Bist 100
9079,97
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,369
0,1002%
Dolar/TL
Euro/TL
34,9597
-0,3975%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0776
-0,1381%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2323,89
0,09%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

AR-GE'de pandemi etkisi

11 Ağustos 2020 | 12:00
Son Güncellenme: 27 Ekim 2022 | 16:21
AR-GE'de pandemi etkisi
Türkiye'de 2019 yılında AR-GE için merkezi yönetim bütçesinden 14 milyar 924 milyon TL harcama yapıldı. Böylece 2019 merkezi yönetim bütçesinden AR-GE faaliyetleri için gerçekleştirilen harcamaların gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki oranı yüzde 0,35 oldu. 2020 yılı merkezi yönetim bütçesinden AR-GE için tahsis edilen başlangıç ödeneğinin 14 milyar 307 milyon TL olacağı öngörülüyor. KOSGEB ve TÜBİTAK pandemi dönemine özel destekler vermeye hazırlanıyor.

Ayşegül Sakarya Pehlivan
asakarya@ekonomist.com.tr

Günümüz dünyasında global rekabet ortamında başarılı olmanın yolu AR-GE ve inovasyondan geçiyor. Ülkeler adeta seferberlik ilan ederek AR-GE çalışmalarını destekliyor. Zira AR-GE harcamaları yalnızca bir ülkenin araştırma-geliştirme faaliyetlerine verdiği önemi göstermiyor. Aynı zamanda o ülkenin gelecekteki teknolojik ilerleme ve ekonomik büyümesine dair ipuçları veriyor.

AR-GE harcaması yüksek ülkelerin rekabetteki yarattığı fark tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de son dönemde bu alana yönelik yatırımların artmasını sağladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre merkezi yönetim bütçesinden 2019 yılı için AR-GE harcamaları başlığı altında yıllık bazda yüzde 14,6 artışla 14 milyar 924 milyon TL harcama yapıldı. 2020 yılı merkezi yönetim bütçesinden AR-GE için tahsis edilen başlangıç ödeneğinin 14 milyar 307 milyon TL olacağı öngörülüyor.

AR-GE PAYI HALA DÜŞÜK


TÜBİSAD'ın "Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Endeksi" raporuna göre Türkiye, AR-GE harcamalarının Gayrisafi Milli Hasıla'ya oranı konusunda son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştirmesine karşın yüzde 0,96 ile seçilmiş ülkeler arasında son sırada yer alıyor.

Bu oran İsrail'de yüzde 4,58, Güney Kore'de ise 4,55 seviyelerinde. AR-GE harcamalarını tek başına yenilikçiliğin bir göstergesi olarak yorumlamanın doğru olmayacağını söyleyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı K. Erman Karaca, "Eğer AR-GE harcamaları bir girdi ise patent başvuruları da bir çıktıdır ve AR-GE harcamalarının verimliliği olarak yorumlanabilir"

Türkiye'de her 1 milyon kişi başına düşen patent başvurusu sayısı 19,17 Diğer ülkelerle kıyaslandığında bu rakamın oldukça düşük olduğu görülüyor.

1 milyon kişi başına patent başvuru sayısı en yüksek ülke olan Japonya'nın kişi başına patent başvuru sayısı 392,81'le Türkiye'nin yaklaşık 20 katına ulaşıyor. Türkiye AR-GE politikasını uygulamaya başladığı ilk dalgada, verilen teşvikler ile hedeflenen, pazara sürülecek ürün ve ürünün pazar başarısından ziyade, AR-GE bilincinin oluşturulması ve kalifiye AR-GE personelinin yetiştirilmesi hedeflendi.

İkinci dalga AR-GE teşvikleri ile hedeflenen, Teknoloji Geliştirme Merkezleri, AR-GE merkezleri, üniversite, KOBİ ve sanayi iş birliktelikleri ile pazara yönelik ürün oluşturulmasıydı. Karaca'ya göre şu anda yapılması gereken ise özellikle seri üretime yönelik teşviklerin artırılarak uygulanmasını sağlamak.


PANDEMİYE ÖZEL DESTEK


Şu an AR-GE destekleriyle ilgili en önemli gündem TEYDEB'in 1 Temmuz 2020'de açtığı '1501-Sanayi AR-GE Destek Programı' ve '1507-KOBİ AR-GE Başlangıç Destek Programı' öne çıkıyor. KOBİ ölçeğindeki kuruluşların başvuru yapabilecekleri bu programda konu sınırlandırması bulunmamakla birlikte firmaların proje esaslı araştırma teknoloji geliştirme ve yenilikçilik faaliyetleri desteklenecek.

'1501-Sanayi AR-GE Destek Programı' kapsamında desteklenecek projelerle firmaların uluslararası rekabet güçlerinin ve ihracat kapasitelerinin artırılması, yurtdışına bağımlı olunan teknolojilerde rekabetçi yerli teknolojilerin kazanılması gibi konular öne çıkıyor. '1507-KOBİ AR-GE Başlangıç Destek Programı' kapsamında ise firmaların, rekabet güçlerinin ve ihracat kapasitelerinin artırılması, ortak ya da tek başına sistematik AR-GE ve yenilik projeleri yapabilme yetkinliğinin kazandırılması gibi hedefler var.



 

COVİD-19 ETKİSİ


Covid-19'la birlikte AR-GE'de öne çıkan sektörlerde de bir değişim oldu. Örneğin; tekstil, turizm, otomotiv gibi sektörler pandemi sürecinde neredeyse durma aşamasına geldi. Diğer bir taraftan kimya, ilaç, gıda, sağlığa yönelik ekipman üreten sektörler ise yükselişe geçti.

Experto Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Birol, tüm bu gelişmeler ışığında özellikle yazılım sektörünün de atağa geçeceğini söylüyor. Birçok firmanın evden çalışma sistemine geçmesiyle birlikte yazılım sektörü de online çalışmaya yönelik çok ciddi çalışmalara başladı. E-ticaret de büyük önem kazanmaya başlayan bir diğer sektör. Bu alanlara yatırım yapan ve AR-GE çalışmalarını bu yönde sürdüren firmaların hızlı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Bu süreçte Covid-19 ile mücadeleye katkı sağlayacak ve salgının etkilerinin azaltılmasına yönelik acil çözümler sunan projelerin hayata geçmesi ise büyük önem kazandı. Şirketler pandemi sürecinde ithal ettikleri ara hammaddelerin sınırların kapanmasından dolayı üretimlerinde aksaklıklar yaşadılar. Bu noktada yerel üretimin önemi daha da ortaya çıktı.

Dışa bağımlılık bir noktada tedarik zincirinin kırılması durumunda çok büyük sorunlara neden oluyor. Burada da üretim gücünün önemi ortaya çıkıyor. Bunun da AR-GE ile başarılabileceğini söyleyen TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Başkanı Candan Çilingiroğlu, "AR-GE yatırımlarının pandemi sonrası olumlu anlamda rota değiştireceğini ve AR-GE yatırımlarının dijitalleşme ve Endüstri 4.0 içindeki payının azalmayacağını, tam tersine artacağını söyleyebilirim.

Şirketlerin hayatta kalması yeni yatırımlarla mümkün olabilir, değişimi hedef alan şirketler de AR-GE merkezi olma yolunda yatırımlarını daha da artıracaktır" diyor. Kurumlar da bu doğrultuda harekete geçti. KOSGEB, KOBİ'lerin dezenfektan, kolonya, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske ve eldiven üretimleri için 6 milyon TLye kadar desteklenmesine yönelik uygulama başlattı. Bu kapsamda 249 adet başvuru geldi ve değerlendirme süreçleri devam ediyor.

SEKTÖRLER NE YAPIYOR?


Yenilik üretiminin en önemli girdisi olan AR-GE yatımlarının çok düşük olması, hem dijital ekonomiyi yakalama hem de büyüme performansı açısından önemli bir eksiklik. Uzmanlar Türkiye'nin yeni sanayi devrimiyle çıkacak fırsatlardan yararlanabilmek için AR-GE yatırımlarını artırmak zorunda olduğuna dikkat çekiyor. Sektörde lider konumunda olan ülkeler ile kıyaslandığında Türkiye bu ülkelerin bir hayli gerisinde yer alıyor.

Yine TÜBİSAD'ın Dijital Dönüşüm Endeksi raporuna göre Türkiye'de BİT sektörünün gelişimini kısıtlayan en önemli faktörlerin arasında AR-GE desteklerinin yetersizliği yer alıyor. Yapılan ankette AR-GE desteklerinin yetersizliğini bildirenlerin oranı 2019'da yüzde 20 iken 2020 de yüzde 31 oldu.

Sadece bilişim değil tüm sektörler artık kendi ihtiyaçları doğrultusunda AR-GE çözümleri üzerinde çalışıyor. Mobilya da bunlardan biri. Hatta Sanayi Bakanlığı tarafından onaylı "AR-GE Tasarım Merkezi"ne sahip firmalar dahi mevcut. Dünyada Türk mobilyası kavramını oluşturmaya çalışan sektör, bu nedenle tasarım konusunda çalışmalar yürütüyor.

Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan, "Tasarım odak noktamız olduğu için her yıl tasarım yarışmaları düzenliyoruz. Bir yandan da AR-GE alışmaları devam ediyor. AR-GE çalışmalarıyla ihracatta fark yaratabiliriz" diyor.

Tüm çalışmalara rağmen AR-GE yatırımlarındaki artış istenilen seviyede değil. AR-GE yatırımlarındaki artışın yüzde 10 gibi bir düzeyde olduğunu söyleyen Gürcan, "Destekler yeterli ancak firmalar bu destekleri nasıl kullanmaları konusunda bilgisizler. Burada bizim de dernek olarak üstlendiğimiz görevlerden bir tanesi bu farkındalığı sağlamak, onların desteklerden faydalanmaları için yol göstermek" diyor.

İHRACATI OLUMLU ETKİLİYOR


Pazar büyüklüğü 10 milyar doları aşan züccaciye sektörü de AR-GE'ye en çok yatırım yapan ve UR-GE projelerinden en çok yararlanan sektörlerin başında geliyor. Züccaciyeciler Derneği Başkanı Mesut Öksüz, "Bu nedenledir ki her sene ihracat rakamlarımızı yüzde 10-15 oranında arttırabiliyoruz. Çünkü sektörümüz sürekli inovatif ürünlere ihtiyaç duyuyor" diyor.

Örneğin; sensör ve LCD ekranlarla donatılan yeni nesil düdüklü tencereler kullanıcılara yemeğin son durumu hakkında bilgi verirken, yüzde 40'lara varan enerji tasarrufu sağlıyor. Diğer bir yandan ise sunulan UR-GE projelerinin içerisinde yer alarak ihracatın artması için çalışmalara devam ediliyor.

Öksüz, "Son çeyrekte yatırımların artacağını düşünüyoruz. Örneğin biz de ZÜCDER olarak kendi üyelerimiz arasında ticaretin artması için geliştirdiğimiz dijital platformun son aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Yılın son çeyreğinde bu program da hazır olacak" diyor. Üyelerinin toplam cirosu 100 milyar TL ve istihdam gücü 200 bin kişi olan TAİDER de son yıllarda AR-GE bütçelerinin arttığına dikkat çekiyor.

"TAİDER Üye Profil ve Eğilimler Araştırması-2020" sonuçlarına göre ise 'yüksek nitelikli ürünler ve hizmetler geliştirmek' ailenin öncelik vermesi gereken en önemli iş hedefleri arasında yüzde 73 ile en yüksek oranda. AR-GE yatırımlarındaki artış da yüzde 30-35 arasında.

TAİDER Başkanı Çilingiroğlu, "Elimizdeki verilere bakarsak aile şirketlerimizin hedefinin yıllık cirolarının yüzde 5 civarını AR-GE'ye ayırmak olduğunu söyleyebiliriz" diyor. Çilingiroğlu'na göre öncelikle AR-GE tanımının işletmelerde içinin doldurulması ve AR-GE projesi hazırlama konusunda bilinçlendirme ve farkındalığın artırılması gerekiyor.

JÜLİDE BİROL EXPERTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"AR-GE ORTA VE UZUN SOLUKLU BİR YATIRIM"

"Şirketlere, stratejik planlamalarını iyi yapıp, ne zaman hangi projelere girmek istediklerini iyi belirlemelerini öneriyoruz. Stratejik planlama kısmında satış, pazarlama, üretim, ÜR-GE, AR-GE birimlerinin görüşleri alınmalı. Projelere sadece AR-GE var diye girilmemeli. AR-GE orta ve uzun soluklu bir yatırımdır. Üniversitelerden farklı olarak, özel sektör kâr amacı gütmek zorundadır. Her şeyden önce şirketin devamlılığını sağlamak adına bunu yapmalı.

Onaylanan AR-GE projelerinin takibi iyi yapılmalı. Kimi zaman onaylanan gider kalemlerinin proje başlangıç-bitiş tarihleri arasında yer almadığı için desteklenemediğini görüyoruz.
Bunun için AR-GE ekibi, muhasebe, satın alma ve kimi zaman İK departmanları entegre çalışmalı. Proje yönetiminin başlı başına bir iş olduğu kabul edilmeli."

EN FAZLA ÖDENEK ÜNİVERSİTE FONLARINA


Merkezi yönetim bütçesinden AR-GE harcamaları sosyoekonomik hedeflere göre sınıflandırdığında, 2019 yılı için en fazla harcama yüzde 43,6 ile genel bilgi gelişimi (genel üniversite fonlarından finanse edilen) amacıyla yapıldı.

Bunu yüzde 18,7 ile savunma, yüzde 10,6 ile endüstriyel üretim ve teknoloj'i, yüzde 7,1 ile genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen), yüzde 5,1 ile ulaşım, telekomünikasyon ve diğer altyapılar takip etti.

Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak 2020 yılı için yapılan tahmine göre de en çok ödenek yüzde 46,6 ile genel bilgi gelişimine (genel üniversite fonlarından finanse edilen) ayrıldı. Bunu yüzde 20,8 ile savunma, yüzde 8,6 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 6,1 ile genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen) ve yüzde 4,7 ile eğitim izledi.
Etiketler
KOSGEB AR-GE inovasyon
0
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL