Ayşegül Sakarya Pehlivan asakarya@ekonomist.com.trE-ticaret lojistiğine odaklanan Sertrans, 2023 yılında Türkiye'nin en büyük e-com şirketi olmayı hedefliyor. Sertrans Logistics Strateji ve Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan Keleş, "Türkiye'nin en büyük e-com şirketi olmayı, sonrasında da buradan aldığımız güçle 2030 hedeflerimize ulaşmayı arzu ediyoruz" diyor.
Fast Brands Haziran 2021 tarihli sayıdan
Sertrans Logıstıcs, 1989 yılında İstanbul'da kuruldu. Kurulduğu ilk yıllarda uluslararası parsiyel ve multimodal taşımacılık alanında hizmet veren bir şirket, bugün uçtan uca çözüm sunan bir lojistik şirketine dönüştü. Tedarik zinciri yönetiminde katma değerli lojistik hizmetlerine odaklanan şirketin 140 bin metrekareye yakın depolama alanı var.
2030 yılında Türkiye'nin en büyük lojistik şirketi olma hedefi koyan Sertrans, bu hedef doğrultusunda yurtiçinde ve yurtdışında yatırıma devam ediyor. Sertrans Logistics Strateji ve Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan Keleş, "Yurtiçinde e-ticaret lojistiği alanında kapasitemizi her yıl biraz daha büyüterek önce 2023 yılında Türkiye'nin en büyük e-com şirketi olmayı, sonrasında da buradan aldığımız güçle 2030 hedeflerimize ulaşmayı arzu ediyoruz.
Bu doğrultuda mevcut depo kapasitemizi yaklaşık üç katına çıkarma planımız bulunuyor" diyor. Sertrans'ı B2B markasından B4B4C markasına dönüştürmek adına çalışmalara başladıklarını söyleyen Keleş, Sertrans'ın markalaşma yolculuğunu ve yeni dönem hedeflerini anlattı.
Pandemi sizi nasıl etkiledi? Yeni normal stratejileriniz neler oldu?
Sertrans olarak büyüme stratejimizi pandeminin çok öncesinde yapmıştık. Pandemi bu stratejimizde agresif bir değişikliğe neden olmadı. Geçtiğimiz yılı pandemiye rağmen yatırımlarını sürdüren, sektörümüzdeki ender firmalardan biri olarak tamamladık. Bu anlamda 2020'de pek çok yatırımı aynı anda gerçekleştirdik. Hizmet ağımızı genişletmeye yönelik yurtiçi ve yurtdışında yeni ofislerimizi açmaya devam ettik. Almanya ofisimizin ve depomuzun açılışıyla markamızın gücünü yurtdışına taşıdık.
Yine geçtiğimiz yıl Hadımköy tesisimize 40 bin metrekarelik bir yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl da e-com yatırımlarımız devam ediyor. Temmuz ayında İstanbul Akpınar'da yaklaşık 30 bin metrekarelik bir depo yatırımını hayata geçireceğiz. Yılın sonuna doğru ise Almanya ve Akpınar deposunun ardından üçüncü depo yatırımını yapmak üzere hazırlıklarımıza başlayacağız.
Bu süreçte markalaşmanın ne gibi avantajlarım gördünüz?
Sertrans markasının, kurulduğumuz günden bu yana profesyonel yönetime son derece önem verdik. Markalaşma faaliyetlerine dair de yoğun çaba sarf ettik. Markamızın özünde 'sözüne sadık ve güvenilir' bir çözüm ortağı olmak var. Bu sözde değil, özde bir yaklaşım.
Zira müşterilerimiz de işlerine verdiğimiz önemin farkındalar. Bu noktada müşterilerimizin ticari başarısına hizmet etmek için ihtiyaç duydukları tüm yatırımları hız kesmeden yaparken, hizmetlerimizi çeşitlendirerek onlara özel butik ve esnek çözümler sunuyoruz.
Buna dair ortaya koyduğumuz inovatif çözümlerle fark yaratıyoruz. Müşterilerimiz onlarla uzun soluklu ve kalıcı iş birliğine önem verdiğimizi de biliyorlar.
Bu sebeple, kendileriyle uzun yıllar süren iş ortaklıklarımızdan dolayı, Sertrans markasını kendilerinden bir parça olarak görüyorlar. Bizler de bu güveni ve kalıcı iş ortaklıklarını daha da sağlamlaştırmak, müşterilerimizle birlikte daha büyük hedeflere ulaşmak adına her geçen gün hizmet kalitemizi ve çeşitliliğimizi artırmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
En güçlü olduğunuz yönleriniz neler?
Sertrans kurulduğu dönemde gerek ihracat gerekse ithalat pazarına yönelik uluslararası taşımacılık operasyonları yürüten bir firmaydı. Bu anlamda karayolu başta olmak üzere tüm ulaşım modlarında 30 yılı aşkın bir deneyime sahibiz.
Taşımacılık operasyonları açısından İspanya, Fransa, Portekiz, Almanya ve İtalya pazarlarında ciddi bir gücümüz var. Bugün ithalatta Fransa'dan gelen her 100 arabanın 25'i Sertrans'ın. Portekiz'de pazar payımız yüzde 40'a yakın. İspanyada yüzde 30 üzerinde bir pazar payımız var.
Bu ülkelerin globalde dev markaları uzun yıllardır bizimle çalışıyor. Bu anlamda 200 ülkede 800'den fazla noktada sunduğumuz kara, deniz, hava taşımacılığı çözümlerimizle ülkemizin en güçlü taşımacılık operasyonlarından birini yönetiyoruz.
E-ticaret sizin odaklandığınız alanlardan biri. Burada ne kadarlık bir iş hacmini yönetiyorsunuz?
Sertrans, ticaretin en hızlı gelişen alanı e-ticaretin lojistiğine yatırım yapan ilk şirket. Bu alanda sektörümüzde pazar lideri konumunda olduğumuzu söyleyebilirim.
Toplamda 140 bin metrekareye yakın depolama alanımız ve normal dönemde 8 milyon adetlik e-ticaret ürün kapasitemizle ülkemizde ve dünyada pek çok markaya hizmet sunuyoruz. Müşterilerimize günde 140 bin adetlik ürün paketleme kapasitemizle hızlı çözüm üretiyor, 2 bin kişiye yakın ekibimizle e-ticaret lojistiği alanındaki deneyimimizle iş ortaklarımıza hizmet sunuyoruz. Gerek taşımacılık operasyonlarındaki uzmanlığımız gerekse depolama ve e-ticaret lojistiği alanındaki bilgi birimimizle sektörümüzde tüm tedarik zinciri süreçlerini gerçek anlamda tek elden yönetme kabiliyetine sahip sayılı markalardan biriyiz.
"B2B MARKASINDAN B4B4C MARKASINA DÖNÜŞÜYORUZ"
TÜKETİCİ MERKEZE OTURDU
Hepimizin bildiği ve sıklıkla telaffuz ettiği iki kavram var: B2B ve B2C. Küresel ticarette yaşanan büyük değişimle birlikte bu iki sektörel tanımlamanın ortadan kalkması ve iç içe geçmiş bir sürecin yaşanması kaçınılmaz.
Yani günün sonunda tüketicinin (consumer) talep ve isteklerini anlamadan, daha da önemlisi bu taleplere uygun çözümleri ortaya koymadan, işi (business) yönetmek artık mümkün değil. B2C için tüketici uzun süredir iş modelinin merkezindeydi.
Artık B2B'nin merkezine de tüketici geldi veya gelmek zorunda. İşte biz bu yeni yaklaşıma B4B4C 'Business For Business For Consumer' diyoruz.
TÜKETİCİ LOJİSTİĞİN MERKEZİNDE
Müşterimizin hayatına bu kadar dahil olunca, artık müşterimizin müşterisinin talep ve ihtiyaçlarını yakından takip etmeli ve bu ihtiyaçlara yönelik hızlı ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla çözüm üretmeliyiz.
Bu yüzden tüketici (consumer) artık lojistik dünyasının da merkezindedir ve sektördeki tüm oyuncular bu yeni duruma göre iş yapış tarzlarını organize etmelidir. Biz bu anlamda üstümüze düşen sorumlukları belirledik. Sertrans'ı, B2B markasından B4B4C markasına dönüştürmek adına çalışmalarımıza başladık.
2021 yılı büyüme beklentileriniz nelerdir? Yılı ne kadarlık ciroyla kapatmayı hedefliyorsunuz?
Geçtiğimiz yılı 100 milyon Euro'ya yakın bir ciroyla kapattık. Tüm zorlu şartlara rağmen 'daha fazlasını yapabilir miydik' sorusuna bugün 'evet yapabilirdik' diyorum. Ancak biz kurulduğu günden bugüne hiçbir zaman ciro odaklı bir şirket olmayı hedeflemedik.
Hedefimiz her zaman sürdürülebilir bir şirket olmak oldu. Attığımız her adımı buna uygun attık. Sertrans'ın 30 yılı aşkın varlığının sebebi biraz da bu yaklaşıma sahip olması. Bu yaklaşımın ne kadar doğru olduğunu geçtiğimiz yıl çok daha net gördük.
Pandemi sürecinde içinde bulunduğumuz sektörde birçok şirket ciddi sıkıntılar yaşarken, biz yatırım yapmaya ve büyümeye devam ettik. Bugün itibarıyla 2 bine yakın çalışan sayısına sahibiz. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan yeni yatırımlarla bu sayıyı 2-3 katına çıkarma durumu söz konusu. Bu anlamda şirket olarak önemli bir
istihdam merkezi olduğumuzu söyleyebilirim.
Önümüzdeki döneme ilişkin yatırım planlarınız neler?
Sertrans'ın 2030 yılı hedefi Türkiye'nin en büyük lojistik şirketi olmak. Bu hedef doğrultusunda ilerlerken gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında önemli yatırımlarımız devam edecek. Yurtiçinde e-ticaret lojistiği alanında kapasitemizi her yıl biraz daha büyüterek önce 2023 yılında Türkiye'nin en büyük e-com şirketi olmayı, sonrasında da buradan aldığımız güçle 2030 hedeflerimize ulaşmayı arzu ediyoruz.
Bu doğrultuda mevcut depo kapasitemizi yaklaşık üç katına çıkarma planımız bulunuyor. Avrupa'nın birçok ülkesinde ithalat/ihracat parsiyel ve hızlı taşımada sektör lideri olan bir firma olarak, bu ülkelerle olan hacmimizi sadece tekstil ve otomotiv olarak görmüyor, tüm sektörler olarak büyütmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Almanya'daki ofis ve depomuza ilaveten diğer ülkelerde ofis ve depo açılışlarımız devam edecek.
Yurtdışı projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Ticaret hayatında tarihin en büyük değişimi yaşanırken, Sertrans olarak adımlarımızı bu yeni ticaret ortamına uygun atmaya çalışıyoruz. Almanya'da açtığımız yeni depo bu stratejiye uygun atılmış bir adım. Yurtdışında açacağımız her bir depo özellikle yurtdışına açılmak isteyen Türk markaları için büyük imkân sunacak. Almanya'da nisan ayında yaklaşık 5 bin metrekarelik bir depo açtık. Çok kısa süre içinde bu kapasiteyi 10 bin metrekareye çıkartmayı hedefliyoruz.
Almanya deposunda e-com ve e-ihracat alanında da hizmet vereceğiz. Deponun açılışıyla birlikte Almanya, uluslararası nakliyelerde bir hub, toplama-dağıtma merkezi noktasına gelecek. Yeni açılan depo sadece Almanya özelinde değil, bulunduğu konum nedeniyle Benelüks bölgesine hizmet verecek. Onları ihtiyaçlarını yakından bilen ve bunlara yönelik çözümleri hızlı bir şekilde ortaya koyacak bir muhatapları olacak.
Avrupa'da birden fazla ülkede e-com operasyonu yönetebilir hale geleceğiz. Türk markalarının yurtdışında büyümelerine destek vereceğiz. İhracatta geçtiğimiz yıl 5 milyar dolarlık bir taşıma gerçekleştirdik. Bu yıl hedefimiz çok daha büyük. Yurtdışında Almanya deposunun açılmasını takip eden süreçte Avrupa'nın diğer ülkelerine yönelik ofis ve depo yatırımlarımız olacak.
