Bist 100
9530,47
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,5259
0,4394%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7507
0,5416%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0683
0,0932%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2489,45
1,07%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

İş dünyasının gözü yapısal reformlarda

09 Nisan 2019
İş dünyasının gözü yapısal reformlarda

Yerel seçimler geride kalırken, iş dünyası temsilcileri yaklaşık 4,5 yıllık seçimsiz dönemde yapısal reformlara odaklanılması gerektiği görüşünde. 10 kritik sektörde, vergi indiriminden yatırım desteklerine kadar pek çok alanda iyileştirme talepleri öne çıkıyor.





ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr





2018'in son çeyreğinde yüzde 3 küçülen Türkiye ekonomisinde 2019'un ilk çeyreği de parlak geçmedi. Büyümenin öncü göstergesi sayılan sanayi üretiminde gerileme devam ederken, mart ayında tüketici enflasyonu beklenenin üstünde geldi.





Tabloyu görmek için görsele tıklayın.









Türkiye hala gelişmekte olan ülkeler içerisindeki en yüksek enflasyona sahip ülke konumunda. İşsizlik ise son bir yıldır sürdürdüğü artış eğilimini koruyor. Özellikle genç işsizliğinin yüzde 25'lere dayanmış olması endişe yaratıyor.





Hükümet geçtiğimiz haftalarda KDV ve ÖTV oranlarındaki indirimi yıl sonuna kadar uzatmış olsa da, iç tüketimde kayda değer bir düzelme şimdilik görülmüyor. Sanayiciler aylardır stoklarını eriterek ayakta durmaya çalışırken, fırsatı olanlar ihracata yüklenerek bir nebze olsun nefes almaya çalışıyor.





Tüm bu gelişmeler, 2018 son çeyrekteki küçülmenin 2019'un ilk çeyreğine de sarkacağına dair öngörüleri güçlendiriyor. İş dünyası ise bu olumsuz tabloyu tersine çevirebilmek için siyaset gündeminin bir an önce '31 Mart' etkisinden çıkıp ekonomiye odaklanması gerektiği görüşünde.





Otomotivden makineye, tekstilden turizme Türkiye ekonomisinin öncü sektörleri, 2019'un genelinde küresel rekabet gücünü kaybetmemek ve iç talepteki gerilemeye karşı ayakta durabilmek için hükümetten yapısal reformlara ağırlık vermesini ve sektör bazında spesifik adımlarla ekonomideki daralmanın olumsuz etkilerini hafifletmesini bekliyor.





"YERLİ OTOYA ODAKLANALIM”
Türkiye'nin üretim ve ihracatında öncü rol üstlenen otomotiv sektörü, pek çok sektörde olduğu gibi son dönemde düşen iç pazar talebi nedeniyle ihracata ağırlık veriyor.





Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2019 yılı ilk çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44,16 azalarak 88 bin 469 adet olarak gerçekleşti.





Sektör temsilcileri bu kan kaybının giderilmesi için bira dizi önlemin hayata geçirilmesini talep ediyor. Öncelikli talep yıl sonuna kadar uzatılan KDV ve ÖTV indirimlerinin kalıcı hale getirilmesi.





Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) ve Başkent Otomobilciler Derneği (BOD) Başkanı Aydın Erkoç, otomotiv sektörünün yıllık üretiminin 2018 itibariyle 1 milyon 550 bine ulaştığını, bunun da 1 milyon 26 bininin otomobil olduğunu belirtiyor.





Sektörün sıfır araçlarda yıllık satış adedinin 1 milyon dolayında olduğunu, ikinci el satışlarının ise 5,4 milyonu otomobil olmak üzere 7,7 milyon adetlere ulaştığını kaydediyor. Erkoç, otomotivde dışa bağımlılığın azaltılmasının ve yerli otomobilin özendirilmesinin önemine işaret ediyor.





NİTELİKLİ İŞGÜCÜNE YATIRIM
Ekonominin bir diğer itici gücü olan istihdam deposu tekstil sektöründe de yeni döneme ilişkin talepler dillendiriliyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, küresel ölçekte ekonomilerde büyümenin momentum kaybettiği bir süreçte Türkiye'nin yapısal reformlara odaklanması gerektiğine işaret ediyor.





Bu nedenle hükümetin açıklayacağı yeni reform paketini merakla beklediklerini de kaydediyor. Öksüz, "İthalatın ihracatı karşılama oranı tarihte hiç görülmediği kadar yüksek bir seviyeye geldi.





Biz sektör temsilcilerine düşen sürdürülebilirliği sağlamak" diyor. Ahmet Öksüz, tekstil sektöründeki nitelikli işgücü ihtiyacının giderilmesi ve özellikle enerji maliyetlerinin daha fazla artmaması gerektiğini kaydediyor.





HEDEF PAZARLARA TEŞVİK
Son 20 yıllık süreçte ihracatını 33 milyar dolardan 168 milyar dolara taşımayı başaran Türkiye iş dünyasının ihracat ağırlıklı sektörlerinden biri de beyaz eşya sektörü. Sektör gerek üretim kalitesi gerekse tasarım gücüyle dünyanın sayılı üreticileri arasında.





Ev ve Mutfak Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder, yeni dönemde ilk etapta sektörel bazda yurtdışı hedef pazarların belirlenmesi, bu hedef pazarlara desteklerin arttırılması, teşvik mekanizmasının basitleştirilmesi ancak sürdürülebilirliğini sağlama noktasında sınırlandırılmasının önemli olduğunu dile getiriyor.





Önder, "Tasarım ve markalaşmaya önem veren firmaların destek modellerinin pozitif anlamda diğer firmalara göre farklı olması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuşuyor.





VERGİ İNDİRİMİ TALEBİ
Türkiye'nin her geçen yıl giderek gelişen sektörlerinden biri de telekomünikasyon. Bu alanda yabancı markaların üstünlüğüne karşı yerli üretimin desteklenmesi en büyük beklentiyi oluşturuyor.





Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, "Yerli markaların pazar payını yüzde 40'a çıkarabilmemiz hayal değil. Biz bunu yapacak güçteyiz ama bazı düzenlemelere ihtiyacımız var" diyor. Turnacı, fiyat sınırlandırması olmadan bütün cihazların 12 ay üzerinden taksitlendirilmesi için çalışmalara devam ettiklerini kaydediyor.





Mustafa Kemal Turnacı, "Sektörümüz adına vergi indirimi yapılırsa topladığımız vergi geliri artacaktır ve kayıt dışı azalarak istihdam da artacaktır. İkinci el cihaz pazarında uygulanan yüzde 18'lik KDV'nin yüzde 1'e indirilmesini talep ediyoruz" diyor.





Ekonomik yavaşlamadan en çok etkilenen sektörlerin başında gelen inşaat sektörü de, 31 Mart yerel seçimleri sonrası hızlı bir toparlanma için konut talebinin yeniden yükselişe geçirilmesi gerektiği görüşünde. Seçim beklentisinin geride kaldığını belirten İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, "Bir yıldır bekleyen talep var.





Şimdi bu talebin alıma dönmesini bekliyoruz" diyor. Sektörün bir yılda yüzde 50'yi bulan maliyet artışı yaşadığını ve bu maliyet artışının henüz fiyatlara yansıtılmadığını anlatan Durbakayım, yıl sonuna kadar uzatılan yüzde 18'lik KDV'nin yüzde 8'e düşürülmesi ve yüzde 4 olan tapu harcının yüzde 3'e düşürülmesi uygulamasının kalıcı olmasını beklediklerini söylüyor.


0

Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL