BBC'nin 'Moldova, Putin'in bir sonraki hedefi olabileceğinden korkuyor' başlıklı haberine göre Moldova'da 'Ukrayna'dan sonra biz de hedef olur muyuz' endişesi var. Habere göre Moldovalıların bu korkularını doğrulayacak somut bir kanıt yok. Bu durum aslında tarihi bir olaya dayanıyor. Başkentin 128 km doğusunda, Ukrayna sınırında, 1990 yılında Moldova'dan ayrıldığını açıklayan Rus destekli bir bölge olan Transdinyester. Moskova, bölgede 1500 askerlik bir güce sahip.
Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu 1990'larda tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Ukrayna ile sınırı olan Transdinyester bölgesindeki durumu yakından takip ettiklerini söylüyor. Sandu, "Transdinyester'de durumun değiştiğine dair bilgi yok. Topraklarımızda, Rus askeri güçlerinin yasa dışı bulunduğunu unutmuyoruz ve bu birliklerin Ukrayna'daki askeri eylemlere katılabileceği yönünde sinyal yok" diyor.
Endişeyi tetikleyen ise Belarus lideri Lukaşenko'nun harita önünde yaptığı toplantıda Moldova'nın görülmüş olması.
ABD Dışileri Bakanı Antony Blinken bugün ülkeyi yöneten iki kadın liderle bir araya geldi. Başbakan Natalia Gavrilita ve Başkan Maia Sandu. Blinken Moldova'yı ziyaret eden yalnızca üçüncü ABD dışişleri bakanı oldu.
BBC'nin haberine göre Moldovalılar güvenlikleri için güçlü güvenceler istiyorlar. Geçen hafta, Rusya'nın işgalinden günler sonra AB üyeliği için başvurdular. Blinken ile Sandu, başkent Kişinev'deki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Ukraynalı mültecileri kabul ettiği ve koruduğu için Moldova'ya dünyanın şükran borcu olduğunu vurguladı
Ülkesinin Moldova'ya yardım için elinden geleni yapacağını, Başkan Joe Biden'ın Kongreden Ukrayna içinde ve dışındaki mültecilere yardımda kullanılmak üzere 2,75 milyar dolar insani yardım onayı istediğini belirten Blinken, uluslararası toplumun Moldova'ya savaşın etkileriyle başa çıkması konusunda yardım sorumluluğu olduğunu dile getirdi.
Blinken, ABD'nin Moldova'nın Avrupa ülkeleri ve kurumlarıyla daha yakın ilişki tercihini desteklediğini kaydetti. Ukrayna'daki savaşın yükünü en fazla Polonya ve Moldova gibi komşu ülkelerin çektiğine işaret eden Blinken, bu ülkelerin üzerindeki yükü hafifletmek için kaynaklar da getireceklerini aktardı.
Moldova Cumhurbaşkanı Sandu da Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın Moldova'nın sınırlarında yaşandığına dikkati çekerek, "Ukrayna'ya karşı saldırganlığı sert şekilde kınadık. Tarafları, savaşı durdurmanın tek yolu olan diyaloğa çağırıyoruz. Ukrayna'da savaşın durdurulması gerekiyor." ifadesini kullandı.
Sandu, Moldova'nın "tarafsız" ülke olarak Ukrayna halkına destek çıktığını dile getirerek, "Moldova, Ukrayna'da patlamalardan kaçan binlerce insanı kabul etti. Çatışmaların başlamasından bu yana 250 binden fazla kişi, Ukrayna ve Moldova sınırını geçti. Mültecilerin bir kısmı hala topraklarımızda kalmaya devam ediyor." diye konuştu. Bu nedenle finans desteğine ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Sandu, şunları kaydetti:
"Savaştan kaçan insanlara yardım etmeyi sürdüreceğiz. Bu yüzden üstlendiğimiz masrafları karşılamak için maddi desteğin sağlanması ve göçmenlerin başka ülkelere gidişi konusunda mekanizmaların oluşturulması talebinde bulundum. Oluşan şartlarda, Moldova ekonomisinin bu zorluklara karşı koyabilmesi için uluslararası toplumun desteğine ihtiyacımız var."
Moldova Başbakanı Natalia Gavrilita, ülkesinin Avrupa entegrasyonuna "kesinlikle bağlı" olduğunu söyledi ve ulusun Avrupa Birliği üyeliğini elde etme arzusunu vurguladı.
Gavrilita'ya göre, 120.000'i ülkede kalmak üzere 230.000'den fazla kişi Ukrayna'dan Moldova sınırını geçti.
“Moldova gibi küçük bir ülke için orantısal olarak bu çok büyük bir rakam. Ve böyle bir akını yönetmek, ancak her kişinin, her şirketin, her sivil toplum kuruluşunun gösterdiği olağanüstü dayanışma sayesinde mümkün oldu. Savaştan kaçanlara yardım sağlamak için, yiyecek sağlamak için, barınak sağlamak için herkes bir araya geldi” dedi.
Gavrilita, ülkenin AB üyeliği arayışını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi ve "Başvurumuzu Mart ayının 3'ünde sunduk" dedi.
Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu 1990'larda tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Ukrayna ile sınırı olan Transdinyester bölgesindeki durumu yakından takip ettiklerini söylüyor. Sandu, "Transdinyester'de durumun değiştiğine dair bilgi yok. Topraklarımızda, Rus askeri güçlerinin yasa dışı bulunduğunu unutmuyoruz ve bu birliklerin Ukrayna'daki askeri eylemlere katılabileceği yönünde sinyal yok" diyor.
Endişeyi tetikleyen ise Belarus lideri Lukaşenko'nun harita önünde yaptığı toplantıda Moldova'nın görülmüş olması.
ABD Dışileri Bakanı Antony Blinken bugün ülkeyi yöneten iki kadın liderle bir araya geldi. Başbakan Natalia Gavrilita ve Başkan Maia Sandu. Blinken Moldova'yı ziyaret eden yalnızca üçüncü ABD dışişleri bakanı oldu.
BBC'nin haberine göre Moldovalılar güvenlikleri için güçlü güvenceler istiyorlar. Geçen hafta, Rusya'nın işgalinden günler sonra AB üyeliği için başvurdular. Blinken ile Sandu, başkent Kişinev'deki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Ukraynalı mültecileri kabul ettiği ve koruduğu için Moldova'ya dünyanın şükran borcu olduğunu vurguladı
Ülkesinin Moldova'ya yardım için elinden geleni yapacağını, Başkan Joe Biden'ın Kongreden Ukrayna içinde ve dışındaki mültecilere yardımda kullanılmak üzere 2,75 milyar dolar insani yardım onayı istediğini belirten Blinken, uluslararası toplumun Moldova'ya savaşın etkileriyle başa çıkması konusunda yardım sorumluluğu olduğunu dile getirdi.
Blinken, ABD'nin Moldova'nın Avrupa ülkeleri ve kurumlarıyla daha yakın ilişki tercihini desteklediğini kaydetti. Ukrayna'daki savaşın yükünü en fazla Polonya ve Moldova gibi komşu ülkelerin çektiğine işaret eden Blinken, bu ülkelerin üzerindeki yükü hafifletmek için kaynaklar da getireceklerini aktardı.
Moldova Cumhurbaşkanı Sandu da Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın Moldova'nın sınırlarında yaşandığına dikkati çekerek, "Ukrayna'ya karşı saldırganlığı sert şekilde kınadık. Tarafları, savaşı durdurmanın tek yolu olan diyaloğa çağırıyoruz. Ukrayna'da savaşın durdurulması gerekiyor." ifadesini kullandı.
Sandu, Moldova'nın "tarafsız" ülke olarak Ukrayna halkına destek çıktığını dile getirerek, "Moldova, Ukrayna'da patlamalardan kaçan binlerce insanı kabul etti. Çatışmaların başlamasından bu yana 250 binden fazla kişi, Ukrayna ve Moldova sınırını geçti. Mültecilerin bir kısmı hala topraklarımızda kalmaya devam ediyor." diye konuştu. Bu nedenle finans desteğine ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Sandu, şunları kaydetti:
"Savaştan kaçan insanlara yardım etmeyi sürdüreceğiz. Bu yüzden üstlendiğimiz masrafları karşılamak için maddi desteğin sağlanması ve göçmenlerin başka ülkelere gidişi konusunda mekanizmaların oluşturulması talebinde bulundum. Oluşan şartlarda, Moldova ekonomisinin bu zorluklara karşı koyabilmesi için uluslararası toplumun desteğine ihtiyacımız var."
MOLDOVA AB'YE KATILMAK İSTİYOR
Moldova Başbakanı Natalia Gavrilita, ülkesinin Avrupa entegrasyonuna "kesinlikle bağlı" olduğunu söyledi ve ulusun Avrupa Birliği üyeliğini elde etme arzusunu vurguladı.
Gavrilita'ya göre, 120.000'i ülkede kalmak üzere 230.000'den fazla kişi Ukrayna'dan Moldova sınırını geçti.
“Moldova gibi küçük bir ülke için orantısal olarak bu çok büyük bir rakam. Ve böyle bir akını yönetmek, ancak her kişinin, her şirketin, her sivil toplum kuruluşunun gösterdiği olağanüstü dayanışma sayesinde mümkün oldu. Savaştan kaçanlara yardım sağlamak için, yiyecek sağlamak için, barınak sağlamak için herkes bir araya geldi” dedi.
Gavrilita, ülkenin AB üyeliği arayışını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi ve "Başvurumuzu Mart ayının 3'ünde sunduk" dedi.