USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Şirketin temelleri 1958'de atıldı: “Öncelikli hedefimiz ABD pazarında büyümek”

Bir meyve suyu üreticisi olmaktan tarıma dayalı küresel bir sanayi şirketi olmaya evrilen Dimes, yakın gelecekte dünya pazarlarında boy göstermeye hazırlanıyor. Dimes CEO’su Ozan Diren, “Ana hedef pazarımızı ABD olarak belirledik. Üretim dahil, tüm yatırım seçenekleri masada” diyor.


Şirketin temelleri 1958'de atıldı: “Öncelikli hedefimiz ABD pazarında büyümek”

Temelleri Bursa Ziraat Okulu mezunu Mustafa Vasfi Diren tarafından 1958 yılında Tokat’ta atılan Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meyve suyu markası Dimes, aradan geçen 67 yılın sonunda tarıma dayalı küresel bir sanayi şirketi haline geldi. Yönetimde üçüncü kuşağını yaşayan şirketin artık bir meyve suyu markası olmanın çok ötesine geçtiğini dile getiren Dimes CEO’su Ozan Diren, “Bundan sonraki hedefimiz, başta ABD pazarı olmak üzere dünyada büyümek” diyor. Diren, bu kapsamda yurt dışında üretim ve satın alma dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu da sözlerine ekliyor.

Ekonomist’in 28 Eylül - 11 Ekim 2025 tarihli sayısından

2024 yılında yüzde 61 büyüme ile 7,7 milyar TL ciroya ulaşan Dimes, 2025 yılı için 11,7 milyar TL ciro ve TL bazında yüzde 73 ihracat büyümesi hedefliyor. Bugün itibarıyla cirosunun yaklaşık yüzde 15’ini ihracattan elde eden şirketin 2025 sonuna kadar yapmayı planladığı yatırım miktarı ise 557 milyon TL. Aynı zamanda TÜSİAD Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Ozan Diren ile Dimes’in gelecek vizyonunu ve yatırım planlarını konuştuk. Sorularımız ve aldığımız yanıtlar şöyle:

Vasfi Diren’in mirası: Kazova Çiftliği
Dimes kurucusu merhum Mustafa Vasfi Diren tarafından temelleri atılan Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesi, Dimes ile TİGEM ortaklığında faaliyet gösteriyor. İşletme, çiftçilere ücretsiz dağıtılan çeşitli meyve ve asma fidanları üretiminde, tarım üreticilerine düzenli bilgi ve iyi uygulama deneyimi aktarımında ve modern meyvelikler ve bağlar kurulmasında aktif rol alıyor. Ozan Diren, “1938’de kurulan Kazova İnekhanesi, 2003 yılında yüzde 25 TİGEM, yüzde 75 Dimes ortaklığı ve ‘Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesi’ adıyla Türkiye’nin ilk kamu-özel sektör ortaklığına dayalı modern tarım işletmesine dönüştü” diyor.

2025 yılı itibarıyla Dimes nasıl bir büyüklüğe ulaştı?
Ham madde alımı yapılan 15 binin üzerinde üretici ve aileleriyle birlikte yaklaşık 65 bin kişiyi kapsayan bir ekosistemimiz var. İzmir, Tokat ve Aydın’daki tesislerimizde 100 bin ton meyve işleme, 300 bin tonun üzerinde meyve suyu ve 100 bin ton süt ve süt ürünü üretim kapasitesine sahibiz. Son yıllarda bitkisel sütler, soğuk kahve, milkshake, smoothie ve alkollü içkiler gibi pazara sunduğumuz yenilikçi ürünlerle güçlü bir büyüme ivmesi yakaladık. Bu yenilikçi ürünlerin 2025 Eylül ayı itibarı ile tonaja etkisi yüzde 13, ciroya etkisi yüzde 31 ve net kâra etkisi de yüzde 45 düzeyinde gerçekleşti. 2024 yılında yüzde 61 büyüme ile 7,7 milyar TL ciroya ulaştık. 2025 yılı için hedefimiz 11,7 milyar TL ciro ve TL bazında yüzde 73 ihracat büyümesi.

Siz üç kuşaktır meyve suyu üreten bir şirket olarak yeni dönemde kendinizi AR-GE odaklı bir start up olarak tarif ediyorsunuz. Bu stratejik değişimin nedenleri nelerdir?
Aslında Dimes’in tanımı start up olmaya yakındı ama biz bunun altını tam dolduramıyorduk. Dimes’in misyonu tarıma dayalı ürünler üretmekti zaten. Global bir sürü rakibimiz var ve bu markalar birçok kategoride varlar. Sizin onlarla tek kategoride savaşmanıza imkan yok. O nedenle biz de pek çok farklı kategoride, inovatif ürünlerle kendimizi yeniden yapılandırdık. Böylelikle bir meyve suyu üreticisi olmaktan çıkıp katma değerli tarımsal üretim yapan bir içecek şirketi haline geldik. Belki ileride katı gıda alanına da gireriz.

Yeni ürün kategorilerini belirlerken nasıl bir yol izliyorsunuz?
Sosyal medyayı maksimum dinliyoruz. Bunun analizlerini de kendi ekiplerimiz ve yapay zeka üzerinden yapıyoruz. Sadece Türkiye’yi değil, bütün dünyayı izlemeye çalışıyoruz. Bütün yeni çıkan ürünleri, sosyal medya trendlerini tam zamanlı takip eden 35 kişilik bir marketing ekibimiz var. Ayrıca nöro-marketing ve tat testleri yapıyoruz. Pazarlamadan çıkan bu projeler her sene AR-GE’de önceliklendiriliyor, gerçekleştiriliyor ve satılıyor. Her yıl kasım ayında tüm ürünlerimizi gözden geçiririz. Başarılı bulmadıklarımızı durdurup, yerine daha iyi ürünler koyarız.

Yeni ürün portföyünüzle küresel pazarlara ilişkin hedef ve planlarınız nasıl şekilleniyor?
Biz dünya genelinde beş ana hedef pazar belirledik. ABD ve Kanada birincisi, Japonya ve Kore ikincisi, Batı Avrupa üçüncüsü, Rusya dördüncüsü ve Suudi Arabistan beşincisi. Bu bölgeler bizim sadece ihracat yapacağımız değil, kendi şirketimizi kurup bu bölgelerde bilfiil yatırım yapacağımız yerler olacak. Yani bu pazarlarda organik bir şekilde yer alacağız ve tüketiciye dokunacağız. Bu hedef pazarlar içerisinde benim özellikle ilgilendiğim pazar ABD. Amerika’da özellikle soğuk kahve, smoothie ve taze sıkılmış kategorilerinde fırsat var. Örneğin smoothie pazarına baktığımızda, bizim nar ve vişne gibi çok önemli iki ürünümüz var. Nar suyu en temiz Türkiye’de üretiliyor; vişne suyu da aynı şekilde. Yine soğuk kahve alanında da kendimize, know how’ımıza güveniyoruz. Amerika pazarında bu alanlarda başarılı olmayı hedefliyoruz.

Şirketin temelleri 1958'de atıldı: “Öncelikli hedefimiz ABD pazarında büyümek”-1

Orta ve uzun vadede Amerika’da üretim planınız var mı?
Biz şirket kurma, fabrika kurma gibi adımları bir amaç değil, araç olarak görüyoruz. Yani o pazarda bir şirket kurmak gerekiyorsa kurulur, üretim yapmak gerekiyorsa yapılır. Amerika’da bunu yapmak gerekirse yaparız tabii ki. Amerika’da üretim yapabilmek için ben zamanımın bir kısmını oradaki eyaletlerdeki üretim olanaklarını anlamaya harcıyorum. Ama bu kısa vadede hayata geçecek bir konu değil şu anda.

Bugün bir üretici ve sanayici olarak sizi en zorlayan konular hangileri?
Dünyada çok değişik bir ekonomik konjonktür var. Savaşlar ve çatışmalar ile giderek büyüyen büyük bir global belirsizlik var. Gümrük verileri belirsiz, ihracat ve ithalat yasakları belirsiz, ham madde tedarikine ilişkin sorunların nasıl çözüleceği belirsiz. Ama biz bu belirsizlik sürecinde yaşanabilecekleri öngörüp, ona göre pozisyon almaya çalışıyoruz. Türkiye’de enflasyon konusundaki belirsizliğin etkilerini görmeye bir süre daha devam edeceğiz. Şu an faiz indirim süreci ile birlikte yatırımlarda bir hareketlenme var. Enflasyonla mücadelenin başarıya ulaşması için mutlaka faiz indirimlerinin yatırıma dönüşmesi gerekiyor.

"Tokat’ı gastro-turizm merkezi yapacağız”
Dimes’in içinden çıktığı, memleketimiz olan Tokat’ı bir gastro-turizm destinasyonu haline getirmeyi amaçlıyoruz. Tokat’ın 6 bin yıllık tarihi, çok kültürlü yapısı, dünyaya anlatılması gereken mutfağı var. Sekiz ovası ve sulak arazileri ile çok özel bir tarım ve hayvancılık bölgesi.

TÜSİAD’da başkan yardımcısı
Diren ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi olarak Dimes’in tepe yöneticiliğini 11 yıldır başarıyla sürdüren Ozan Diren, bir önceki dönem TÜSİAD bünyesinde Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım, Gıda ve Hizmetler Yuvarlak Masası Başkanı olarak görev yaptı. TÜSİAD 2024 - 2025 döneminde ise yönetim kurulu başkan yardımcılığına getirilen Ozan Diren, bu dönemde sürdürülebilirlik konularında çalışmalarını da sürdürüyor.

0

EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL