2021 ve sonrasını doğru planlamak, iş modellerini yenilemek ve teknolojik altyapıyı sağlamlaştırmak, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm iş dünyasının bir numaralı gündem maddesi haline gelmiş durumda. Bu noktada, son yıllarda hayatın her alanında olmazsa olmaz hale gelmeye başlayan ‘big data’, yani Türkçesi ile ‘büyük veri’, tüm şirketlerin gözünü diktiği bir alan. Büyük ölçekli şirketler çoktan ‘big data’ uygulamalarını iş stratejilerinin en önemli parçası haline getirmeye başlarken, KOBİ’ler için ise ‘big data’ dönemi henüz yeni başlıyor.
Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
2021 yılının ilk ayını arkamızda bıraktığımız şu günlerde, pandemi ile sarsılan 2020 yılından geriye kalan en önemli ders, değişime hazır olmanın önemi oldu. Geçen yıl nakit akışından lojistiğe, dijital altyapıdan evden çalışmaya kadar pek çok alanda yaşanan sıkıntılar, KOBİ’ler için adeta bir ‘hayatta kalma’ sınavına dönüştü.
Özellikle dijital alana yatırım yapmış firmalar için pandemi koşulları, işlerini büyütmekte, en azından bu süreci hasarsız atlatmakta büyük fayda sağladı. Şimdi artık, 2021 ve sonrasını doğru planlamak, iş modellerini yenilemek ve teknolojik altyapıyı sağlamlaştırmak, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm iş dünyasının bir numaralı gündem maddesi haline gelmiş durumda.
Bu noktada, son yıllarda hayatın her alanında olmazsa olmaz hale gelmeye başlayan ‘big data’ yani Türkçesi ile ‘büyük veri’, tüm şirketlerin gözünü diktiği bir alan oluyor. Büyük ölçekli şirketler çoktan ‘big data’ uygulamalarını iş stratejilerinin en önemli parçası haline getirmeye başlarken, KOBİ’ler için ise ‘big data’ dönemi henüz yeni başlıyor.
Temelde yapay zeka programları ile elimizdeki verileri analiz etmek ve kullanmayı tarif eden ‘big data’ uygulamaları, KOBİ’ler için aslında büyük yatırımlar gerektirmiyor. Yalnızca bir yıl içinde kesilen fatura bilgilerinden bile Excel, Google E-Tablolar, LibreOffice Calc gibi kolayca ulaşılabilecek programlar kullanılarak müşteri profili hakkında çok kapsamlı verilere ulaşmak mümkün. Yani konu büyük veriye ulaşmak ise
öncelikle ‘farkındalık’ ve ‘vizyon’ devreye giriyor. Artık günümüzde her KOBİ’nin mobil uyumlu bir web sayfasının olması, Facebook, Youtube gibi mecralarda kanallarının ve hesabının bulunması, hatta Instagram, TikTok ve benzeri sosyal paylaşım alanlarında müşterileri ile aktif iletişim içinde olması büyük önem taşıyor.
Büyük veri (big data) sayesinde, şirketler tahmine dayalı analiz yaparak, operasyonel verimliliklerini optimize edip risklerini azaltabiliyorlar. Ayrıca müşterilerin, tüketicilerin yaşadığı sorunlar ya da memnun olduğu hizmetler ile ilgili ayrıntılı bir fikir veriyor. Bu noktada özellikle sosyal medya platformlarından toplanan veriler, dijital pazarlama teknikleri konusunda da şirketlerin ufkunu açıyor.
Bulut veri yönetimi sağlayan dünyanın önde gelen yedekleme çözümleri şirketlerinden Veeam’ın CTO’su ve Ürün Stratejisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Danny Allan’a göre, 2021 yılında şirketler donanımdan çok yazılım tanımlı modellere yönelecek, bulut tabanlı platformlardaki veri güvenliği önem kazanacak, şirketlerde veri yönetiminin buluta taşınması hızlanırken geliştirme ekipleri daha çok söz sahibi olacak.
Allan, yeni dönemde geliştiricilerin şirketlerin teknolojilerinde ve veri stratejilerinde daha fazla söz sahibi olacağını vurgulayarak, “Tüm sektörlerde şirketler yazılımların kurulum sürecinde hataları erkenden fark ederek ortadan kaldırmaya odaklanacaklar. Bu süreçte CIO’lar şirketleri teknolojik açıdan yönlendirmeleri için geliştirme ekiplerine daha fazla güvenecekler” diyor.
Pandemi döneminde bulut tabanlı ortamların güçlendirilmesiyle birlikte dünyada pek çok şeyin değiştiğini dile getiren Allan, şöyle konuşuyor: “Kurumların, topladıkları veriler aracılığıyla kendilerine sunulan sonsuz fırsatların farkına vardıklarını görüyoruz. 2021’de verinin yeniden kullanımı kurumlar için büyük bir trend haline gelecek. Birçok kurum ve kuruluş bu konuda makine öğreniminin gücünden yararlanacak.
Makine öğrenimi hala gelişmekte olan bir trend. Ancak kuruluşlar bunun sahip oldukları veriyi analiz etme ve yeniden kullanmaya ne kadar yardımcı olduğunu fark ettikçe daha da fazla benimseyecekler. Gelecekte kurumlar bulutta makine öğreniminden yararlanarak daha da akıllı hale gelecek.”
Pazar araştırma şirketi International Data Corporation (IDC) tarafından açıklanan son tahminlere göre, Türkiye’de büyük veri ve analitik yatırımları 2023 yılına kadar yıllık yüzde 16 oranında büyüyerek, 520 milyon dolara ulaşacak. Araştırmaya göre, 2020 başı itibariyle Türkiye’deki kurumların yüzde 55’i şirket içi (on-prem) Büyük Veri işleme konusunda çalışmalarını sürdürüyor.
Bu oranın son bir yılda hızla yukarı taşındığı tahmin ediliyor. Türkiye’deki her 10 kurumdan sekizi ‘makine öğrenmesi’ni kurumu için anlamlı ve değerli görürken, her iki şirketten biri, yani katılımcıların yarısı, geçmiş verileri analiz etmek için çok sayıda veri kaynağını bir araya getirmekte zorlandığını belirtiyor.
Türkiye’deki kurumların tamamına yakını, yüzde 98’i önümüzdeki iki yıl içinde büyük veri işleme ve yönetme çözümlerine ayrılan bütçenin artmasını bekliyor. Araştırmaya katılan kurumların yüzde 15’i ise, yine bu bütçenin önümüzdeki iki yıl içerisinde yüzde 100’ün üzerinde artacağını tahmin ediyor.
1- Yapılandırılmış (Structured)
Yapılandırılmış veri, sabit bir biçimde işlenebilen, depolanabilen ve alınabilen verilerdir. Basit arama motoru algoritmaları ile kolayca ve sorunsuz bir şekilde depolanabilen ve bir veritabanından erişilebilen yüksek düzeyde organize edilmiş bilgiyi ifade eder. Örneğin, bir şirket veri tabanındaki çalışan tablosu, çalışan detayları, iş pozisyonları, maaşları vb. organize bir şekilde bulunacak şekilde yapılandırılabilir.
2- Yapılandırılmamış (Unstructured)
Yapılandırılmamış veriler, herhangi bir belirli form veya yapıdan yoksun olan verileri ifade eder. Bu, yapılandırılmamış verileri işlemeyi ve analiz etmeyi çok zor ve zaman alıcı hale getirir. E-posta, yapılandırılmamış verilere bir örnektir.
3- Yarı yapılandırılmış (Semi-structured)
Yarı yapılandırılmış veriler, yukarıda bahsedilen her iki formatı, yani yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri içeren verilerle ilgilidir. Belirli bir havuz (veritabanı) altında sınıflandırılmamış olmasına rağmen, yine de verilerdeki ayrı öğeleri ayıran hayati bilgileri veya etiketleri içeren verileri ifade eder.
Her geçen gün big data alanında faaliyet gösteren başarılı Türkiyeli şirketlerin de sayısı artıyor. Beş yıl önce iki Türk girişimci tarafından San Francisco’da kurulan Mall IQ ve üç yıl önce kurulup geçtiğimiz günlerde küresel veri analitiği şirketi YouGov tarafından satın alınan Wizsight, big data alanında kısa sürede yalnızca Türkiye’de değil dünyada da farkedilen iki başarılı girişim örneği. Bu iki şirketin kuruluş ve başarı hikayelerini, gelecek planlarını ileriki sayfalarımızda okuyabilirsiniz.
Global arenada Türkiye’yi temsil eden bir diğer teknoloji firması IAS de canias4.0 teknolojileri başlığında bir araya getirdiği caniasERP, IoT, big data, AI, cloud, iasDB, ve caniasIQ gibi teknolojileri ile müşterilerine Endüstri 4.0 yolculuğunda bütünsel çözümler sunuyor.
IAS, Türkiye, Almanya, Hindistan, İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirliği ve Güney Kore’de bulunan toplam 12 ofisinin yanı sıra yurtdışındaki iş ortakları ile de tüm dünyada çalışmalarını sürdürüyor. Firma 2020 yılında etkinlik gösterdiği tüm ülkelerde iş hacmini ve satışlarını yüzde 35, ekibini ise yüzde 50 artırdı.
Pandemi yılında yeni koşullara ve iş yapış şekillerine hızlı şekilde adapte olmayı başardıklarını vurgulayan IAS Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Hakan Karabiber, “Günümüzde dijitalleşme ve Endüstri 4.0 ile gündeme gelen teknolojilerin çok daha fazla önem kazandığı aşikar.
Pek çok firma bunu bizzat deneyimledi ve yatırımlarını bu yönde yoğunlaştırmaya öncelik verdi. IAS olarak, 2021 yılının da yoğun, zorluklarla dolu ancak bir o kadar da başarılı bir yıl olacağını biliyoruz” diye konuşuyor. Yeni dönemde operasyon hacimlerini genişleteceklerini dile getiren Karabiber, “Bu yıl, faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde en az yüzde 100 oranında büyümeyi hedefliyoruz ve bu hedef bizim için uzak değil” diyor.
“Doğru hedef kitleye doğru mesajı verebilmenin ilk adımı, onları iyi anlayabilmekten geçiyor. Ezber bozan bir anlayışla yenilikçi bir bakış açısına sahip olan veri analitiği şirketi Wizsight’ı 2017’de kurdum.
Wizsight’ın üç yıl gibi kısa bir sürede 20 ülkede 68 markaya hizmet veren bir şirket haline dönüşmesi ne kadar doğru yolda olduğunu gösteriyor.
Wizsight, geçtiğimiz ay İngiltere merkezli online pazar araştırma ve veri analitiği şirketi YouGov tarafından satın alındı.
Bu birleşmeyle bir yandan YouGov’un Türkiye’deki varlığını inşa ederken, öte yandan mevcut ve potansiyel müşterilerimize YouGov araştırma ağının 42 pazardaki uluslararası varlığından güç alan yüksek kaliteli tescilli panelinin, işletim araçlarının ve derin içgörülerinin avantajlarını sunabileceğiz”
“Dataya sahip olan ve onu doğru kullananlar, geleceğe sahip olacaklar. Bu nedenle data, özellikle big data önemini artırarak devam edecek. KOBİ’ler önce altyapılarını iyi kursunlar, big data’nın bileşenlerini çok iyi anlasınlar, bu bileşelere göre kendi yetkinliklerini ve eksikliklerini objektif olarak belirlesinler, iş ve pazar hedeflerini doğru belirlesinler, sağlam ve vizyoner bir ekip ile çalışsınlar. Data her şey; bunu korumak ve geliştirmek müşteriler ile iş birliğiyle söz konusu olabilecek bir iş. Bu bağlamda; işletmeler müşteri edinmek kadar müşteri edindikten sonraki müşteri başarısı sürecine de odaklansınlar.”
Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
2021 yılının ilk ayını arkamızda bıraktığımız şu günlerde, pandemi ile sarsılan 2020 yılından geriye kalan en önemli ders, değişime hazır olmanın önemi oldu. Geçen yıl nakit akışından lojistiğe, dijital altyapıdan evden çalışmaya kadar pek çok alanda yaşanan sıkıntılar, KOBİ’ler için adeta bir ‘hayatta kalma’ sınavına dönüştü.
Özellikle dijital alana yatırım yapmış firmalar için pandemi koşulları, işlerini büyütmekte, en azından bu süreci hasarsız atlatmakta büyük fayda sağladı. Şimdi artık, 2021 ve sonrasını doğru planlamak, iş modellerini yenilemek ve teknolojik altyapıyı sağlamlaştırmak, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm iş dünyasının bir numaralı gündem maddesi haline gelmiş durumda.
Bu noktada, son yıllarda hayatın her alanında olmazsa olmaz hale gelmeye başlayan ‘big data’ yani Türkçesi ile ‘büyük veri’, tüm şirketlerin gözünü diktiği bir alan oluyor. Büyük ölçekli şirketler çoktan ‘big data’ uygulamalarını iş stratejilerinin en önemli parçası haline getirmeye başlarken, KOBİ’ler için ise ‘big data’ dönemi henüz yeni başlıyor.
‘BIG DATA’ NEDİR?
Temelde yapay zeka programları ile elimizdeki verileri analiz etmek ve kullanmayı tarif eden ‘big data’ uygulamaları, KOBİ’ler için aslında büyük yatırımlar gerektirmiyor. Yalnızca bir yıl içinde kesilen fatura bilgilerinden bile Excel, Google E-Tablolar, LibreOffice Calc gibi kolayca ulaşılabilecek programlar kullanılarak müşteri profili hakkında çok kapsamlı verilere ulaşmak mümkün. Yani konu büyük veriye ulaşmak ise
öncelikle ‘farkındalık’ ve ‘vizyon’ devreye giriyor. Artık günümüzde her KOBİ’nin mobil uyumlu bir web sayfasının olması, Facebook, Youtube gibi mecralarda kanallarının ve hesabının bulunması, hatta Instagram, TikTok ve benzeri sosyal paylaşım alanlarında müşterileri ile aktif iletişim içinde olması büyük önem taşıyor.
Büyük veri (big data) sayesinde, şirketler tahmine dayalı analiz yaparak, operasyonel verimliliklerini optimize edip risklerini azaltabiliyorlar. Ayrıca müşterilerin, tüketicilerin yaşadığı sorunlar ya da memnun olduğu hizmetler ile ilgili ayrıntılı bir fikir veriyor. Bu noktada özellikle sosyal medya platformlarından toplanan veriler, dijital pazarlama teknikleri konusunda da şirketlerin ufkunu açıyor.
BÜYÜK VERİNİN EN ÖNEMLİ 5 ÖZELLİĞİ (5V)
- Volume (Hacim): Veri miktarı ve bunların nasıl ve nerede barındırılacağı ile ilgilidir.
- Variety (Çeşitlilik): Bir ekosistemde tüm farklı veri kaynaklarının belirlenmesi ve bunları beslemek için doğru araçları edinmekle ilgilidir.
- Velocity (Hız): Modern iş dünyasında hız çok önemlidir. Büyük veri resminin mümkün olduğunca gerçek zamana yakın bir şekilde geliştirilmesini sağlamak için doğru teknolojileri araştırmak ve uygulamakla ilgilidir.
- Veracity (Doğruluk): Verilerin doğru ve temiz olduğundan emin olmakla ilgilidir.
- Value (Değer): Toplanan çevresel bilgilerin tümü eşit öneme sahip değildir, bu nedenle eyleme geçirilebilir iş zekasını anlaşılması kolay yollarla ortaya çıkaran büyük bir veri ortamı oluşturmakla ilgilidir.
“SONSUZ FIRSATLAR VAR”
Bulut veri yönetimi sağlayan dünyanın önde gelen yedekleme çözümleri şirketlerinden Veeam’ın CTO’su ve Ürün Stratejisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Danny Allan’a göre, 2021 yılında şirketler donanımdan çok yazılım tanımlı modellere yönelecek, bulut tabanlı platformlardaki veri güvenliği önem kazanacak, şirketlerde veri yönetiminin buluta taşınması hızlanırken geliştirme ekipleri daha çok söz sahibi olacak.
Allan, yeni dönemde geliştiricilerin şirketlerin teknolojilerinde ve veri stratejilerinde daha fazla söz sahibi olacağını vurgulayarak, “Tüm sektörlerde şirketler yazılımların kurulum sürecinde hataları erkenden fark ederek ortadan kaldırmaya odaklanacaklar. Bu süreçte CIO’lar şirketleri teknolojik açıdan yönlendirmeleri için geliştirme ekiplerine daha fazla güvenecekler” diyor.
Pandemi döneminde bulut tabanlı ortamların güçlendirilmesiyle birlikte dünyada pek çok şeyin değiştiğini dile getiren Allan, şöyle konuşuyor: “Kurumların, topladıkları veriler aracılığıyla kendilerine sunulan sonsuz fırsatların farkına vardıklarını görüyoruz. 2021’de verinin yeniden kullanımı kurumlar için büyük bir trend haline gelecek. Birçok kurum ve kuruluş bu konuda makine öğreniminin gücünden yararlanacak.
Makine öğrenimi hala gelişmekte olan bir trend. Ancak kuruluşlar bunun sahip oldukları veriyi analiz etme ve yeniden kullanmaya ne kadar yardımcı olduğunu fark ettikçe daha da fazla benimseyecekler. Gelecekte kurumlar bulutta makine öğreniminden yararlanarak daha da akıllı hale gelecek.”
ŞİRKETLERİN YÜZDE 98’İ BÜTÇE AYIRACAK
Pazar araştırma şirketi International Data Corporation (IDC) tarafından açıklanan son tahminlere göre, Türkiye’de büyük veri ve analitik yatırımları 2023 yılına kadar yıllık yüzde 16 oranında büyüyerek, 520 milyon dolara ulaşacak. Araştırmaya göre, 2020 başı itibariyle Türkiye’deki kurumların yüzde 55’i şirket içi (on-prem) Büyük Veri işleme konusunda çalışmalarını sürdürüyor.
Bu oranın son bir yılda hızla yukarı taşındığı tahmin ediliyor. Türkiye’deki her 10 kurumdan sekizi ‘makine öğrenmesi’ni kurumu için anlamlı ve değerli görürken, her iki şirketten biri, yani katılımcıların yarısı, geçmiş verileri analiz etmek için çok sayıda veri kaynağını bir araya getirmekte zorlandığını belirtiyor.
Türkiye’deki kurumların tamamına yakını, yüzde 98’i önümüzdeki iki yıl içinde büyük veri işleme ve yönetme çözümlerine ayrılan bütçenin artmasını bekliyor. Araştırmaya katılan kurumların yüzde 15’i ise, yine bu bütçenin önümüzdeki iki yıl içerisinde yüzde 100’ün üzerinde artacağını tahmin ediyor.
BÜYÜK VERİ TÜRLERİ
1- Yapılandırılmış (Structured)
Yapılandırılmış veri, sabit bir biçimde işlenebilen, depolanabilen ve alınabilen verilerdir. Basit arama motoru algoritmaları ile kolayca ve sorunsuz bir şekilde depolanabilen ve bir veritabanından erişilebilen yüksek düzeyde organize edilmiş bilgiyi ifade eder. Örneğin, bir şirket veri tabanındaki çalışan tablosu, çalışan detayları, iş pozisyonları, maaşları vb. organize bir şekilde bulunacak şekilde yapılandırılabilir.
2- Yapılandırılmamış (Unstructured)
Yapılandırılmamış veriler, herhangi bir belirli form veya yapıdan yoksun olan verileri ifade eder. Bu, yapılandırılmamış verileri işlemeyi ve analiz etmeyi çok zor ve zaman alıcı hale getirir. E-posta, yapılandırılmamış verilere bir örnektir.
3- Yarı yapılandırılmış (Semi-structured)
Yarı yapılandırılmış veriler, yukarıda bahsedilen her iki formatı, yani yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri içeren verilerle ilgilidir. Belirli bir havuz (veritabanı) altında sınıflandırılmamış olmasına rağmen, yine de verilerdeki ayrı öğeleri ayıran hayati bilgileri veya etiketleri içeren verileri ifade eder.
BAŞARILI GİRİŞİMLER ÇIKIYOR
Her geçen gün big data alanında faaliyet gösteren başarılı Türkiyeli şirketlerin de sayısı artıyor. Beş yıl önce iki Türk girişimci tarafından San Francisco’da kurulan Mall IQ ve üç yıl önce kurulup geçtiğimiz günlerde küresel veri analitiği şirketi YouGov tarafından satın alınan Wizsight, big data alanında kısa sürede yalnızca Türkiye’de değil dünyada da farkedilen iki başarılı girişim örneği. Bu iki şirketin kuruluş ve başarı hikayelerini, gelecek planlarını ileriki sayfalarımızda okuyabilirsiniz.
Global arenada Türkiye’yi temsil eden bir diğer teknoloji firması IAS de canias4.0 teknolojileri başlığında bir araya getirdiği caniasERP, IoT, big data, AI, cloud, iasDB, ve caniasIQ gibi teknolojileri ile müşterilerine Endüstri 4.0 yolculuğunda bütünsel çözümler sunuyor.
IAS, Türkiye, Almanya, Hindistan, İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirliği ve Güney Kore’de bulunan toplam 12 ofisinin yanı sıra yurtdışındaki iş ortakları ile de tüm dünyada çalışmalarını sürdürüyor. Firma 2020 yılında etkinlik gösterdiği tüm ülkelerde iş hacmini ve satışlarını yüzde 35, ekibini ise yüzde 50 artırdı.
“YÜZDE 100 BÜYÜYECEĞİZ”
Pandemi yılında yeni koşullara ve iş yapış şekillerine hızlı şekilde adapte olmayı başardıklarını vurgulayan IAS Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Hakan Karabiber, “Günümüzde dijitalleşme ve Endüstri 4.0 ile gündeme gelen teknolojilerin çok daha fazla önem kazandığı aşikar.
Pek çok firma bunu bizzat deneyimledi ve yatırımlarını bu yönde yoğunlaştırmaya öncelik verdi. IAS olarak, 2021 yılının da yoğun, zorluklarla dolu ancak bir o kadar da başarılı bir yıl olacağını biliyoruz” diye konuşuyor. Yeni dönemde operasyon hacimlerini genişleteceklerini dile getiren Karabiber, “Bu yıl, faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde en az yüzde 100 oranında büyümeyi hedefliyoruz ve bu hedef bizim için uzak değil” diyor.
ÖZGE AKÇİZMECİ ÜSTÜN / YOUGOV TÜRKİYE GM “HEDEF KİTLEYİ DOĞRU ANLAYABİLMEK ŞART”
“Doğru hedef kitleye doğru mesajı verebilmenin ilk adımı, onları iyi anlayabilmekten geçiyor. Ezber bozan bir anlayışla yenilikçi bir bakış açısına sahip olan veri analitiği şirketi Wizsight’ı 2017’de kurdum.
Wizsight’ın üç yıl gibi kısa bir sürede 20 ülkede 68 markaya hizmet veren bir şirket haline dönüşmesi ne kadar doğru yolda olduğunu gösteriyor.
Wizsight, geçtiğimiz ay İngiltere merkezli online pazar araştırma ve veri analitiği şirketi YouGov tarafından satın alındı.
Bu birleşmeyle bir yandan YouGov’un Türkiye’deki varlığını inşa ederken, öte yandan mevcut ve potansiyel müşterilerimize YouGov araştırma ağının 42 pazardaki uluslararası varlığından güç alan yüksek kaliteli tescilli panelinin, işletim araçlarının ve derin içgörülerinin avantajlarını sunabileceğiz”
BATU SAT /MALL IQ KURUCUSU VE CEO’SU “SAĞLAM VE VİZYONER BİR EKİP KURUN”
“Dataya sahip olan ve onu doğru kullananlar, geleceğe sahip olacaklar. Bu nedenle data, özellikle big data önemini artırarak devam edecek. KOBİ’ler önce altyapılarını iyi kursunlar, big data’nın bileşenlerini çok iyi anlasınlar, bu bileşelere göre kendi yetkinliklerini ve eksikliklerini objektif olarak belirlesinler, iş ve pazar hedeflerini doğru belirlesinler, sağlam ve vizyoner bir ekip ile çalışsınlar. Data her şey; bunu korumak ve geliştirmek müşteriler ile iş birliğiyle söz konusu olabilecek bir iş. Bu bağlamda; işletmeler müşteri edinmek kadar müşteri edindikten sonraki müşteri başarısı sürecine de odaklansınlar.”