DOLAR
38,86
0,39%
DOLAR
EURO
43,37
0,18%
EURO
GRAM ALTIN
3999,38
-0,80%
GRAM ALTIN
BIST 100
9668,36
1,33%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Hindistan saldırı başlattı: Pakistan, 5 uçak düşürdüğünü söylüyor

Her ikisi de nükleer silahlara sahip Hindistan ve Pakistan arasında tansiyon daha da arttı. Hindistan ordusu, Pakistan ve Pakistan'a bağlı Azad Keşmir bölgesindeki "hedeflere" karşı füze saldırısı düzenledi. Pakistan, hava saldırıları ve açılan ateş sonucu 26 kişinin öldüğünü, 46 kişinin de yaralandığını bildirdi. Pakistan Hindistan'a ait 5 uçağı düşürdüğünü iddia ediyor. Peki, iki ülke arasındaki sorunun kaynağı ne?

07 Mayıs 2025 | 07:31
Son Güncellenme: 07 Mayıs 2025 | 18:31
Hindistan saldırı başlattı: Pakistan, 5 uçak düşürdüğünü söylüyor

Hindistan hükümeti, silahlı kuvvetlerinin 'Sindoor Operasyonu'nu başlattığını ve "terör saldırılarının Hindistan'a yönelik planlandığı ve yönetildiği Pakistan ile Pakistan kontrolündeki Keşmir’deki "terör altyapılarını hedef aldığını" savundu. Hindistan hükümeti yaptığı açıklamada, "9 noktanın hedef alındığını" duyurdu. Açıklamada, "Eylemlerimiz odaklı, ölçülü ve tırmandırıcı olmayan niteliktedir. Hiçbir Pakistan askeri tesisi hedef alınmamıştır. Hindistan, hedeflerin seçimi ve operasyonun uygulanma yöntemi konusunda büyük ölçüde itidal göstermiştir" ifadeleri yer aldı. İşte şu ana kadar yaşanan gelişmeler, açıklamalar ve iki ülke arasındaki soruna dair bir yorum: 

TÜRKİYE'DEN AÇIKLAMA

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Pakistan ile Hindistan arasında yaşanmakta olan gelişmelerin endişeyle takip edildiği belirtilerek taraflara, sağduyulu davranmaları ve tek taraflı eylemlerden kaçınmaları telkin edildi.

"Dün akşam, Hindistan tarafından düzenlenen saldırı topyekun bir savaş riskini ortaya çıkarmıştır. Bu tür kışkırtıcı adımları ve siviller ile sivil altyapıyı hedef alan saldırıları kınıyoruz." ifadesine yer verilen açıklamada, Pakistan'ın 22 Nisan'da yapılan terör saldırısının araştırılması yönündeki çağrısının desteklendiği kaydedildi. Açıklamada, "Bölgedeki tansiyonun bir an önce düşürülmesini teminen gerekli tedbirlerin alınmasını ve benzer olayların tekrarını önlemek için terörle mücadele alanı dahil olmak üzere, ihtiyaç duyulan mekanizmaların oluşturulmasını ümit ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

Saat / 09.45 PAKİSTAN, MASLAHATGÜZARI ÇAĞIRDI

Pakistan, Hindistan’ın hava saldırılarını protesto etmek amacıyla Hindistan’ın maslahatgüzarını çağırdığını açıkladı. Pakistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu saldırılar, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açtı” denildi ve Hindistan’ın bu eyleminin “Pakistan’ın egemenliğinin açık bir ihlali” olduğu vurgulandı. İslamabad ayrıca Yeni Delhi’yi uyararak, “böylesine sorumsuz davranışların bölgesel barış ve istikrar için ciddi bir tehdit oluşturduğunu” belirtti.

Saat / 09:25 KAYIPLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Pakistan Askeri Sözcüsü Korgeneral Ahmed Şerif Çaudri, Hindistan'ın, iki ülke arasındaki fiili sınır olan Kontrol Hattı boyunca düzenlediği hava saldırıları ve açılan ateş sonucu 26 kişinin öldüğünü, 46 kişinin de yaralandığını bildirdi. Pakistan daha önce ölü sayısını 8 olarak açıklamıştı.
Hint polis yetkililerine göre ise Pakistan ordusunun Keşmir sınırının karşı tarafına yaptığı top atışları Hindistan tarafında yedi sivilin ölümüne ve 35 kişinin yaralanmasına yol açtı.

Saat / 09:20 HİNDİSTAN'DA YENİ AÇIKLAMA

Hindistanlı yetkililer Pakistan'a yönelik askeri saldırılarının, Leşker-i Tayyibe terörist altyapı tesislerini hedef aldığını iddia etti. CNN'in haberine göre Albay Sofiya Kureyşi, "Sindoor Harekatı" adı verilen operasyonun yerel saatle 01.05-01.30 arasında 25 dakika sürdüğünü söyledi. Brifingde konuşan üç Hintli yetkiliden hiçbiri, Pakistan'ın Hindistan'ın saldırısı sırasında beş Hint Hava Kuvvetleri jetini düşürdüğü iddiasına yanıt vermedi. 
Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri, Nisan ayında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de sivillere yönelik düzenlenen saldırıdan Pakistan'ı bir kez daha sorumlu tuttu ve "Saldırıların üzerinden iki hafta geçmesine rağmen Pakistan'ın kendi topraklarında veya kontrolü altındaki topraklarda bulunan terörist yapılanmaya karşı harekete geçmek için gözle görülür bir adım attığı görülmedi" dedi. Kureyşi, operasyonda herhangi bir askeri tesisin hedef alınmadığını söyledi.

ŞU ANA KADAR NELER YAŞANDI?

1 3'Ü RAFALE 5 UÇAK DÜŞÜRÜLDÜ İDDİASI

3'Ü RAFALE 5 UÇAK DÜŞÜRÜLDÜ İDDİASI

Pakistan, beş Hint Hava Kuvvetleri jetini ve bir insansız hava aracını düşürdüğünü iddia ediyor. Pakistan güvenlik kaynakları, düşen beş uçaktan üçünün, Hint Hava Kuvvetleri'nin Fransız bir üreticiden satın aldığı Rafale savaş uçakları olduğunu söyledi. 

Pakistan askeri sözcüsü Korgeneral Ahmed Şerif Çaudray, "Şimdiye kadar size üç Rafale, bir SU-30 ve bir MiG-29 olmak üzere beş Hint uçağının ve bir Heron insansız hava aracının da düşürüldüğünü teyit edebilirim" dedi.

CNN'in haberine göre Hindistan yönetimindeki Keşmir'de düşen bir uçağın parçalarına ait fotoğraflarda, Fransız bir üreticinin etiketinin görülmesi bu iddiayı destekliyor. Ancak CNN, fotoğraflarda görülen parçanın Rafale uçağına ait olup olmadığını bağımsız kaynaklarca doğrulayamadı.

India Today'a konuşan üst düzey Hintli hükümet yetkilileri ise Hindistan'ın herhangi bir savaş uçağının düşürülmediğini söyledi. Hint basınında yer alan haberlere göre, Hindistan Ordusundan yapılan açıklamada, Pakistan'ın, Kontrol Hattı ve Cammu Keşmir sınırındaki mevzilerden ateş açtığı belirtildi.

Güvenlik kaynaklarına göre, Pakistan ordusu, misilleme saldırısı kapsamında bir Hindistan birliğinin karargahını vurdu. Karargahın konumuna ilişkin ise detay verilmedi. Pakistan ve Hindistan arasındaki Kontrol Hattı (LoC) yakınlarındaki Dudhnial bölgesinde Hindistan'a ait bir kontrol noktasının da füze saldırısında yok edildiği belirtildi. Pakistan'da yayın yapan Samaa TV'nin haberine göre Pakistan, hava sahasını 48 saatliğine kapattı, tüm iç ve dış hat uçuşlarını askıya aldı.
 

2 KAYIPLAR

KAYIPLAR

Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar, Hindistan'ın saldırılarında 8 sivilin öldüğünü, 35 kişinin de yaralandığını söyledi. En fazla can kaybının Ahmedpur Doğu kentinde yaşandığını da sözlerine ekledi. Hindistan ordusu ise Pakistan'ın Hindistan yönetimindeki Keşmir'de düzenlediği askeri operasyonda üç Hintli sivilin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

3 PAKİSTAN'DAN AÇIKLAMA

PAKİSTAN'DAN AÇIKLAMA

Pakistan Ordusu Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) Genel Müdürü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, Hindistan'ın füze saldırılarına Pakistan'ın kendi belirlediği yer ve zamanda karşılık vereceğini açıkladı.

Dawn'ın haberine göre, ISPR Genel Müdürü Chaudhry, Hindistan'ın Pakistan'a füze saldırıları gerçekleştirdiğini bildirdi.

Hindistan'ın bu saldırıları bir süre önce Azad Cammu Keşmir eyaletinin Kotli, Muzafferabad ve Bagh ile Pencap eyaletinin Bahavalpur ve Muridke bölgelerine düzenlediğini belirten Chaudhry, saldırıda bir caminin de hedef alındığını aktardı.

Chaudhry, saldırılarda herhangi bir askeri tesisin hedef alınmadığını kaydederek, "Pakistan, buna kendi seçtiği yer ve zamanda cevap verecektir. Bu provokasyon cevapsız kalmayacaktır." ifadelerini kullandı.

4 ABD VE ÇİN'DEN AÇIKLAMALAR

ABD VE ÇİN'DEN AÇIKLAMALAR

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan ve Pakistan arasında başlayan çatışma için "Ben sadece bunun çok çabuk sona ermesini umuyorum." dedİ.  Gelişmeyi "utanç verici" olarak değerlendiren ve yeni haberleri olduğunu söyleyen Trump, "Bu, geçmişte yaşanan bazı şeylere dayanıyor. Uzun zamandır savaşıyorlar. Aslında onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır savaşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu. Trump, "Ben sadece bunun çok çabuk sona ermesini umuyorum." ifadelerini kullandı.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Hindistan'ın Pakistan'a yönelik askeri operasyonunu "üzücü" olarak nitelendirdi.  Sözcü, gerginlikle ilgili bir soruya yanıt olarak devam eden durumdan "endişe duyduklarını" belirterek, her iki ülkeden "sakin kalmalarını, itidal göstermelerini ve durumu daha da karmaşık hale getirebilecek eylemlerden kaçınmalarını" istedi.

5 NE OLMUŞTU?

NE OLMUŞTU?

Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan'da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.  Hindistan polisi saldırıdan şüphelendikleri dört teröristin ikisinin Pakistan vatandaşı olduğunu söyledi. Hindistan, Pakistan'ı terörizmi desteklemekle suçluyor. 

İslamabad ise bu suçlamayı kesin bir şekilde reddediyor ve Hindistan'ın asılsız iddiaları kullandığını iddia ediyor. Pakistan Enformasyon Bakanı Attaullah Tarar "Pakistan, terörizmin kurbanı olmuştur. Dünyanın herhangi bir yerinde terörizmin her türünü ve biçimini her zaman kınamıştır" demişti.

6 HAREKATA NEDEN SINDOOR ADINI VERDİLER?

HAREKATA NEDEN SINDOOR ADINI VERDİLER?

CNN'in haberine göre Hindistan’ın Pakistan’a karşı başlattığı askeri harekâtın ismi, güçlü dini semboller barındırıyor. “Operation Sindoor” (Sindoor Harekâtı), evli Hindu kadınların saçlarının ayrım yerine sürdükleri kırmızı toz olan sindoor’a gönderme yapıyor. Bu geleneksel sembol, evliliği ve eşin hayatta olduğunu temsil ediyor. CNN'in makalesinde şu yorum yapılıyor: "Bu ismin seçimi, Nisan ayında Hindistan yönetimindeki Keşmir’de sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırıda birçok kadının eşlerini kaybederek dul kalmasının ardından özel bir anlam taşıyor. Operasyonun adı ve sembolizmi, Hindistan’ın bu acıyı ve ulusal birliğini ön plana çıkarma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor".
 

7 HİNDİSTAN İLE PAKİSTAN ARASINDAKİ SORUN NE?

HİNDİSTAN İLE PAKİSTAN ARASINDAKİ SORUN NE?

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya Hindistan-Pakistan arasında yaşanan gerilimi ve olası sonuçlarını AA Analiz için kaleme almıştı. Makaledeki yorumlar ise özetle şöyle:

Hindistan ile Pakistan arasında süregelen geleneksel gerilim, 22 Nisan 2025'te Hindistan'ın Pahalgam kasabasında düzenlenen terör saldırısında 26 turistin hayatını kaybetmesiyle had safhaya ulaştı ve iki ülkeyi savaş pozisyonuna getirdi. Hindistan, terör saldırısını üstlenen Direniş Cephesi'nin Pakistan menşeli olduğunu iddia ederken, Pakistan bu iddiaları kesin bir dille reddederek olayın bir "sahte bayrak operasyonu" olabileceğini savundu.

PATLAMAYA HAZIR SAATLİ BOMBA

Ağustos 1947'de Hindistan'ın İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasıyla Hindistan ve Pakistan adlarıyla iki yeni devlet kuruldu. Çoğunlukla Müslümanların yaşadığı bölgeler Pakistan'a, Hindu yönetimindeki bölgeler ise Hindistan'a bağlandı. Halkının yüzde 80’i Müslüman olan Keşmir bölgesinin Pakistan ile birleşmek istemesine rağmen, Hint yönetimi altında kalması nedeniyle bu irade sahaya yansımadı. Sonuç olarak 1947-1948 yılları arasında patlak veren ilk savaş Keşmir'in ikiye bölünmesiyle neticelendi. Hindistan "Cammu ve Keşmir" eyaletlerini kurarken, Pakistan "Azad Keşmir" ve "Gilgit-Baltistan" bölgelerinin kontrolünü sağladı. Ancak iki ülke arasında kalıcı bir barış tesis edilemedi.

1965 ve 1971 yıllarında yaşanan savaşlar ve ardından gelen ateşkes anlaşmalarıyla belirlenen "Kontrol Hattı" adil bir barışın kurulmasını yine sağlayamadı. Soğuk Savaş döneminin stratejik iklimi, zaten dünyayı nükleer bir kıyamet tehdidi altında tutuyordu. İki nükleer güç arasındaki bu gerilim, dünya için sürekli bir risk unsuru oluşturdu. 1999'daki Kargil Savaşı, Kontrol Hattı üzerindeki gerginliğin zirveye çıktığı ve iki nükleer gücün savaşın eşiğine geldiği bir dönem oldu. 2001'de Hindistan Parlamentosu'na düzenlenen saldırı ve 2019 Pulwama terör saldırısı iki ülkenin yeniden savaş pozisyonuna geçmesine yol açtı. Tarihi süreç iki ülke arasındaki gerilimin sadece sınır değil, aynı zamanda din, milliyet ve kimlik temelli çatışmalardan da beslendiğini gösteriyor. Her yeni kriz, geçmişten miras kalan kırılgan konuları tetikleyerek daha büyük krizlerin kapısını aralıyor.

Bugün Keşmir üzerindeki çözümsüzlük, adeta patlamaya hazır bir saatli bomba gibi bekliyor. Hindistan ve Pakistan gibi iki nükleer gücün meseleyi dini ve aşırı milliyetçi yaklaşımlarla yönetmesi, krizi daha da karmaşık ve çözümsüz hale getiriyor. İkili ilişkiler adeta bir "Gordion düğümü" halini almış durumda. Son terör saldırısıyla birlikte sıcak çatışma ihtimali de ciddi biçimde arttı.

Bölgesel ve küresel dinamikler

Bu mesele yalnızca Hindistan ve Pakistan bağlamında değerlendirilmemelidir. Son yaşanan krizin yönünü her iki ülkenin diğer küresel aktörlerle ilişkileri de belirleyecektir. Örneğin, Hindistan-Çin ilişkileri oldukça gergin bir seyir izliyor. 2020'de Galwan Vadisi'nde yaşanan sıcak çatışma, hala devam eden gerginliğin simgesi. Hindistan, Çin'e ekonomik bağımlılığını azaltmak isterken teknoloji ve altyapı alanlarında Çinli şirketlere sert düzenlemeler getirdi. 130 milyar dolarlık ticaret hacmi, ekonomik zorunlulukla stratejik rekabeti aynı anda besliyor. Himalayalar, Hindistan ve Çin arasında doğal tampon görevi görmese bu gerilimin çok daha sert çatışmalara yol açabileceği açık.

Öte yandan, Pakistan ile Çin arasındaki "demir kardeşlik" ilişkisi giderek derinleşiyor. Çin, Pakistan'a modern savaş uçakları, insansız hava araçları (İHA) sağlıyor ve teknoloji transferi yapıyor. Çin, Birleşmiş Milletler (BM) platformlarında Pakistan'ın yanında duruyor ve Keşmir konusunda Hindistan'a karşı örtülü destek sağlıyor.

Özellikle Gwadar Limanı projesi, Çin-Pakistan işbirliğinin ana omurgasını oluşturuyor. Gwadar, Çin'in Hint Okyanusu'na açılan kapısıdır. Hürmüz Boğazı'na yalnızca 400 kilometre mesafede bulunması, Gwadar’ı stratejik bir merkez haline getiriyor. Bu da Çin'in enerji güvenliği ve deniz yolları stratejileri açısından büyük bir değer taşıyor. Çin'in, Hindistan'ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile yakınlaşması ve küresel ticaret savaşlarında kuşatılması girişimlerine karşılık Pakistan ile işbirliğini daha da derinleştirdiği görülüyor.

Su krizi kapıda

Hindistan’ın İndus Suları Anlaşması'nı askıya alması bölgedeki en tehlikeli hamlelerden biridir. 1960'ta imzalanan bu anlaşmayla İndus, Chelum ve Chenab nehirleri Pakistan'a; Ravi, Beas ve Sutlej nehirleri Hindistan'a bırakılmıştı. Bu düzenleme, şimdiye kadar iki ülke arasında yaşanabilecek olası bir su savaşını önlemişti.

Pakistan'ın tarımı ve içme suyu sisteminin yüzde 80'inden fazlası İndus Nehri'ne bağlı. Dolayısıyla, Hindistan'ın suyu kısıtlaması, Pakistan için hayati bir güvenlik tehdidi anlamına geliyor. Bu da Pakistan'ı Keşmir cephesinde askeri adımlar atmaya zorlayabilir. Üstelik bu kriz sadece Hindistan-Pakistan hattını değil, Güney Asya'daki çok taraflı su işbirliklerini de çökertme riski taşıyor. Çin gibi yukarı havza ülkeleri de bu durumdan faydalanarak kendi "su kartlarını" daha sert oynayabilir.

Petrol vanası mı, su vanası mı?

Eskiden geleneksel savaşlar petrol için yapılırdı. Ancak küresel ısınma ve iklim değişikliği çağında su, yeni savaşların ana cephesi haline geliyor. İçilebilir su kaynaklarının hızla tükenmesi, suyun kontrolünü stratejik bir silah haline getiriyor. Su krizinin tetikleyeceği göç dalgaları, gıda kıtlığı ve ekonomik çöküş, yalnızca bölgesel değil küresel bir felaketi beraberinde getirebilir.

Ünlü İngiliz politikacı Winston Churchill Birinci Dünya Savaşı'nda "Bizim için bir damla petrol, bir damla kandan daha değerli." demişti. Bugün yaşaydı Churchill belki de "Bir damla su, bir damla petrolden daha değerli." diyecekti. O zaman bu tarihi süreçte oluşan yeni denklemde "Bir damla su, iki damla kan" demek oluyor. Daha kanlı ve sonu gelmeyen savaşların ikamesi mümkün olmayan su sebebiyle çıkması oldukça muhtemel görünüyor.

Fergana Vadisi: Hayat kaynağı mı, savaş sebebi mi?

Hindistan-Pakistan arasındaki su meselesinin benzeri, Türkistan'daki Fergana Vadisi'nde de yaşanıyor. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında kalan Fergana Vadisi, Türkistan'ın en verimli ancak en kırılgan su havzası. Vadinin ekonomisi yüzde 70 oranında tarıma dolayısıyla su kaynaklarına dayalı. 2010 ve 2021'de Kırgızistan ile Tacikistan arasında su temelli silahlı çatışmalar yaşandı. Özbekistan zaman zaman su kartını kullanarak komşularına baskı kurdu. Rusya, Çin ve ABD gibi küresel aktörler de bu bölgeyi yakından takip ediyor. Hindistan-Pakistan arasındaki su anlaşmasının bozulması, Fergana gibi hassas bölgelerde de benzer çatışmaları tetikleyebilir. Su, sadece hayat kaynağı değil, artık bir savaş gerekçesi haline geliyor. Eğer dünya genelinde su politikası doğru yönetilmezse, önü alınamaz sınır çatışmaları, göç krizleri ve büyük güçlerin dolaylı müdahaleleri kaçınılmaz olabilir.

 

0

  • ALTIN GRAM - TL 3999,38 -0,8%
  • ALTIN ONS 3201,12 -1,2%
  • BIST 100 9668,36 1,33%
  • DOLAR/JAPON YENI 145,645 -0,03%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,39715 0,08883%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 81 1,0262%
  • DOLAR/TURK LIRASI 38,8576 0,3909%
  • EURO/DOLAR 1,1165 -0,1877%
  • EURO/TURK LIRASI 43,3705 0,1825%
  • STERLIN/DOLAR 1,32795 -0,19953%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL