Kocadağ Ailesi Şirketleri Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Espressolab'in Kurucularından Esat Kocadağ, geçen hafta Kuzey Afrika'nın en büyük şirketlerinden Faslı Akwa Grup ile 100 yeni mağaza için anlaştıklarını belirterek, "Kendilerine ait 400 tane benzin istasyonunun 200'ünde Espressolab Corner açacaklar. Fas, Libya, Tunus, Cezayir ve Sudan gibi Batı Afrika ülkeleriyle birlikte toplam 13 ülke için anlaşma yaptık." dedi.
Kocadağ, AA muhabirinin Espressolab'in yurt dışı yatırımları, kahvecilik sektörü ve yeni dönem hedeflerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Akwa Grup'la anlaşmaları kapsamında 100 mağazanın yanı sıra şirketin benzin istasyonlarında da kahve köşesi açacaklarını bildiren Kocadağ, "Kendilerine ait 400 tane benzin istasyonunun 200'ünde Espressolab Corner açacaklar. Fas, Libya, Tunus, Cezayir ve Sudan gibi Batı Afrika ülkeleriyle birlikte toplam 13 ülke için bu Faslı grup anlaşma yaptık." şeklinde konuştu.
Söz konusu yatırımın Fas'tan Fransa ve İspanya gibi ülkelere de yayılabileceğini ifade eden Kocadağ, şunları kaydetti:
"Bizim öngörümüz 5 sene içerisinde bir 10 milyon dolarlık yatırım olacak. Fas bizi heyecanlandırıyor çünkü buradan İspanya'ya ve Fransa'ya geçebileceğimizi düşünüyoruz. Kuzey ve Batı Afrika ülkelerine aynı grupla açılacağız. Zaten Güney Afrika'da da olduğumuz için yavaş yavaş Afrika'yı ele geçiriyoruz gibi hissediyoruz. Kahve sektöründe Afrika özelinde gördüğümüz durum, sektörün en büyük markaları Afrika'ya gitmemişler. Belki korktukları yada çekindikleri için ama bizim öyle bir sorunumuz yok biz her yere gidebiliriz."
Espressolab'in ilk mağazasının 2014'de İstanbul'da açıldığını anımsatan Kocadağ, "Bugün itibariyle 9 ülkede toplam 82 tane şubemiz var. Salgında 3 ay kapalı bir dönem yaşadık ama şu anda yüzde 80 eski cirolarımızı yakaladık ve yeniden dükkan açılışlarına başladık." diye konuştu.
Espressolab'a yönelik çok fazla talebin olduğuna dikkati çeken Kocadağ, "Örneğin Ürdün'de iki tane mağazamız var ve her hafta sonu Ürdün Kraliçesi buraya kahve içmeye geliyor. Ve biz iş yapmaya başlayınca bu durumu gören Ürdünlü birisi Guatemala'ya franchise aldı, onu gören bir başka Ürdünlü de Slovakya'ya bir franchise aldı, böyle böyle ilerliyoruz." dedi.
Kocadağ, Mısır'da da çok kuvvetli olduklarını belirterek, "Şu an 8 tane dükkanımız var, 4 tane de açılacak olan var. Tabi şimdi bu mağazaları görenler ve Türk markası olduğumuzu öğrenenler bize gelip franchise başvurusu yapıyor. Şu anda Michigan ve Texas'a yönelik de anlaşma yapmak üzereyiz." ifadelerini kullandı.
Türk markası olmanın kahvecilik sektöründe güven veren bir etki yarattığına işaret eden Kocadağ, "Bu güveni verdiğimiz için böyle ilerliyoruz. Salgında dükkanlar kapalı olduğu için tabi genel olarak etkilendik ama bugün tamamen yeni bir kapatma kararı gelmedikten sonra bir daha etkileneceğimizi düşünmüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni normalle birlikte dijital dönüşüme yönelik de çalıştıklarını aktaran Kocadağ, "Bir aplikasyon tasarladık, 2 hafta önce denemelere başladık. Artık sıra beklemeden bizim mağazamıza doğru gelirken sipariş verebilecek, ödemenizi yapabileceksiniz. Sonrasında biz sizin ne kadar bize yaklaştığınızı görerek kahvenizi hazırlayacağız. Böylece, sıra beklemeden kahvenizi almış olacaksınız. Ya da sipariş adresinizi verecekseniz, ofisinize veya evinize kahvenizi getirmiş olacağız." dedi.
Kocadağ, söz konusu aplikasyon için yerli yazılım kullandıklarını ve 2 hafta sonra yürürlüğe girmesini öngördüklerini dile getirdi.
Dünyada tanınan bir kahve markası olmak için çaba sarf ettiklerine değinen Kocadağ, "Türkiye'de her şehirde dünyada da her ülke de olmayı hedefliyoruz. Bugün Cape Town, Saraybosna, Nürnberg, Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi ülkelerde varız. Bir yerden sonra dünyanın her yerinde olabileceğimizi gördük ve bu bizi çok heyecanlandırıyor. Bu milliyetçi duygularla beraber her yerde olmak ve kahve sektöründe dünyada tanınan bir marka olmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
Kocadağ, AA muhabirinin Espressolab'in yurt dışı yatırımları, kahvecilik sektörü ve yeni dönem hedeflerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Akwa Grup'la anlaşmaları kapsamında 100 mağazanın yanı sıra şirketin benzin istasyonlarında da kahve köşesi açacaklarını bildiren Kocadağ, "Kendilerine ait 400 tane benzin istasyonunun 200'ünde Espressolab Corner açacaklar. Fas, Libya, Tunus, Cezayir ve Sudan gibi Batı Afrika ülkeleriyle birlikte toplam 13 ülke için bu Faslı grup anlaşma yaptık." şeklinde konuştu.
Söz konusu yatırımın Fas'tan Fransa ve İspanya gibi ülkelere de yayılabileceğini ifade eden Kocadağ, şunları kaydetti:
"Bizim öngörümüz 5 sene içerisinde bir 10 milyon dolarlık yatırım olacak. Fas bizi heyecanlandırıyor çünkü buradan İspanya'ya ve Fransa'ya geçebileceğimizi düşünüyoruz. Kuzey ve Batı Afrika ülkelerine aynı grupla açılacağız. Zaten Güney Afrika'da da olduğumuz için yavaş yavaş Afrika'yı ele geçiriyoruz gibi hissediyoruz. Kahve sektöründe Afrika özelinde gördüğümüz durum, sektörün en büyük markaları Afrika'ya gitmemişler. Belki korktukları yada çekindikleri için ama bizim öyle bir sorunumuz yok biz her yere gidebiliriz."
Espressolab'in ilk mağazasının 2014'de İstanbul'da açıldığını anımsatan Kocadağ, "Bugün itibariyle 9 ülkede toplam 82 tane şubemiz var. Salgında 3 ay kapalı bir dönem yaşadık ama şu anda yüzde 80 eski cirolarımızı yakaladık ve yeniden dükkan açılışlarına başladık." diye konuştu.
"Ürdün Kraliçesi kahve için Espressolab'i tercih ediyor"
Espressolab'a yönelik çok fazla talebin olduğuna dikkati çeken Kocadağ, "Örneğin Ürdün'de iki tane mağazamız var ve her hafta sonu Ürdün Kraliçesi buraya kahve içmeye geliyor. Ve biz iş yapmaya başlayınca bu durumu gören Ürdünlü birisi Guatemala'ya franchise aldı, onu gören bir başka Ürdünlü de Slovakya'ya bir franchise aldı, böyle böyle ilerliyoruz." dedi.
Kocadağ, Mısır'da da çok kuvvetli olduklarını belirterek, "Şu an 8 tane dükkanımız var, 4 tane de açılacak olan var. Tabi şimdi bu mağazaları görenler ve Türk markası olduğumuzu öğrenenler bize gelip franchise başvurusu yapıyor. Şu anda Michigan ve Texas'a yönelik de anlaşma yapmak üzereyiz." ifadelerini kullandı.
Türk markası olmanın kahvecilik sektöründe güven veren bir etki yarattığına işaret eden Kocadağ, "Bu güveni verdiğimiz için böyle ilerliyoruz. Salgında dükkanlar kapalı olduğu için tabi genel olarak etkilendik ama bugün tamamen yeni bir kapatma kararı gelmedikten sonra bir daha etkileneceğimizi düşünmüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Mağazaya gelmeden sipariş verip, sıra beklemeden kahvenizi alabileceksiniz"
Yeni normalle birlikte dijital dönüşüme yönelik de çalıştıklarını aktaran Kocadağ, "Bir aplikasyon tasarladık, 2 hafta önce denemelere başladık. Artık sıra beklemeden bizim mağazamıza doğru gelirken sipariş verebilecek, ödemenizi yapabileceksiniz. Sonrasında biz sizin ne kadar bize yaklaştığınızı görerek kahvenizi hazırlayacağız. Böylece, sıra beklemeden kahvenizi almış olacaksınız. Ya da sipariş adresinizi verecekseniz, ofisinize veya evinize kahvenizi getirmiş olacağız." dedi.
Kocadağ, söz konusu aplikasyon için yerli yazılım kullandıklarını ve 2 hafta sonra yürürlüğe girmesini öngördüklerini dile getirdi.
Dünyada tanınan bir kahve markası olmak için çaba sarf ettiklerine değinen Kocadağ, "Türkiye'de her şehirde dünyada da her ülke de olmayı hedefliyoruz. Bugün Cape Town, Saraybosna, Nürnberg, Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi ülkelerde varız. Bir yerden sonra dünyanın her yerinde olabileceğimizi gördük ve bu bizi çok heyecanlandırıyor. Bu milliyetçi duygularla beraber her yerde olmak ve kahve sektöründe dünyada tanınan bir marka olmak istiyoruz." şeklinde konuştu.