DOLAR
34,95
0,17%
DOLAR
EURO
36,76
0,37%
EURO
GRAM ALTIN
2976,55
-0,98%
GRAM ALTIN
BIST 100
10125,46
0,66%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Türkiye’nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Yöneticisi: İşte Listenin İlk 3'ü

28 Ekim 2022 | 02:49
Türkiye’nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Yöneticisi: İşte Listenin İlk 3'ü
Ayşegül Sakarya Pehlivan asakarya@ekonomist.com.tr

Sürdürülebilirlik, yerelleşme, çeviklik, risk yönetimi ve dijitalleşme... Satın alma ve tedarik liderleri pandemiyle değişen yeni döneme uyum sağlamak için bu beş başlığa odaklanıyor.

24 Temmuz - 6 Ağustos 2022 tarihli sayıdan

Baş döndüren değişimin mimarlarını her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Türkiye'nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Yöneticisi' listesinde bir araya getirdik. Yeni dönemde tedarikçiler ile güvene dayalı stratejik ilişkilerin kurulmasına yönelik çalışmaların artması bekleniyor.

Pandeminin getirdiği değişime adapte olmaya çalışan satın alma departmanları için 2021 kolay bir yıl olmadı. Ham madde fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirindeki kırılmalar iş yapış şekillerini dönüştürdü. Belirsizliğin yeni normal olduğu bu dönemi yöneten satın alma ve tedarik liderleri yeni kuralları yazmak için ciddi bir mesai harcadı.

Tabloları görmek için görsellere tıklayın.

Baş döndüren değişimin mimarlarını her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Türkiye'nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Yöneticisi' listesinde bir araya getirdik. 2014 yılında araştırmayı "Satın alma Liderleri" başlatmıştık. Bu yıldan itibaren araştırmayı "Satın alma ve Tedarik Liderleri" olarak değiştirdik.

Listenin birincisi bu yıl da değişmedi. BİM'in satın alma genel müdürü Aynur Çolpan, 2021 yılında tahmini olarak 56 milyar TL'lik bir bütçeyi yönetti. Listenin ikinci sırasındaki isim ise 42,7 milyar TL'lik satın alma bütçesine sahip olan Oyak Maden Metalürji Grubu Satın Alma Grup Başkanı Yardımcısı İsmail Kürşad Korkmaz oldu.

Ford Otosan'ın satın alma yöneticisi Murat Senir ise listede üçüncü sırada yer aldı. Satın alma bütçesini yüzde 45 artırarak 29 milyar TL'ye çıkartan Limak Holding'in satın alma yöneticisi Hakan Şahin ise bu yıl dördüncü sıraya yerleşti.

DEĞİŞİMİ YÖNETİYORLAR


Bu dev bütçelerin başındaki satın alma ve tedarik liderleri son iki yıldır sadece bütçeleri değil, değişimi de yönetmek zorunda. Zira 2020 yılında başlayan büyük değişimin önemli başlıklarından biri çevrimiçi alışverişin hızla artmasıyla tedarik zincirlerinde çoklu kanal konusunun ön plana çıkması oldu.

Tüketicilerin kişiselleştirilmiş ürün ve hizmet beklentilerinin artışı ile tedarik zincirleri ürün ve müşteri segmenti kombinasyonunda farklılaşmaya başladı. Tüketicilerin marka deneyiminde sosyal sorumluluk değeri arayışında olması tedarik zincirlerinde sürdürülebilir kavramını öne çıkarttı.

Tüketicilerin yerelleşme ve güven konusundaki beklentileri doğrultusunda tedarik zincirlerindeki şeffaflık konusunun kritik öneme sahip olmaya başlaması gibi değişen trendler gözlemlendi.

Son dönemde ise pandeminin yanı sıra küresel ölçekte yaşanan sorunlar kritik üretim girdi malzemelerindeki maliyet ve kapasite güvencesinin sağlanması konusunu gündeme getirdi. Yanı sıra tedarik sürekliliği, lojistik kısıtlar ve konteyner krizi gibi gelişmelerden ötürü maliyetlerin ve operasyonların kriz yönetimi hassasiyetinde yönetilmesi gerekiyor.

