USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla
M. Fatih Köprü
M. Fatih Köprü

Diğer Yazıları

“Yasa Teklifi'nde olanlar, olmayanlar

Kira gelirinin beyanında giderler iki farklı yöntemle tespit edilebiliyor. Bunlar “götürü gider” ve “gerçek gider” yöntemleridir. Ortaya çıkacak vergi yükünü dikkate alarak belirtilen gider yöntemleri arasında mükellefler serbestçe tercih yapabiliyorlar.


“Yasa Teklifi'nde olanlar, olmayanlar

17 Ekim’de Meclis Başkanlığına sunulan yasa teklifi gün yüzüne çıkmadan önce, yeni bir borç yapılandırması ve emlak vergisiyle ilgili son artışları sınırlayan düzenlemeleri içeren bir teklifin hazırlandığı konuşuluyordu.

Oysa önümüze gelen yasa teklifinde, kira geliri elde eden ev sahipleri açısından kötü haber diyebileceğimiz düzenlemelerin yanında süresi uzatılan bazı istisnalar, geçici vergi uygulamasında eskiye dönüş ve hayatımıza yeni girecek olan bazı harçlarla karşılaştık.

Yazımızın hazırlandığı tarih itibarıyla teklif Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanmıştı. Komisyon görüşmelerinin ardından Genel Kurulda tartışılacak olan teklif Cumhurbaşkanı’nın onayı ardından Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Tabii ki Komisyon ve Genel Kurul aşamasında değişiklikler, eklemler veya bazı maddelerin çıkarılması söz konusu olabilecektir.

Bu yazımızda öncelikle Meclis’e sevk edilen teklifte yer alan önemli vergisel düzenlemelere yer vereceğiz ardından da beklenen fakat teklif metnine giremeyen düzenlemelerin neler olduğuna değineceğiz.

EV SAHİPLERİNE KÖTÜ HABER

Gelir vergisi yasasında, binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın bir kısmının vergiden istisna olduğuna dair hüküm yer alıyor. Bu istisna 2025 yılı için 47 bin lira olarak uygulanıyor. Yani gayrimenkulünü konut olarak kiraya veren kişilerin 2025 yılı çerisinde elde ettikleri kira geliri 47 bin liradan azsa bu gelirlerini beyan etmiyorlar, bu tutardan fazla bir kira geliri olduğu durumda ise aşan kısmı beyan etmeleri gerekiyor.

Ticari, zirai kazanç veya serbest meslek kazancı elde eden mükellefler ile beyana tabi olsun olmasın 2025 yılı gelirleri toplamı 1 milyon 200 bin lirayı aşan mükellefler bu istisnadan yararlanamıyorlar.

Yukarıdaki sayılanlar dışındaki tüm mükelleflerin 47 bin liralık istisnadan yararlanabilme imkanı varken yasa teklifi ile yeni bir sınırlama getirildiği görülüyor. Teklifin bu düzenlemesi aynen yasalaşırsa istisnadan sadece, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı alanlar Türkiye sınırları içerisinde sahibi oldukları konutlar için yararlanılabilecekler.

Teklifte bu hükmün 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtiliyor. Bu ne anlama geliyor? 2025 yılına ilişkin kira gelirleri 2026 yılının mart ayında beyan edilecek. Dolayısıyla 2025 yılı gelirleri beyan edilirken bu madde yürürlükte olacak, 2025 gelirleri için de uygulanacak mı? Yoksa 2026 yılından itibaren elde edilen konut kira gelirleri için mi geçerli olacak? Teklifin gelir vergisi yasasıyla ilgili 2 ve 3. maddeleri için yürürlük hükmünde “2025 yılı gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde” ifadesi yer alıyor. Konut istisnasıyla ilgili hükmün 2025 yılı kazançlarına da uygulanması istenmiş olsaydı yürürlük maddesinin aynen bu şekilde yapılması beklenirdi. Yani bu maddelerden farklı olarak yürürlüğün “1 Ocak 2026” olarak belirlenmiş olmasından, bu hükmün 1 Ocak 2026’dan itibaren elde edilen gelirlere uygulanacağı anlaşılıyor. Umarız 2 ve 3. maddelerdeki gibi daha açık bir düzenleme yapılarak Komisyon veya Genel Kurul aşamasında bu tereddüt giderilir.

KREDİYLE ALINIP KİRAYA VERİLEN KONUTLAR

Kira gelirinin beyanında giderler iki farklı yöntemle tespit edilebiliyor. Bunlar “götürü gider” ve “gerçek gider” yöntemleridir. Ortaya çıkacak vergi yükünü dikkate alarak belirtilen gider yöntemleri arasında mükellefler serbestçe tercih yapabiliyorlar.

Götürü gider yöntemini seçen mükellefler hiçbir belgeye gerek olmaksızın tahsil ettikleri kira bedelinin yüzde 15’ini gider olarak indirebiliyorlar. Gerçek gider yönteminde ise yasanın 74. maddesinde sayılan giderlerin belgelendirilmesi şartıyla indirilmesi mümkün. Bu giderlerden biri de kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleridir.

Kanun teklifiyle kiraya verilen konutların alımı sırasında kullanılan kredilerin faizlerinin kira gelirinden indirilebilmesi imkanına son veriliyor. Hatta bu düzenleme 2025 yılında elde edilen kira gelirleri için de geçerli olacak.

GEÇİCİ VERGİDE ESKİYE DÖNÜŞ

Ticari kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden mükellefler ile kurumlar vergisi mükellefleri geçici vergi beyannamesi vermek zorundalar. Bu beyannameler üçer aylık kazançlar üzerinden yılda dördüncü kere veriliyordu. 2022 yılından itibaren yapılan bir değişiklikle (7338 sayılı yasa) dört dönem geçici vergi kaldırılmıştı.

Yasa teklifiyle dördüncü geçici vergi dönemi tekrar sisteme dahil ediliyor. Bu değişiklik, 2025 yılı gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giriyor. Yani teklif bu haliyle yasalaşırsa kapsama giren mükelleflerin önümüzdeki Şubat ayında (17 Şubat’a kadar) 2025/Ocak-Aralık dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesi vererek çıkan vergiyi aynı sürede ödemeleri gerekiyor.

NOTERDE ARAÇ SATIŞLARINDA BİNDE 2 HARÇ

Yasa teklifi ile hem sıfır araçların ilk tescilinde hem de ikinci el araçların satış ve devir işlemlerinde noter harcı ödenmesine ilişkin düzenleme yapılıyor. Bu harç, bin liradan az olmamak üzere satış ve devir bedeli üzerinden binde 2 olarak hesaplanıp noterde ödenecek. Teklifte, “yayım tarihini takip eden ayın başında” şeklinde belirlenmiş olan bu maddenin yürürlük tarihi Plan ve Bütçe Komisyonunda değiştirildi. Buna göre söz konusu harçlar 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacak.

BAZI YETKİ BELGELERİNE YILLIK HARÇ GELİYOR

Yasa teklifinde, mevcut durumda harca tabi olmayan;

  • Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları ile ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait belgeler,
  • Kuyumculuk yetki belgeleri,
  • İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgeleri,
  • Taşınmaz ticareti yetki belgeleri,
  • Veteriner hekim muayenehane ve poliklinikleri ile hayvan hastanelerine verilen ruhsatlar,
  • Kıymetli madenler kuruluş ve faaliyet izin belgeleri,
  • Ticari havayolu ve genel havacılık işletme ruhsatları, üzerinden yıllık maktu harç alınması öngörülüyor.

Yukarıda ilk dört sırada yer alan belgelerle ilgili harçlar; büyükşehir belediyesi olan illerde, nüfusu 30.000’i geçmeyen ilçeler hariç olmak üzere bir kat artırımlı uygulanacaktır. Nüfus sayısı bir önceki takvim yılının son günü itibarıyla TÜİK tarafından yayımlanmış son verilere göre belirlenecek.

Ayrıca mevcut durumda sadece ruhsat alımında harca tabi hususi hastaneleri ve laboratuvarları açmak için düzenlenen ruhsatnameler ile turizm müessesesi işletme belgelerine ilişkin harçların da yıllık hale getiriliyor. Bu hükümler, 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek.

EKSİK TAPU HARCI ÖDEMENİN CEZASI ARTIYOR

Gayrimenkullerin tapuda yapılan alım satım işlemlerinde tapu harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanıyor.

Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi durumunda, aradaki farka isabet eden harç mükelleften tahsil ediliyor. Bu fark tapu harcı üzerinden ayrıca yüzde 25 oranında vergi ziyaı cezası kesiliyor.

Yasa teklifi ile yüzde 25’lik ceza oranı artırılarak yüzde 100’e çıkarılıyor. Buna göre yasanın yayım tarihinden sonra eksik ödendiği tespit edilen tapu harcının dörtte biri yerine harç miktarı kadar ceza kesilecek.

TÜRKİYE’DE OYNANACAK FİNAL MAÇLARINA İLİŞKİN İSTİSNALAR

Teklifte, 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Konferans Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanması ile 2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonunun Türkiye’de gerçekleştirilmesi durumunda; UEFA ve katılımcı takımlar ile organizasyonda görevli dar mükellef kurumlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak veya bunların yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV’den istisna ediliyor.

Ayrıca söz konusu müsabakalar ve organizasyon kapsamında; UEFA, yabancı katılımcı takımlar ve organizasyonda görevli tüzel kişilerin Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti de sağlanıyor.

YATIRIM İZLEME VE KOORDİNASYON BAŞKANLIKLARI

İl özel idareleri için çeşitli yasalarda istisnalar bulunuyor. Büyükşehir olan illerde il özel idareleri yerine kurulan yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının da aynı istisnalardan yararlanabilmesi için yasa teklifiyle bazı düzenlemeler yapılıyor.
Buna göre Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının;

  • Mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV istisnası (KDVK md. 17/4-p),
  • Taşınmaz edinimleri ve satışları tapu harcı istisnası (HK md. 59/1-a),
  • Adlarına kayıt ve tescilli taşıtlar motorlu taşıtlar vergisi istisnası (MTVK md. 4/1-a), kapsamına alınıyor. KDV istisnası Kanunun yayımını izleyen ayın başında diğerleri ise yayım tarihinde yürürlüğe girecek.

TEKLİFTE OLMAYANLAR

Buraya kadar teklifte vergiyle ilgili düzenlemelere değindik. Bir de beklenen fakat teklifte yer bulamayan düzenlemeler var. Bunlardan ilki yapılandırma. Vergi ve SGK borçlarının yapılandırılmasına ilişkin bir düzenleme bekleniyordu ama teklifte olmadığı görülüyor.

2025 sonunda süresi biten bazı istisnaların bu teklif ile uzatıldığını görüyoruz. Ama menkul kıymet gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin artık yerleşmiş olan GVK geçici 67. madde uygulamasının süresi de 31.12.2025’te sona eriyor. Bu uygulamanın uzatılmasıyla ilgili herhangi bir düzenleme teklifte yer almıyor.

Bir diğer önemli konu da kamuoyunda yaratılan bir beklentiyle ilgili. Emlak vergisine esas arsa rayiçleri geçtiğimiz aylarda takdir komisyonları vasıtasıyla yeniden belirlendi. Bunlarda 14 kata varan çok fahiş artışlardan bahsediliyor. Bu tür artışlara yasa ile bir sınırlama getirilmesi bekleniyordu. Ama teklifte bununla ilgili de bir hüküm bulunmuyor.

İşletmeleri ve meslek mensuplarını oldukça zorlamakla birlikte kamu açısından da kayda değer bir gelir artışı sağlamayan enflasyon düzeltmesinin ertelenmesi talepleri de uzun zamandır gündemde. Buna ilişkin bir düzenleme de teklif metninde yer almıyor.

Komisyon veya Genel Kurul görüşmeleri sırasında bu konulara ilişkin düzenlemeler yapılmasının, kamuoyunun beklentilerinin karşılanması açısından yerinde olacağını düşünüyoruz.

0

M. Fatih Köprü
M. Fatih Köprü

Diğer Yazıları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL