Brezilyalı roman ve söz yazarı Paulo Coelho, Okçu'nun Yolu adlı yeni kitabını milli sporcumuz Mete Gazoz'a adadı.
Simyacı başta olmak üzere 84 dilde yayımlanan kitaplarının toplam satışı 320 milyonu aşan Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun yeni kitabı Okçu’nun Yolu (The Archer) 21 Eylül’de raflarda yerini aldı. Brezilyalı yazar Twitter hesabından yaptığı paylaşımda yeni kitabını 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan milli okçumuz Mete Gazoz'a adadı.
74 yaşındaki yazar Mete Gazoz'a "Okçuluk dahisi bu da benim okçuluk eserim. Bu kitap sana adanmıştır" dedi.
https://twitter.com/paulocoelho/status/1441144807204667393?s=20
Paulo Coelho’nun Okçu’nun Yolu için “Kaleme aldığım bu metinde yay, ok, hedef ve okçu aynı gelişim ve sınama mekanizmasının bütünleyici birer parçası” diyor.
Paulo Coelho, önceki kitaplarındaki gibi bir arayış öyküsünü ele aldığı romanında Tetsuya adlı okçunun hayatına odaklanılıyor.
Ülkesinin en mahir okçusu Tetsuya, bir köyde mütevazı bir marangoz olarak yaşamını sürdürmekteyken, bir gün uzak diyarlardan gelen bir başka okçu ona meydan okur. Tetsuya, bu meydan okumayı kabul ederek okçuluk felsefesini hem yabancı okçuya hem de köyün delikanlılarından birine aktaracaktır.
Simyacı başta olmak üzere 84 dilde yayımlanan kitaplarının toplam satışı 320 milyonu aşan Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun yeni kitabı Okçu’nun Yolu (The Archer) 21 Eylül’de raflarda yerini aldı. Brezilyalı yazar Twitter hesabından yaptığı paylaşımda yeni kitabını 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan milli okçumuz Mete Gazoz'a adadı.
"Okçuluk dahisi bu kitap sana adandı"
74 yaşındaki yazar Mete Gazoz'a "Okçuluk dahisi bu da benim okçuluk eserim. Bu kitap sana adanmıştır" dedi.
https://twitter.com/paulocoelho/status/1441144807204667393?s=20
Paulo Coelho’nun Okçu’nun Yolu için “Kaleme aldığım bu metinde yay, ok, hedef ve okçu aynı gelişim ve sınama mekanizmasının bütünleyici birer parçası” diyor.
Kitapta okçuluk hikayesi yer alıyor
Paulo Coelho, önceki kitaplarındaki gibi bir arayış öyküsünü ele aldığı romanında Tetsuya adlı okçunun hayatına odaklanılıyor.
Ülkesinin en mahir okçusu Tetsuya, bir köyde mütevazı bir marangoz olarak yaşamını sürdürmekteyken, bir gün uzak diyarlardan gelen bir başka okçu ona meydan okur. Tetsuya, bu meydan okumayı kabul ederek okçuluk felsefesini hem yabancı okçuya hem de köyün delikanlılarından birine aktaracaktır.