümesine, istihdamına ve diğer birçok alana olumlu etki sağlayacak." diye konuştu.
Bulut, şirketlerin devam edebilmesi için belirlenen sermaye yeterliliğinin tüketicinin mağdur olmaması için makul bulunabilecek bir şart olduğunu, bunun hemen hemen her alanda görülebilecek doğal bir regülasyon olma özelliği taşıdığını kaydetti.
Tasfiye edilen şirketlerdeki hak sahiplerine ilişkin Bulut, "BDDK ve TMSF, bu şirketlerin tasfiye sürecini takip edecek. Yatırımcılar mağdur edilmeden sonuca ulaşılacağını düşünüyorum." dedi.
BDDK, vatandaşların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla tasarruf finansman faaliyeti yürüten ancak intibak şartlarını sağlamayan 21 şirketin intibak taleplerinin reddine ve tasfiyelerine karar verdiğini, bu şirketlere BDDK ve TMSF tarafından Tasfiye Komisyonu atanacağını duyurmuştu.
Kurum tarafından yapılan ikinci açıklamada ise intibak başvurusunda bulunan diğer şirketlerden 6'sının intibak sürecinin devam ettirilmesine, 8'inin ise iradi tasfiyeye yönlendirilmesine karar verildiği belirtildi.
Alınan bilgiye göre, tasfiye sürecinde vatandaşın menfaati esas alınacak. Tamamen vatandaşın haklarının gözetileceği süreçte ana amaç, "vatandaşların ödemelerinin tahsil edilmesi" olacak.
Devam eden süreçte tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli tüm işlemler ilgisine göre tasfiye komisyonu ve BDDK tarafından ivedilikle yapılacak.
Uzmanlar, tasfiye edilen şirketlerden alacağı olan tüketicilerin tasfiye kuruluşlarına başvurması çağrısında bulundu.
"TMSF, alacak ve borçları belgeleyecek ve tasfiye edecek"
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır para toplama yetkileri olmadığı halde vatandaştan para toplayan bu şirketler ile ilgili 7 Nisan'da Resmi Gazete'de Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik'in yayınlandığını anımsattı.
Bu kuruluşlar için üst yapının BDDK olduğunun açıklandığını, hem kuruluş esasları hem de daha önce kurulmuş olanlar için de intibak esaslarının belirlendiğini aktaran Kiraz, şunları kaydetti:
"Bu kuruluşlar açısından hem ciddi bir sermaye yapısının oluşturulması hem de şubeleşmede ciddi bir ödenmiş sermaye şartı arandı. Tüketiciler açısından da cayma ve tam iade hakları oluşturuldu. Tam şirket yapıları, şirket ortaklarının da hem adli hem ticari sicillerinin temiz olması şartları da getirildi. Bu noktada süre verilen ve bu süre içerisinde intibak etmeyen şirketler açısından bir tasfiye süreci öngörülüyor. Burada TMSF ve BDDK üzerinden bu süreç yönetilecek. Süreç Bankacılık Kanunu 133, 134, 137, 138, 140, 141 ve 142. maddelerine göre yürütülecek. TMSF, bu şirketlere yönetici atayacak, alacak ve borçları belgeleyecek ve tasfiye edecek."
"Tüketiciler, belgeleriyle hemen tasfiye kuruluşlarına başvurmalı"
Ali Güvenç Kiraz, vatandaşların, alacaklı olduklarını kendilerinin belgelemek zorunda olduğunu vurgulayarak, "İspat külfeti ise alacaklıya ait TMSF'de. Dava açılırsa görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi ve zaman aşımı 20 yıl. Ancak temel sorun; bugüne kadar para toplarken bu paraların nerede olduğu, nereye harcandığı ve ne şekilde tasarruf edildiği bilinmiyor. Bunların tasfiyesinin de ne şekilde yapılacağı ciddi bir sorun oluşturacak gibi görünüyor. Daha önce yaşadığımız konutzede olayına yakın bir grup bu çerçevede oluşabilir. Bu nedenle tüketicilerin isimleri açıklanan şirketler nezdinde alacakları varsa bunları hemen ilgili tasfiye kuruluşlarına belgeleri ile beyan etmeleri gerekiyor."
"Sektörün geleceği ve vatandaşların tasarruflarının korunması adına çok önemli"
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut da sistemle ilgili yapılan düzenlemeye şiddetle ihtiyaç olduğunu ifade ederek, kurumların denetlenip izlenebilmesi, vatandaşların herhangi bir mağduriyetle karşılaşmaması için yapılan bu düzenlemenin tamamen tüketicinin yararına olduğunu söyledi.
Yapılan düzenlemenin sektörün geleceği için çok önemli olduğunu vurgulayan Bulut, "Orta ve uzun vadede sistemin sağlıklı işlemesi, vatandaşların sahip olduğu tasarrufların ileride herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmaması için çok önemli bir düzenleme. Bu düzenleme sayesinde vatandaşlarımız tasarruflarıyla ev ve araba sahibi olabilecek. Yastık altındaki birikimler sağlanan güvenle ekonomiye katılacak, ekonominin büyümesine, istihdamına ve diğer birçok alana olumlu etki sağlayacak." diye konuştu.
Bulut, şirketlerin devam edebilmesi için belirlenen sermaye yeterliliğinin tüketicinin mağdur olmaması için makul bulunabilecek bir şart olduğunu, bunun hemen hemen her alanda görülebilecek doğal bir regülasyon olma özelliği taşıdığını kaydetti.
Tasfiye edilen şirketlerdeki hak sahiplerine ilişkin Bulut, "BDDK ve TMSF, bu şirketlerin tasfiye sürecini takip edecek. Yatırımcılar mağdur edilmeden sonuca ulaşılacağını düşünüyorum." dedi.