Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerini içeren İSO 500 büyük listesinde Mioro Hediyelik Eşya Sanayii şirketi ile 290’ıncı sırada yerini alan Gençoğlu Grup, İlyas ve Naim Gençoğlu kardeşler tarafından kuruldu. 1970’lerde daha çocuk yaşta Kapalıçarşı’da kuyumcu çırağı olarak iş hayatına atılan, 1974’te dayılarının desteğiyle ilk dükkanlarını açan iki kardeş, 1979’da dayılarından ayrılıp altın zincir üretimine odaklandılar. İtalya’dan makine alıp 1983’te ilk altın zincir atölyesini kuran kardeşler, yoğun talep üzerine Çemberlitaş’a taşınıp atölyelerini büyüttüler.
Ekonomist’in 03 - 16 Ağustos 2025 tarihli sayısından
1990’ların başlarında ABD’de ofis açıp ihracata başladılar. 1997’de Yenibosna’da 12 bin m2 kapalı alanı olan fabrika kurulurken, 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapar hale geldiler. Toptan satışın yanı sıra Jival markasıyla mağazalarda corner’lara girildi ancak dört yıl önce bu operasyon sonlandırılıp toptan satışa dönüldü. Zaman içinde turizm ve gayrimenkul yatırımları da yapan Gençoğlu Grup, 2024’te 220 milyon dolarlık ciroya ulaştı. Gençoğlu Grup Eş Başkanı Naim Gençoğlu ile, grubu ve yatırım planlarını konuştuk:
Gençoğlu Grup olarak nasıl bir yatırım stratejiniz var?
Biz Kapalıçarşı’da iş hayatına atıldık. Altın zincir üretim ve satışlarında uzun süre hep yoğun taleple işlerimizi sürdürdük. Geçen yıl 10 ton civarı üretim yaptık. Üretimimizin yüzde 75’i Ortadoğu’dan ABD’ye, Avrupa ülkelerine kadar 30’un üzerinde ülkeye gidiyor. 2024 ihracatımız 210 milyon doları buldu ancak bu yıl maliyet artışı nedeniyle durgunluk var. İhracat pazarlarımızda fiyat tutturmakta zorlanıyoruz. 2025 sonunda grup ciromuz 220 milyon dolarlar seviyesinde olacaktır. Altın işinden kazandıklarımızı şimdiye kadar gayrimenkulde değerlendirdik. 1998’de Palladium Ataşehir’in arsasını aldık. Starcity Outlet’i 2016’da 75 milyon dolara satın aldık. 15 milyon dolar da renovasyon yatırımı yaptık. Starcity Outlet’in inşaat alanı 134 bin m2. Kiralanabilir bölümü ise 50 bin m2. Kuyumcukent’in yanındaki sanayi arsasını ofis binası ruhsatıyla almıştık. Kuyumcukent’te yer kalmayınca biz de ilk Elmas Kule’yi kuyumcular için atölye bloğuna dönüştürdük. Elmas Kule’ye arsa hariç 90 milyon dolarlık yatırım yaptık. 75 bin m2’lik Elmas Kule’de 600 kuyumcu atölyesi var. Kuyumcukent’te yer kalmayınca Elmas Kule, sektör standartlarını yeniden şekillendiren bir rol oynadı. Firmalara daha verimli ve gelişmiş bir çalışma ortamı sunduk. Altın üretiminde ortaya çıkan zararlı gazlar ve atıkların çevreye zarar vermemesi adına etkili çevre teknolojilerine yatırım yaptık.
Gayrimenkul alanında yeni yatırımlarınız olacak mı?
Altından kazandığımızı gayrimenkule yatırıyoruz. İstanbul’un yanı sıra son 5-6 yıldır İzmir ve çevresine de bakıyoruz. Dikili, Torbalı, Urla, Seferihisar, Alaçatı’da aldığımız arsaları önümüzdeki dönemde değerlendireceğiz. Urla Kuşçular’da 165 dönümlük arsamızda proje geliştirme çalışmaları yapıyoruz; 2026’nın ikinci yarısında netleşecek ve yaklaşık 20-25 milyon dolarlık bir proje olacak. Dikili Bademli’deki 330 dönümlük arsamıza 2028’de proje geliştireceğiz. Seferihisar Gölcük Köyü’ndeki 28 dönümlük arazimizi kat karşılığı 40 villadan oluşacak şekilde bir kooperatife veriyoruz, yakında sözleşmesini imzalayacağız. İzmir Torbalı’daki 70 dönüm alanda 250 bin m2 satılabilir alanı olan arsamız için de üç kooperatifle görüşüyoruz. Bunların yanı sıra Alaçatı’da da 7,5 dönümlük bir arsamız bulunuyor.
Arsalarınızda kendiniz proje geliştirmek yerine neden kooperatiflere kat karşılığı vermeyi tercih ediyorsunuz?
Bundan sonraki dönemde kooperatifçiliğin yeniden canlanacağını düşünüyorum. Çünkü krediye ulaşımın zorlaşması yeniden bu alanın gelişmesine neden olacak. Türkiye’de inşaat maliyetleri çok yüksek. Yüzde 50-50 olan kat karşılığı oranları bu nedenle yüzde 35’lere geriledi.
Turizm alanında da yatırımınız bulunuyor. Sizce turizmde ana sorun nedir?
Şu anda Türkiye’de otel fiyatları çok düşük. Paris, Roma gibi kentlerde 300 Euro’ya satılan konaklamayı biz İstanbul’da 110 Euro’ya satıyoruz. Oteller çok uygun ama dışarı çıktıklarında aldıkları hizmetler, yeme-içme çok pahalı. Mesela taksiye ulaşmak çok zor ve ödenen bedeller çok pahalı. Taksilerin daha iyi denetlenip takip edilmesi lazım. Bu durum turizmimize çok zarar veriyor. Ülkemizde paylaşımlı yolculuğun olmaması da çok üzücü. Şoförlerin puanlandığı sistemlerin ülkemizde de kullanılması taksicileri disipline edecektir. Bu ve benzeri nedenlerle artık turistler Türkiye’ye gelmekten imtina ediyorlar. Ne yazık ki turist kalitesi de çok düştü.
Farklı sektörlere girme planınız var mı?
Temel iş alanlarımızın yanı sıra sektör uzmanlarıyla iş birliği yaparak, global çapta yenilikçi şirketler ve projelere yatırım yapmayı planlıyoruz. Doğrudan yatırımlar veya önde gelen fonlarla yapılan ortaklıklarla gelişen trendleri takip ederek sürdürülebilir büyümeyi hedefliyoruz.
Mioro ile 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapıyor
Gençoğlu Grup, 1974’te İlyas ve Naim Gençoğlu kardeşler tarafından kurulan köklü bir aile şirketi. Grubun mücevher markası Mioro, 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. 1990’lardan itibaren gayrimenkul sektöründe de aktif olan Gençoğlu, turizmden konuta, perakendeden sanayi ve arsa geliştirmeye kadar bu alandaki portföyünü stratejik yatırımlarla genişletti. Grup, mevcut sektörlerin yanı sıra farklı sektör liderleriyle iş birliği yaparak alternatif yatırım fırsatlarını da değerlendiriyor.
“140 milyon dolarlık rezidans yatırımı yolda”
“Farklı sektörlere yatırım arayışımız sırasında turizm sektörünü de düşündük. Taksim’de Mete Caddesi’nde Lokalist Hotel ile hizmet veriyoruz. Turizmde beş otel ile 500 odaya ulaşmayı planlayarak yola çıktık ancak zaman içinde yatırımın geri dönüşünün uzun olması nedeniyle turizm alanına yatırım yapmaktan vazgeçtik. Akaretler’de bir otel almıştık, onu da renovasyona başlamadan sattık. Fındıklı’da bir yer aldık, 50-100 odalı beş otel yapmayı hedefliyorduk ancak sonradan 130 daireli markalı rezidans yapmaya karar verdik. Bu projemiz arsa bedeli dahil yaklaşık 140 milyon dolarlık yatırım değerine sahip olacak. Temmuz ayında inşaatına başlayacağımız bu projeyi öz kaynaklarımızla hayata geçireceğiz.”