Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in 9 Ağustos’ta St. Petersburg’da bir araya geleceğinin açıklanması iş dünyasını umutlandırdı. Uçak krizinden bu yana ağır kan kaybeden ekonomik ilişkilerin tekrar rayına gireceği beklentisi giderek artıyor. Ankara-Moskova hattında müzakere edilecek 10 konuda atılacak adımlar yeni döneme yön verecek.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Türkiye ile Rusya, Rus savaş uçağının düşürülmesiyle ortaya çıkan krizi aşmak, ekonomide ve siyasette yeni bir işbirliği zemini yaratmak için kolları sıvadı. Rusya’nın ihracattan turizme, enerjiden vize işlemlerine kadar pek çok alanda getirdiği yasak ve kısıtlamaların kaldırılması için mekik diplomasisi başlarken, Türk iş dünyası da gözünü 9 Ağustos’ta yapılacak Erdoğan-Putin zirvesine çevirmiş durumda.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Rus savaş uçağının 24 Kasım 2015'te düşürülmesinden sonra Türkiye'den Rusya'ya bakanlar düzeyinde ilk resmi ziyaret geçen hafta gerçekleşti. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Rusya'nın başkenti Moskova'da iki gün süren temaslarda bulundu. Şimşek ve Zeybekçi, Rusya seyahatinden sonra yaptıkları açıklamalarda ‘umutlu ama temkinli’ bir dil kullanmayı tercih etti.
Peki, uçak krizi sonrasında ilk kez bir araya gelecek olan Erdoğan ve Putin’in dosyalarında hangi konular olacak? Özellikle Türk iş dünyası açısından hayati önemde olan ve bir an önce çözülmeyi bekleyen sorunlara ilişkin şu ana kadar nasıl bir mesafe kat edildi?
Ekonomist Dergisi olarak, Ankara-Moskova arasında masaya yatırılacak 10 önemli konu başlığını ve bu konulara ilişkin son gelişmeleri sizin için derledik.
VİZE KONUSU ÖNEMLİ
Uçak krizi sonrasında Rusya’nın yaptırımlarından en fazla etkilenen iki alan ihracat ve turizm oldu. İlk altı ayda Rusya’ya ihracat yüzde 60 düşerken, Türkiye'ye gelen turist sayısı ise yüzde 87,4 geriledi. Dolayısıyla Türk iş dünyası açısından Rusya ile iş yapmanın önünün açılmasında en belirleyici adım, Rusya’nın uçak krizi sonrasında kaldırdığı vize muafiyetinin geri getirilmesi ve yasaklanan Türkiye’ye charter uçuşlarına tekrar izin verilmesi olacak.
Rusya’ya ihracat yapan veya Rusya’da müteahhitlik hizmeti veren Türk şirketlerinin yöneticileri sekiz aydır vize almakta ciddi sorunlar yaşıyor. Bu durum uzun yıllara dayanan iş bağlantılarının devam ettirilmesini ve Türk şirketlerin pazardaki paylarını korumasını zorlaştırıyor.
1 Ocak itibariyle Rusya'daki Türk firmalarının inşaat, mimari tasarım ve mühendislik hizmetleri, turizm acenteliği, otel işletmeciliği ile ağaç işlemeciliği alanlarında çalışmasının yasaklandığını hatırlatan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkam Mithat Yenigün, ülkede çalışan ve oturumlarının uzatılmasını bekleyen Türk işçi sayısının da 10 bin civarında olduğuna dikkat çekiyor.
Yenigün, imza aşamasındaki pek çok projenin bu dönemde askıya alındığına işaret ederek, “9 Ağustos’taki zirve ile birlikte sektörün önündeki engellerin kaldırılmasını bekliyoruz. Erdoğan ve Putin görüşmesinden çıkacak kararlar, Rus bürokrasisinde hemen kendini gösterecektir diye umuyoruz” diyor.
LALELİ’NİN KAYBI BÜYÜK
Rusya ile ticaret deyince akla ilk gelen sektörlerden biri de hiç kuşkusuz tekstil ve hazır giyim. Uçak krizi öncesinde Laleli’den Rusya’ya yapılan ihracat yaklaşık 6 milyar dolar seviyesinde seyrediyordu.
Kriz ile birlikte bu rakam 2,5 milyar dolara kadar geriledi. Türk ürünlerinin Rus gümrüklerinde takılması, ülkeye sokulmaması mevcut kaybın en önemli nedeni. Dolayısıyla Rusya’ya ihracat ile nefes alan Laleli esnafının da gözü kulağı 9 Ağustos’taki Erdoğan-Putin zirvesinde. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, “Yaklaşık 3,5 milyar dolarlık kaybın ardından yeniden bir sıçrama yakalayabilmeyi umuyoruz” diyor.
TAŞIMACILAR BEKLEMEDE
İki ülke arasındaki ticaretteki kan kaybının en fazla kendini gösterdiği alanlardan biri de taşımacılık sektörü. Türkiye’den Rusya’ya yılda ortalama 40 bin taşıma yapılırken, uçak krizi sonrasında bu sayı sıfıra inmiş durumda.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Alper Özel, son dönemdeki yakınlaşmaya rağmen Rus gümrüklerinde hiçbir esneme olmadığına dikkat çekiyor ve “Rusya’dan bir iyi niyet adımı bekliyoruz” diyor. Rusya’dan Türk sürücülere yönelik uygulamalar için pozitif bir çağrı yapılmasını beklediklerini vurgulayan Özel, ancak bugüne kadar Rus muhataplarının kendileri ile temas kurmadığına da dikkat çekiyor.
ENERJİ PROJELERİ NE OLACAK?
İki ülke arasında önümüzdeki dönemde çözülmeyi bekleyen en önemli konu başlıklarından biri de enerji alanındaki işbirliğinin nasıl devam edeceği. Türkiye, ihtiyacı olan doğalgazının yüzde 55’ini, petrolün yüzde 15’ini ve kömürün yüzde 40’ını Rusya’dan temin ediyor. Rusya’nın Mersin Akkuyu’da inşa edeceği Nükleer Enerji Santrali ve Rus do-ğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılmasını öngören Türk Akımı, devam edip etmeyeceği belirsiz iki dev proje.
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Necdet Pamir’e göre, söz konusu projelerin hayata geçmesi pek kolay olmasa da, Türkiye ve Rusya bu konuda işbirliğini geliştirmeye hevesli. Türk Akımı projesinin asıl alıcısının AB olduğunu belirten Pamir, “Türk Akı-mı’nın hayata geçip geçmemesi Rus-ya-AB ilişkileri ile doğrudan ilgili” diye konuşuyor.
Akkuyu Nükleer Santrali konusunda ise Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun Akkuyu’ya ilişkin Türk hükümetine verdiği ve projedeki eksikliklere dikkat çeken 39 maddelik rapor güncelliğini koruyor. Pamir, projedeki eksiklikler yüzünden uluslararası ölçekte eleştirilerin artabileceği uyarısında bulunuyor.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Türkiye ile Rusya, Rus savaş uçağının düşürülmesiyle ortaya çıkan krizi aşmak, ekonomide ve siyasette yeni bir işbirliği zemini yaratmak için kolları sıvadı. Rusya’nın ihracattan turizme, enerjiden vize işlemlerine kadar pek çok alanda getirdiği yasak ve kısıtlamaların kaldırılması için mekik diplomasisi başlarken, Türk iş dünyası da gözünü 9 Ağustos’ta yapılacak Erdoğan-Putin zirvesine çevirmiş durumda.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Peki, uçak krizi sonrasında ilk kez bir araya gelecek olan Erdoğan ve Putin’in dosyalarında hangi konular olacak? Özellikle Türk iş dünyası açısından hayati önemde olan ve bir an önce çözülmeyi bekleyen sorunlara ilişkin şu ana kadar nasıl bir mesafe kat edildi?
Ekonomist Dergisi olarak, Ankara-Moskova arasında masaya yatırılacak 10 önemli konu başlığını ve bu konulara ilişkin son gelişmeleri sizin için derledik.
VİZE KONUSU ÖNEMLİ
Uçak krizi sonrasında Rusya’nın yaptırımlarından en fazla etkilenen iki alan ihracat ve turizm oldu. İlk altı ayda Rusya’ya ihracat yüzde 60 düşerken, Türkiye'ye gelen turist sayısı ise yüzde 87,4 geriledi. Dolayısıyla Türk iş dünyası açısından Rusya ile iş yapmanın önünün açılmasında en belirleyici adım, Rusya’nın uçak krizi sonrasında kaldırdığı vize muafiyetinin geri getirilmesi ve yasaklanan Türkiye’ye charter uçuşlarına tekrar izin verilmesi olacak.
Rusya’ya ihracat yapan veya Rusya’da müteahhitlik hizmeti veren Türk şirketlerinin yöneticileri sekiz aydır vize almakta ciddi sorunlar yaşıyor. Bu durum uzun yıllara dayanan iş bağlantılarının devam ettirilmesini ve Türk şirketlerin pazardaki paylarını korumasını zorlaştırıyor.
1 Ocak itibariyle Rusya'daki Türk firmalarının inşaat, mimari tasarım ve mühendislik hizmetleri, turizm acenteliği, otel işletmeciliği ile ağaç işlemeciliği alanlarında çalışmasının yasaklandığını hatırlatan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkam Mithat Yenigün, ülkede çalışan ve oturumlarının uzatılmasını bekleyen Türk işçi sayısının da 10 bin civarında olduğuna dikkat çekiyor.
Yenigün, imza aşamasındaki pek çok projenin bu dönemde askıya alındığına işaret ederek, “9 Ağustos’taki zirve ile birlikte sektörün önündeki engellerin kaldırılmasını bekliyoruz. Erdoğan ve Putin görüşmesinden çıkacak kararlar, Rus bürokrasisinde hemen kendini gösterecektir diye umuyoruz” diyor.
LALELİ’NİN KAYBI BÜYÜK
Rusya ile ticaret deyince akla ilk gelen sektörlerden biri de hiç kuşkusuz tekstil ve hazır giyim. Uçak krizi öncesinde Laleli’den Rusya’ya yapılan ihracat yaklaşık 6 milyar dolar seviyesinde seyrediyordu.
Kriz ile birlikte bu rakam 2,5 milyar dolara kadar geriledi. Türk ürünlerinin Rus gümrüklerinde takılması, ülkeye sokulmaması mevcut kaybın en önemli nedeni. Dolayısıyla Rusya’ya ihracat ile nefes alan Laleli esnafının da gözü kulağı 9 Ağustos’taki Erdoğan-Putin zirvesinde. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, “Yaklaşık 3,5 milyar dolarlık kaybın ardından yeniden bir sıçrama yakalayabilmeyi umuyoruz” diyor.
TAŞIMACILAR BEKLEMEDE
İki ülke arasındaki ticaretteki kan kaybının en fazla kendini gösterdiği alanlardan biri de taşımacılık sektörü. Türkiye’den Rusya’ya yılda ortalama 40 bin taşıma yapılırken, uçak krizi sonrasında bu sayı sıfıra inmiş durumda.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Alper Özel, son dönemdeki yakınlaşmaya rağmen Rus gümrüklerinde hiçbir esneme olmadığına dikkat çekiyor ve “Rusya’dan bir iyi niyet adımı bekliyoruz” diyor. Rusya’dan Türk sürücülere yönelik uygulamalar için pozitif bir çağrı yapılmasını beklediklerini vurgulayan Özel, ancak bugüne kadar Rus muhataplarının kendileri ile temas kurmadığına da dikkat çekiyor.
ENERJİ PROJELERİ NE OLACAK?
İki ülke arasında önümüzdeki dönemde çözülmeyi bekleyen en önemli konu başlıklarından biri de enerji alanındaki işbirliğinin nasıl devam edeceği. Türkiye, ihtiyacı olan doğalgazının yüzde 55’ini, petrolün yüzde 15’ini ve kömürün yüzde 40’ını Rusya’dan temin ediyor. Rusya’nın Mersin Akkuyu’da inşa edeceği Nükleer Enerji Santrali ve Rus do-ğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılmasını öngören Türk Akımı, devam edip etmeyeceği belirsiz iki dev proje.
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Necdet Pamir’e göre, söz konusu projelerin hayata geçmesi pek kolay olmasa da, Türkiye ve Rusya bu konuda işbirliğini geliştirmeye hevesli. Türk Akımı projesinin asıl alıcısının AB olduğunu belirten Pamir, “Türk Akı-mı’nın hayata geçip geçmemesi Rus-ya-AB ilişkileri ile doğrudan ilgili” diye konuşuyor.
Akkuyu Nükleer Santrali konusunda ise Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun Akkuyu’ya ilişkin Türk hükümetine verdiği ve projedeki eksikliklere dikkat çeken 39 maddelik rapor güncelliğini koruyor. Pamir, projedeki eksiklikler yüzünden uluslararası ölçekte eleştirilerin artabileceği uyarısında bulunuyor.