ABD Doları’nın geleneksel rezerv para statüsünün sorgulanmasıyla başlayan dalga, altına güçlü bir talep getirmeye devam ediyor. ABD’nin yüksek borcu ve otoritelerin para birimine olan yaklaşımı ile küresel merkez bankalarının altın talebi, belirgin bir şekilde artış eğiliminde.
Ekonomist’in 09 Kasım - 22 Kasım 2025 tarihli sayısından
Dünya Altın Konseyi’nin üçüncü çeyrek raporuna göre; merkez bankaları üçüncü çeyrekte 220 tonluk net alım gerçekleştirdi. Bu alım, önceki çeyreğe göre yüzde 28 artış anlamına geliyor. Kazakistan (18 ton), Brezilya (15 ton) ve Türkiye (7 ton) ile üçüncü çeyrekte öne çıkan alıcılar olurken; Çin ve Guatemala da alımlarını sürdürdü. Gümrük tarifeleri, ABD Merkez Bankası FED’e yönelik faiz indirim beklentileri ve enflasyondaki yukarı yönlü riskler de altına olan talebi canlı tutmaya devam ediyor.
KAFALAR KARIŞIK
Değerli maden hem ons/dolar, hem de gram/TL olarak yaşanan değer artışlarıyla, yeni zirve seviyelerle yatırımcının gözünü kamaştırıyor. Ancak gelinen seviyelerde yaşanan düzeltmeler yani kâr satışları ise akıllarda ‘trenin son vagonuna mı biniyoruz?’ tarzında soru işaretlerine neden oluyor.
Yatırımcı eğilimine bakıldığında özellikle dünyanın en büyük alıcıları olan Çin’de ve Hindistan’da artan jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler, yatırımcıları fiyat daha da yükselmeden alım yapma eğilimine itti. Benzer durumun Türk yatırımcılarda da olduğu gözlemlendi. Bireysel yatırımcıların altın talebi güçlü bir şekilde devam etti. Dünya Altın Konseyi Raporu, bu durumu “Artan yatırımcı ilgisi, yükselen fiyatları frenlemek yerine daha da besledi” şeklinde değerlendiriyor.

ZİRVE SEVİYELER GÖRÜLDÜ
Fiyatlara bakıldığında gram altın tarafında, yıl başında 2.983 TL’den yüzde 96,7 primle ekim ayı içinde 5.864 TL seviyesi görüldü. Gelen kâr satışlarıyla 5.400 TL seviyelerinde bir fiyatlama var. Yine ons tarafında 2.624 dolardan yıla başlandı ve yüzde 66 primle 4.356 dolar seviyesi görüldü. Son durumda gelen kâr düzeltmeleri ile 4.000 dolar civarında fiyatlama mevcut. İşte burada özellikle zirve seviyelerden altın alan yatırımcıların kafası karışık. Yine altın almak isteyen yatırımcılar da doğru zamanı kolluyor.
Gram altın fiyatının iki belirleyicisinin olduğunu kaydeden Yatırım Finansman araştırma uzmanları, dolar/TL’de yıl sonu beklentilerini 45 TL olarak belirtiyor. Yine kurumun, küresel faizlerdeki yumuşak iniş ve tahvil getirilerindeki düşüş senaryosunda ons altında 4.000-4.200 dolar fiyatlama beklentisi var. Yatırım Finansman, bu bağlamda gram altında yıl sonu için 6,070-6.100 TL seviyelerinde fiyatlama öngörüyor.
ALTINA DESTEK SÜRÜYOR
FED’in son toplantısında FED Başkanı Powell’ın şahinvari yönlendirmesine karşın dolardaki genel zayıflığın sürme ihtimaline dikkat çeken Ziraat Yatırım Strateji Bölüm Müdürü Turgut Uslu, “Merkez bankalarının potansiyel alımlarının ve kırılgan politik ortamın değerli madene daha da destek vermesi sürpriz olmayacaktır” diyor.
Diğer yandan, gelinen zirve seviyelere de dikkat çeken Uslu, potansiyel risklerin de arttığını söylüyor. “Yapılan çalışmalar altın fiyatlarının zamanla ortalamaya dönme eğiliminde olduğunu gösterdi. Uzun vadeli enflasyona göre düzeltilmiş grafiklerde fiyatın üç standart sapma uzaklığa gittiği gözlemleniyor” diyerek, olası düşüşlerin sınırlı olabileceğini anlatan Turgut Uslu’ya göre; ABD-Çin arasında olumlu geçen ticaret görüşmeleri altına talebi bir miktar zayıflatabilir. Bu nedenle gram altın için Ziraat Yatırım’ın yıl sonu beklentisi 5.800-6.000 TL bandında.
Ons bazında yükseliş kısa vadede ivme kaybetse de piyasanın ana desteklerde tutunduğunu anlatan İnfo Yatırım analistleri ise merkez bankası talepleri, jeopolitik riskler ve FED’den gelen faiz indirim hamlelerinin bu trendin devamını sağlayacağı kanaatinde. Ons altında Rusya-Ukrayna ve ABD-Çin gerilimi azalmadığı sürece kuvvetli bir satış beklentisinin olmadığını kaydeden İnfo Yatırım’ın gram altında yıl sonu hedefi 5.800-6.000 bandında.
PORTFÖYDE ALTIN OLMALI MI?
Faiz indirim sürecinde, tahvil&bono ve hissenin payının portföyde ağırlıklı olabileceğini söyleyen Ziraat Yatırım Strateji Bölüm Müdürü Turgut Uslu, “Yılın sonuna doğru portföyde tahvil&bono ve mevduatta yüzde 45, hissede yüzde 40, altında ise yüzde 15’lik bir dağılım öneriyoruz. Altında olası bir düzeltmede ağırlık artırılabilir” diyor.
GCM Yatırım Araştırma Müdürü Kudret Ayyıldır, borsanın seyri ve enflasyona bağlı faiz indirim şiddetindeki azalımla birlikte mevduat ve fon düşüncesini gündemde tutmayı sürdürüyor. Ayyıldır, bunun yanında risklere ve belirsizliklere bağlı olarak altın iştahının devam etmesini bekliyor. GCM Yatırım, portföylerde yüzde 20 oranında altın tutulmasını öneriyor. Dolar/TL tarafında stabil bir seyir bekleyen İnfo Yatırım ise ons tarafındaki hareketlerle birlikte yıl sonuna kadar olan dönemde portföylerde yüzde 15 altın önerisinde bulunuyor.

MERKEZ BANKALARININ ALTIN ALIMI GÜÇLÜ KALACAK
Fiyatlardaki keskin artışa rağmen merkez bankaları stratejik alım yapmaya devam ediyor. 2025 genelinde merkez bankalarının talebinin 750–900 ton aralığında gerçekleşmesi bekleniyor. Bu, 2024’e göre bir miktar düşüş anlamına gelse de tarihsel ortalamanın çok üzerinde bir talep. Bunu, kısa vadeli fırsatçılıktan ziyade uzun vadeli rezerv çeşitlendirmesinin bir yansıması olarak değerlendiren Dünya Altın Konseyi, merkez bankalarının bu davranışında üç temel gerekçeye dikkat çekiyor:
- Gelişen ülkelerin döviz rezervlerinde yeniden büyüme eğilimi,
- Daha fazla sayıda bankanın piyasaya dönmesi,
- 2025 anketinde bankaların altın alım niyetlerinin 2019’dan bu yana en güçlü seviyede olması.
Dünya Altın Konseyi, bu faktörleri ortaya koyduktan sonra fiyat dalgalanmaları kısa vadede etkili olsa da orta vadede merkez bankalarının talebinin güçlü kalmaya devam etmesini bekliyor.