İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan ile Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında, 13 Şubat'taki dernek genel kurulunda yaptıkları konuşmalarda yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandıkları iddiasına ilişkin soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında Aras Basın Suçları Soruşturma Bürosunda yaklaşık 3 saat ifade Verdi. Aras’ın ardından Turan‘ın ifadesi alındı.
ADLİ KONTROL TALEBİ
Turan ve Aras ifadelerin ardından 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçlamasıyla yurt dışına çıkış yasağını içeren adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlik, her iki iki ismin yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
ORHAN TURAN
Orhan Turan, ifadesinde makine mühendisi olduğunu belirtti. Turan, yalıtım sektöründe şirketi olduğunu, yurt dışına yoğun ihracat gerçekleştirdiğini, mart ve nisanda yurt dışına seyahat edeceğini ifade etti. Turan, "Yapay zeka ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Orada da Türk girişimcilerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Adresim bellidir, iş insanıyım, yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbirinin reddine karar verilmesini talep ederim." dedi.
ÖMER ARİF ARAS
Mehmet Ömer Arif Aras ise banka yönetim kurulu başkanı olduğunu ifade etti. Aras, ifadesinde şunları belirtti: "Benim konuşmamın ana teması Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapmamız gerektiği konusunda bir metindir. Eğitim dili ve hukuk üstünlüğü, ekonomide alınması gereken tedbirler, ülkemizin kalkınması için kadın hakları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi ve birçok ekonomik ile finansal konularda Türkiye'nin önünün açılması için birtakım örnekler vererek toplumun genel olarak hassasiyetini dile getirmeye çalıştım. Konuşmada kamuyu yanıltıcı herhangi bir bilgi vermedim. Bütün yaklaşım ve anlatımların ekonomiye etkilerinin yorumlanması şeklindedir. Türkiye’nin yatırım ortamının geliştirilmesi amacına yönelik bu konuşmaları yaptım."
Uluslararası bir bankanın yönetim kurulu başkanı olması nedeniyle yurt dışı seyahatlerinin yoğun olduğunu, Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalıştıklarını belirten Aras, yurt dışı çıkış yasağı talebinin hakkında uygulanmamasını istedi.
Karar yazısı
Nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, "Şüphelilerin yaptıkları konuşma içeriği ve savunmalarında da belirttikleri üzere yalnızca basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylara ilişkin yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları" aktarıldı.
Yazıda, Turan ve Aras'ın, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydıkları ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işlediklerine ilişkin somut deliller olduğu kaydedildi.
Karar yazısında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının iki isim hakkında uygulanmasını istediği yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri talebinin kabulüne karar verildiği ifade edildi.