Japonya'da hükümetin 2011 depreminde hasar gördükten sonra Fukuşima Dai-içi nükleer santralinde biriken radyoaktif özellikli işlenmiş atık suyu denize boşaltmaya kararı, ülke içinde ve komşu ülkeler nezdinde tartışma oluşturdu.
Japonya Başbakanı Suga Yoşihide, ülkenin kuzeydoğusunda 10 yıl önce meydana gelen depremde hasar gören Fukuşima Dai-içi santralinde biriken işlenmiş atık suya ilişkin resmi kararı açıkladı.
Suga, nükleer santralin devreden çıkarılması ile santraldeki işlenmiş atık suyun denize boşaltılmasının birbiriyle bağlantılı olduğunu söyledi.
Suyun denize boşaltılmasına karar verdiklerini belirten Suga, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve diğer üçüncü taraf kuruluşların, planın şeffaflıkla yürütüldüğünün gözlemlenmesi için sürece dahil olacağını kaydetti.
Öte yandan hükümetin kararına tepki gösteren balıkçılık endüstrisi temsilcileri ve ulusal çevre grupları, kararın, insan, çevre ve deniz canlılarına yönelik olumsuz etkilerine dikkati çekiyor.
Çin ve Güney Kore, Tokyo yönetiminin kararına sert tepki gösterirken, ABD konuya ilişkin "şeffaf çabaları" dolayısıyla Japonya'ya teşekkür etti.
Ülkenin kuzeydoğusunda Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonrası Tokyo Electric Power (TEPCO) firmasının Fukuşima'da işlettiği 6 reaktörlü nükleer santralinde hasar meydana geldi.
Tesis bünyesindeki 1 ve 3 numaralı reaktörlerde oluşan çekirdek erimesi sonrası, reaktörlerin soğutulması için içlerine su basılmaya başlandı. İşlem gören ve radyoaktif özellik kazanan atık su zamanla birikmeye başladı.
Mart 2013'te Japonya, işlem görmüş atık suyun trityum haricinde ayrışmasını sağlayan Gelişmiş Sıvı İşleme Sisteminin (ALPS) deneme periyodunu başlattı.
Nisan 2016'da hükümet bünyesinde uzmanlardan oluşan heyet, ALPS vasıtasıyla ayrışan suyun okyanusa boşaltılması tahminlerinin, en düşük maliyet ve en az zaman dilimine mal olacağını açıkladı.
Şubat 2020'de suyun tahliyesine yönelik hükümete bağlı alt komisyon, atık suyun okyanusa salıverilmesi ya da buharlaştırılarak yok edilmesi opsiyonlarının "gerçekçi" oluğunu kamuoyuyla paylaştı. Nisan 2020'de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) bulguları destekledi.
Haziran 2020'de Balıkçılar Kooperatifleri Ulusal Federasyonu (JF Zengyoren), olağan genel kurulunda, atık suyun okyanusa boşaltılmasına karşı çıkan özel deklarasyonu oy birliğiyle kabul etti.
Mart 2021'de Sanayi Bakanı Kajiyama Hiroşi ile UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, atık suyun tahliye edilmesi politikasına yönelik kamuoyundaki algılara karşı iş birliği yapılmasında anlaştı
Geçen hafta Başbakan Suga, JF Zengyoren temsilcilerini kabulünde, son durumu ele aldı. Görüşme sonrası konuşan JF Zengyoren Başkanı Kişi Hiroşi, "Görevindeki suiistimali sebebiyle TEPCO'nun güvenliği garanti etmesine yönelik kuvvetli endişelerimizi sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Japonya Başbakan Suga Yoşihide, 13 Nisan'da atık suyun okyanusa boşaltılmasını kapsayan planı duyurdu. Suga, "Fukuşima Dai-içi tesisinin devreden çıkarılması konusunda işlenmiş suyun tahliye edilmesi kaçınılmaz bir mesele. Hasarı önlemek için geniş ölçüde ve sağlam adımlarla güvenlik standartları sağlanarak plan uygulanacaktır." dedi.
Atık suyun tahliyesi konusunda kamuoyundaki eleştirilere yönelik Suga, "Fukuşima bölgesi, afetin zarar verdiği alanlar ile balıkçılık endüstrisinin hasara yönelik endişelerini dikkat alıyoruz. Hükümet birimleri bu endişelerin giderilmesi için bütüncül olarak çalışacak. Halkın anlayışını talep ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, ALPS sayesinde, trityum materyali haricinde ayrışıyor.
Plana göre trityum elementi içeren su, litre başına 1500 bekerel seviyesinde sulandırılarak seyreltilecek. Böylelikle, tesis işleticisi TEPCO günden güne artış gösteren suyu periyotlar halinde denize boşaltabilecek.
TEPCO santralde muhafaza edilen suyun salıverilmemesi halinde, tesisin depolama tank kapasitesini en geç 2022 sonbaharında dolduracağını tahmin ediyor. Suyu denize boşaltma sürecinin 2 yıl alacağı bildiriliyor.
Ulusal basının bildirdiğine göre, radyoaktif özellikli atık suyun denize boşaltılmasının bölgedeki deniz canlılarına olumsuz etkileri olabileceği gerekçesiyle aktivistler, balıkçılar ve çevre grupları endişelerini belirtiyor.
Fukuşima'daki balıkçılık kooperatifleri başkanlarından Takahaşi Toru, Kyodo ajansına yaptığı açıklamada, "Balıklarımızın güvende olduğunda ısrar etsek de önemli olan tüketicinin nasıl hissettiği. Denizaşırı milletlerin nasıl tepki vereceğini merak ediyorum." dedi.
Nükleer Enerji Vatandaş Komisyonu (CCNE) üyesi Goto Masaşi, trityum elementinin düşük miktarının insan sağlığına tehdit oluşturmadığının kanıtlanmadığını, çevreye salıverilmesinin ise güvenli olduğuna ilişkin "uluslararası standart" bulunmadığını kaydetti.
Litre başı beckerel limitlerinin Japonya, Avrupa Birliği (AB), DSÖ standartlarında farklılık gösterdiğini kaydeden Goto, "Trityumun güvenli olduğu konusunda bilimsel dayanak mevcut değil." dedi.
Hükümetin tahliye kararını açıklamadan önce CCNE, plana karşı çıkmak üzere 88 ülkeden 60 binin üzerinde imzanın toplandığını belirtti.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Tokyo hükümetinin kararının "tek taraflı" alındığını belirterek atık suyun salıverilmesinin "komşu ülkelerin halklarının menfaatlerine zarar vereceğini" bildirdi.
Bakanlık açıklamasında, "İlgili ülkeler ve uluslararası toplumla mutabakata varmadan Tokyo keyfi olarak tahliyeyi başlatmamalı." ifadesi kullanıldı.
Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, Japonya'nın Seul Büyükelçisi Aiboşi Koiçi'yi bakanlığa çağırarak karara ilişkin tepkilerini iletti. Politika Koordinasyonu Bakanı Koo Yun Cheol da Japonya'nın kararına sert tepki gösterdiklerini açıkladı.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Fukuşima Dai-içi'den suyun tahliye edilmesi kararında 'şeffaf çabaları' için Japonya'ya teşekkür ediyoruz." ifadesine yer verildi.
Japonya Başbakanı Suga Yoşihide, ülkenin kuzeydoğusunda 10 yıl önce meydana gelen depremde hasar gören Fukuşima Dai-içi santralinde biriken işlenmiş atık suya ilişkin resmi kararı açıkladı.
Suga, nükleer santralin devreden çıkarılması ile santraldeki işlenmiş atık suyun denize boşaltılmasının birbiriyle bağlantılı olduğunu söyledi.
Suyun denize boşaltılmasına karar verdiklerini belirten Suga, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve diğer üçüncü taraf kuruluşların, planın şeffaflıkla yürütüldüğünün gözlemlenmesi için sürece dahil olacağını kaydetti.
Öte yandan hükümetin kararına tepki gösteren balıkçılık endüstrisi temsilcileri ve ulusal çevre grupları, kararın, insan, çevre ve deniz canlılarına yönelik olumsuz etkilerine dikkati çekiyor.
Çin ve Güney Kore, Tokyo yönetiminin kararına sert tepki gösterirken, ABD konuya ilişkin "şeffaf çabaları" dolayısıyla Japonya'ya teşekkür etti.
Süreç nasıl gelişti?
Ülkenin kuzeydoğusunda Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonrası Tokyo Electric Power (TEPCO) firmasının Fukuşima'da işlettiği 6 reaktörlü nükleer santralinde hasar meydana geldi.
Tesis bünyesindeki 1 ve 3 numaralı reaktörlerde oluşan çekirdek erimesi sonrası, reaktörlerin soğutulması için içlerine su basılmaya başlandı. İşlem gören ve radyoaktif özellik kazanan atık su zamanla birikmeye başladı.
Mart 2013'te Japonya, işlem görmüş atık suyun trityum haricinde ayrışmasını sağlayan Gelişmiş Sıvı İşleme Sisteminin (ALPS) deneme periyodunu başlattı.
Nisan 2016'da hükümet bünyesinde uzmanlardan oluşan heyet, ALPS vasıtasıyla ayrışan suyun okyanusa boşaltılması tahminlerinin, en düşük maliyet ve en az zaman dilimine mal olacağını açıkladı.
Şubat 2020'de suyun tahliyesine yönelik hükümete bağlı alt komisyon, atık suyun okyanusa salıverilmesi ya da buharlaştırılarak yok edilmesi opsiyonlarının "gerçekçi" oluğunu kamuoyuyla paylaştı. Nisan 2020'de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) bulguları destekledi.
Haziran 2020'de Balıkçılar Kooperatifleri Ulusal Federasyonu (JF Zengyoren), olağan genel kurulunda, atık suyun okyanusa boşaltılmasına karşı çıkan özel deklarasyonu oy birliğiyle kabul etti.
Mart 2021'de Sanayi Bakanı Kajiyama Hiroşi ile UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, atık suyun tahliye edilmesi politikasına yönelik kamuoyundaki algılara karşı iş birliği yapılmasında anlaştı
Geçen hafta Başbakan Suga, JF Zengyoren temsilcilerini kabulünde, son durumu ele aldı. Görüşme sonrası konuşan JF Zengyoren Başkanı Kişi Hiroşi, "Görevindeki suiistimali sebebiyle TEPCO'nun güvenliği garanti etmesine yönelik kuvvetli endişelerimizi sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Japonya Başbakan Suga Yoşihide, 13 Nisan'da atık suyun okyanusa boşaltılmasını kapsayan planı duyurdu. Suga, "Fukuşima Dai-içi tesisinin devreden çıkarılması konusunda işlenmiş suyun tahliye edilmesi kaçınılmaz bir mesele. Hasarı önlemek için geniş ölçüde ve sağlam adımlarla güvenlik standartları sağlanarak plan uygulanacaktır." dedi.
Atık suyun tahliyesi konusunda kamuoyundaki eleştirilere yönelik Suga, "Fukuşima bölgesi, afetin zarar verdiği alanlar ile balıkçılık endüstrisinin hasara yönelik endişelerini dikkat alıyoruz. Hükümet birimleri bu endişelerin giderilmesi için bütüncül olarak çalışacak. Halkın anlayışını talep ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Trityum elementi içeren su seyreltilecek
Reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, ALPS sayesinde, trityum materyali haricinde ayrışıyor.
Plana göre trityum elementi içeren su, litre başına 1500 bekerel seviyesinde sulandırılarak seyreltilecek. Böylelikle, tesis işleticisi TEPCO günden güne artış gösteren suyu periyotlar halinde denize boşaltabilecek.
TEPCO santralde muhafaza edilen suyun salıverilmemesi halinde, tesisin depolama tank kapasitesini en geç 2022 sonbaharında dolduracağını tahmin ediyor. Suyu denize boşaltma sürecinin 2 yıl alacağı bildiriliyor.
Endişeler
Ulusal basının bildirdiğine göre, radyoaktif özellikli atık suyun denize boşaltılmasının bölgedeki deniz canlılarına olumsuz etkileri olabileceği gerekçesiyle aktivistler, balıkçılar ve çevre grupları endişelerini belirtiyor.
Fukuşima'daki balıkçılık kooperatifleri başkanlarından Takahaşi Toru, Kyodo ajansına yaptığı açıklamada, "Balıklarımızın güvende olduğunda ısrar etsek de önemli olan tüketicinin nasıl hissettiği. Denizaşırı milletlerin nasıl tepki vereceğini merak ediyorum." dedi.
Nükleer Enerji Vatandaş Komisyonu (CCNE) üyesi Goto Masaşi, trityum elementinin düşük miktarının insan sağlığına tehdit oluşturmadığının kanıtlanmadığını, çevreye salıverilmesinin ise güvenli olduğuna ilişkin "uluslararası standart" bulunmadığını kaydetti.
Litre başı beckerel limitlerinin Japonya, Avrupa Birliği (AB), DSÖ standartlarında farklılık gösterdiğini kaydeden Goto, "Trityumun güvenli olduğu konusunda bilimsel dayanak mevcut değil." dedi.
Hükümetin tahliye kararını açıklamadan önce CCNE, plana karşı çıkmak üzere 88 ülkeden 60 binin üzerinde imzanın toplandığını belirtti.
Deniz aşırı tepkiler
Çin Dışişleri Bakanlığı, Tokyo hükümetinin kararının "tek taraflı" alındığını belirterek atık suyun salıverilmesinin "komşu ülkelerin halklarının menfaatlerine zarar vereceğini" bildirdi.
Bakanlık açıklamasında, "İlgili ülkeler ve uluslararası toplumla mutabakata varmadan Tokyo keyfi olarak tahliyeyi başlatmamalı." ifadesi kullanıldı.
Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, Japonya'nın Seul Büyükelçisi Aiboşi Koiçi'yi bakanlığa çağırarak karara ilişkin tepkilerini iletti. Politika Koordinasyonu Bakanı Koo Yun Cheol da Japonya'nın kararına sert tepki gösterdiklerini açıkladı.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Fukuşima Dai-içi'den suyun tahliye edilmesi kararında 'şeffaf çabaları' için Japonya'ya teşekkür ediyoruz." ifadesine yer verildi.