Bist 100
9915,62
2,05%
Bist 100
Dolar/TL
32,4766
-0,1181%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7278
-0,7232%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0693
-0,3476%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2441,15
0,13%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

“Temiz enerji yatırımları umut verici ama yetersiz”

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, “Bu umut verici ama dünya iklim hedeflerine ulaşmak için yeterli değil” diyor.

21 Mart 2024
“Temiz enerji yatırımları umut verici ama yetersiz”

Geçen yıl dünyada yapılan 2,8 trilyon dolarlık enerji yatırımının 1,8 trilyon doları temiz enerjiye yapıldı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, “Bu umut verici ama dünya iklim hedeflerine ulaşmak için yeterli değil" diyor.

17-30 Mart 2024 tarihli sayıdan

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) üç dönemdir başkanlığını yürüten Dr. Fatih Birol, ajansın 50 yıllık geçmişinin 20 yılında, baş ekonomistlik de olmak üzere çeşitli görevlerle yer almış bir profesyonel. TIME dergisinin 2023 sonunda ilk kez açıkladığı "Dünyanın En Etkili 100 İklim Lideri" arasında gösterilen Birol, 2015 yılından bu yana yürüttüğü IEA başkanlığı görevinin yanı sıra Dünya Ekonomik Forumu'nun (Davos) Enerji İstişare Kurulu'na da başkanlık yapıyor.

Göreve gelişiyle, gelişmekte olan ekonomileri de IEA'nın bünyesine katan ve kurumun yeşil enerji alanındaki uzmanlığını katlayan Birol, ajansın 'net sıfır' ve iklim değişikliğine karşı enerji sisteminin nasıl değişmesi gerektiğine dair de raporlar yayınlanmasını sağladı. Ülkelerin enerji bakanlarıyla sıkı temas haline olan Birol, enerji ve iklim konularına ilişkin uzun ve kısa vadeli değerlendirmeler yaparak sektöre ışık tutuyor. 

Son olarak en önemli iklim zirvesi olarak değerlendirilen COP28'de üç önemli konuya dikkat çeken Birol, yenilenebilir enerjideki artışının bugünden 2030'a kadar üç kat, enerji verimliliğinin ise iki kat artması gerektiğine, fosil yakıtlardan uzaklaşmanın da bir hedef olarak konulmasına vurgu yapıyor.

2023 yılındaki dünyada toplam 2,8 trilyon dolarlık enerji yatırımı gerçekleştiğini ve bunun 1 trilyon dolarının fosil yakıtlara, 1,8 trilyon dolarının ise temiz enerjiye yapıldığını söyleyen Fatih Birol, "Bu çok güzel ve umut verici ama dünya iklim hedeflerine ulaşmak için yeterli değil" diyor. Birol, sorularımızı şöyle yanıtladı:

COP28'de ilk kez 'fosil yakıtlar' ifadesi sonuç bildirgesinde iklim değişikliğinin sorumlusu olarak anıldı. İklim değişikliğini önlemek ve fosil yakıt kullanımını azaltmak konusunda küresel iş birliği artıyor mu?

COP28 Paris'te 2015 yılında yapılan COP'tan sonraki en önemli iklim zir-vesiydi. Bu iklim zirvesinin bu kadar önemli olduğunu bildiğimiz için biz COP28 başkanıyla birlikte bir yol haritası üzerinde çalıştık. 

Bu yol haritasında acil olarak hangi sonuçlar çıkmalı ki iklim krizini önleme konusunda en azından kapıyı açık bırakabilelim diye. Çünkü durum gerçekten oldukça vahim. Ülkelerin de duyarlılıklarına dikkate alarak biz üç tane çok önemli konu olduğunu söyledik. "Bunlar olmazsa COP28'in başarılı olacağını söyleyemeyiz ve bunu dünyaya açıklamak zorunda kalırım" dedim.

Neydi bu üç konu?

Biri yenilenebilir enerjideki artışının bugünden 2030'a kadar üç kat artmasıydı. İkincisi enerji verimliliğinin, enerji iyileşmesinin iki katına çıkması, üçüncüsü de fosil yakıtlardan uzaklaşmanın bir hedef olarak konulması. Özellikle bu üçüncü madde son derece önemli. Çünkü şu anda iklim krizinin olmasının nedeni atmosfere giden sera gazı. 

Dünyadaki bütün sera gazların yüzde 80'i fosil yakıtlar yüzünden, yani petrol, kömür ve doğal gaz kullandığımızdan oluyor. Günahın yüzde 80'i fosil yakıtlarda diyebiliriz. Bu fosil yakıtların kullanımını aşağı çekmeden, dünyanın iklim krizi baş etmesinin hiçbir imkanı yok. O yüzden bu üçüncü şeyi şart olarak koyduk. Uzun tartışmalardan sonra bizim koyduğumuz bu üç şart 'sonuç bildirgesi'nde yer aldı ve 200'e yakın ülke tarafından imzalandı.

Bundan sonra sizce hangi adımlar atılmalı?

Bundan sonraki adım, bunların hayata geçirip geçirmediği üzerine çalışmak. Şu anda Azerbaycan COP29 başkanı ile çalışıyoruz. COP30 toplantısı da Brezilya'da olacak. Bunun için iki hafta kadar önce Cumhurbaşkanı Lula'nın davetiyle Brezilya'ya gittim. Çünkü Brezilya'nın önemi giderek artacak. Brezilya bu yıl G20'nin başkanlığını yapıyor, gelecek yıl da COP30'un yapacak. Bu bakımdan alınan kararların hayata geçilmesi önemli. Azerbaycan'dan sonra bu konuda Brezilya ile çalışacağız.

Enerji gündeminin ilk maddesinde temiz enerji var. Peki bu alana yapılan yatırımlar ne durumda?

Biz enerjide temiz enerjiden fosil yakıtlara, elektrikli arabalara kadar her alana bir yılda ne kadar yatırım yapıldı diye bakıyoruz. Bütün enerji dünyasına 2015 yılında top- lam 2 trilyon dolarlık yatırım yapıldı. Bunun 1 trilyon doları fosil yakıtlara, 1 trilyon doları da temiz enerjiye gitti. 2023 yılındaki rakamlara baktığımızda ise toplam enerji yatırımları dünyada 2,8 trilyon dolara ulaştı. 

Bunun yine 1 trilyon doları fosil yakıtlara oldu. 1,8 trilyon doları ise temiz enerjiye gitti. Bu artık bence çok güzel ve umut verici. Ama dünya iklim hedeflerine ulaşmak için yeterli değil. Bilim adamları dünyanın en fazla 1,5 derece artarsa ancak bugünküne benzer bir dünya olacağını, bunun üzerine çıkarsa sorun olacağını söylüyorlar.

Temiz enerjide ne gibi gelişmeler yaşanıyor?

Temiz enerjide bir artış var ve bu artışın tamamı sadece iklim değişikliği yüzünden değil. Aynı zamanda temiz enerji teknolojilerinin giderek daha ucuz hale gelmesinden ve bazı ülkelerin temiz enerji teknolojilerini tamamıyla bir sanayi politikası haline getirmesinden de kaynaklanıyor. Mesela Çin'in bu alana teşvik vermesinden dolayı bu kadar hızlı gelişti. 

Yani sadece iklim değil aynı zamanda maliyetlerin düşmesi, temiz enerji fiyatlarının düşmesi ile sanayi politikası olması açısından da hızlı bir gelişme görüyoruz. Ben aynı zamanda Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Enerji Endüstrisi Danışma Kurulu Başka-nı'yım. Orada bütün şirketlerle görüşüyorum. Şirketlerin çok büyük bir kısmında temiz enerjiye yatırım konusunda giderek büyüyen bir iştah olduğunu görüyorum.

Rusya - Ukrayna Savaşı, özellikle Avrupa ülkelerinin enerji tedarikinde ciddi sorunlara yol açtı. Bugün gelinen noktada Avrupa'da enerji sorunu sürüyor mu?

Avrupa son iki yılda çok iyi iş çıkardı. Şöyle düşünün Avrupa'ya doğal gazın büyük bir kısmı Rusya'dan geliyordu, petrolün büyük bir kısmı, kömürün, uranyumun da... En büyük tedarikçilerini bir günde kaybettiler. Ama Avrupalılar ne soğukta üşüdüler ne de ekonomileri çok büyük bir hasar gördü. Bunu nasıl yaptılar? 

Çok hızlı bir şekilde Rus enerjisinin yerine Katar, Norveç, ABD, Kuzey Afrika'dan gibi başka ülkelerden enerji aldılar; bir kısmını da yenilenebilir enerjinden tedarik ettiler. Çok ciddi teşvikler vererek enerji verimliliğini artırdılar. Şu an itibarıyla Avrupa çok büyük bir enerji krizi ile karşı karşıya değil. Bu bakımdan Avrupalı hükümetleri tebrik etmek lazım.

lEA'nin, AB ülkeleri enerji krizine girdiği zaman bir çalışması olmuştu...

İki yıl önce 24 Şubat'ta Ukrayna işgali olduğu zaman, yani Avrupa bu enerji krizine girdiği zaman, biz bir hafta içerisinde 'Avrupa ne yapmalı?' diye 10 maddelik bir plan hazırladık ve bu planı Avrupalı ülkeler kullandılar. 

Bundan iki hafta önce lEA'nın 50'nci yıldönümü vardı ve oraya Avrupa Birliği Başkanı Ursula von der Leyen da katıldı. Orada herkesin önünde AB'nin enerji sorununu IEA sayesinde atlattığını söyledi. Ancak ekonomileri önümüzdeki yıllarda ciddi zorluklarla karşı karşıya kalacak. Çünkü ekonomileri tamamıyla ucuz Rus gazına bağlı.

Çin'in önümüzdeki yıllarda büyümesinde yavaşlama bekleniyor. Bu durum küresel enerji fiyatlarını nasıl etkiler?

Son 10 yılda dünyadaki petrol tüketiminin büyümesinin üçte ikisi tek başına Çin'den geldi. Bu süre zarfında Çin ekonomisi çok hızlı bir şekilde büyüdü. Ortalama yıllık yüzde 6'nın üzerinde büyüdü. 

Şimdi ise Çin ekonomisi daha yumuşak bir büyüme dönemine geçti. Çin ekonomisi yüzde 4'ler civarında büyüyecek. Çin enerji talebinde bir zayıflama olacak. Böyle olunca da özellikle petrol ve doğal gaz fiyatlarında aşağı doğru baskı oluşacak. Bu da Türkiye gibi doğal gaz ithal eden ülkeler için güzel haber.

Türkiye, son yıllarda yenilenebilir enerji alanında önemli hamleler yaptı. Peki sizce Türkiye'nin enerji dönüşümündeki performansı yeterli mi?

Türkiye enerji dönüşümünde önemli adımlar attı. Yenilenebilir enerji konusunda AB'de ve dünyada büyüyen ülkelerden biriyiz. Hem güneşte hem rüzgarda kayda değer bir gelişme söz konusu. Bu beni çok sevindiriyor ama bütün potansiyelimizi baktığımız zaman hâlâ yenilenebilir enerji potansiyelimizin daha büyük kısmını kullanabiliriz. Türkiye nükleer enerjiye de geçecek, bu da güzel. Umuyorum ki yeni nükleer santral de yapılacak. Ama bunlar yapılırken hangi partnerlerle çalışacağımız konusu son derece önemli. Bu çalışacağımız partnerleri hem maliyet hem teknoloji hem de jeopolitik olarak doğru seçmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Türkiye'nin yeşil enerjide önünde ne gibi fırsatlar var?

Türkiye sadece yenilebilir enerjide güneş santralleri, rüzgar santrali kuran bir ülke değil aynı zamanda güneş panellerini ve rüzgar türbinlerini imal edildiği ve en azından komşu ülkelere satıldığı bir ülke halinde gelmeli. Çünkü burada çok avantajlarımız var. Benzer bazı sektörlerde Türkiye önemli başarılar kaydetti. Mesela otomotiv sektörüyle bunlar arasında bir akrabalık vardır. Bu alanlarda sadece dışarıdan alıp Türkiye'de rüzgar ve güneş santralleri dikme şeklinde değil de Türkiye'de de imalat yaprak, fırsat olan bu alanda daha önemli rol oynayabilir.

“Temiz enerjide şampiyon Çin”

“Temiz enerji teknolojileri hızlı bir şekilde büyüyor. Dünyada temiz enerji teknolojilerinin şampiyonu büyük bir farkla Çin. Bugün dünyada üretilen güneş panellerinin yüzde 80’den fazlası, rüzgar türbinlerinin yüzde 70’e yakını, elektrikli otomobillerin yüzde 80’e yakını Çin’de üretiliyor. Özellikle elektrikli otomobillerde Çin, çok yol aldı. Çin’de satılan her iki otomobilden biri elektrikli. ABD, Avrupa, Hindistan bu konuda geride kaldılar. Ülkeler, Çin ile rekabet etmek için bir dizi ekonomik teşvik programlan uyguluyorlar.”

Türkiye sınırda karbon mekanizmasına hazır değil”

“Türkiye'nin sınırda karbon mekanizması konusunda ilgili bakanlıklar ve iş dünyası olarak koordine bir şekilde acilen adımları atması lazım. Brüksel'deki yetkililerle müzakere ederek acaba hangi konularda daha bir esneklik sağlanabilir, zaman kazanılabilir görüşülmeli. Çünkü buna hazır olduğumuzu tam olarak düşünmüyorum. Bu konuda ulusal stratejinin kurulması son derece önemli. Geçen aralık ayında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile konuştuk. Mehmet Bey'in bu konuda ciddi adımlar atacağını düşünüyorum.”
 

0


  • ALTIN GRAM - TL 2441,15 0,13%
  • ALTIN ONS 2337,94 0,23%
  • BIST 100 9915,62 2,05%
  • DOLAR/JAPON YENI 158,348 1,753%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,36695 0,09116%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 91,88 -0,3603%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,4766 -0,1181%
  • EURO/DOLAR 1,0693 -0,3476%
  • EURO/TURK LIRASI 34,7278 -0,7232%
  • STERLIN/DOLAR 1,2493 -0,17539%
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL