40 ülkeye ihracat yapan Turaş Gaz Armatürleri, bu yıl 25 milyon dolarlık yeni fabrika yatırımını hayata geçirecek. Turaş Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, "Türk sanayisi yatırım yaparken çok zorlanıyor. Arazi ve inşaat maliyetleri teknolojiye ve insana yatırım yapmamıza engel oluyor. Bu durumun bir an önce değişmesi gerekiyor" dedi. Rusya-Ukrayna savaşının küresel ticareti olumsuz etkilediğini söyleyen Turhan, "Tarihimizde ilk defa müşterilerimizden sipariş iptalleriyle karşılaştık." diye konuştu.
Talip Yılmaz [email protected]
Üretim kapasitesi özelinde Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise en büyük üç gaz armatürü üreticisi arasında yer alan yüzde 100 Türk sermayeli Turaş Gaz Armatürleri, yaklaşık 25 milyon dolarlık yatırımla yeni fabrika yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Direkt olarak 40 ülkeye, dolaylı olarak da 70 ülkeye ihracat yapan şirket her yıl 6 milyon evin pişirme kültürüne ortak oluyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, Türk sanayisinin yatırım yapmakta zorlandığını, arazi ve inşaat maliyetlerinin AR-GE ve teknoloji yatırımlarının önüne geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisini benimsediğini hatırlatan Gökhan Turhan konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bunun için sanayinin önünü açmamız gerekiyor. Üretim için Marmara dışında ikinci bir bölgeyi bulmak durumundayız. Arazi ve inşaat maliyetleri tüm enerjimizi alıyor. Son yatırımımızda İstanbul Silivri'de, ana fabrikamızın hemen yanında yer alan arazinin metrekare fiyatına 500 doların üzerinde bir rakam ödedik. 7 bin metrelik bir alandan söz ediyoruz. Bu parayı sadece araziye verdik. Onun üzerine yapacağımız inşaat maliyeti de yaklaşık 10 milyon dolar olacak. Makine maliyetleri ve diğer maliyetlerle birlikte toplam yatırımımız yaklaşık 25 milyon dolar olacak. Sermaye büyük oranda toprağa ve betona gidiyor. Sanayici tüm parasını araziye, inşaat maliyetlerine yatırdığında teknolojiye yeteri kadar güç ve para ayıramıyor. Biz ise hem işimizi geliştirmek hem de Türkiye’de üretilmeyen birkaç katma değerli işleri yapmak istiyoruz. Her şey güçle ve işinize aktardığınız sermaye ile alakalı. Biz araziye ve binaya o kadar para ayırmasaydık sermayemiz direkt teknolojiye ve çalışanlara gidecekti."
Rusya-Ukrayna savaşının küresel ticareti olumsuz etkilediğini söyleyen Turhan, "Tarihimizde ilk defa müşterilerimizden sipariş iptalleriyle karşılaştık. Rusya bizim hem ham madde aldığımız bir ülke hem de ihraç pazarımız. Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan. Bu ülkelerin hepsini bir bütün olarak görüyorum. Bu durumda kaybettiğimiz sadece Rusya ve Ukrayna değil, tüm kuzey pazarı. Bu olayı Türkiye’nin yaşadığı en büyük kriz olarak görüyorum. Umuyorum bu savaş 1 hafta 10 gün içerisinde biter. Bitmezse tüm sanayi sektörleri duracak gibi gözüküyor. Birçok müşterimizin şu anda yassı ham madde sıkıntısı olduğu için üretimleri yarıya indi. Türkiye ham maddesini kendi üreten bir ülke olmalı. Devlet destekleri bu noktada kritik önem arz ediyor." ifadelerini kullandı.
Dünyada ucuz ürün döneminin sona erdiğini vurgulayan Gökhan Turhan, "Herkes karını yükseltmeye çalışıyor çünkü yerine koyamıyorsunuz. Ham maddeye dünle bugün arasında yüzde 10 zam geliyor. O yüzden gelen zamlara en hızlı adapte olabilen şirketler ve ülkeler ayakta kalacak. Adapte olamayan şirketleri de çok büyük sıkıntılar bekliyor. Biz ülke olarak sisteme ve şartlara hızlı bir şekilde adapte olabiliyoruz. Örneğin ülkemizde inanılmaz bir bakır cevheri var ancak maalesef madenleri yeteri kadar işletemiyoruz. O yüzden ham madde ihtiyacımız artıyor. Rusya-Ukrayna olaylarında orta bir noktada durmamız gerektiğini ve ticaretimize yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Dünyanın önemli ticaret merkezlerinde yatırım planlarının olduğunu ifade eden Turaş CEO'su Aykut Yıldız ise, şirketin gelecek projeksiyonuyla ilgili şu bilgileri aktardı: "Amerika’da ve İtalya’da ekiplerimiz var. Yatırım planlarımızın olduğu başka ülkeler de mevcut. Türkiye beyaz eşya alanında çok iyi bir yerde bulunuyor. Biz beyaz eşya üreticilerin tedarikçisiyiz. Bu nedenle Amerika tarafı bizim için çok önemli. Halihazırda 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ana pazarlarımız Ortadoğu, Balkanlar ve kuzey ülkeleri. Dünya pazarında ülke bazlı değil lokal bazlı hedeflerimiz var. Bizim dolaylı olarak ihracat yaptığımız ülke sayısı 65-70’lerde. Diğer yandan patent konusunda Türkiye’de ilk 20’deyiz. 2021 yılında en fazla patent sahibi olan şirketler arasında 9'uncu sıradaydık. Patentleşmeye ve teknolojiye önem veren bir firmayız. 2018-2021 yılı arasında Turaş döviz bazında 2,5 kat büyüdü. 2021 yılı sonunda 5 yıllık bir iş planı yaptık. Adına da vizyon 2025 dedik. 5 yılda 5 yeni ürün üretmek istiyoruz. AR-GE’ye ciddi yatırım yapıyoruz. Tüm harcamalarımız içerisindeki payı yüzde 10. Toplamda 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Yaş ortalamamız 32. Çalışanlarımızın yüzde 40'ını ise kadınlar oluşturuyor."
Üretim kapasitesi özelinde Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise en büyük üç gaz armatürü üreticisi arasında yer alan yüzde 100 Türk sermayeli Turaş Gaz Armatürleri, yaklaşık 25 milyon dolarlık yatırımla yeni fabrika yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Direkt olarak 40 ülkeye, dolaylı olarak da 70 ülkeye ihracat yapan şirket her yıl 6 milyon evin pişirme kültürüne ortak oluyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, Türk sanayisinin yatırım yapmakta zorlandığını, arazi ve inşaat maliyetlerinin AR-GE ve teknoloji yatırımlarının önüne geçtiğini söyledi.
ARAZİ FİYATLARI ZORLUYOR
Türkiye'nin yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisini benimsediğini hatırlatan Gökhan Turhan konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bunun için sanayinin önünü açmamız gerekiyor. Üretim için Marmara dışında ikinci bir bölgeyi bulmak durumundayız. Arazi ve inşaat maliyetleri tüm enerjimizi alıyor. Son yatırımımızda İstanbul Silivri'de, ana fabrikamızın hemen yanında yer alan arazinin metrekare fiyatına 500 doların üzerinde bir rakam ödedik. 7 bin metrelik bir alandan söz ediyoruz. Bu parayı sadece araziye verdik. Onun üzerine yapacağımız inşaat maliyeti de yaklaşık 10 milyon dolar olacak. Makine maliyetleri ve diğer maliyetlerle birlikte toplam yatırımımız yaklaşık 25 milyon dolar olacak. Sermaye büyük oranda toprağa ve betona gidiyor. Sanayici tüm parasını araziye, inşaat maliyetlerine yatırdığında teknolojiye yeteri kadar güç ve para ayıramıyor. Biz ise hem işimizi geliştirmek hem de Türkiye’de üretilmeyen birkaç katma değerli işleri yapmak istiyoruz. Her şey güçle ve işinize aktardığınız sermaye ile alakalı. Biz araziye ve binaya o kadar para ayırmasaydık sermayemiz direkt teknolojiye ve çalışanlara gidecekti."
SAVAŞ NEDENİYLE SİPARİŞ İPTALLERİ VAR
Rusya-Ukrayna savaşının küresel ticareti olumsuz etkilediğini söyleyen Turhan, "Tarihimizde ilk defa müşterilerimizden sipariş iptalleriyle karşılaştık. Rusya bizim hem ham madde aldığımız bir ülke hem de ihraç pazarımız. Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan. Bu ülkelerin hepsini bir bütün olarak görüyorum. Bu durumda kaybettiğimiz sadece Rusya ve Ukrayna değil, tüm kuzey pazarı. Bu olayı Türkiye’nin yaşadığı en büyük kriz olarak görüyorum. Umuyorum bu savaş 1 hafta 10 gün içerisinde biter. Bitmezse tüm sanayi sektörleri duracak gibi gözüküyor. Birçok müşterimizin şu anda yassı ham madde sıkıntısı olduğu için üretimleri yarıya indi. Türkiye ham maddesini kendi üreten bir ülke olmalı. Devlet destekleri bu noktada kritik önem arz ediyor." ifadelerini kullandı.
HAM MADDE İÇİN MADENLERE AĞIRLIK VERMELİYİZ
Dünyada ucuz ürün döneminin sona erdiğini vurgulayan Gökhan Turhan, "Herkes karını yükseltmeye çalışıyor çünkü yerine koyamıyorsunuz. Ham maddeye dünle bugün arasında yüzde 10 zam geliyor. O yüzden gelen zamlara en hızlı adapte olabilen şirketler ve ülkeler ayakta kalacak. Adapte olamayan şirketleri de çok büyük sıkıntılar bekliyor. Biz ülke olarak sisteme ve şartlara hızlı bir şekilde adapte olabiliyoruz. Örneğin ülkemizde inanılmaz bir bakır cevheri var ancak maalesef madenleri yeteri kadar işletemiyoruz. O yüzden ham madde ihtiyacımız artıyor. Rusya-Ukrayna olaylarında orta bir noktada durmamız gerektiğini ve ticaretimize yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum." dedi.
PATENTTE İLK 20'DE
Dünyanın önemli ticaret merkezlerinde yatırım planlarının olduğunu ifade eden Turaş CEO'su Aykut Yıldız ise, şirketin gelecek projeksiyonuyla ilgili şu bilgileri aktardı: "Amerika’da ve İtalya’da ekiplerimiz var. Yatırım planlarımızın olduğu başka ülkeler de mevcut. Türkiye beyaz eşya alanında çok iyi bir yerde bulunuyor. Biz beyaz eşya üreticilerin tedarikçisiyiz. Bu nedenle Amerika tarafı bizim için çok önemli. Halihazırda 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ana pazarlarımız Ortadoğu, Balkanlar ve kuzey ülkeleri. Dünya pazarında ülke bazlı değil lokal bazlı hedeflerimiz var. Bizim dolaylı olarak ihracat yaptığımız ülke sayısı 65-70’lerde. Diğer yandan patent konusunda Türkiye’de ilk 20’deyiz. 2021 yılında en fazla patent sahibi olan şirketler arasında 9'uncu sıradaydık. Patentleşmeye ve teknolojiye önem veren bir firmayız. 2018-2021 yılı arasında Turaş döviz bazında 2,5 kat büyüdü. 2021 yılı sonunda 5 yıllık bir iş planı yaptık. Adına da vizyon 2025 dedik. 5 yılda 5 yeni ürün üretmek istiyoruz. AR-GE’ye ciddi yatırım yapıyoruz. Tüm harcamalarımız içerisindeki payı yüzde 10. Toplamda 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Yaş ortalamamız 32. Çalışanlarımızın yüzde 40'ını ise kadınlar oluşturuyor."