KKM uygulaması, yürürlüğe girdiği 21 Aralık 2021’den bugüne kadar geçen 44 ayın ardından sonlandırıldı. TCMB’den yapılan açıklamaya göre, 23 Ağustos 2025 tarihinden itibaren yeni KKM hesapları açılamayacak, mevcut hesaplar yenilenemeyecek. Uygulanmaya başladığı günden bugüne dek, servet transferine neden olduğu ve Hazine ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı (TCMB) zarara uğrattığı gerekçesi ile eleştiri oklarına hedef olan KKM’nin yol açtığı açığın yaklaşık 60 milyar dolar olduğu hesaplanıyor.

“FİNANSAL İSTİKRAR GÜÇLENECEK”
TCMB’den konuya ilişkin yapılan açıklamada, “TCMB, KKM hesap açma ve yenileme işlemlerinin (YUVAM hesapları hariç) 23 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla sonlandırılmasına karar vermiştir. Bu tarih öncesinde açılmış hesapların vadeleri sona erdiğinde ilgili tebliğler yürürlükten kaldırılacaktır. Bu karar ile birlikte KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef kaldırılmıştır. Bu çerçevede zorunlu karşılık faiz ve komisyon düzenlemeleri gözden geçirilmiştir” ifadelerine yer verildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de KKM’nin sona ermesine ilişkin olarak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Programımızın önemli hedeflerinden birine daha ulaştık. KKM uygulaması sona erdi. Önemli bir koşullu yükümlülük olan KKM’nin sonlanmasıyla finansal istikrar daha da güçlenecek” ifadelerini kullandı. Ancak not etmek gerekir ki TL’nin değer kaybını engellemek amacıyla ortaya konan KKM uygulaması ekonomideki pek çok sorunu büyüttü, hatta ekonomideki ‘güven krizi’ni tetikledi.

BÜTÇE ZARARI 818 MİLYAR TL
KKM uygulaması, Nureddin Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanı olduğu Aralık 2021 döneminde düşüş faiz politikası nedeniyle hızlı bir yükselişe geçen döviz kurlarını dizginlemek amacıyla devreye alınmıştı. Hem özel hem de tüzel kişilerin TL mevduatlarını döviz kuru riskine karşı korumayı hedefleyen KKM sisteminde, TL’ye olan güveni sağlamak için vadeli TL mevduat hesaplarına yatırılan paranın kur farkı nedeniyle değer kaybı yaşaması halinde ortaya çıkan zarar Hazine veya TCMB tarafından karşılandı.
Uygulamaya konulduktan sonra, sekiz ay içinde 143 miyar dolarlık bir hacme ulaşarak rekor kıran KKM hesapları, TCMB ve Hazine üzerinde çok büyük bir baskıya neden oldu. KKM’nin kamu bütçesine maliyeti 2023 sonunda 818, 9 milyar TL’lik zarara yol açtı. Mehmet Şimşek’in “rasyonel politikalara dönüş” sözleri ile Nebati’den görevi devralmasından sonra ise KKM hesapları son iki yılda kademeli olarak azaldı ve 15 Ağustos 2025 tarihi itibariyle 11 milyar dolara kadar geriledi.
KKM ile TL’nin değer kaybı bir nebze yavaşlatılmış olsa da devam ediyor. Öte yandan KKM ile birlikte gerçekleşen servet transferi, yani varlık sahiplerinin korunması ve bunun kamu kaynaklarından sübvanse edilmesi ciddi bir gelir adaletsizliği yarattı. Ne yazık ki tasarrufu olan kesimler bu süreçte zenginleşirken bu gelir artışının maliyetini tasarruf sahibi olmayan kesimler üstlenmek zorunda kaldı. Dolayısıyla KKM uygulaması tarihin tozlu raflarında yerini alırken, yanlış ekonomi uygulamalarının topluma ödettiği bedellerin de bir sembolü olarak akıllarda hep kalacak.

KAPASİTE KULLANIMI 5 YILIN DİBİNDE
Son yıllarda özellikle imalat sanayinde gerçekleştirilen makine parkı yatırımları, yüksek enflasyon ve talep durgunluğu gibi nedenlerle büyük oranda atıl kaldı. Bu nedenle kapasite kullanım oranı (KKO) düşüşünü üç aydır aralıksız sürdürürken, KKO ağustosta bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak yüzde 73,5 seviyesinde gerçekleşti. Böylelikle KKO 2020 Ağustos tarihinden bu yana en düşük seviyeyi gördü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamaya göre, 2025 yılı ağustos ayında, imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 832 iş yeri tarafından İktisadi Yönelim Anketi’ne verilen yanıtlar toplulaştırılarak değerlendirildi. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış Kapasite Kullanım Oranı (KKO), bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak yüzde 73,5 seviyesinde gerçekleşti. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 73,6 seviyesinde gerçekleşti.
REEL KESİM GÜVENİNDE TOPARLANMA
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ağustos ayına ilişkin İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, Reel Kesim Güven Endeksi, ağustosta geçen aya göre 0,4 puan artarak 100,6 seviyesine çıktı. Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de 1,7 puan artarak 100,6 oldu. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler ile ihracat sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, iç piyasa sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin ise bir önceki aya göre zayıfladığı görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği gözlendi. Mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üzerinde olduğunu bildirenler lehine olan seyrin ise mevsim normallerinin altında olduğunu bildirenler lehine döndüğü gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı görülürken, gelecek 12 aydaki sabit sermaye yatırım harcaması ve gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin de bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi.

ENFLASYON BEKLENTİSİ GERİLİYOR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos 2025 “Sektörel Enflasyon Beklentileri” verilerini yayımladı. Yıllık enflasyon beklentileri ağustosta hem piyasa katılımcıları hem de reel sektör ve hane halkı için geriledi. Buna göre, ağustosta 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 0,6 puan azalarak yüzde 22,8, reel sektör için 1,3 puan düşerek yüzde 37,7 ve hane halkı için 0,4 puan gerileyerek yüzde 54,1 oldu. Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini öngören hane halkı oranı, geçen aya göre 1 puan artışla yüzde 27,6 olarak kayıtlara geçti. Vatandaşın enflasyon beklentisi böylece Kasım 2021’den beri en düşük düzeye geriledi.
VERİLER NASIL ELDE EDİLİYOR?
Veriler, piyasa katılımcıları anketi, iktisadi yönelim anketi ve TÜİK iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayii firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek elde ediliyor. TCMB, sektörel enflasyon verilerini Haziran 2024’ten itibaren yayımlamaya başlamıştı.