Pandemi ile birlikte iş dünyasında ortaya çıkan 'yeni normal', şirketlerin iş yapma biçiminde köklü değişiklikler yarattı. Yeni dönemde, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen 'TÜVİDE Güvenli Üretim Belgesi"ni almaya hak kazanan şirketler, rakiplerinin bir adım önüne geçiyor.
Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, "Küresel tedarik zincirindeki değişim, tedarikte güvenilir olmanın önemini artırdı" diyor. Küresel ekonomi CovicI-19 pandemısı nedeniyle yılbaşından bu yana tarihte benzeri olmayan bir durgunluk sürecine girmiş durumda. Bu süreçte Türk şirketler hem üretimlerini hem de ihracatlarını korumak ve artırmak için çaba içinde.
Bu noktada Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen "COVID-19 Güvenli Üretim Belgesı"nı almaya hak kazanan şirketler, hem yurt içinde hem de yurt dışında rakiplerinin bir adım önüne geçiyor.
TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahın ile pandemı döneminde üretimde yaşanan değişimi ve güvenli üretim sistemlerini konuştuk.
Sorularımız ve aldığımız yanıtlar şöyle...
Pandemi döneminde üretim tesislerinin çalışma şartlarında ne tür değişiklikler oldu?
Pandemi ile birlikte dünyadaki sınırların yapay olduğu ortaya çıktı. Virüs sınırları, yasakları, kısıtlamaları yok sayarak, tüm dünyaya yayıldı. Bu durum tedarik zinciri üzerinde büyük etki yarattı. Küresel tedarik zincirindeki değişim, tedarikte güvenilir olmanın önemini arttırdı.
Güvenilir tedarik ile birlikte yerel tedarik zinciri önem kazandı. Aynı zamanda hem hızlı üretim yapılması gerekliliği hem de üretim modellerinde değişikliğe gitmenin zorunluluğu yaşandı. Özellikle ekonomik nedenler ile üretimini farklı ülkelerde gerçekleştiren ülkeler yeni iş yaratmak amacı ile fabrikalarını ülkelerine taşımaya başladılar. Siparişlerde düşme ve iptaller yaşandı.
Ekonominin içe kapanık olması durumu ortaya çıktı. Çalışanlar açısından, sosyal mesafe protokolleri, izleme ve test yapma, kişisel koruyucu malzeme kullanımı, sosyal alanların düzeni, uzaktan çalışma koşulları, iş seyahatleri, personel taşımacılığı gibi konuların gündeme gelmesine yol açtı.
Güvenli üretim sistemleri ne demektir ve ne tür standartlara sahiptir?
Türk Standartları Enstitüsü (TSE), sanayicilerimize destek olmak, tüketiciler üzerinde güven duygusu oluşturmak, bu güvenin sürdürülebilirliğini sağlamak ve milli bir kurum olmanın sorumluluğunu esas alarak güvenli üretim belgelendirme programını hazırlayarak toplumun tüm kesimlerinin hizmetine sunulmasını sağlamıştır.
Bu program, Sağlık Bakanlığı/Bilim Kurulları, Enfeksiyon Kontrol Komiteleri vb. ulusal otoritelerin görüş ve önerileri çerçevesinde hazırlanmıştır. COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi; kuruluşlarda, damlacık ve/veya temas yoluyla bulaşan COVID-19'a yönelik, çalışanların, misafirlerin, ulaşımı sağlayan servislerin ve teknik bakım servisleri gibi ilgili tüm tarafların korunmasına yönelik hijyen uygulamaları, enfeksiyon önleme ve kontrol önlemlerinin yeterliliğinin TSE tarafından belirlenen şartlara uygun olduğunun göstergesidir.
Güvenli üretim sertifikası almak isteyen şirketler neler yapmalı?
Bu program, Sağlık Bakanlığı/ Bilim Kurulları, Enfeksiyon Kontrol Komiteleri vb. ulusal otoritelerin görüş ve önerileri çerçevesinde hazırlanmıştır. Kuruluşların gerek dokümantasyon gerek uygulamaları açısından genel zorunlu şartları belirtmektedir.
Kuruluşların faaliyet alanları, uymak zorunda olduğu yasal şartlar, operasyonel farklılıklar, teknik alt yapı, çalışanların eğitim durumu, farkındalıkları, kurum kültürü, tedarikçileri vb. farklılıklarından dolayı bazı hususlarda uygulama çeşitlikleri gösterebilmektedir.
Güvenli Üretim belgelendirme programı kapsamında, Kuruluş tarafından proseslerine yönelik, bir başka deyişle ihtiyaçlarına bağlı olarak hijyen-enfeksiyon önleme kontrol eylem planlarının hazırlanması, kontrol önlemlerinin belirlenmesi, izleme ve ölçmelerin yapılarak kayıtlarının tutulması ve tüm bu uygulamalarda sürekliliğinin sağlanması beklenmekte ve bu doğrultuda denetimler yapılmaktadır.
Bu program kapsamında; salgına yönelik, tüm fiziki alanları ve ilgili tüm tarafları kapsayan risk değerlendirmesi yapılmalı, yapılan bu risk değerlendirmesi sonuçlarına göre hijyen, enfeksiyon önleme ve kontrol için eylem planları hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Kurumsal düzeyde idarı kontrollerin öneminin yanı sıra sistem ve mühendislik kontrollerinin önemi de büyüktür. Yeterli havalandırma sistemleri, fiziksel bariyerler enfeksiyona maruz kalma riskini azaltmaktadır. Kuruluşlar, maruz kalmanın önlenemediği tehlikelere yönelik riski yeterince kontrol edebilmek için ilgili yasal şartlara bağlı yükümlülüklere uymak zorunda olup, personelini, müşterilerini ve ziyaretçilerini korumak durumundadırlar.
Türkiye'de bugün itibariyle güvenli üretim merkezi olmaya hak kazanmış kaç tesis bulunuyor?
17 Ağustos 2020 tarihi itibarı ile Güvenli Üretim belgesi almaya hak kazanmış kuruluş sayısı 569'dur.
Yakın gelecekte güvenli üretim merkezleri konusunda yeni adımlar atılabilir mi?
Pandemi dönemi süresince Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan salgın yönetimi ve çalışma rehberi çerçevesinde yer alan ve halen belgelendirme faaliyetleri içerisinde yer almayan AVM'ler ve diğer talepler gibi belgelendirme programları ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanabilecektir.
PROGRAM DAHİLİNDEKİ KURULUŞLARIN SORUMLULUKLARI
Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, "Küresel tedarik zincirindeki değişim, tedarikte güvenilir olmanın önemini artırdı" diyor. Küresel ekonomi CovicI-19 pandemısı nedeniyle yılbaşından bu yana tarihte benzeri olmayan bir durgunluk sürecine girmiş durumda. Bu süreçte Türk şirketler hem üretimlerini hem de ihracatlarını korumak ve artırmak için çaba içinde.
Bu noktada Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen "COVID-19 Güvenli Üretim Belgesı"nı almaya hak kazanan şirketler, hem yurt içinde hem de yurt dışında rakiplerinin bir adım önüne geçiyor.
TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahın ile pandemı döneminde üretimde yaşanan değişimi ve güvenli üretim sistemlerini konuştuk.
Sorularımız ve aldığımız yanıtlar şöyle...
Pandemi döneminde üretim tesislerinin çalışma şartlarında ne tür değişiklikler oldu?
Pandemi ile birlikte dünyadaki sınırların yapay olduğu ortaya çıktı. Virüs sınırları, yasakları, kısıtlamaları yok sayarak, tüm dünyaya yayıldı. Bu durum tedarik zinciri üzerinde büyük etki yarattı. Küresel tedarik zincirindeki değişim, tedarikte güvenilir olmanın önemini arttırdı.
Güvenilir tedarik ile birlikte yerel tedarik zinciri önem kazandı. Aynı zamanda hem hızlı üretim yapılması gerekliliği hem de üretim modellerinde değişikliğe gitmenin zorunluluğu yaşandı. Özellikle ekonomik nedenler ile üretimini farklı ülkelerde gerçekleştiren ülkeler yeni iş yaratmak amacı ile fabrikalarını ülkelerine taşımaya başladılar. Siparişlerde düşme ve iptaller yaşandı.
Ekonominin içe kapanık olması durumu ortaya çıktı. Çalışanlar açısından, sosyal mesafe protokolleri, izleme ve test yapma, kişisel koruyucu malzeme kullanımı, sosyal alanların düzeni, uzaktan çalışma koşulları, iş seyahatleri, personel taşımacılığı gibi konuların gündeme gelmesine yol açtı.
Güvenli üretim sistemleri ne demektir ve ne tür standartlara sahiptir?
Türk Standartları Enstitüsü (TSE), sanayicilerimize destek olmak, tüketiciler üzerinde güven duygusu oluşturmak, bu güvenin sürdürülebilirliğini sağlamak ve milli bir kurum olmanın sorumluluğunu esas alarak güvenli üretim belgelendirme programını hazırlayarak toplumun tüm kesimlerinin hizmetine sunulmasını sağlamıştır.
Bu program, Sağlık Bakanlığı/Bilim Kurulları, Enfeksiyon Kontrol Komiteleri vb. ulusal otoritelerin görüş ve önerileri çerçevesinde hazırlanmıştır. COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi; kuruluşlarda, damlacık ve/veya temas yoluyla bulaşan COVID-19'a yönelik, çalışanların, misafirlerin, ulaşımı sağlayan servislerin ve teknik bakım servisleri gibi ilgili tüm tarafların korunmasına yönelik hijyen uygulamaları, enfeksiyon önleme ve kontrol önlemlerinin yeterliliğinin TSE tarafından belirlenen şartlara uygun olduğunun göstergesidir.
Güvenli üretim sertifikası almak isteyen şirketler neler yapmalı?
Bu program, Sağlık Bakanlığı/ Bilim Kurulları, Enfeksiyon Kontrol Komiteleri vb. ulusal otoritelerin görüş ve önerileri çerçevesinde hazırlanmıştır. Kuruluşların gerek dokümantasyon gerek uygulamaları açısından genel zorunlu şartları belirtmektedir.
Kuruluşların faaliyet alanları, uymak zorunda olduğu yasal şartlar, operasyonel farklılıklar, teknik alt yapı, çalışanların eğitim durumu, farkındalıkları, kurum kültürü, tedarikçileri vb. farklılıklarından dolayı bazı hususlarda uygulama çeşitlikleri gösterebilmektedir.
Güvenli Üretim belgelendirme programı kapsamında, Kuruluş tarafından proseslerine yönelik, bir başka deyişle ihtiyaçlarına bağlı olarak hijyen-enfeksiyon önleme kontrol eylem planlarının hazırlanması, kontrol önlemlerinin belirlenmesi, izleme ve ölçmelerin yapılarak kayıtlarının tutulması ve tüm bu uygulamalarda sürekliliğinin sağlanması beklenmekte ve bu doğrultuda denetimler yapılmaktadır.
Bu program kapsamında; salgına yönelik, tüm fiziki alanları ve ilgili tüm tarafları kapsayan risk değerlendirmesi yapılmalı, yapılan bu risk değerlendirmesi sonuçlarına göre hijyen, enfeksiyon önleme ve kontrol için eylem planları hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Kurumsal düzeyde idarı kontrollerin öneminin yanı sıra sistem ve mühendislik kontrollerinin önemi de büyüktür. Yeterli havalandırma sistemleri, fiziksel bariyerler enfeksiyona maruz kalma riskini azaltmaktadır. Kuruluşlar, maruz kalmanın önlenemediği tehlikelere yönelik riski yeterince kontrol edebilmek için ilgili yasal şartlara bağlı yükümlülüklere uymak zorunda olup, personelini, müşterilerini ve ziyaretçilerini korumak durumundadırlar.
Türkiye'de bugün itibariyle güvenli üretim merkezi olmaya hak kazanmış kaç tesis bulunuyor?
17 Ağustos 2020 tarihi itibarı ile Güvenli Üretim belgesi almaya hak kazanmış kuruluş sayısı 569'dur.
Yakın gelecekte güvenli üretim merkezleri konusunda yeni adımlar atılabilir mi?
Pandemi dönemi süresince Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan salgın yönetimi ve çalışma rehberi çerçevesinde yer alan ve halen belgelendirme faaliyetleri içerisinde yer almayan AVM'ler ve diğer talepler gibi belgelendirme programları ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanabilecektir.
PROGRAM DAHİLİNDEKİ KURULUŞLARIN SORUMLULUKLARI
- İşletme içinde COVID-19 için alınmış genel tedbirlere uygun hareket edilmesinin sağlanması
- Fiziki mesafenin korunması
- Maske takılmasının sağlanması ve takibinin yapılması
- Uygun temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri
- Solunum hijyeni ve öksürük/hapşırık adabına uyulması
- El hijyeninin uygulanması
- COVID-19 şüpheli veya tanısı almış kişilere temas sırasında ve sonrasında yapılacak işlemlerin belirlenmesi
- Kişinin izole edilmesinin ve izole kalmasının sağlanması
- Kişiye müdahale dahil, kontamine materyallerle iş ve işlem yapılırken uygun kişisel koruyucu donanım kullanılması ve takibi
- Kontamine malzeme ve alanlar için uygun dezenfeksiyon işlemlerinin yapılması,
- Uyulması gereken kurallara dair tedarikçilerin bilgilendirilmesi
- Tüm çalışanların korunması için çalışanların yaptıkları faaliyetlere ve eğitim düzeylerine uygun olarak gerçekleştirilecek eğitimlerin konu, içerik ve yöntemlerinin belirlenmesi
- Atıkların bertaraf edilmesi için yetkili kurumların ve yerel otoritelerin talimatlarına uyulması
- Sosyal alanlar ile ilgili şartların belirlenmesinin sağlanması
- Çalışma alanında yer alan ortak temas yüzeyleri için kullanım şartlarının belirlenmesi
- Yurt içi ve dışı iş seyahati koşullarının belirlenmesi