Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan ve artan sera gazlarıyla Pasifik Okyanusu sularını ısıtan El Nino olayının küresel ısınmayı rekor seviyeye ulaştıracağına vurgu yapan raporu AA muhabirine değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, kömür, petrol ve doğal gaz yoluyla atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazları nedeniyle küresel ortalama sıcaklıkların her geçen sene biraz daha arttığını belirtti.
Son yıllarda Pasifik Okyanusu'nda yaşanan La Nina etkisiyle küresel ortalama sıcaklıkların rekor seviyeye ulaşmadığına dikkati çeken Kurnaz, şöyle devam etti:
"Üç yıl süren uzun bir La Nina'dan sonra gelmekte olan şiddetli El Nino, yakın gelecekte sıcaklık rekorlarının kırılmasını neredeyse kesin hale getirdi. Bu rekorlar ülkemiz için olduğu kadar şu an için sıcaklığın tehlikeli boyutlara ulaştığı Güney Asya için de büyük sorun yaratabilir. WMO, 2023-2027 arasında yıllık küresel ortalama yüzey sıcaklığının, 1850-1900 ortalamasından 1,1 ila 1,8 santigrat derece daha yüksek olacağını tahmin ediyor. Bu tahminin uç değeri olan 1,8 derece artış özellikle tarım sektörü açısından ciddi riskleri de beraberinde getiriyor olacaktır."
Küresel ortalama sıcaklığın 1850-1900 ortalamasının 1,29 santigrat derecenin üzerinde olduğu 2016'nın, şimdiye kadar insanlığın yaşadığı en sıcak yıl olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Kurnaz, bunun en önemli nedenlerinden birinin Pasifik Okyanusu sularının normalden oldukça sıcak olmasını sağlayan El Nino olayının şiddetli yaşanması olduğunu anlattı.
2022'deki küresel ortalama sıcaklığın bu ortalamanın 1,15 santigrat derece üzerinde olduğunu aktaran Kurnaz, 2016'daki şiddetli El Nino olayından sonra Pasifik Okyanusu sularının serinlediğini, bu durumun, küresel ortalama sıcaklıkların iklim değişikliğine karşın 2016 yılı seviyesine ulaşmasını engellediğini ifade etti.
Kurnaz, "WMO'nun değerlendirmesinde 2023-2027 arasındaki bir senenin, en sıcak yıl olan 2016'dan da sıcak olmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Bu da son yıllarda fazla artmayan sıcaklıkların, artışını sürdüreceği anlamına geliyor." diye konuştu.
"Kuzey Kutbu'nun 3 kat fazla ısınacağı öngörülüyor"
Paris Anlaşması'nın bu yüzyılda küresel sıcaklık artışının 2 santigrat derecenin oldukça altında ve mümkünse 1,5 santigrat derece ile sınırlandırılmasını sağlamak için uzun vadeli hedefler koyduğunu vurgulayan Kurnaz, "WMO'nun değerlendirmesi, 1,5 santigrat derecelik sıcaklık artışı hedefinin büyük ihtimalle 2023-2027 aralığında aşılacağını ortaya koyuyor." dedi.
Kuzey Kutbu’ndaki ısınmanın yeryüzünün geri kalanına oranla oldukça yüksek olduğunun altını çizen Kurnaz, bu bölgede önümüzdeki 5 yılda ölçülecek sıcaklıkların, yeryüzünün geri kalanındaki sıcaklık artışından üç kat daha büyük olmasının beklendiğini kaydetti.
Önümüzdeki 5 yıldaki yağış değişimi tahminlerine de değinen Kurnaz, 1991-2020 ortalamasına kıyasla mayıs-eylül ayları arasında, Sahel, Kuzey Avrupa, Alaska ve Kuzey Sibirya'da yağışların artacağını ve Amazon ve Avustralya'nın bazı bölgelerinde azalacağını, kış yağışlarında ise Akdeniz Havzası’nın batısında ortalama yağışların azalmasının, ülkemizi de içine alan doğusunda ise ortalamalarda kalmasının beklendiğini bildirdi.
Kurnaz, iklim değişikliğinin kontrolden çıkmaması için devletlerin çok daha sıkı çaba göstermesi gerektiğini dile getirdi.