ÖNCELİKLER FARKLILAŞTI


PwC Türkiye Şirket Ortağı, Tedarik Zinciri Hizmetleri Lideri Dr. İsmail Karakış, "Enflasyon, enerji ve siber güvenlik gibi diğer konular da tedarik zinciri ve satın alma liderlerinin gündemlerindeki mevcut ve genel geçer öncelikleri oldukça farklılaştırdı" diyor.

Özellikle artan navlun maliyetleri karşısında toplam mal oluş maliyetinin düşürülmesi şart hale geldi. Bu kapsamda satın alma ve tedarik zinciri birimleri, iç ve dış kaynaklı olarak alımların konsolide edilmesi, stokların daha etkin yönetilmesi, SKU sayısının azaltılması, tedarik zincirinin daha görünür hale getirilmesi için çalışmalar yürütmeye başladı.

2021 yılında 42,7 milyar TL'lik bir satın alma bütçesini yöneten OYAK Maden Metalürji Grup Başkan Yardımcısı İsmail Kürşad Korkmaz, 2020 yılında başlayan küresel salgının 2021 yılı boyunca etkisini derinden hissedildiğine dikkat çekiyor.

2021 yılında ekonomik faaliyetlerin pandemi öncesi dönemdeki seviyesine geri dönmesi için bütün ülkelerin çaba sarf ettiğini belirten Korkmaz, hem bu çaba hem de ertelenmiş talebin desteği ile hammadde ve ara mamule yönelik çok güçlü bir talep oluştuğunu söylüyor.

Bu nedenle bir taraftan arz sıkışması yaşanırken diğer taraftan da sert fiyat dalgalanmaları görüldüğünü belirten Korkmaz sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Geçmişe göre çok daha karmaşık hale gelen piyasalarda tedarikçilerimizin tüm şartları bizler kadar yakından izlemesini, çevik ve proaktif davranmasını çok önemsedik.

Verdiğimiz geri bildirimlerle tedarikçilerimizi sürekli zinde tuttuk. Böylelikle piyasalarda yaşanan darboğazlardan kendimizi muhafaza ettik."

TEDARİKÇİLER DEĞİŞTİ Mİ?


Elbette bu süreçte tedarikçilerden de beklentiler değişti. Satın alma ve tedarik zinciri birimleri, tedarikçilerinden öncelikle tedarik risklerine karşı ortak çalışma yapmayı bekliyorlar. Bununla birlikte daha açık iletişim ve dijital dönüşüm çalışmalarına ayak uydurması tedarikçilerden beklenen diğer iki önemli kriter.

Yeni dönemde, tedarikçiler ile güvene dayalı stratejik ilişkilerin kurulmasına yönelik çalışmalar örneğin stratejik ortaklık anlaşmalarının artması bekleniyor.

PwC Türkiye Şirket Ortağı, Tedarik Zinciri Hizmetleri Lideri Dr. İsmail Karakış, "Tedarikçilerle güvene dayalı ilişkilerin kurulmasını sağlamak için de tedarik zinciri boyunca şeffaflık, doğru stratejik tedarikçilerin belirlenmesi ve seçimi, etkin iletişim ve tedarikçi yönetimi gerekiyor.

Bu bağlamda, arkasında bilimsel metotlar bulunan ve objektif kriterler içeren bir tedarikçi yönetimi yapısının önemi giderek artıyor" diyor.

Yaklaşık 10 bin tedarikçisi olan LC Waikiki için görüş mesafesinin kısaldığı bu dönemde stratejik iş birlikleri, öngörü geliştirme, şeffaflık ve çeviklik malzeme ve hizmet tedarikinde en önemli faktörler oldu.

LC Waikiki Endirekt Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Demet Gülerman, 2020 ve 2021 yıllarında yapılan dijitalleşme yatırımlarının bu sene satın alma hayat döngüsü içerisindeki alt adımları hem LC Waikiki hem de iş ortakları için daha şeffaf, verimli ve çevik hale getirdiğini belirtiyor.

Şirketin tedarikçilerinden beklentisi, iletişimi artırılarak süreçte ortaya çıkabilecek aksaklıklara proaktif aksiyon geliştirebilmek, malzeme ve hizmet tedarikinde sürekliliğin sağlanması, etkin maliyet yönetimi ve taleplere hızlı yanıt verilmesi olarak evrildi.

"Satın alan taraf açısından en pahalı mal, olmayan maldır" diyen Kastamonu Entegre Global Satın alma Direktörü Birol Bilgin ise bu anlamda her koşulda tedarik yeteneğini sürdürebilen kaynakların daha önemli hale geldiğini belirtiyor.

Pandeminin bu gerçeği daha net ve çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğuna dikkat çeken Bilgin, yeni dönemde öne çıkan tedarikçi yeteneklerini şu şekilde sıralıyor: "Dünyanın farklı coğrafyalarında tesisi olan ya da bir problem halinde farklı coğrafyalardan tedarik etme imkanı olan, karşılaştığı problemleri çevik bir şekilde yönetip çözüm sunabilen tedarikçiler ön plana çıktı, tercih sebebi oldu.

Bu doğrultuda tedarikçilerimizden, tedarik zincirlerinin yapısı, acil eylem planları, risk analizleri alanlarında bizlerle şeffaf bir iş birliği içinde olmalarını bekliyoruz."

SİPARİŞİ ROBOTLAR VERECEK


Dijitalleşme trendi son hızıyla devam ediyor. Bu sene dördüncüsü gerçekleştirilen PwC Küresel Dijital Satın Alma Araştırma Raporu'nun sonuçlarına göre satın alma birimleri için dijitalleşme konusu yüzde 51 ile maliyet azaltımı ve değer üretme konusunun ardından yüzde 69 en önemli ikinci stratejik öncelik olarak değerlendiriliyor.

Diğer taraftan satın alma birimleri 2025 yılı için bu oranı yüzde 72 seviyelerine çıkarmayı hedefliyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde dijitalleşme inisiyatiflerinin hızla devam edeceğini söylemek mümkün.

Dijital dönüşümde ise geniş kapsamlı tedarikçi portallarının ve e-İhale'nin başta olduğu e-Satın alma çözümleri, günlük satın alma ve tedarik işlerini daha hızlı ve insana daha az bağımlı hale getiren robotik proses otomasyonları, daha hızlı ve daha doğru karar verilmesi için veri analitiği üç ana başlık olarak öne çıkıyor.

Dijital dönüşüm konusunda odaklanan şirketlerden biri Aksa Akrilik. Dijitalleşme çalışmaları kapsamında robotik satın alma (RPA Buyer) uygulamalarını hayata geçirmeye başlayan şirket, bu sayede teklif alma ve karar verme aşamalarında daha hızlı ilerlemeyi planlıyor.

Şirket, tedarikçi havuzunu canlı ve geniş tutabilmek adına kurumsal web sitesi üzerinde 'Tedarikçi Ol' linkini aktif hale getirdi. Tedarikçi olmak isteyen tüm firmalar gerekli bilgileri buradan girerek ön kayıt işlemlerini tamamlayabiliyor.

Aksa Akrilik Tedarik Zinciri Direktörü Abdullah Ocak, "Bununla beraber tedarikteki riskleri azaltmak için çeşitlendirdiğimiz alımları daha verimli biçimde sistematik takip edebileceğimiz projemiz sistem üzerinde hayata geçti" diyor.

ESNEK VE ÇEVİKLER


Pandemi döneminde yaşanan tedarik zinciri kırılmaları, tedarik zincirlerini daha esnek ve çevik hale gelmeye itti. Borusan Holding, bu dönemde mümkün olduğu kadar tedarik ağlarını yerelleştirme, alternatif ürünler, çok kaynaktan tedarik ve daha fazla stok ile çalışmaya yöneldi.

Borusan Holding Grup Satın Alma Müdürü Emrah Erdem Cinbiş, bunlara ilaveten tedarikçilerden de mal/hizmet alımlarını çeşitlendirmelerini istediklerini ve kendi tedarikçi risklerini de proaktif yönetmeleri yönünde beklentilerimiz olduğunu söylüyor.

Sağlık sektörünün önemli oyuncularından MLPCARE Tedarik Zinciri Direktörü Dr. Mustafa Işık, satın alma süreçlerinin kesintisiz bir şekilde tedarik fonksiyonunun yerine getirilmesi için sürürülebilir satın almanın önem kazanmaya başladığını vurguluyor.

Bu doğrultuda şirket, tedarikçilerle özellikle stratejik ürün gruplarında çözüm ortaklıkları ve uzun süreli sözleşmeler yaparak sürdürülebilirliği sağlamaya çalıştı. Ayrıca toplu alımlar yapmak ve nakit alım avantajlarından yararlanmak yoluyla fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenecekleri bir stok ve sipariş yapılanmasına gidildi.

Şirket, 2022 yılında tedarik zinciri süreçlerinde dijital dönüşüm projeleri ve verimlilik çalışmalarına odaklandı. 2021 yılında başlayan dijital dönüşüm projelerinin hızla devam ettiğini belirten Işık, "Bu doğrultuda tedarik zinciri süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik dijitalleşme projelerini, şirketimizin Dijital Dönüşüm Ofisi ekipleri ile Tedarik Zinciri Direktörlüğü ekipleri birlikte uygulamaya alıyor" diyor.

Şirket, projelerin gerçekleşmesi ile birlikte, tedarik zinciri süreçlerinin uçtan uca dijitalleş-mesini ve manuel olan süreçlerin dijital ortama taşınarak iyileştirilmesi hedefliyor.

YERELLEŞME ÖNEM KAZANDI


Pandemiyle birlikte özellikle tarımda ve yerel ürünlerde kendine yeten bir ülke olmanın önemini çok net görüldü. Cirosunun yüzde 77 si tarıma dayalı ürünlerden oluşan Migros, bu süreçte Türkiye'nin her köşesindeki büyük - küçük üreticilere ulaşmak için çabaladı.

Bölgesel kalkınmanın yolunun yerel üretimin desteklenmesinden geçtiğini düşünen şirket, yerelden alınan ürünlerin aynı bölgede satışının önceliklendirilmesi üzerine bir model geliştirdi.

Migros Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ekmel Nuri Baydur, "Tüketicimizin o bölgenin yerel ürününe en kısa zamanda ulaşmasını amaçlarken bölge ekonomisini kalkındırmaya katkı sağlıyor, firmaları ihracat yapmaya hazır hale getiriyoruz. Her bölgenin kendine özgü ürün ve markalarına mağazalarımızda geniş yer veriyoruz.

40 bin çeşit ürün satıyoruz. Bu ürünler 600 farklı ihtiyaç biriminden oluşuyor ve bunun içinde de 32 ihtiyaç biriminde yerel ürünlerimiz bulunuyor" diyor. Bunlara her gün yenileri ekleniyor.

Son dönemde Konya'nın Bozkır tahini, Çağlak tereyağı, Ayca markalı şarküteri ve peynir ürünleri, Gaziantep'in Turna Ayçiçekyağı gibi ürünleri raflarına taşıyan şirket, Ordu'daki organik yumurta üssü gibi kapasitesi uygun olan yerlerde de yeni üretim merkezleri yaratılmasını teşvik ediyor.

2021 yılında ciddi maliyet artışlarıyla karşı karşıya kalan sektör, ekosistem ekonomisinin en önemli örneklerinden birini 2021 yılında gösterdi.

Migros bu süreçte temel mallarda, en uygun fiyatı garanti ederken, tedarikçilerle yapılan kampanyalarla müşterilerin cebine 3 milyar TL'lik ek kaynak yaratıldı. Bunun sonucunda tedarikçiler yüzde 44 tonaj artışıyla daha fazla üretim gerçekleştirdi.

Kibar Holding, küresel düzeyde piyasa koşullarının değişkenliği ve öngörülemezliği sebebiyle grup şirket bütçelerine ve finansal iş planlarına uyumu ön plana aldı. Sürdürülebilir malzeme ve hizmet tedarikini garantilemek ve riskleri en aza indirmek için grup şirketleri ile tedarikçiler arasında çalışma koşul ve şartlarını net bir şekilde tarifleyen sözleşmeler imzalandı.

2021 yılının nispeten satıcı hakimiyetinde geçen bir dönem olması sebebiyle, yedek iş planları yapıldı. Ayrıca hem tedarikçi portföyünü genişletmek, hem adil ve şeffaf bir rekabet ortamı yaratmak, hem de tedarik maliyetlerini en aza indirmek amacıyla, mümkün olan tüm alımlarda, e-ihaleler gerçekleştirildi.

Kibar Holding A.Ş Satınalmalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, 2022 yılında doğal satınalma işleyişinin yanı sıra kalıcı değer yaratacak projelere ve ileri seviye dijitalleşmeye odaklanmayı hedeflediklerini söylüyor. Şirket, yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeyi odağına alan Tedarikçi Sürdürülebilirlik Programı ön tasarımının da 2022 sonuna kadar tamamlanması hedefliyor.

LİDERLERİN GÜNDEMİNDEKİ ALTI MADDE



  1. Değer Üretme: Liderler, maliyetin yanı sıra risk yönetimi, kategori yönetimi, yeni ürün geliştirme gibi konuları da göz önünde bulundurarak değer oluşturmaya odaklanacak.

  2. DijitaMeşme: Satın alma birimlerinin yanı sıra planlama, lojistik ve üretim işlevlerinde de önümüzdeki dönemde dijitalleşme çalışmalarının ivmesinin artarak devam etmesi bekleniyor.

  3. Çeviklik: Pandemi öncesinde bir tercih konusu olarak değerlendirilen çevik olma stratejisi, günümüzde ve önümüzdeki dönemde tercihe bağlı olmaktan çıkmış durumda.

  4. Sürdürülebilirlik: PWC'nin Yeni Nesil Satınalma Araştırması raporunda bu sene ilk defa hem malzeme hem de hizmet konusundaki satınalma karar verme kriter listesine yüzde 2'lik bir payla ayrışarak ‘Çevreye Duyarlılık ve Sosyal Sorumluluk' kriterinin girdi.

  5. Risk Yönetimi: Tüm tedarik zinciri boyunca yer alan tedarikçilere ilişkin risklerin yanı sıra dahili risklerin de kontrol edilmesi bu süreçte büyük önem taşıyor.

  6. İnovasyon: İnovasyon konusunda tedarik zinciri ve satınalma liderlerinin, tedarikçilerin süreçlere dahil edilmesi, stratejik ortaklık yönetimi gibi konular bağlamında kilit bir rol oynayacağı düşünülüyor.


GÜRKAN HÜRYILMAZ / TÜSMOD YÖNETİM KURULU BAŞKANI “DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÇÖZÜMLERİ ÖN PLANDA”


“Pandemiden bu yana tedarik zinciri yönetiminde risk yönetiminin daha etkin hale geldiğini görünüyoruz. Risk yönetimi de üç temel kapsamda tedarik zinciri trendlerini şekillendirdi.

Bunlardan ilki stok yönetimi, ikincisi global ayak izinin revizyonu ve son olarak dijital dönüşüm.  Hem global ayak izi hem de dijital dönüşüm trendlerinin kalıcı olduğunu söyleyebiliriz.

Global ayak izinin şirketlerin stratejileri olduğunu düşünürsek, tedarik zinciri pazarında özellikle dijital dönüşüm çözümleri daha ön planda yer alıyor. Pandemi döneminden önce hayal edemeyeceğimiz dijital çözümler birer birer hayata geçiyor ve dijital dönüşüm projeleri yürütülüyor.”

DR. SELMA ÖNER / ŞİŞECAM TEDARİK ZİNCİRİ GMY “EKOSİSTEM FİNANSMANI UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRDİK"


Özellikle pandemi döneminde önemi daha da anlaşılan tedarik zinciri, Şişecam'ın iş süreçlerinin merkezinde yer alan konuların başında geliyor.

Kesintisiz bir akış için zincirdeki kırılmaları önlemek, fiyat artışlarını kontrol altında tutabilmek adına tüm tedarikçilerimiz ile daha yakın stratejik , ilişkiler kurduk.  Tedarik garantisini sağlamak üzere alternatif kaynakların devreye alınmasına veya devreye alınması için planlaryapılmasına öncelik verdik.

Tedarikçilerimizin süreçleri dalgalanmalardan etkilenmeden yönetebilmesini sağlayan ‘ekosistem finansmanı' gibi birçok uygulamayı hayata geçirdik. Global ölçekte yükselen ener ji fiyatları ve kurdaki oynaklık nedeniyle artan maliyetlerini dengeli bir şekilde fiyatlarımıza yansıttık”

TUĞRUL GÜNAL / TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ DERNEĞİ (TEDAR) YÖNETİM KURULU BAŞKANI “ALINMASI GEREKEN BAZI AKSİYONLAR VAR”


“Tedarik zinciri bölümleri pandemi dahil bundan sonraki çeşitli risklere çok daha hazırlıklı olabilmek için, onlarca alternatif senaryoyu kapsayan testler uygulamaya başladı.

Tedarik zinciri yönetimi alanında yapılmış olan genel araştırmalarda, tedarik zinciri bölümlerinin dayanıklılıklarının artırılmak istendiği ortaya çıkıyor.

Alınması gereken bazı aksiyonlar; ek maliyet üstlenmek pahasına da olsa alternatif tedarikçi yaratılması, üretim alanlarının yeni lokasyonlara kaydırılması, katma değer yaratan kategori yönetimi uygulamasına geçilmesi, dijital transformasyonun hızlandırılarak çevik bir operasyon modelinin uygulamaya alınması ve şirketlerde insana verilen önemin, her zamankinden daha fazla olması şeklinde sıralanıyor.”

FARUK BİDEV / ASTOR SATIN ALMA MÜDÜRÜ “TEDARİK SORUNU OLAN ÜRÜNLERİ KENDİMİZ ÜRETMEYE BAŞLADIK”


“Pandemi ile birlikte dünyada ham madde üretimi/ arzının azalması ve lojistik sektörü kaynaklı aksaklıklar nedeniyle hammadde tedarikinde termin süreleri uzadı. Tam zamanında üretim (Just-in-Time) pandemi sonrası trafo sektöründe imkansız hale geldi.

Tedbir olarak, termini uzun olan malzemelerde stok miktarlarını artırdık.  Tedarikçilerimizden yıllık ihtiyaçlarımız doğrultusunda hammadde stoklarını arttırmalarını ve siparişlerimize stoktan hammadde ile kısa termin süresi vermelerini bekliyoruz.

Kötü komşu insanı mal sahibi eder atasözünde olduğu gibi tedarikçilerimizin sorun yaşattığı malzemeleri yatırım yaparak kendi bünyemizde çözmeye çalışmaktayız. Bölgesel üretimde artış olmakla birlikte artan döviz kurları nedeniyle talepte artışın devam edeceğini değerlendiriyoruz.”

ARDA KARACELEBİ / EY TÜRKİYE DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ ŞİRKET ORTAĞI VE TEDARİK ZİNCİRİ VE OPERASYONLAR DANIŞMANLIĞI LİDERİ “HIZ VE ESNEKLİK DAHA ÖNEMLİ HALE GELDİ”


“Düşünme şeklimizin kalıcı olarak değiştiğini söyleyebiliriz. Daha önceden odağımızda kalite, maliyet ve verimlilik vardı. Aslında bu odak hep kalacak ama diğer önemli konuların görünürlüğü ve karar vermedeki ağırlığı değişti. Artık hız ve esneklik en az diğerleri kadar önemseniyor.

Şu gerçek fark edilmiş durumda: Yeterince esnek değilseniz, gerekli manevrayı ihtiyaç duyduğunuz anda yapamıyorsanız, kaybınızı telafi etmeniz yıllarsürer.

Bunun dışında tedarikçi portföyünün ve alternatiflerinin zenginleştirilmesi (yakın bölgelerden tedarik, alternatif rotalı tedarik ve talebe yakın bölgelerden tedarik yaklaşımları) ve tabii ki belki de önümüzdeki yıllarda çok daha güçlü bir şekilde önümüze çıkacak olan sürdürülebilirlik en önemli temel trendler olarak görülüyor.”
0


  • ALTIN GRAM - TL 2976,55 -0,98%
  • ALTIN ONS 2648,82 -1,16%
  • BIST 100 10125,46 0,66%
  • DOLAR/JAPON YENI 153,659 0,65%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,42361 0,0724%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 104,5 -0,1932%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,9519 0,1703%
  • EURO/DOLAR 1,0504 0,3482%
  • EURO/TURK LIRASI 36,7644 0,3705%
  • STERLIN/DOLAR 1,26194 -0,39033%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL