2020, hayli zorlu geçti. Servetler dolar bazında erimeye devam etti. 2013'te 12 bin 489 dolar olan kişi başı milli gelir, 2019'da 9 bin 151 dolara kadar indi. 2020 yılında ise rakamın pandeminin de yarattığı etkilerle birlikte 8 bin 800 dolar seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
TALİP YILMAZ [email protected]
GÖZDE YENİOVA SAYLAK [email protected]
CEREN ORAL BALABAN [email protected]
10 Ocak-23 Ocak 2021 tarihli sayıdan
Pandeminin yarattığı tahribat ile birlikte dünyada parasal genişleme hamleleri emtialar başta olmak üzere, hisse senedi piyasalarına yansıdı. Enflasyonun yüzde 14,6 seviyesinde gerçekleştiği 2020'de, Türkiye'de yatırım araçlarının performansına bakıldığında, altın, Euro ve hisse senedi getirisiyle öne çıktı.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
BES fonları ortalama yüzde 25,3 ve yatırım fonları ortalama yüzde 18,3 ile enflasyonu yenmeyi başardı. Bazı fonlar, enflasyonun çok daha üzerinde getiri sağladı.
Buradan yola çıkarak 2021 yılı beklentilerini ve yatırım tavsiyelerini şampiyon fonların yöneticilerine sorduk.
Covid-19 pandemisinin etkisiyle dünya çok zor bir süreçten geçti. Bu süreçten Türkiye de nasibini aldı. TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) düşük faiz politikasının etkisiyle döviz karşısında sert değer kayıplarına uğradı. Değerli madenler, pandemide global parasal genişleme hamleleriyle değerlendi.
Borsa, dolar bazında ciddi düşüşler yaşadı. Yılın son aylarında ise Türkiye'de ekonomi yönetiminde ve politikalarında değişiklik yaşandı.
TCMB'nin beklentinin üzerinde faiz artırarak kredibilite kazanmaya devam etmesi TL varlıklar açısından olumlu oldu. Genel olarak bakıldığında yılın kazandıranı altın oldu. Onu Euro, hisse senedi ve dolar takip etti. 2020 yılı enflasyonunun yüzde 14,6 seviyesinde gerçekleştiği 2020 yılında yatırım fonları ve BES fonları da getiri açısından enflasyonu yendi.
2019 yılı sonunda yatırım fonu pazarının büyüklüğü 91,8 milyar TL'yken 2020 yılında yatırım fonları pazarının büyüklüğü, yüzde 53,8 büyümeyle 141,2 milyar TL seviyesine yükseldi.
Yine bireysel emeklilik tarafına bakıldığında 2019 yılında 118,6 milyar TL toplam büyüklüğü olan bireysel emeklilik fonları, 2020 yılında yüzde 43 büyümeyle 169,7 milyar TL seviyesine geldi. 12,6 milyon katılımcı sayısına ulaşıldı.
Yukarı da ifade ettiğimiz üzere, BES ve yatırım fonları 2020 yılında getiri açısından yatırımcısını genel olarak memnun etti. 2020 yılında BES fonları ortalama yüzde 25,3, yatırım fonları ise ortalama yüzde 18,3 getiri sağlamayı başardı.
Burada değerlendirme yaparken yatırım araçlarının performansına da bakmak gerekiyor. Böylece fonların performansı daha net anlaşılabilir. 2020'nin yatırım aracı altın oldu. Altın yüzde 56,5 getiriyle yılın getiri şampiyonu oldu. Onu yüzde 36,5 getiriyle Euro ve 29,1 getiriyle borsa takip etti. Doların getirisi yüzde 24,9 seviyesinde gerçekleşti.
2018'in son çeyreğinden başlayarak üç çeyrek üst üste küçülen, 2020'de yaraların sarılması beklenirken pandeminin etkisiyle ikinci çeyrekte yüzde 9,9 küçülen ve yılı da yüzde 0,3 civarında büyümeyle kapatmaya hazırlanan Türkiye ekonomisi için 2021'e daha umutlu giriyoruz.
Para politikasında piyasa dinamiklerinin de dikkate alınması, yeni reform beklentileri gibi başlıklarla 'normalleşme' beklentileri artıyor. Faiz seviyesinin enflasyonun üzerinde oluşması eğilimiyle birlikte kur tarafında da daha istikrarlı seviyeler görebiliriz. Ancak yerli yatırımcı son beş yılda TL'de yaşanan yüzde 60 değer kaybının etkisiyle halen döviz almaya devam ettiği için dolarizasyonu tersine çevirmek zaman alabilir.
İşte böyle bir ortamda, 2020 yılında fon türü bazında yüksek getiri sağlayan fon yöneticileri ile konuştuk. 2021'e dair beklentilerini ve yatırımcılara tavsiyelerini aldık. Burada önemli bir konuyu belirtmekte fayda var. Büyük tablolarımızda, 20 milyon TL'nin altında büyüklüğe sahip fonları ve BES fonlarını değerleme dışında tuttuk.
Yine BES fonlarına katılımcı sayısı 1000'in altında olanlar ile yatırım fonlarında katılımcı sayısı 100'ün altında olanlar çalışmaya dahil edilmedi. 2020 içinde kurulan fonlar da çalışmaya dahil edilmedi.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Ak Portföy Yeni Teknolojiler Fonu, hisse senedi fonları içinde yaklaşık 28 bin yatırımcısıyla en çok yatırımcıya sahip hisse senedi yatırım fonu haline geldi. Büyüklüğü 1,6 milyar TL'lere ulaştı. Bu fon, 20 global teknoloji şirketine Türkiye'deki bankalardan alt limit olmadan, eşit ağırlıklı olarak yatırım yapma fırsatı sunuyor.
Tasarruf sahibi, bu 20 şirketin borsa performansı ve kâr payı gelirlerine ortak oluyor. Fon stratejisini, ABD'de FAANG diye bilinen beş hisse (Facebook, Apple, Amazon, Netflix, Google) ile Uzakdoğu Asya'da BATTS olarak adlandırılan teknoloji liderlerine yer vererek oluşturduk.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Bu yıl ödeme sistemleri ve bulut yazılım çözümlerinde iki yeni global teknoloji şirketini fon portföyüne dahil etmeyi planlıyoruz. Aşı, ilaç, bioteknoloji, genetik gibi alanların yıldızı parlıyor. Enerji dönüşümü, alternatif enerjiyle alakalı şirketleri öne çıkaracak. İngiltere'de dokuz yıl sonra benzinli ve dizel araçların satışının yasaklanacağı ilan edildi. Bu durum; pil teknolojileri, güneş, rüzgâr gibi alternatif enerji teknolojileri üreten şirketler için fırsatlar oluşabileceğini gösteriyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Yatırımın geleceği teknolojide. Tasarruf sahiplerinin sistematik şekilde, çeşitlendirilmiş ve uzun vadeli perspektifle yatırım yapmaları, olası dalgalanmalardan korunmalarını sağlayacak. 'Sağlık Sektörü' ve 'Alternatif Enerji' fonlarımız 22 Ocak'ta TEFAS'ta yer alacak. Bu fonlar yine '20 seçilmiş şirket, eşit ağırlıklı yatırım, şeffaf yönetim' prensibiyle yönetilecek. Bu yıl, her iki ayda bir yenilikçi teknoloji temalarına dayalı anapara korumalı yatırım fonları da sunmaya devam edeceğiz.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Son iki yıldaki yüksek getirilerimizi varlık alakasyonunu doğru belirleyip, o varlık sınıfı içinde getiri potansiyeli en yüksek finansal varlığa yatırım yaparak sağladık. Yatırımlarımıza finansal varlıkları etkileyecek temaları belirlemekle başlıyoruz.
Dünyada ve Türkiye'de neler olduğu, bunların ekonomiyi, finansal varlıkları ve şirketleri nasıl etkileyeceği gibi sorulardan yola çıkarak temaları belirledikten sonra hangi varlık sınıflarının daha çok fayda sağlayacağı üzerinde duruyoruz. Analizlerimizi tamamladığımızda 'Biz bu şirkete gerçekten yatırım yapıp ortak olur muyuz?' 'Şirket, kurumsal yönetime sahip mi?' gibi sorular soruyoruz. Cevaplar 'evet' ise şirket değerlemesi ucuz veya büyüme potansiyeli çok yüksekse, fon portföyümüzde uzun dönemli bir yatırım olarak yer alıyor.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Farklı varlık sınıflarındaki fırsatları da değerlendiriyor; kıymetli maden, yurtdışı hisse ve ETF gibi yatırımlarla getirimizi desteklemeye çalışıyoruz. Bu tür araçlara yatırım yaparken türev enstrümanları da etkin şekilde kullanıyoruz. Amerikan hisse senetlerinin değerlemeleri 2000'deki değerlemelere çok yakın seviyede.
Aynı zamanda ekonomileri desteklemek üzere yoğun bir parasal destek söz konusu. Bu iki temadan birisinin finansal piyasalara yön vermesini bekliyoruz. 2021'de her iki senaryoda da doğru varlık dağılımıyla getiri hedefliyoruz.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Yatırımcılara kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmemelerini, yatırım yaptıkları varlık sınıflarında uzun vadeli düşünmelerini öneriyoruz. Yatırım yapmadan önce fonların risk değerlerini ve yatırım stratejilerini öğrenip, kendi risk seviyelerine ve vadelerine en uygun fonlardan oluşan bir portföy oluşturmalarını tavsiye ediyoruz.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Global risk iştahındaki artışla dünya genelinde hisse senedi piyasasında başlayan toparlanma, teknoloji sınırlandırmalı endekse çok daha fazla yansıdı. Pandemi dönemine has oluşan konjonktürün teknoloji şirketlerinin iş modellerine uygun olması ilgili hisselerin performansına pozitif katkıda bulundu. Aynı durum global teknoloji endekslerinde de görüldü.
Salgının etkisiyle sanayi şirketlerinin kâr büyümelerinde daralmalar görülürken birçok sektör talep ve arz yönünde sıkıntılarla karşılaştı. İlgili dönemde teknoloji fonumuzdaki şirketlerin ise faiz ve amortisman öncesi kâr büyümesi sanayi şirketlerinin çok üzerinde gerçekleşti.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Orta- uzun vadede teknoloji sınırlandırmalı endeks fonumuz mevcut yüksek getirisine rağmen, sektördeki hızlı gelişim beklentisi ve şirketlerin büyüme potansiyeliyle cazip yatırım fırsatları sunmaya devam ediyor. Global anlamda artan teknoloji sektöründeki harcamalar, global teknoloji şirketlerindeki büyüme ve kârlılık artışı, Covid-19 gibi öngörülemeyen zamanlarda daha az etkilenen iş yapısı, teknoloji endeksine yönelen ilginin önümüzdeki dönemde de canlı kalmasını sağlayacak.
Ekonomik faaliyetlerde normale dönüş, tüm hisse senedi endekslerini destekleyici bir faktör olacak. Yurtiçinde döviz kuru istikrarında son dönemdeki dengelenmenin sürmesi hisse senedi piyasalarının geneli açısından olumlu etki de barındırıyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Artan yatırım fonu çeşitliliği, yatırımcıların risk profillerine ve getiri beklentilerine uyumlu alternatifi bulma konusunda da çok fazla alternatif sunuyor. Teknoloji fonumuz gibi diğer hisse senedi fonlarımıza yatırım yapmayı planlayan yatırımcılar yüksek getiri hedeflerken aynı zamanda yüksek riski tolere edebilen yatırımcılar da olmalı. Teknoloji fonumuz orta uzun vadeli bakış açısına sahip yatırımcılar için daha uygun olabilecek bir fon.
NASIL BAŞARILI OLDU?
TEB Portföy Kira Sertifikaları (Döviz) Katılım Fonu ağırlıklı olarak döviz cinsinden ihraç edilen kamu kira sertifikalarına yatırım yapan bir fon. Fon, ortalama olarak iki yıl vadeli döviz cinsinden kira sertifikalarına yatırım yapıyor. Fonun geçen yılki getirisi, doların değer kazancı ve kira sertifikalarından elde edilen gelire dayanıyor.
Özellikle yılın başında daha kısa vadeli kira sertifikaları fon portföyüne dâhil edildi. Yılın ortasına doğru Türkiye'nin risk primini gösteren CDS'teki yükselişe paralel uzun vadeli kira sertifikalarının fiyatları düştü. Bu ortamda fon daha uzun vadeli kira sertifikalarına yatırım yaparak beklenen getirisini artırdı. Yılın sonunda oluşan pozitif havayla fonun aldığı uzun vadeli kira sertifikalarındaki iyi getiri fonun başarılı olmasını sağladı. Ayrıca altın fonumuz da yine 2020 yılında en çok getiri elde eden fon oldu.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Covid-19'un yol açtığı pandemiye karşı geliştirilen aşıların yaygınlaşması ve insanların yavaş yavaş eski yaşantılarına dönebilecek olmalarının beklentileri mali piyasaları pozitif tutuyor. Pandeminin etkileri azalsa dahi bu dönemde hükümetler ve merkez bankaları tarafından verilen desteklerin hemen çekilmeyecek olması, global büyümenin de iyi olmasını sağlayabilir. Türkiye'de son dönemde ekonomi politikalarında alınan kararların olumlu etkileri piyasalara yansıyor. 2021'de ülkemizin diğer gelişmekte olan ülkelere paralel hatta biraz daha iyi bir performans göstermesini bekliyoruz.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2020 yılı döviz cinsi varlıkları taşıyan yatırımcılar için iyi bir yıldı. Türkiye'nin döviz cinsinden faizli ve faizsiz enstrümanlarının 2021'de de döviz bazında iyi getirilere sahip olmasını bekliyoruz. Ancak, 2021 için TL cinsinden varlıklarla çeşitlendirilecek yatırımların daha iyi getiri sağlayabileceğini öngörüyoruz.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Fonlarımız, konusunda uzman yöneticilerimizin oluşturduğu stratejiler çerçevesinde; güçlü araştırma ve risk yönetimi hususları göz önünde bulundurularak operasyon ekiplerimizin desteğiyle yönetiliyor. DBH fonumuzun 2019 yılında olduğu gibi, 2020 yılında da beklentilerin ötesinde performans sergilemesi ve en iyi getiriyi sağlaması, geniş bir ekibin ortak akılla elde ettiği başarının bir sonucu.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Stratejilerimizi, fonların özelliklerine uygun olmak kaydıyla uzun vadeli oluşturuyoruz. DBH fonumuzun yatırım yaptığı ürünlerin Eurobond olması nedeniyle stratejisi diğer fonlara göre daha uzun vadeli. 2018'de DBH için oluşturduğumuz stratejinin temelinde global faizlerin 2025'e kadar minimum seviyede kalacağı öngörüsü var. Dünya genelinde düşük faiz ortamının ve yüksek likiditenin, risk iştahını yüksek tutacağı ve gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) ilgiyi artıracağı görüşündeyiz.
Türkiye özelinde ise uygulamaya konulmaya başlanan para ve maliye politikalarının, ülkemizin potansiyelini ortaya koyacağını ve GOÜ'ler arasında Türkiye'yi öne çıkaracağın öngörüyoruz. Benzer ülkelere göre uzun zamandır yüksek seyreden ülke risk primi CDS'in 2021'de daha makul düzeylere inmesini bekliyoruz.
Önümüzdeki bir yıl için Türkiye Eurobond'larının dünya genelinde talep göreceğini ve değer kazanacağı tahmin ediyoruz. Ayrıca yüksek iç getiri oranları, daha uzun vadeli yatırımcılar için oldukça cazip fırsatlar sunuyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Fonların sağladığı profesyonel, şeffaf ve güvenli yatırım ortamı, yatırımcılara önemli fırsatlar sağlıyor. Yatırımcılara, doğru zamanda doğru fonlarda yer alarak birikimlerini en iyi şekilde değerlendirebilirler. Uzun vadeli bakış açısıyla risk anlayışlarına uygun fonları seçmeleri, birikimlerini en etkin şekilde yönetmelerine yardımcı olacak.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Türkiye Hayat Ve Emeklilik A.Ş. VEM Birinci Kamu Borçlanma Araçları Grup Emeklilik Yatırım Fonu (VGD) portföyünün en az yüzde 80'ini kamu iç borçlanma araçlarına ve kamu borçlanma araçlarının konu olduğu ters repo işlemlerine yatırarak faiz geliri elde etmeyi hedefliyor.
2020'deki genel stratejimiz, yurtiçi ve yurtdışı ekonomik gelişmeleri ve riskleri kantitatif analizlerle değerlendirerek kamu borçlanma araçlarında uygun vade ve türde yatırım yaparak getiri maksimizasyonu sağlamak oldu. Yatırımcıların tasarruflarının enflasyon riskine karşı korunması ve düzenli yüksek reel getiri sağlanması ana hedefimiz olmaya devam edecek.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Beklenen geniş likiditenin finansal piyasalardaki etkisi, 2020'ye göre bir miktar sınırlı kalabilir. Zira varlık fiyatlamalarında belirgin bir doygunluk var. Türkiye açısından 2021'in ilk yarısında TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürmesini beklerken yılın ikinci yarısında enflasyondaki gerilemeyle bir miktar gevşeme koşulları oluşabilir.
TL'de istikrarlı seyir beklerken TL varlıkların global benzerlerine göre daha iyi performans göstermesini bekliyoruz. 2021'de ekonomide beklenen toparlanma, önceki yıllardaki yabancı çıkışlarının tersine dönüp giriş olarak yansıma beklentisi, turizm tarafından yaşanan kayıpların belli oranda telafi edilecek olması TL varlıkları destekleyecek.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2021'e yüksek enflasyonla başlanırken yılın ilk yarısında mevduat seviyelerinin yüksek seyretmesini bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ise enflasyondaki iyileşme ve ekonomideki toparlanmayla faizli enstrümanlarda ve hisse senedinde 2021'in tamamında enflasyonun üzerinde getiriler öngörüyoruz. Yabancı yatırımcının da Türkiye'ye yönelik risk iştahında iyileşme bekliyoruz. Zaten son dönemde hisse senedi ve tahvil piyasalarında artan bir yabancı ilgisini görmeye başladık.
NASIL BAŞARILI OLDU?
2020 yılının sermaye piyasaları için oldukça hareketli geçen bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Pandemi öncesinde pozitif seyrin izlendiği Eurobond piyasasında, pandemi sürecin geldiğini gördük. Bu süreçte Yapı Kredi Portföy olarak fon yönetimindeki tecrübemizle, piyasanın önünde hareketlerde bulunarak, bu kötü süreci minimum zararda atlatmayı başardık.
Pandemi başlangıcıyla risk seviyesini düşürdüğümüz fonumuzda, aşırı satım noktasına geldiğini düşündüğümüz seviyelerde riskimizi artırarak fon getirisini yükseltme hedefini sürdürdük.Bu süreçte hem yurtiçindeki gelişmeleri hem de yurtdışındaki gelişmeleri yakından takip ederek fon getirisini korumaya ve artırmaya devam ettik. Yılsonuna doğru aşı haberiyle beraber esen olumlu havadan yararlanma amacıyla risklerimizi artırdık ve böylece 2020 yılını yüksek getiriyle tamamladık.
2021'DE NE BEKLİYOR?
2021 yılı bilindiği gibi pandeminin gölgesinde başladı. Bu sürecin yılın ilk yarısında da piyasalarda dalgalanmalara neden olacağını, 2021 yılının ikinci yarısında ise daha stabil bir Eurobond piyasası olmasını öngörüyoruz. Yılın ilk yarısında artan teşviklerin de etkisiyle pozitif seyrin devam etmesini bekliyoruz. A
ncak yılın ikinci yarısında otoritelerin de öngörülerine paralel olarak pandeminin etkilerinin azalmasıyla, global faiz oranlarında yukarı yönlü hareketler gözlemleyebiliriz. Azalan teşvikler ve artan faiz oranlarıyla yılın ikinci yarısı daha zorlu geçebilir.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2021 yılında yatırımcılara tavsiyemiz, fon getirilerine daha uzun perspektifle bakmaları ve yatırımlarında çeşitliliğe giderek risk seviyelerini makul seviyelerde tutmaları şeklinde olacak. Oynaklığın arttığı bu dönemlerde aceleci kararlar almaktan kaçınmalarını öneriyoruz. Bu noktada yatırımcılara, Eurobond fonlarına yatırım yaparken hem döviz hem de faiz riskini aldıklarını unutmamalarını da hatırlatıyoruz.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Qinvest Portföy olarak fon yönetiminde, orta ve uzun vadeli bakış açısıyla, temel analize dayanan değer odaklı bir yatırım stratejisi takip ediyoruz. Global ve yerel ekonomideki trendleri de gözeterek büyüme potansiyeli yüksek ve kârlılık parametrelerinde iyileşme gösterebilecek şirketleri bulup, bu şirketlerin ileride ortaya çıkaracağı değere ortak olmak stratejimizin temelini oluşturuyor.
Fonun ana stratejisi, değerinin altında kaldığını düşündüğümüz şirketlere uzun vadeli yatırım yapmak olduğu için 2020 yılında pandemi nedeniyle oluşan satışı da fırsat görerek ucuz gördüğümüz hisselerde yatırımlarımızı artırdık.
Bu stratejimiz sayesinde Katılım Emeklilik ve Hayat Katılım Hisse Senedi EYF hisse senedi kategorisinde, kuruluş tarihinden itibaren bugüne ve 2019 yılında olduğu gibi, 2020 yılında da zirvede yer alarak istikrarlı başarısını devam ettirdi.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Son dönemde para ve maliye politikasında görülen normalleşmeyle birlikte TL varlıklardaki iyimserliğin devam edebileceğini düşünüyoruz. Diğer alanlardaki reformlarla desteklendiği takdirde bir süredir borsamızdan uzak duran yabancı yatırımcının katılımıyla da endekste yıl içinde yeni yüksek seviyeleri görebiliriz. Bununla birlikte 2021 yılında, 2020 yılındaki gibi hisse fonlarda yüzde 110'luk gibi yüksek performans beklentisine girilmemesi gerekiyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2020 yılında yerli yatırımcı sayısındaki artışı, piyasa derinliğinin ve yatırımcıların ürün çeşitliliğinin artması açısından olumlu buluyoruz. Bu olumlu ortamın devamı ve kalıcılığı açısından özellikle yeni gelen yatırımcıların risk tercihine göre getiri beklentisine girmesinin ve buna göre yatırım ve fon tercihinde bulunmasının sağlıklı olacağını düşünüyoruz.
NASIL BAŞARILI OLDU?
Bu tarz fonlarımız, yüzde 100'e yakın altın ve altına dayalı ürünleri taşıyor. Devletin çıkardığı altın kira sertifikalarına 2020 yılında yatırım yaptık. Bu yatırım, bizi diğer fonlara göre biraz daha ayrıştırdı. Bu ürünleri biraz daha erken alıp daha yüksek oranda taşıdık. 2020 yılında ons fiyatı ve dolar kurdaki artışlar altın fonlarının yükselişini destekledi.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Covid aşısı ile birlikte dünyada ekonomik büyümeler artacak. Ancak Merkez Bankaları'nın piyasaya sundukları destekleri aynı hızda çekmelerini beklemiyoruz. Parasal genişleme süreci biraz daha devam edecek. Bu da altın ve diğer değerli madenleri desteklemeye devam edebilir.
Bu nedenle altın ons fiyatı için pozitif görüşümüzü koruyoruz. 2020'de gördüğü 2050 dolar/ons seviyelerini tekrar test edebilir. Gram/TL tarafında, Merkez Bankası'nın politika değişikliği ile birlikte TL değerlenmeye devam edebilir. 2021'de TL'nin reel anlamda değer kazanmasını bekliyoruz.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2021'de altının ons fiyatındaki pozitif beklentimizle birlikte yatırımcılar, altın tarafında yatırımlarını korumaya devam edebilirler. Ancak TL'deki pozitif beklentimiz dikkate alındığında altın ağırlıklı portföy taşıyan yatırımcılar, bir miktar TL varlıklarla portföylerini çeşitlendirmeye gidebilirler.
TALİP YILMAZ [email protected]
GÖZDE YENİOVA SAYLAK [email protected]
CEREN ORAL BALABAN [email protected]
10 Ocak-23 Ocak 2021 tarihli sayıdan
Pandeminin yarattığı tahribat ile birlikte dünyada parasal genişleme hamleleri emtialar başta olmak üzere, hisse senedi piyasalarına yansıdı. Enflasyonun yüzde 14,6 seviyesinde gerçekleştiği 2020'de, Türkiye'de yatırım araçlarının performansına bakıldığında, altın, Euro ve hisse senedi getirisiyle öne çıktı.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Buradan yola çıkarak 2021 yılı beklentilerini ve yatırım tavsiyelerini şampiyon fonların yöneticilerine sorduk.
Covid-19 pandemisinin etkisiyle dünya çok zor bir süreçten geçti. Bu süreçten Türkiye de nasibini aldı. TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) düşük faiz politikasının etkisiyle döviz karşısında sert değer kayıplarına uğradı. Değerli madenler, pandemide global parasal genişleme hamleleriyle değerlendi.
Borsa, dolar bazında ciddi düşüşler yaşadı. Yılın son aylarında ise Türkiye'de ekonomi yönetiminde ve politikalarında değişiklik yaşandı.
TCMB'nin beklentinin üzerinde faiz artırarak kredibilite kazanmaya devam etmesi TL varlıklar açısından olumlu oldu. Genel olarak bakıldığında yılın kazandıranı altın oldu. Onu Euro, hisse senedi ve dolar takip etti. 2020 yılı enflasyonunun yüzde 14,6 seviyesinde gerçekleştiği 2020 yılında yatırım fonları ve BES fonları da getiri açısından enflasyonu yendi.
FON PAZARI BÜYÜYOR
2019 yılı sonunda yatırım fonu pazarının büyüklüğü 91,8 milyar TL'yken 2020 yılında yatırım fonları pazarının büyüklüğü, yüzde 53,8 büyümeyle 141,2 milyar TL seviyesine yükseldi.
Yine bireysel emeklilik tarafına bakıldığında 2019 yılında 118,6 milyar TL toplam büyüklüğü olan bireysel emeklilik fonları, 2020 yılında yüzde 43 büyümeyle 169,7 milyar TL seviyesine geldi. 12,6 milyon katılımcı sayısına ulaşıldı.
Yukarı da ifade ettiğimiz üzere, BES ve yatırım fonları 2020 yılında getiri açısından yatırımcısını genel olarak memnun etti. 2020 yılında BES fonları ortalama yüzde 25,3, yatırım fonları ise ortalama yüzde 18,3 getiri sağlamayı başardı.
Burada değerlendirme yaparken yatırım araçlarının performansına da bakmak gerekiyor. Böylece fonların performansı daha net anlaşılabilir. 2020'nin yatırım aracı altın oldu. Altın yüzde 56,5 getiriyle yılın getiri şampiyonu oldu. Onu yüzde 36,5 getiriyle Euro ve 29,1 getiriyle borsa takip etti. Doların getirisi yüzde 24,9 seviyesinde gerçekleşti.
2018'in son çeyreğinden başlayarak üç çeyrek üst üste küçülen, 2020'de yaraların sarılması beklenirken pandeminin etkisiyle ikinci çeyrekte yüzde 9,9 küçülen ve yılı da yüzde 0,3 civarında büyümeyle kapatmaya hazırlanan Türkiye ekonomisi için 2021'e daha umutlu giriyoruz.
Para politikasında piyasa dinamiklerinin de dikkate alınması, yeni reform beklentileri gibi başlıklarla 'normalleşme' beklentileri artıyor. Faiz seviyesinin enflasyonun üzerinde oluşması eğilimiyle birlikte kur tarafında da daha istikrarlı seviyeler görebiliriz. Ancak yerli yatırımcı son beş yılda TL'de yaşanan yüzde 60 değer kaybının etkisiyle halen döviz almaya devam ettiği için dolarizasyonu tersine çevirmek zaman alabilir.
ŞAMPİYONLARA SORDUK
İşte böyle bir ortamda, 2020 yılında fon türü bazında yüksek getiri sağlayan fon yöneticileri ile konuştuk. 2021'e dair beklentilerini ve yatırımcılara tavsiyelerini aldık. Burada önemli bir konuyu belirtmekte fayda var. Büyük tablolarımızda, 20 milyon TL'nin altında büyüklüğe sahip fonları ve BES fonlarını değerleme dışında tuttuk.
Yine BES fonlarına katılımcı sayısı 1000'in altında olanlar ile yatırım fonlarında katılımcı sayısı 100'ün altında olanlar çalışmaya dahil edilmedi. 2020 içinde kurulan fonlar da çalışmaya dahil edilmedi.
ALİ EMRAH USTACI / AK PORTFÖY YATIRIM FONLARI PAZ. VE İŞ GELİŞTİRME BÖLÜM BŞK. "YATIRIMLAR ÇEŞİTLENDİRİLMELİ VE UZUN VADELİ YAPILMALI"
NASIL BAŞARILI OLDU?
Ak Portföy Yeni Teknolojiler Fonu, hisse senedi fonları içinde yaklaşık 28 bin yatırımcısıyla en çok yatırımcıya sahip hisse senedi yatırım fonu haline geldi. Büyüklüğü 1,6 milyar TL'lere ulaştı. Bu fon, 20 global teknoloji şirketine Türkiye'deki bankalardan alt limit olmadan, eşit ağırlıklı olarak yatırım yapma fırsatı sunuyor.
Tasarruf sahibi, bu 20 şirketin borsa performansı ve kâr payı gelirlerine ortak oluyor. Fon stratejisini, ABD'de FAANG diye bilinen beş hisse (Facebook, Apple, Amazon, Netflix, Google) ile Uzakdoğu Asya'da BATTS olarak adlandırılan teknoloji liderlerine yer vererek oluşturduk.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Bu yıl ödeme sistemleri ve bulut yazılım çözümlerinde iki yeni global teknoloji şirketini fon portföyüne dahil etmeyi planlıyoruz. Aşı, ilaç, bioteknoloji, genetik gibi alanların yıldızı parlıyor. Enerji dönüşümü, alternatif enerjiyle alakalı şirketleri öne çıkaracak. İngiltere'de dokuz yıl sonra benzinli ve dizel araçların satışının yasaklanacağı ilan edildi. Bu durum; pil teknolojileri, güneş, rüzgâr gibi alternatif enerji teknolojileri üreten şirketler için fırsatlar oluşabileceğini gösteriyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Yatırımın geleceği teknolojide. Tasarruf sahiplerinin sistematik şekilde, çeşitlendirilmiş ve uzun vadeli perspektifle yatırım yapmaları, olası dalgalanmalardan korunmalarını sağlayacak. 'Sağlık Sektörü' ve 'Alternatif Enerji' fonlarımız 22 Ocak'ta TEFAS'ta yer alacak. Bu fonlar yine '20 seçilmiş şirket, eşit ağırlıklı yatırım, şeffaf yönetim' prensibiyle yönetilecek. Bu yıl, her iki ayda bir yenilikçi teknoloji temalarına dayalı anapara korumalı yatırım fonları da sunmaya devam edeceğiz.
SEMİH KARA / TACİRLER PORTFÖY GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VE FON YÖNETİCİSİ "RİSK SEVİYESİNE VE VADELERE EN UYGUN FONLAR SEÇİLMELİ"
NASIL BAŞARILI OLDU?
Son iki yıldaki yüksek getirilerimizi varlık alakasyonunu doğru belirleyip, o varlık sınıfı içinde getiri potansiyeli en yüksek finansal varlığa yatırım yaparak sağladık. Yatırımlarımıza finansal varlıkları etkileyecek temaları belirlemekle başlıyoruz.
Dünyada ve Türkiye'de neler olduğu, bunların ekonomiyi, finansal varlıkları ve şirketleri nasıl etkileyeceği gibi sorulardan yola çıkarak temaları belirledikten sonra hangi varlık sınıflarının daha çok fayda sağlayacağı üzerinde duruyoruz. Analizlerimizi tamamladığımızda 'Biz bu şirkete gerçekten yatırım yapıp ortak olur muyuz?' 'Şirket, kurumsal yönetime sahip mi?' gibi sorular soruyoruz. Cevaplar 'evet' ise şirket değerlemesi ucuz veya büyüme potansiyeli çok yüksekse, fon portföyümüzde uzun dönemli bir yatırım olarak yer alıyor.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Farklı varlık sınıflarındaki fırsatları da değerlendiriyor; kıymetli maden, yurtdışı hisse ve ETF gibi yatırımlarla getirimizi desteklemeye çalışıyoruz. Bu tür araçlara yatırım yaparken türev enstrümanları da etkin şekilde kullanıyoruz. Amerikan hisse senetlerinin değerlemeleri 2000'deki değerlemelere çok yakın seviyede.
Aynı zamanda ekonomileri desteklemek üzere yoğun bir parasal destek söz konusu. Bu iki temadan birisinin finansal piyasalara yön vermesini bekliyoruz. 2021'de her iki senaryoda da doğru varlık dağılımıyla getiri hedefliyoruz.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Yatırımcılara kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmemelerini, yatırım yaptıkları varlık sınıflarında uzun vadeli düşünmelerini öneriyoruz. Yatırım yapmadan önce fonların risk değerlerini ve yatırım stratejilerini öğrenip, kendi risk seviyelerine ve vadelerine en uygun fonlardan oluşan bir portföy oluşturmalarını tavsiye ediyoruz.
AYŞE TUĞÇE AKYAZICI ŞAHİN / İŞ PORTFÖY HİSSE SENEDİ PORTFÖY YÖNETİMİ KIDEMLİ PORTFÖY YÖNETİCİSİ "ORTA-UZUN VADELİ BAKIŞ AÇISINA SAHİP YATIRIMCILAR İÇİN DAHA UYGUN"
NASIL BAŞARILI OLDU?
Global risk iştahındaki artışla dünya genelinde hisse senedi piyasasında başlayan toparlanma, teknoloji sınırlandırmalı endekse çok daha fazla yansıdı. Pandemi dönemine has oluşan konjonktürün teknoloji şirketlerinin iş modellerine uygun olması ilgili hisselerin performansına pozitif katkıda bulundu. Aynı durum global teknoloji endekslerinde de görüldü.
Salgının etkisiyle sanayi şirketlerinin kâr büyümelerinde daralmalar görülürken birçok sektör talep ve arz yönünde sıkıntılarla karşılaştı. İlgili dönemde teknoloji fonumuzdaki şirketlerin ise faiz ve amortisman öncesi kâr büyümesi sanayi şirketlerinin çok üzerinde gerçekleşti.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Orta- uzun vadede teknoloji sınırlandırmalı endeks fonumuz mevcut yüksek getirisine rağmen, sektördeki hızlı gelişim beklentisi ve şirketlerin büyüme potansiyeliyle cazip yatırım fırsatları sunmaya devam ediyor. Global anlamda artan teknoloji sektöründeki harcamalar, global teknoloji şirketlerindeki büyüme ve kârlılık artışı, Covid-19 gibi öngörülemeyen zamanlarda daha az etkilenen iş yapısı, teknoloji endeksine yönelen ilginin önümüzdeki dönemde de canlı kalmasını sağlayacak.
Ekonomik faaliyetlerde normale dönüş, tüm hisse senedi endekslerini destekleyici bir faktör olacak. Yurtiçinde döviz kuru istikrarında son dönemdeki dengelenmenin sürmesi hisse senedi piyasalarının geneli açısından olumlu etki de barındırıyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Artan yatırım fonu çeşitliliği, yatırımcıların risk profillerine ve getiri beklentilerine uyumlu alternatifi bulma konusunda da çok fazla alternatif sunuyor. Teknoloji fonumuz gibi diğer hisse senedi fonlarımıza yatırım yapmayı planlayan yatırımcılar yüksek getiri hedeflerken aynı zamanda yüksek riski tolere edebilen yatırımcılar da olmalı. Teknoloji fonumuz orta uzun vadeli bakış açısına sahip yatırımcılar için daha uygun olabilecek bir fon.
ÇAĞRI ÖZEL / TEB PORTFÖY SGMK DİREKTÖRÜ "YATIRIMLAR TL CİNSİ VARLIKLARLA ÇEŞİTLENDİRİLMELİ"
NASIL BAŞARILI OLDU?
TEB Portföy Kira Sertifikaları (Döviz) Katılım Fonu ağırlıklı olarak döviz cinsinden ihraç edilen kamu kira sertifikalarına yatırım yapan bir fon. Fon, ortalama olarak iki yıl vadeli döviz cinsinden kira sertifikalarına yatırım yapıyor. Fonun geçen yılki getirisi, doların değer kazancı ve kira sertifikalarından elde edilen gelire dayanıyor.
Özellikle yılın başında daha kısa vadeli kira sertifikaları fon portföyüne dâhil edildi. Yılın ortasına doğru Türkiye'nin risk primini gösteren CDS'teki yükselişe paralel uzun vadeli kira sertifikalarının fiyatları düştü. Bu ortamda fon daha uzun vadeli kira sertifikalarına yatırım yaparak beklenen getirisini artırdı. Yılın sonunda oluşan pozitif havayla fonun aldığı uzun vadeli kira sertifikalarındaki iyi getiri fonun başarılı olmasını sağladı. Ayrıca altın fonumuz da yine 2020 yılında en çok getiri elde eden fon oldu.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Covid-19'un yol açtığı pandemiye karşı geliştirilen aşıların yaygınlaşması ve insanların yavaş yavaş eski yaşantılarına dönebilecek olmalarının beklentileri mali piyasaları pozitif tutuyor. Pandeminin etkileri azalsa dahi bu dönemde hükümetler ve merkez bankaları tarafından verilen desteklerin hemen çekilmeyecek olması, global büyümenin de iyi olmasını sağlayabilir. Türkiye'de son dönemde ekonomi politikalarında alınan kararların olumlu etkileri piyasalara yansıyor. 2021'de ülkemizin diğer gelişmekte olan ülkelere paralel hatta biraz daha iyi bir performans göstermesini bekliyoruz.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2020 yılı döviz cinsi varlıkları taşıyan yatırımcılar için iyi bir yıldı. Türkiye'nin döviz cinsinden faizli ve faizsiz enstrümanlarının 2021'de de döviz bazında iyi getirilere sahip olmasını bekliyoruz. Ancak, 2021 için TL cinsinden varlıklarla çeşitlendirilecek yatırımların daha iyi getiri sağlayabileceğini öngörüyoruz.
SERKAN TÜRK / DENİZ PORTFÖY ÖZEL VE SERBEST FONLAR VE PORTFÖY YÖNETİMİ ŞİRKET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI "EUROBOND'LAR TALEP GÖRECEK VE DEĞER KAZANACAK"
NASIL BAŞARILI OLDU?
Fonlarımız, konusunda uzman yöneticilerimizin oluşturduğu stratejiler çerçevesinde; güçlü araştırma ve risk yönetimi hususları göz önünde bulundurularak operasyon ekiplerimizin desteğiyle yönetiliyor. DBH fonumuzun 2019 yılında olduğu gibi, 2020 yılında da beklentilerin ötesinde performans sergilemesi ve en iyi getiriyi sağlaması, geniş bir ekibin ortak akılla elde ettiği başarının bir sonucu.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Stratejilerimizi, fonların özelliklerine uygun olmak kaydıyla uzun vadeli oluşturuyoruz. DBH fonumuzun yatırım yaptığı ürünlerin Eurobond olması nedeniyle stratejisi diğer fonlara göre daha uzun vadeli. 2018'de DBH için oluşturduğumuz stratejinin temelinde global faizlerin 2025'e kadar minimum seviyede kalacağı öngörüsü var. Dünya genelinde düşük faiz ortamının ve yüksek likiditenin, risk iştahını yüksek tutacağı ve gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) ilgiyi artıracağı görüşündeyiz.
Türkiye özelinde ise uygulamaya konulmaya başlanan para ve maliye politikalarının, ülkemizin potansiyelini ortaya koyacağını ve GOÜ'ler arasında Türkiye'yi öne çıkaracağın öngörüyoruz. Benzer ülkelere göre uzun zamandır yüksek seyreden ülke risk primi CDS'in 2021'de daha makul düzeylere inmesini bekliyoruz.
Önümüzdeki bir yıl için Türkiye Eurobond'larının dünya genelinde talep göreceğini ve değer kazanacağı tahmin ediyoruz. Ayrıca yüksek iç getiri oranları, daha uzun vadeli yatırımcılar için oldukça cazip fırsatlar sunuyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
Fonların sağladığı profesyonel, şeffaf ve güvenli yatırım ortamı, yatırımcılara önemli fırsatlar sağlıyor. Yatırımcılara, doğru zamanda doğru fonlarda yer alarak birikimlerini en iyi şekilde değerlendirebilirler. Uzun vadeli bakış açısıyla risk anlayışlarına uygun fonları seçmeleri, birikimlerini en etkin şekilde yönetmelerine yardımcı olacak.
G. YAMAN AKGÜN / ZİRAAT PORTFÖY SGMK PİYASASI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI "TL VARLIKLAR DAHA İYİ PERFORMANS GÖSTERECEK"
NASIL BAŞARILI OLDU?
Türkiye Hayat Ve Emeklilik A.Ş. VEM Birinci Kamu Borçlanma Araçları Grup Emeklilik Yatırım Fonu (VGD) portföyünün en az yüzde 80'ini kamu iç borçlanma araçlarına ve kamu borçlanma araçlarının konu olduğu ters repo işlemlerine yatırarak faiz geliri elde etmeyi hedefliyor.
2020'deki genel stratejimiz, yurtiçi ve yurtdışı ekonomik gelişmeleri ve riskleri kantitatif analizlerle değerlendirerek kamu borçlanma araçlarında uygun vade ve türde yatırım yaparak getiri maksimizasyonu sağlamak oldu. Yatırımcıların tasarruflarının enflasyon riskine karşı korunması ve düzenli yüksek reel getiri sağlanması ana hedefimiz olmaya devam edecek.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Beklenen geniş likiditenin finansal piyasalardaki etkisi, 2020'ye göre bir miktar sınırlı kalabilir. Zira varlık fiyatlamalarında belirgin bir doygunluk var. Türkiye açısından 2021'in ilk yarısında TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürmesini beklerken yılın ikinci yarısında enflasyondaki gerilemeyle bir miktar gevşeme koşulları oluşabilir.
TL'de istikrarlı seyir beklerken TL varlıkların global benzerlerine göre daha iyi performans göstermesini bekliyoruz. 2021'de ekonomide beklenen toparlanma, önceki yıllardaki yabancı çıkışlarının tersine dönüp giriş olarak yansıma beklentisi, turizm tarafından yaşanan kayıpların belli oranda telafi edilecek olması TL varlıkları destekleyecek.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2021'e yüksek enflasyonla başlanırken yılın ilk yarısında mevduat seviyelerinin yüksek seyretmesini bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ise enflasyondaki iyileşme ve ekonomideki toparlanmayla faizli enstrümanlarda ve hisse senedinde 2021'in tamamında enflasyonun üzerinde getiriler öngörüyoruz. Yabancı yatırımcının da Türkiye'ye yönelik risk iştahında iyileşme bekliyoruz. Zaten son dönemde hisse senedi ve tahvil piyasalarında artan bir yabancı ilgisini görmeye başladık.
FIRAT ŞENSOY / YAPI KREDİ PORTFÖY SABİT GETİRİLİ MENKUL KIYMETLER BÖLÜM MÜDÜRÜ "ÇEŞİTLİLİĞE GİDİLEREK RİSK MAKUL SEVİYELERDE TUTULMALI"
NASIL BAŞARILI OLDU?
2020 yılının sermaye piyasaları için oldukça hareketli geçen bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Pandemi öncesinde pozitif seyrin izlendiği Eurobond piyasasında, pandemi sürecin geldiğini gördük. Bu süreçte Yapı Kredi Portföy olarak fon yönetimindeki tecrübemizle, piyasanın önünde hareketlerde bulunarak, bu kötü süreci minimum zararda atlatmayı başardık.
Pandemi başlangıcıyla risk seviyesini düşürdüğümüz fonumuzda, aşırı satım noktasına geldiğini düşündüğümüz seviyelerde riskimizi artırarak fon getirisini yükseltme hedefini sürdürdük.Bu süreçte hem yurtiçindeki gelişmeleri hem de yurtdışındaki gelişmeleri yakından takip ederek fon getirisini korumaya ve artırmaya devam ettik. Yılsonuna doğru aşı haberiyle beraber esen olumlu havadan yararlanma amacıyla risklerimizi artırdık ve böylece 2020 yılını yüksek getiriyle tamamladık.
2021'DE NE BEKLİYOR?
2021 yılı bilindiği gibi pandeminin gölgesinde başladı. Bu sürecin yılın ilk yarısında da piyasalarda dalgalanmalara neden olacağını, 2021 yılının ikinci yarısında ise daha stabil bir Eurobond piyasası olmasını öngörüyoruz. Yılın ilk yarısında artan teşviklerin de etkisiyle pozitif seyrin devam etmesini bekliyoruz. A
ncak yılın ikinci yarısında otoritelerin de öngörülerine paralel olarak pandeminin etkilerinin azalmasıyla, global faiz oranlarında yukarı yönlü hareketler gözlemleyebiliriz. Azalan teşvikler ve artan faiz oranlarıyla yılın ikinci yarısı daha zorlu geçebilir.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2021 yılında yatırımcılara tavsiyemiz, fon getirilerine daha uzun perspektifle bakmaları ve yatırımlarında çeşitliliğe giderek risk seviyelerini makul seviyelerde tutmaları şeklinde olacak. Oynaklığın arttığı bu dönemlerde aceleci kararlar almaktan kaçınmalarını öneriyoruz. Bu noktada yatırımcılara, Eurobond fonlarına yatırım yaparken hem döviz hem de faiz riskini aldıklarını unutmamalarını da hatırlatıyoruz.
MARUF CEYLAN / QINVEST PORTFÖY HİSSE SENEDİ FON MÜDÜRÜ "RİSK TERCİHİNE GÖRE GETİRİ BEKLENTİSİNE GİRİLMELİ
NASIL BAŞARILI OLDU?
Qinvest Portföy olarak fon yönetiminde, orta ve uzun vadeli bakış açısıyla, temel analize dayanan değer odaklı bir yatırım stratejisi takip ediyoruz. Global ve yerel ekonomideki trendleri de gözeterek büyüme potansiyeli yüksek ve kârlılık parametrelerinde iyileşme gösterebilecek şirketleri bulup, bu şirketlerin ileride ortaya çıkaracağı değere ortak olmak stratejimizin temelini oluşturuyor.
Fonun ana stratejisi, değerinin altında kaldığını düşündüğümüz şirketlere uzun vadeli yatırım yapmak olduğu için 2020 yılında pandemi nedeniyle oluşan satışı da fırsat görerek ucuz gördüğümüz hisselerde yatırımlarımızı artırdık.
Bu stratejimiz sayesinde Katılım Emeklilik ve Hayat Katılım Hisse Senedi EYF hisse senedi kategorisinde, kuruluş tarihinden itibaren bugüne ve 2019 yılında olduğu gibi, 2020 yılında da zirvede yer alarak istikrarlı başarısını devam ettirdi.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Son dönemde para ve maliye politikasında görülen normalleşmeyle birlikte TL varlıklardaki iyimserliğin devam edebileceğini düşünüyoruz. Diğer alanlardaki reformlarla desteklendiği takdirde bir süredir borsamızdan uzak duran yabancı yatırımcının katılımıyla da endekste yıl içinde yeni yüksek seviyeleri görebiliriz. Bununla birlikte 2021 yılında, 2020 yılındaki gibi hisse fonlarda yüzde 110'luk gibi yüksek performans beklentisine girilmemesi gerekiyor.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2020 yılında yerli yatırımcı sayısındaki artışı, piyasa derinliğinin ve yatırımcıların ürün çeşitliliğinin artması açısından olumlu buluyoruz. Bu olumlu ortamın devamı ve kalıcılığı açısından özellikle yeni gelen yatırımcıların risk tercihine göre getiri beklentisine girmesinin ve buna göre yatırım ve fon tercihinde bulunmasının sağlıklı olacağını düşünüyoruz.
ÇAĞRI ÖZEL / TEB PORTFÖY SGMK DİREKTÖRÜ "ALTIN POZİSYONLAR KORUNMAYA DEVAM EDİLSİN"
NASIL BAŞARILI OLDU?
Bu tarz fonlarımız, yüzde 100'e yakın altın ve altına dayalı ürünleri taşıyor. Devletin çıkardığı altın kira sertifikalarına 2020 yılında yatırım yaptık. Bu yatırım, bizi diğer fonlara göre biraz daha ayrıştırdı. Bu ürünleri biraz daha erken alıp daha yüksek oranda taşıdık. 2020 yılında ons fiyatı ve dolar kurdaki artışlar altın fonlarının yükselişini destekledi.
2021'DE NE BEKLİYOR?
Covid aşısı ile birlikte dünyada ekonomik büyümeler artacak. Ancak Merkez Bankaları'nın piyasaya sundukları destekleri aynı hızda çekmelerini beklemiyoruz. Parasal genişleme süreci biraz daha devam edecek. Bu da altın ve diğer değerli madenleri desteklemeye devam edebilir.
Bu nedenle altın ons fiyatı için pozitif görüşümüzü koruyoruz. 2020'de gördüğü 2050 dolar/ons seviyelerini tekrar test edebilir. Gram/TL tarafında, Merkez Bankası'nın politika değişikliği ile birlikte TL değerlenmeye devam edebilir. 2021'de TL'nin reel anlamda değer kazanmasını bekliyoruz.
NE TAVSİYE EDİYOR?
2021'de altının ons fiyatındaki pozitif beklentimizle birlikte yatırımcılar, altın tarafında yatırımlarını korumaya devam edebilirler. Ancak TL'deki pozitif beklentimiz dikkate alındığında altın ağırlıklı portföy taşıyan yatırımcılar, bir miktar TL varlıklarla portföylerini çeşitlendirmeye gidebilirler.