Almanya merkezli Wirecard AG'nin eski CEO'su, dijital ödeme şirketinden 1.9 milyar euro (2.1 milyar dolar) kaybolmasının ardından Münih savcıları tarafından pazartesi akşam saatlerinde gözaltına alındı.
Euronews'in haberine göre Cuma günü CEO olarak istifa eden Markus Braun, kefaletle serbest bırakıldı.
Soruşturma, Ernst & Young denetçilerinin geçen hafta firmanın hesaplarında eksik olduğunu söylediği 1.9 milyar euroya odaklandı.
Eski CEO, 5 milyon euro kefalet gönderdikten sonra gözaltı merkezinden ayrıldı. Ancak haftalık polise rapor vermek zorunda kalacak.
Savcılar yaptığı açıklamada, şirketin "finansal olarak daha güçlü ve yatırımcılar ile müşteriler için daha çekici olduğunu" göstermek için "muhtemelen daha fazla faille işbirliği halinde" şirketin bilançosunu ve gelirini şişirmekle suçlandığını söyledi.
Wirecard, 2019 ve 2020 ilk çeyrek mali sonuçlarını geri çekmesinin ardından bankalarla görüştüğünü ve tam kapsamlı bir yeniden yapılanmayı değerlendirdiğini belirtti.
Alman ekonomi tarihindeki en büyük finansal skandallardan birinin merkezi olan Wirecard, birkaç yıl öncesine kadar Alman finansal teknolojisinin geleceği olarak görülüyordu.
Wirecard'ın internet sitesine göre, 1999'da kurulan şirketin hissedarları arasında The Goldman Sachs Group, Morgan Stanley, Societe Generale S.A., Bank of America Corporation ve Citigroup bulunuyor.
Skandal, Wirecard'ın denetimini yapan EY'nin, şirketin 2019 hesaplarında 1,9 milyar avrodan fazla paranın kayıp olduğu gerekçesiyle geçen yılın finansal sonuçlarını onaylamamasından sonra ortaya çıktı.
Wirecard AG, dün yaptığı açıklamada, kaybolan 1,9 milyar avroluk nakdin büyük bir ihtimalle var olmadığını belirterek, son finansal sonuçlarını geri çekti.
Şirketin 1.500'ü Münih'teki merkezinde olmak üzere dünya genelindeki yaklaşık 6 bin çalışanı, işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Wirecard AG'nin Üst Yöneticisi (CEO) Markus Braun, 19 Haziran'da istifa etti. Braun'un yerine 2007-2012 döneminde ABD Hazine Bakanlığı Finansal Suçlarla Mücadele Birimi'nin üst yöneticisi olarak görev yapan James Freis'in geçici CEO olarak atandığı belirtildi.
Skandal nedeniyle şirketin 19 Haziran'da denetimden geçmiş yıllık raporu yayımlanmamıştı.
Şirketin bankalardan aldığı 1,8 milyar avroluk kredinin sona erdirilmesine ilişkin sorun yaşanırken, aralarında Alman Commerzbank AG'nin de bulunduğu 15 bankanın, söz konusu finansmanın devam ettirilmesi karşılığında şirketten daha fazla netlik talep ettiği belirtildi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de Wirecard'a verdiği kredi notlarını geri çektiğini duyurdu. Moody's'in notu geri çekme kararında "çok az güvenilir bilgi olduğu" notu düşüldü.
Bu arada, Wirecard skandalı, dün yapılan Frankfurt Finans Zirvesi'nde de tartışma konusu oldu.
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt'ın haberine göre, Alman Federal Bankacılık Düzenleme Kurumu (BaFin) Başkanı Felix Hufeld, zirvede, söz konusu skandalın Almanya gibi kalite ve güvenilirliğin ön planda olduğu bir ülkede yaşanmasının kendisinde şok etkisi yarattığını belirterek, "Bu tam bir felaket." ifadesini kullandı.
Skandala ilişkin kendi kurumunu da eleştiren Hufeld, "Benim kurumum da dahil olmak üzere birçok özel ve kamu kurumu, bunun olmasını engelleyecek kadar etkili değildi." dedi.
Frankfurt Finans Zirvesi'ne video konferans yöntemiyle katılan Almanya Maliye Bakanı Olaf Scholz da Wirecard skandalı yüzünden yasal bir değişikliğe gerek olmadığını belirterek, düzenleyici kurumların çok çalıştığını ve
Ödemeleri güvenli olarak gerçekleştirerek transferden para kazanan Wirecard'ın akıllı telefon ödemelerinde kendi lisansları ve uygulamaları bulunuyor. Şirket, çevrim içi ve temassız ödeme hizmeti yanında dolandırıcılığı önlemek için de yazılım sağlıyor.
1999'da kurulan ve 2000'de halka açılan şirketin hisseleri, zamanla nakitsiz ödemenin artması sonucu yatırımcıların dikkatini çekti. Şirketin piyasa değeri, Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank'ın piyasa değerini 2018'de geçmişti.
Birçok hava yolu şirketinin yanı sıra süpermarket zinciri Aldi'nin ödemelerini de Wirecard gerçekleştiriyor.
Şirket, Japonya ve Endonezya gibi nüfusun yoğun olduğu Asya ülkelerinde de hızlı bir büyüme gösterdi.
Wirecard, son yıllarda defalarca dolandırıcılık iddialarının hedefi olurken, bu iddialar şimdiye kadar kanıtlanamadı. (AA)
Euronews'in haberine göre Cuma günü CEO olarak istifa eden Markus Braun, kefaletle serbest bırakıldı.
Soruşturma, Ernst & Young denetçilerinin geçen hafta firmanın hesaplarında eksik olduğunu söylediği 1.9 milyar euroya odaklandı.
Eski CEO, 5 milyon euro kefalet gönderdikten sonra gözaltı merkezinden ayrıldı. Ancak haftalık polise rapor vermek zorunda kalacak.
Yeniden yapılandırma yolunda
Savcılar yaptığı açıklamada, şirketin "finansal olarak daha güçlü ve yatırımcılar ile müşteriler için daha çekici olduğunu" göstermek için "muhtemelen daha fazla faille işbirliği halinde" şirketin bilançosunu ve gelirini şişirmekle suçlandığını söyledi.
Wirecard, 2019 ve 2020 ilk çeyrek mali sonuçlarını geri çekmesinin ardından bankalarla görüştüğünü ve tam kapsamlı bir yeniden yapılanmayı değerlendirdiğini belirtti.
Denetim sonucu ortaya çıkan skandal
Alman ekonomi tarihindeki en büyük finansal skandallardan birinin merkezi olan Wirecard, birkaç yıl öncesine kadar Alman finansal teknolojisinin geleceği olarak görülüyordu.
Wirecard'ın internet sitesine göre, 1999'da kurulan şirketin hissedarları arasında The Goldman Sachs Group, Morgan Stanley, Societe Generale S.A., Bank of America Corporation ve Citigroup bulunuyor.
Skandal, Wirecard'ın denetimini yapan EY'nin, şirketin 2019 hesaplarında 1,9 milyar avrodan fazla paranın kayıp olduğu gerekçesiyle geçen yılın finansal sonuçlarını onaylamamasından sonra ortaya çıktı.
Yaklaşık 6 bin çalışan için işten çıkarılma riski
Wirecard AG, dün yaptığı açıklamada, kaybolan 1,9 milyar avroluk nakdin büyük bir ihtimalle var olmadığını belirterek, son finansal sonuçlarını geri çekti.
Şirketin 1.500'ü Münih'teki merkezinde olmak üzere dünya genelindeki yaklaşık 6 bin çalışanı, işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Wirecard AG'nin Üst Yöneticisi (CEO) Markus Braun, 19 Haziran'da istifa etti. Braun'un yerine 2007-2012 döneminde ABD Hazine Bakanlığı Finansal Suçlarla Mücadele Birimi'nin üst yöneticisi olarak görev yapan James Freis'in geçici CEO olarak atandığı belirtildi.
Bankalardan "daha fazla netlik" talebi
Skandal nedeniyle şirketin 19 Haziran'da denetimden geçmiş yıllık raporu yayımlanmamıştı.
Şirketin bankalardan aldığı 1,8 milyar avroluk kredinin sona erdirilmesine ilişkin sorun yaşanırken, aralarında Alman Commerzbank AG'nin de bulunduğu 15 bankanın, söz konusu finansmanın devam ettirilmesi karşılığında şirketten daha fazla netlik talep ettiği belirtildi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de Wirecard'a verdiği kredi notlarını geri çektiğini duyurdu. Moody's'in notu geri çekme kararında "çok az güvenilir bilgi olduğu" notu düşüldü.
Wirecard skandalı tartışma konusu oldu
Bu arada, Wirecard skandalı, dün yapılan Frankfurt Finans Zirvesi'nde de tartışma konusu oldu.
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt'ın haberine göre, Alman Federal Bankacılık Düzenleme Kurumu (BaFin) Başkanı Felix Hufeld, zirvede, söz konusu skandalın Almanya gibi kalite ve güvenilirliğin ön planda olduğu bir ülkede yaşanmasının kendisinde şok etkisi yarattığını belirterek, "Bu tam bir felaket." ifadesini kullandı.
Skandala ilişkin kendi kurumunu da eleştiren Hufeld, "Benim kurumum da dahil olmak üzere birçok özel ve kamu kurumu, bunun olmasını engelleyecek kadar etkili değildi." dedi.
Frankfurt Finans Zirvesi'ne video konferans yöntemiyle katılan Almanya Maliye Bakanı Olaf Scholz da Wirecard skandalı yüzünden yasal bir değişikliğe gerek olmadığını belirterek, düzenleyici kurumların çok çalıştığını ve
Dolandırıcılık iddialarının hedefi olmuştu
Ödemeleri güvenli olarak gerçekleştirerek transferden para kazanan Wirecard'ın akıllı telefon ödemelerinde kendi lisansları ve uygulamaları bulunuyor. Şirket, çevrim içi ve temassız ödeme hizmeti yanında dolandırıcılığı önlemek için de yazılım sağlıyor.
1999'da kurulan ve 2000'de halka açılan şirketin hisseleri, zamanla nakitsiz ödemenin artması sonucu yatırımcıların dikkatini çekti. Şirketin piyasa değeri, Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank'ın piyasa değerini 2018'de geçmişti.
Birçok hava yolu şirketinin yanı sıra süpermarket zinciri Aldi'nin ödemelerini de Wirecard gerçekleştiriyor.
Şirket, Japonya ve Endonezya gibi nüfusun yoğun olduğu Asya ülkelerinde de hızlı bir büyüme gösterdi.
Wirecard, son yıllarda defalarca dolandırıcılık iddialarının hedefi olurken, bu iddialar şimdiye kadar kanıtlanamadı. (AA)
