USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla
Abdülkadir Kahraman
Abdülkadir Kahraman

Diğer Yazıları

Kurgan sahte belgeyi gömer mi?

Vergileme inceleme süreçlerinde “Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi” veya “KURGAN” diye bir proje, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nca duyuruldu.


Kurgan sahte belgeyi gömer mi?

Projenin adının “Kurgan” olması tesadüfi değil. Neden mi? Kurgan’ın anlamının “ilk çağda mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe”, “tepe biçiminde mezar, höyük” olduğu anlaşılıyor. Kayıtdışılıkla mücadelede sahte belge ile mücadele önemli ve proje o açıdan önemli. Fakat projenin detayları “korku ve kaygı” yaratmadı da diyemeyiz. Korku ve kaygının nedenlerini açıklayacağım.

KURGAN’ın izleri 7 Eylül 2025’te yayımlanan 2026 – 2028 dönemi “OVP” içinde öncelikli reform alanı olarak “Ek 3” ile öngörülen takvim 2026 1. çeyrek olarak açıklanmıştı. OVP’de işlem içeriği “kayıt dışılıkla mücadele yapay zekâ, büyük veri gibi teknolojik imkânlarla desteklenen risk analiz faaliyetleriyle ve tüm ilgili tarafların etkin katılımıyla yürütülecektir” şeklinde açıklanmıştı. Takvim öne çekilmiş.

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, kayıtdışılıkta sahte belge ile mücadele konusunda önemli bir proje olan “Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi” veya “KURGAN” diye anılan sistemi duyurdu. Proje kayıtdışılıkla mücadelede önemli ama “korku ve kaygı” yaratan tarafları da var.

MEVZUAT DEĞİŞMEDİ, KURGAN NASIL İŞLEYECEK?

“Sahte Belge ile Mücadele Stratejisi” Rehberinde “KURGAN, bir vergisel risk analiz sisteminden öte bir erken uyarı sistemi” ve “mükelleflerin olası risklerden haberdar olarak kendi tedbirlerini almaları ve kendi risk değerlendirmelerini yaparak kendileri için en iyi kararı verebilecekleri inancına dayandığı” şeklinde açıklanmış. KURGAN geçmiş yıllarda “ KOD” veya “özel esaslar” uygulamalarının yeni bir versiyonu mu? Evet, Kurgan risk analizi ile desteklenmiş bir erken uyarı sistemi ve mal – hizmet alıcısı mükelleflerin “testi kırılmadan” kendi önlemlerini almalarını salık veriyor.

Rehberde ayrıca, “OECD’nin Vergi Suçlarıyla Mücadelede 10 Global İlkesinden yararlanıldığı, başarılı ülke uygulamaları gözlemlendiği ve yeni dönem stratejisi bu temeller üzerine kurgulandığı, ... sahte belge düzenlemenin öncül suç olarak ele alınması suretiyle teknik takip dahil bir takım polisiye yetkilerinin kullanılarak suç örgütleri ile daha etkin mücadele edilmesi yoluna gidileceği” açıklandı. Yakın vadede “Müsadere, el koyma, dondurma gibi tedbirlere dair” yasal düzenlemelerin yapılması beklenir.

Kurgan sahte belgeyi gömer mi?-1

TÜRK VERGİ HUKUKUNDA BELGE VE SAHTE BELGE

Öncelikle “belge” çok önemli, hatta bir fetiş gibidir. Bu durum 520 Seri Nolu VUK Genel Tebliği’nin girişinde “Türk vergi hukukunda belge, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğu ve vergi iadelerinin yerindeliğinin tespiti açısından en önemli araç olup, belgenin gerçekliği ve güvenilirliği vergisel işlemler açısından elzemdir” şeklinde açıklanmıştır.

Bir belge olan fatura ise VUK’nun 229’uncu maddede “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari belge” olarak; “sahte belge” ise VUK’nun 359/b maddesinde “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” şeklinde tanımlanmıştır. İlaveten vergi kanunları uyarınca düzenlenen belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.

“Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge” ise, VUK’nun 359/a maddesinde “gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge” olarak düzenlenmiş ve düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar hakkında 18 aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Hürriyeti bağlayıcı cezalar dışında, VUK’nun 344’üncü maddesinde, vergi zıyaına 359’uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde vergi ziyaı cezasının üç kat; bu fiillere iştirak edenlere ise, bir kat olarak uygulanacağı hükmü bulunmaktadır.

Kurgan sahte belgeyi gömer mi?-2

KURGAN’IN HUKUKİ ALTYAPISI

Arz - talep kanunu sahte belge de geçerlidir. Sahte belge arzını düzenleyiciler talebini ise kullanıcılar yaratır. Sahte belge düzeni kayıtdışılık ve vergi kaçakçılığından beslenir. Sahte belge düzenleme öyle bir noktaya geldi ki; sahte belge düzenleyicilerinin düzenlenen raporlarla mükellefiyet kaydının VUK’nun 160’ıncı maddesine göre vergi dairesince silinmesi uzun zaman aldığı ve silinmeye kadar sahte belge üretme ve belgelerin kullanımının devam etmesi VUK’nuna özel bir madde eklenmesi ile sonuçlandı. Terkin sürecini kısaltmak için, mükelleflerin sahte belge üretimini sonlandırmak ve iktisadi alanda sahte belge sirkülasyonunu azaltarak “belge”ye olan güveni güçlendirmek amacıyla 5.12.2019’da VUK’nuna “Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini” başlığıyla 160/A maddesi ilave eklendi. Akabinde 520 Seri Nolu VUK Tebliği yayımlandı. Son olarak ise Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (“VDK”) 18.04.2025’te SMYİB Kullanma ve 160/A İncelemelerine Yönelik Genelge” yayınladı ve belli kriterler açıkladı. Kriterler yandaki tabloda özetlenebilir.

SAHTE BELGE İLE MÜCADELEDE PARADİGMA DEĞİŞİMİ

VUK 160/A maddesinin temel amacı, “sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin İdare tarafından bir an önce tespit edilerek bu fiillerinin sonlandırılmasıdır. VUK ve ikincil düzenlemeler ışığında “sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin” bilmeden/kasıt olmaksızın kullanıldığı kanaatine varılması halinde fiil, kaçakçılık suçu sayılmamaktadır. Ancak VDK’nın “SMYİB Kullanma ve 160/A İncelemelerine Yönelik Genelgesi” bu durumu bir adım ileriye götürüyor.

Nasıl mı? Önce nedeni: VDK 2024 yılı faaliyet raporunda “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele/Vergiye Uyum ve Denetim” alt program hedef sonucunu “kısmen ulaşıldı” olarak açıklanmış ve gerekçelerine 55 Nolu Tabloda yer verilmiştir. Bu nedenle, VDK sahte belge ile mücadele sahte belgede arz yerine sahte belgeye talebi baskılamaya yönelmiştir. VDK bu noktada da artık “bilerek kullanmanın esas”, “bilmeden kullanmanın istisna” olduğu bir yaklaşımı KURGAN ile devreye almıştır. Mevzuat değişikliği olmadığı halde bu nasıl olabilir? VDK yayımladığı Genelge ile kast unsuruna yönelik 306 sıra no.lu tebliğde bakılması gereken 13 net ve objektif kriteri belirlemiştir. Belirnlenen “net kriterler” yukarıdaki tablodaki gruplandırılmıştır:

Artık mal ve hizmet alıcısı mükelleflerin “vergi incelemesine alınması” veya “vergi incelemesine alınma riski” karşısında vergi müfettişlerince belirlenen 13 kriter kontol edilerek mükellefle ilgili “bilerek kullanma” kastı aranacak. Bu 13 kriterin kanaat oluşturmada “yüzde ağırlığı, toplam alışlar içerisinde “yüzde, tutar veya miktar” olarak payı ve bir eşik olup olmayacağı belirsiz.

KURGAN VE KANUNİLLİK

KURGAN gibi sistemler diğer ülkelerde uygulanıyor mu? Var ise KURGAN ile benzerlikleri nedir? Rehber bir açıklama sunmuyor. Ancak rehberde OECD’nin Vergi Suçlarıyla Mücadelede 10 Global İlkesinden” yararlanıldığı ve sahte belge düzenlemenin öncül suç olarak ele alınması suretiyle teknik takip dahil bir takım polisiye yetkilerinin kullanılarak suç örgütleri ile daha etkin mücadele edilmesi” açıklanıyor ve bu hedef sevindirici.

Keşke mevzuat değişiklikleri başlığı altında “vergi aflarının yapılmaması ilkesi”; yapılsa bile “vadesi geçmiş vergi borçları” ile sınırlı olması ve “matrah artırımı, stok ve kasa affı” gibi düzenlemeleri içermeyeceği yer alsaydı. Özellikle stok ve kasa aflarının kayıtdışılıkla mücadeleye verdiği zarar ortada değil mi?

Sahte belge arzındaki “uzun süren ve zaman alan inceleme süreçleri” karşısında her mal ve hizmet alıcısı mükellef potansiyel bir vergi kaçakçısında dönebilir. Bu durum vergilemede etkinlik ve adaleti sağlamaya hizmet eder mi sorusu akıllara takılıyor. Sahte belgenin arz tarafında çözlemeyen fiil, alıcı mükellef ile mükellefin SMMM /YMM’nin elinde olmayan yetkiler ile nasıl sonuçlanır?

KURGAN ile artık “bilerek kullanma” kasıt unsuru olduğunda bazı mükelleflere yapılacak vergi tarhiyatları; daha önceki örneklerdeki gibi AYM tarafındanda onanan “vergilendirmenin dayanağı olan vergi tekniği raporunun” mükellefe tebliğ edilmeme örneğindeki gibi “kanunilik, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin” ihlali ve alıcı tarafından ödenen KDV indirim reddi ve üç kat kaçakçılık cezası uygulanması yüzünden mülkiyet hakkının ihlali ile sonuçlanabilecektir.

Birkaç kez yazdım sorun KDV indirimini bozan istisna ve muafiyetlerdeki artış, indirimli oran ve KDV tevkifatı. Genel oranın yüzde 20’ye çıkması, bu kadar istisna - muafiyet, indirimli oran ve KDV stopajı sistemi işlemez hale getirdi. KDV Kanunu’nun fabrika ayarlarına dönmesi şart.

0

Abdülkadir Kahraman
Abdülkadir Kahraman

Diğer Yazıları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL