Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, "TMSD olarak Avrupa Birliği'ne (AB) ihracatımızdaki kotanın kaldırılması yönünde kapsamlı bir çalışmamız vardı. Koronavirüs dolayısıyla bunu tekrar AB müzakere masasına getirmeyi planlıyoruz." dedi.
Külahçıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde tüm dünyada tarımın ve güvenilir gıdanın öneminin ortaya çıktığını vurguladı.
Süreçte makarnanın en çok rağbet gören ürünlerden biri olduğunu belirten Külahçıoğlu, tarım sektörünün stratejik değerini herkesin anladığını dile getirdi.
Külahçıoğlu, tarımsal üretimin daha fazla desteklenmesi gerektiğine inandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Önceki dönemlerde 'bir kamyon makarna ihraç ettiğimizde ne kadar döviz geliyor? Teknolojik ürün ihraç edersek daha karlı olur' gibi bir düşünce vardı. Şimdi bunun ne kadar yanlış olduğu ve tarımsal üretimin hayati önemi anlaşıldı. Umarım bundan sonraki tedbirlerde veya yapılacak uygulamalarda bu unsurlar geliştirilir."
"TÜRKİYE MAKARNASI 160 ÜLKEDE SÖZ SAHİBİ"
Dünyada üretim kalitesi, fiyat politikası ve markalaşma anlamında Türk makarnasının söz sahibi olduğuna dikkati çeken Külahçıoğlu, "Türkiye durum buğdayı üretiminde dünyada üçüncü sırada, makarna üretiminde de en büyük üçüncü ülke. İhracatta ise en büyük ikinci makarna ihracatçısı. Türk makarna sektörü, bu anlamda dünyada söz sahibi olan, rekabet edebilen, kalitesini kabul ettirmiş, 160 ülkeye ihracat yapan bir sektör." diye konuştu.
Külahçıoğlu, Türkiye'nin 2019'da 1 milyon 272 bin 928 ton makarna dış satımından 607 milyon 103 bin dolar elde ettiğini belirterek, 2020'nin ilk çeyreğinde de 170 milyon dolarlık gelir sağlandığını aktardı.
Dünya pazarı birinciliğinin önündeki en büyük engellerin AB kotası ve ABD'nin "anti-damping" uygulaması olduğunu vurgulayan Külahçıoğlu, şunları kaydetti:
"Önümüzde engel olarak korumalı pazarlar var. Gelecek süreçte bunların da bir şekilde değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkelerin artık kurallar koyarken, 'bana bunu satma' değil, özellikle gıda ürünlerinde 'bana ne satabilirsin' demesini, stratejinin dönüşmesini bekliyoruz. Dolayısıyla bu kotaların, engellemelerin, barajların, ek vergilerin tarımsal ürünler anlamında mutlaka değiştirileceğine inanıyoruz."
Külahçıoğlu, AB'den talep olmasına rağmen kotanın erken dolması nedeniyle ürün gönderemediklerini belirterek, buna rağmen 2020'nin ilk 3 ayında AB ülkelerine ihracatın, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 21 arttığını vurguladı.
"KOTA SADECE 20 BİN TON"
Türkiye'nin AB ülkelerine makarna satışının yıllık 20 bin tonla sınırlandırıldığını anımsatan Külahçıoğlu, şöyle konuştu:
"Bu miktar, geçen dönemlerde yılın ortalarında doluyordu. Kovid-19 sürecinde artan talep nedeniyle bunun 4 ayda dolacağını öngörüyoruz. Bu kotalar anlamsız artık. Bunların gözden geçirilmesi gerekiyor. Sadece bizim ihracatımızla ilgili bir konu değil Avrupa'daki tüketicilerin de gıdaya, kaliteli ürüne ulaşabilmesi açısından bu kotaların mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz."
Avrupa'daki makarna sektörünün büyüklüğünün 3,7 milyar dolar olduğunu ifade eden Külahçıoğlu, "Türkiye buradan 20-25 milyon dolarlık bir pay alabiliyor ki bu çok az. Kotanın artması veya kaldırılması halinde dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Avrupa'da da söz sahibi olabilecek bir sektörümüz var." dedi.
''KOTANIN NEDENİ İTALYAN LOBİSİ''
Külahçıoğlu, İtalya'nın Kovid-19 süresince yaşadığı sıkıntılara da değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa'nın en büyük makarna ihracatçısı İtalya. İtalya'da üretim dursaydı, AB ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve ürün bulamayacaktı. Bu nedenle Türkiye en ciddi ve en güvenilir alternatif. Hem kalitesi hem de fiyat rekabeti anlamında İtalyan makarnasıyla rekabet edebildiğimizi zaten dünya pazarında gösteriyoruz. Avrupa'da da artan bir talep var. Bu kotanın konmasının en önemli nedenlerinden birisi de İtalya'nın AB'de yaptığı lobi çalışmaları. Bunu aşabildiğimiz takdirde güvenilir gıdaya, Türkiye makarnasına ulaşan bir Avrupa olacak."
Kotanın kaldırılması için hem ilgili bakanlıkların hem de kendilerinin daha önce girişimlerde bulunduğunu aktaran Külahçıoğlu, "TMSD olarak Avrupa Birliği'ne ihracatımızdaki kotanın kaldırılması yönünde kapsamlı bir çalışmamız vardı. Koronavirüs dolayısıyla bunu tekrar AB müzakere masasına getirmeyi planlıyoruz. Seyahat engelinin bitmesinin ardından ilk fırsatta görüşmelerin başlamasıyla konuyu ilgili kurumlara tekrar ileteceğiz." diye konuştu.
Külahçıoğlu, başvuru için hazırlanan raporda, uzmanların çalışması olan "Türkiye makarna ihracatında Avrupa Birliği tarife kotasının kaldırılması" başlıklı kitaba da yer vereceklerini sözlerine ekledi.
Külahçıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde tüm dünyada tarımın ve güvenilir gıdanın öneminin ortaya çıktığını vurguladı.
Süreçte makarnanın en çok rağbet gören ürünlerden biri olduğunu belirten Külahçıoğlu, tarım sektörünün stratejik değerini herkesin anladığını dile getirdi.
Külahçıoğlu, tarımsal üretimin daha fazla desteklenmesi gerektiğine inandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Önceki dönemlerde 'bir kamyon makarna ihraç ettiğimizde ne kadar döviz geliyor? Teknolojik ürün ihraç edersek daha karlı olur' gibi bir düşünce vardı. Şimdi bunun ne kadar yanlış olduğu ve tarımsal üretimin hayati önemi anlaşıldı. Umarım bundan sonraki tedbirlerde veya yapılacak uygulamalarda bu unsurlar geliştirilir."
"TÜRKİYE MAKARNASI 160 ÜLKEDE SÖZ SAHİBİ"
Dünyada üretim kalitesi, fiyat politikası ve markalaşma anlamında Türk makarnasının söz sahibi olduğuna dikkati çeken Külahçıoğlu, "Türkiye durum buğdayı üretiminde dünyada üçüncü sırada, makarna üretiminde de en büyük üçüncü ülke. İhracatta ise en büyük ikinci makarna ihracatçısı. Türk makarna sektörü, bu anlamda dünyada söz sahibi olan, rekabet edebilen, kalitesini kabul ettirmiş, 160 ülkeye ihracat yapan bir sektör." diye konuştu.
Külahçıoğlu, Türkiye'nin 2019'da 1 milyon 272 bin 928 ton makarna dış satımından 607 milyon 103 bin dolar elde ettiğini belirterek, 2020'nin ilk çeyreğinde de 170 milyon dolarlık gelir sağlandığını aktardı.
Dünya pazarı birinciliğinin önündeki en büyük engellerin AB kotası ve ABD'nin "anti-damping" uygulaması olduğunu vurgulayan Külahçıoğlu, şunları kaydetti:
"Önümüzde engel olarak korumalı pazarlar var. Gelecek süreçte bunların da bir şekilde değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkelerin artık kurallar koyarken, 'bana bunu satma' değil, özellikle gıda ürünlerinde 'bana ne satabilirsin' demesini, stratejinin dönüşmesini bekliyoruz. Dolayısıyla bu kotaların, engellemelerin, barajların, ek vergilerin tarımsal ürünler anlamında mutlaka değiştirileceğine inanıyoruz."
Külahçıoğlu, AB'den talep olmasına rağmen kotanın erken dolması nedeniyle ürün gönderemediklerini belirterek, buna rağmen 2020'nin ilk 3 ayında AB ülkelerine ihracatın, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 21 arttığını vurguladı.
"KOTA SADECE 20 BİN TON"
Türkiye'nin AB ülkelerine makarna satışının yıllık 20 bin tonla sınırlandırıldığını anımsatan Külahçıoğlu, şöyle konuştu:
"Bu miktar, geçen dönemlerde yılın ortalarında doluyordu. Kovid-19 sürecinde artan talep nedeniyle bunun 4 ayda dolacağını öngörüyoruz. Bu kotalar anlamsız artık. Bunların gözden geçirilmesi gerekiyor. Sadece bizim ihracatımızla ilgili bir konu değil Avrupa'daki tüketicilerin de gıdaya, kaliteli ürüne ulaşabilmesi açısından bu kotaların mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz."
Avrupa'daki makarna sektörünün büyüklüğünün 3,7 milyar dolar olduğunu ifade eden Külahçıoğlu, "Türkiye buradan 20-25 milyon dolarlık bir pay alabiliyor ki bu çok az. Kotanın artması veya kaldırılması halinde dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Avrupa'da da söz sahibi olabilecek bir sektörümüz var." dedi.
''KOTANIN NEDENİ İTALYAN LOBİSİ''
Külahçıoğlu, İtalya'nın Kovid-19 süresince yaşadığı sıkıntılara da değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa'nın en büyük makarna ihracatçısı İtalya. İtalya'da üretim dursaydı, AB ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve ürün bulamayacaktı. Bu nedenle Türkiye en ciddi ve en güvenilir alternatif. Hem kalitesi hem de fiyat rekabeti anlamında İtalyan makarnasıyla rekabet edebildiğimizi zaten dünya pazarında gösteriyoruz. Avrupa'da da artan bir talep var. Bu kotanın konmasının en önemli nedenlerinden birisi de İtalya'nın AB'de yaptığı lobi çalışmaları. Bunu aşabildiğimiz takdirde güvenilir gıdaya, Türkiye makarnasına ulaşan bir Avrupa olacak."
Kotanın kaldırılması için hem ilgili bakanlıkların hem de kendilerinin daha önce girişimlerde bulunduğunu aktaran Külahçıoğlu, "TMSD olarak Avrupa Birliği'ne ihracatımızdaki kotanın kaldırılması yönünde kapsamlı bir çalışmamız vardı. Koronavirüs dolayısıyla bunu tekrar AB müzakere masasına getirmeyi planlıyoruz. Seyahat engelinin bitmesinin ardından ilk fırsatta görüşmelerin başlamasıyla konuyu ilgili kurumlara tekrar ileteceğiz." diye konuştu.
Külahçıoğlu, başvuru için hazırlanan raporda, uzmanların çalışması olan "Türkiye makarna ihracatında Avrupa Birliği tarife kotasının kaldırılması" başlıklı kitaba da yer vereceklerini sözlerine ekledi.