Erkan ve Cemal Tekgündüz kardeşlerin, dede yadigarı mesleklerini sürdürmek amacıyla 1997'de kurdukları firma, elma, üzüm, armut, alıç, ceviz, enginar, keçiboynuzu, nar, böğürtlen, kuşburnu, çilek, gilaburu, hünnap, bal, balzamik ve incir sirkesi üretimi yapıyor.
Gerekli işlemlerden geçirilerek taş odalarda fermantasyona bırakılan sirkeler yaklaşık bir yıl bekletildikten sonra gıda mühendislerince incelemeden geçiriliyor. Standartlara uygunluğu onaylanan sirkeler paketlenerek sevkiyata hazır hale getiriliyor.
Organik sirkeler, iç piyasanın yanı sıra ABD, İngiltere, Bangladeş, Moldova, Cezayir, Katar, Suudi Arabistan ve İsviçre'nin de aralarında bulunduğu 4 kıtadaki 18 ülkeye ihraç ediliyor.
Koronavirüs nedeniyle katlanan siparişlere yetişmek için 2 vardiyada çalışılan firma, yurt içine 6 milyon, yurt dışına ise 200 bin şişe sirke ihraç etmeye hazırlanıyor.
16 ÇEŞİT ORGANİK SİRKE ÜRETİLİYOR
"Nahita Sirke" yetkilisi Erkan Tekgündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 çeşit organik sertifikalı sirke ürettiklerini söyledi.
Koronavirüs nedeniyle organik sertifikalı doğal sirkelere talebin arttığını belirten Tekgündüz, "Bunun da sebebi, organik sertifikalı sirkelerin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri, probiyotik ve doğal bir dezenfekten etkisinin olması." dedi.
Tekgündüz, şu bilgileri verdi:
"Elma sirkesi sirkelerin şahı, en çok talep ve rağbet edilen ürün. Alıç sirkesini Türkiye'ye tanıtan firmayız. Alıç sirkesi çok yoğun talep görüyor. Klasik olarak üzüm sirkesi, enginar sirkesi üretiyoruz. C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu sirkesi de yoğun talep görüyor. Bunların haricinde gilaburu, böğürtlen, çilek, keçiboynuzu gibi ürünlerden talebe bağlı olarak sirke üretiyoruz.
Bu dönemde koronavirüs nedeniyle ABD ve Suudi Arabistan'ın özellikle elma sirkesine olan talebi 2 katına çıktı. Çok yoğun bir talep var. Biz de taleplere cevap vermeye çalışıyoruz."
Tekgündüz, koronavirüs nedeniyle iç piyasada artan sirke siparişlerini karşılayabilmek için ihracatı bir süre ertelemek zorunda kaldıklarını da söyledi.
'"BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR''
Firmanın gıda mühendisi Seda Nur Demiralp de sirkenin antiseptik özelliğe sahip olduğu için koronavirüs nedeniyle çok fazla rağbet gördüğünü vurguladı.
Kimyasal madde yerine doğal fermantasyon sirkelerinin dezenfektan olarak kullanıldığına da işaret eden Demiralp, şunları kaydetti:
"Sirkenin bağışıklığı güçlendirdiği, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Sirke, bağışıklığı güçlendirici, özellikle öksürük, grip, alerjik reaksiyonlara karşı vücudu desteklemektedir. Metabolizmayı güçlendirici etkileri var, bunu Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde yapılan bir çalışma da desteklenmektedir. Sirkenin belli bir süreçte ve ölçülü kullanılması gerekmektedir. Zaten çoğunlukla direkt tüketilmiyor, suyla seyreltilerek tüketiliyor. Seyreltilerek kullanımlarda bir sıkıntı olmaz."
Gerekli işlemlerden geçirilerek taş odalarda fermantasyona bırakılan sirkeler yaklaşık bir yıl bekletildikten sonra gıda mühendislerince incelemeden geçiriliyor. Standartlara uygunluğu onaylanan sirkeler paketlenerek sevkiyata hazır hale getiriliyor.
Organik sirkeler, iç piyasanın yanı sıra ABD, İngiltere, Bangladeş, Moldova, Cezayir, Katar, Suudi Arabistan ve İsviçre'nin de aralarında bulunduğu 4 kıtadaki 18 ülkeye ihraç ediliyor.
Koronavirüs nedeniyle katlanan siparişlere yetişmek için 2 vardiyada çalışılan firma, yurt içine 6 milyon, yurt dışına ise 200 bin şişe sirke ihraç etmeye hazırlanıyor.
16 ÇEŞİT ORGANİK SİRKE ÜRETİLİYOR
"Nahita Sirke" yetkilisi Erkan Tekgündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 çeşit organik sertifikalı sirke ürettiklerini söyledi.
Koronavirüs nedeniyle organik sertifikalı doğal sirkelere talebin arttığını belirten Tekgündüz, "Bunun da sebebi, organik sertifikalı sirkelerin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri, probiyotik ve doğal bir dezenfekten etkisinin olması." dedi.
Tekgündüz, şu bilgileri verdi:
"Elma sirkesi sirkelerin şahı, en çok talep ve rağbet edilen ürün. Alıç sirkesini Türkiye'ye tanıtan firmayız. Alıç sirkesi çok yoğun talep görüyor. Klasik olarak üzüm sirkesi, enginar sirkesi üretiyoruz. C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu sirkesi de yoğun talep görüyor. Bunların haricinde gilaburu, böğürtlen, çilek, keçiboynuzu gibi ürünlerden talebe bağlı olarak sirke üretiyoruz.
Bu dönemde koronavirüs nedeniyle ABD ve Suudi Arabistan'ın özellikle elma sirkesine olan talebi 2 katına çıktı. Çok yoğun bir talep var. Biz de taleplere cevap vermeye çalışıyoruz."
Tekgündüz, koronavirüs nedeniyle iç piyasada artan sirke siparişlerini karşılayabilmek için ihracatı bir süre ertelemek zorunda kaldıklarını da söyledi.
'"BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR''
Firmanın gıda mühendisi Seda Nur Demiralp de sirkenin antiseptik özelliğe sahip olduğu için koronavirüs nedeniyle çok fazla rağbet gördüğünü vurguladı.
Kimyasal madde yerine doğal fermantasyon sirkelerinin dezenfektan olarak kullanıldığına da işaret eden Demiralp, şunları kaydetti:
"Sirkenin bağışıklığı güçlendirdiği, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Sirke, bağışıklığı güçlendirici, özellikle öksürük, grip, alerjik reaksiyonlara karşı vücudu desteklemektedir. Metabolizmayı güçlendirici etkileri var, bunu Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde yapılan bir çalışma da desteklenmektedir. Sirkenin belli bir süreçte ve ölçülü kullanılması gerekmektedir. Zaten çoğunlukla direkt tüketilmiyor, suyla seyreltilerek tüketiliyor. Seyreltilerek kullanımlarda bir sıkıntı olmaz."
