Deniz üstü (offshore) rüzgar santrallerinin ülkelerin elektrik sistemine dahil olmaya devam etmesiyle küresel anlamda yaklaşık 900 bin kişiye yeni iş imkanı ve istihdam yaratacağı öngörülüyor.
AA muhabirinin, Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) tarafından hazırlanan ve rüzgar enerjisi sektörüne küresel ölçekte kapsamlı bir bakış sunan Küresel Deniz Üstü (Offshore) Rüzgar Raporunun ikinci baskısından derlediği bilgilere göre, ortalama 25 yıllık kullanma ömrü bulunan offshore rüzgar santrallerinden 1 megavat kapasite elde edebilmek için 17 farklı ve tam zamanlı iş koluna ihtiyaç duyuluyor.
Buna göre, önümüzdeki 5 yıl içinde küresel ölçekte 51 gigavat düzeyinde offshore rüzgar santralinin kurulumunun gerçekleşmesi ve 10 yıl içinde ise 6,2 gigavat seviyesinde yüzer offshore rüzgar santralinin devreye entegre edilmesi planlanıyor.
Böylelikle, 2024 yılına kadar offshore rüzgar santrallerinin ülkelerin elektrik sistemine dahil olmaya devam etmesiyle küresel anlamda yaklaşık 900 bin kişiye yeni iş imkanı ve istihdam yaratacağı tahmin ediliyor.
Offshore rüzgar santrallerinin, proje planlaması başta olmak üzere, finans, üretim, taşımacılık, inşaat, demir çelik, işletme ve bakım sektörlerinde istihdam oluşturması bekleniyor. Meslek gruplarında ise teknik elemanlar, elektrik tesisatı, rüzgar türbini teknik elemanı, mühendis, bilim adamı, boru tesisatçısı gibi alanlar öne çıkıyor.
Offshore rüzgar piyasası analistleri istihdam olanaklarının sektörün istikrarlı büyüme gösteren Avrupa'da sabit kalacağını belirtirken, Asya ve Kuzey Amerika ülkelerindeki yeni offshore rüzgar enerjisi projelerine bağlı olarak artacağını öngörüyor.
Ayrıca, küresel ısınma seviyesini 1,5 ila 2 santigrat derecede tutabilmek için 2030 yılına kadar rüzgar enerjisinde yıllık bazda 100 gigavatlık ilave kapasite oluşturulması gerekiyor.
Toplam 1 gigavat kapasiteli deniz üstü rüzgar santralinin 3,5 milyon ton karbondioksit salımını engellediği ifade edilirken, zararlı emisyonların azaltılması için fosil yakıtların kullanımı yerine daha fazla miktarda karasal ve deniz üstü rüzgar santrali, güneş, hidroelektrik ve verimli doğal gaz elektrik santrallerinin kurulumunun gerektiğine işaret ediliyor.
Bu arada, geçen yıl sonu itibariyle ilave edilen dünya rüzgar kurulu gücünün yüzde 10'una ulaşan offshore rüzgar santrallerinin, 2025 yılına kadar toplam kurulu güç içindeki oranının yüzde 20 düzeyini aşması bekleniyor.
AA muhabirinin, Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) tarafından hazırlanan ve rüzgar enerjisi sektörüne küresel ölçekte kapsamlı bir bakış sunan Küresel Deniz Üstü (Offshore) Rüzgar Raporunun ikinci baskısından derlediği bilgilere göre, ortalama 25 yıllık kullanma ömrü bulunan offshore rüzgar santrallerinden 1 megavat kapasite elde edebilmek için 17 farklı ve tam zamanlı iş koluna ihtiyaç duyuluyor.
Buna göre, önümüzdeki 5 yıl içinde küresel ölçekte 51 gigavat düzeyinde offshore rüzgar santralinin kurulumunun gerçekleşmesi ve 10 yıl içinde ise 6,2 gigavat seviyesinde yüzer offshore rüzgar santralinin devreye entegre edilmesi planlanıyor.
Böylelikle, 2024 yılına kadar offshore rüzgar santrallerinin ülkelerin elektrik sistemine dahil olmaya devam etmesiyle küresel anlamda yaklaşık 900 bin kişiye yeni iş imkanı ve istihdam yaratacağı tahmin ediliyor.
Offshore rüzgar santrallerinin, proje planlaması başta olmak üzere, finans, üretim, taşımacılık, inşaat, demir çelik, işletme ve bakım sektörlerinde istihdam oluşturması bekleniyor. Meslek gruplarında ise teknik elemanlar, elektrik tesisatı, rüzgar türbini teknik elemanı, mühendis, bilim adamı, boru tesisatçısı gibi alanlar öne çıkıyor.
Offshore rüzgar piyasası analistleri istihdam olanaklarının sektörün istikrarlı büyüme gösteren Avrupa'da sabit kalacağını belirtirken, Asya ve Kuzey Amerika ülkelerindeki yeni offshore rüzgar enerjisi projelerine bağlı olarak artacağını öngörüyor.
Küresel ısınmayla mücadelede temiz enerji
Ayrıca, küresel ısınma seviyesini 1,5 ila 2 santigrat derecede tutabilmek için 2030 yılına kadar rüzgar enerjisinde yıllık bazda 100 gigavatlık ilave kapasite oluşturulması gerekiyor.
Toplam 1 gigavat kapasiteli deniz üstü rüzgar santralinin 3,5 milyon ton karbondioksit salımını engellediği ifade edilirken, zararlı emisyonların azaltılması için fosil yakıtların kullanımı yerine daha fazla miktarda karasal ve deniz üstü rüzgar santrali, güneş, hidroelektrik ve verimli doğal gaz elektrik santrallerinin kurulumunun gerektiğine işaret ediliyor.
Bu arada, geçen yıl sonu itibariyle ilave edilen dünya rüzgar kurulu gücünün yüzde 10'una ulaşan offshore rüzgar santrallerinin, 2025 yılına kadar toplam kurulu güç içindeki oranının yüzde 20 düzeyini aşması bekleniyor.