TEMSA Üst Yöneticisi (CEO) Tolga Kaan Doğancıoğlu, 11 Aralık itibarıyla konkordatodan gönüllü çıktıkları zor bir yılı geride bıraktıklarını, 2021'de yeni hissedarları Sabancı Holding ve Skoda Transportation'ın gücüyle yeni ürün ve pazarlara öncelik vereceklerini belirterek, "Amerika'daki büyümeyi konuşuyor olacağız, özellikle Orta Doğu'da yeni pazarlar göreceğiz." dedi. Doğancıoğlu, insan taşıyan otonom araçlarla alakalı çalışmalar yaptıklarını belirterek, "3-4 yıl içerisinde TEMSA'nın otonom araçlar geliştirdiğini göreceğiz" diye konuştu.
Tolga Kaan Doğancıoğlu, AA muhabirine, TEMSA açısından 2020 değerlendirmelerini ve 2021'e ilişkin beklentilerini paylaştı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bireylerden şirketlere kadar tüm kesimleri etkilediğini ifade eden Doğancıoğlu, bu dönemde TEMSA'nın en hızlı önlem alan şirketlerden biri olduğunu söyledi.
Doğancıoğlu, önlemleri alırken birtakım yeni teknolojik imkanları da kullandıklarını aktararak, "Konum bulma, kamerayla tespit gibi filyasyon konularında çok hızlı hareket ettik. Ne kadar koruyabilsek de şirketin dışarısında hastalanan arkadaşlarımız oldu. Bunun da filyasyon süreciyle şirkete yayılmasını önledik. Bu kısım sadece TEMSA için değil, herkes için önemli. Şirketin genelinde yapılanların şirket dışında da uygulanabilir olmasını çok önemsiyorum." diye konuştu.
Otomotiv Sanayii Derneğinin çağrısıyla ilk günlerden itibaren faaliyet planları hazırladıklarını belirten Doğancıoğlu, 7-10 gün içerisinde Adana'daki bazı hastanelerde entübasyon ve numune alma kabinlerinin devreye girdiğini, TEMSA'nın, hem bölge hem de Adana için sanayi şirketinden öte bir anlamı olduğunu kaydetti.
Doğancıoğlu, salgın döneminde TEMSA'nın kendi güçlükleriyle uğraştığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Salgının olması, güçlüklerin katlanması anlamına geldi. Bütün oyuncuların aynı güçlükler içinde olduğu bir yılı yaşamak, sonraki yılın hazırlığıyla sıçramasını yapmak, pazardan kopmamak açısından önemliydi. Talihsizliğin bir tarafı boşken ister istemez diğer tarafı da bazı fırsatları getiriyor. Bu fırsat tarafına bakarak, kendi hazırlıklarımızı yapmaya çalıştık. Pazar açısından ise hemen hemen tüm pazarlar salgın sürecinde geriye gitti. Bunun tek istisnası ise otobüs ve minibüs pazarı oldu ve salgın sürecinde 2019'a göre büyüme kaydedildi. Bu 2020'nin çok iyi bir yıl olduğundan değil, sektörün gerçek zorlandığı, pazarın daraldığı yılın 2019 olmasından kaynaklandı. Hem TEMSA hem de rakiplerimiz, aslında 2019'u yaşadıkları için 2020'ye diğer endüstri dallarına göre nispeten daha hazırlıklıydı."
Tolga Kaan Doğancıoğlu, salgına rağmen devam etmesi gereken ekonomik faaliyet nedeniyle toplu taşımanın dünya ve Türkiye gündeminde çokça konuşulduğunu söyledi.
Bu kapsamda yolcu ve sürücü sağlığını gözetecek önemleri almaya çalıştıklarını ifade eden Doğancıoğlu, burada kullanılacak teknolojileri üretmeye başladıklarını ve tüm dünyaya ihraç ettiklerini bildirdi.
Doğancıoğlu, Amerika pazarında iyonizasyon yöntemiyle havanın temizlenmesini sağlayan, aracın içindeki havanın virüslerle tekrar kullanılmasını engelleyen birtakım klima çözümlerini sahaya sürdüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Bunlar çok kısa sürede, özellikle de yolcuların sağlığını koruyacak önlemler. Öte yandan, salgının yarattığı en büyük güçlük, bizim çok güçlü olduğumuz turizm servis ve şehirler arası taşımacılık alanının bir anda kapanmasıydı. Bu da bizi çok hızlı bir şekilde özellikle şehir içi ulaşıma ve şehirler arası ulaşımda güvenli, hızlı ve etkin çözümler sunacak ürünlere çevirdi. Diğer bir unsur da teknoloji kullanımının salgının tetiklemesiyle çok daha fazla elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili ürünleri gündeme getirmesiydi. Otomotiv endüstrisi içerisinde ihtiyacı gördüğünüz gün çözüm üretmek, çok geç kaldınız anlamına gelir. TEMSA bu açıdan çok şanslı bir şirket, çok öncesinde elektrikli araçlar konusunda yatırımlarına başlamış, bu konuda farklı ürünleri piyasaya hazır hale getirmiş bir şirket. Bu sayede de pandeminin yarattığı tüm zorlu sürece rağmen TEMSA'nın ilk elektrikli araç ihracatını geçtiğimiz aylarda yapmayı başardık. İsveç gibi bu alanda dünyanın öncü ülkelerinden birine gönderdiğimiz ilk araçlar elektrikli araçlar konusunda geldiğimiz seviyenin de en somut göstergesi."
Bütün tedarikçilerle iş birliği halinde olduklarını aktaran Doğancıoğlu, yeni uygulamaların en hızlı şekilde devreye alınması için paydaşlarla ortak hız ve verimde buluşmanın önemine işaret etti.
TEMSA CEO'su Doğancıoğlu, 2020'de kurdaki dalgalanmaların etkisini yaşadıklarını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İç pazarda çok zorlandık. Çünkü kurun düzenli yükselmesi yönetilebiliyor, ileriye doğru fiyatlama yapmak da mümkün oluyor. Ancak dalgalanmalar nedeniyle ürün ve ham madde aldığınız zamanla ürünü piyasaya sürdüğünüz zaman aradaki farktan çok etkileniyorsunuz. Bu aslında temel olarak ithal girdisi kullandığınız her yer için geçerli. Bizim de kullandığımız kritik komponentler yurt dışından geliyor. Çelik yerli bile olsa temel girdi maliyeti kura endeksli olabiliyor. Bununla birlikte bizim şanslı olduğumuz bir durum var. TEMSA, büyük ölçüde ihracat odaklı bir firma, böyle olmaya da devam etsin istiyoruz. Aslında hem 2020 için hem de ileriye doğru baktığımızda, kur bizim için nötr etkili bir durum oluyor. Ülke ekonomisi açısından tabii ki hiçbirimiz kurun inanılmaz oynak olmasını, ülkenin alım gücünün düşmesini istemeyiz ama şirket olarak kurun artmasından büyük bir zarar gördüğümüzü söyleyemem. Şirketin bulduğu kaynaklar çoğunlukla Türk lirası üzerinden kullandığımız fonlama biçimi. Hem de pazarımız büyük ölçüde ihracat odaklı."
Kendi işlerinde kur riskini yönetmeyi başarabilen firmalardan biri oldukları belirten Doğancıoğlu, bunu devam ettirebilmeleri temennisinde bulundu.
Skoda Transportation ve onun sahibi PPF Group'un, Sabancı Holding'le beraber TEMSA'ya yatırım yapmasının arkasında da bu marka değeri bulunduğunu vurgulayan Doğancıoğlu, "Türkiye'de çok ender markamız var. Otomotiv; güçlükleri olan, rekabetin çok sert olduğu, gelişmiş ülkelerde yerleşik markaların bulunduğu, Uzak Doğu'dan, Çin'den ve gelişmekte olan ülkelerden de büyük tehdidin bulunduğu, küresel rekabetin çetin geçtiği bir pazar. Amerika'ya kendi alanında en ileri teknoloji şirketlerinin taşımacılığını yapacak ürünleri veren, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi tüketicinin hem kendi bölgesel markalarına çok ilgi gösterdiği hem de kalite beklentisi açısından çok talepkar olduğu pazarlara kendi markasıyla ürününü satmış ve bunu oraya yerleştirmiş bir firmadan bahsediyoruz. Türkiye'ye baktığımızda ise satılan her 3 otobüsten birinin TEMSA markalı olduğunu görüyoruz." değerlendirmelerini yaptı.
Doğancıoğlu, rakiplerin TEMSA'yı dikkatle takip ettiğini aktararak, "TEMSA, ileriye doğru yatırımlarını pil teknolojisi, elektrikli araçlar, toplu taşıma gibi konularda tüm hazırlığını yapmış, yatırımlarını tamamlamış veya geliştirmekte olan bir şirket. Dolayısıyla Skoda Transportation'ın ve PPF Group'un TEMSA'ya ilgisini bu açıdan değerlendirmek lazım." dedi.
Tolga Kaan Doğancıoğlu, TEMSA olarak şehirler arası turizm ve servis taşımacılığında çok güçlü olduklarını ancak ürün gamlarında şehir içi uygulamalar da olduğunu, elektrikli otobüsler yaptıklarını anlattı.
Skoda'nın ise özellikle şehir içi ve toplu taşıma konusunda çok güçlü olduğuna işaret eden Doğancıoğlu, "Skoda troleybüs, tramvay, tren gibi alanlarda çok tecrübeli ve güçlü. Bu anlamda işlerimizi katlayacağına inanıyorum. Burada TEMSA'nın ürün yelpazesini genişletebilecek bir fırsat var. Diğer taraftan bizim Skoda ile etkili olduğumuz coğrafyalar da farklı. TEMSA olarak güçlü olduğumuz coğrafyalar Türkiye, Balkan ülkeleri, Fransa, Almanya, İngiltere ve Amerika. Ortağımızın güçlü olduğu yerler Orta Avrupa, eski Doğu Bloku ülkeleri, Baltık ve İskandinav ülkeleri. Bu da bize pazar fırsatı yaratıyor." dedi.
Doğancıoğlu, yakın zamanda Prag'da elektrikli araç üretiminde Skoda'nın sözleşme imzalamak üzere olduğunu, tamamlanması durumunda TEMSA-Skoda iş birliğinin Prag'da da çalışır hale geleceğini söyledi.
Skoda Transportation ile birlikte TEMSA'nın yeni iş alanlarına da girebileceğini ifade eden Doğancıoğlu, "Müjde olarak beklenen tramvay ve tren gibi faaliyetleri takip ediyoruz. Bunlar geldikçe paylaşacağız. Henüz gerçekleşmeden bunu müjde olarak söylemek doğru olmaz. Böyle bir fırsatımız var. Skoda'nın Konya ve Eskişehir'de çalışan tramvayları var. Elbette biz de ülkemizde yerli bu tür ürünleri tekrar başka yerlerde kullanmak, bunları Adana'da üretmeyi isteriz. Bunlarla ilgili gelişmeyi 'inşallah' imzasıyla söylemek gerekir." diye konuştu.
TEMSA CEO'su Doğancıoğlu, TEMSA'nın elektrikli otobüsü MD9 ElectriCITY'nin yurt içinde uygulama durumu hakkında da bilgi verdi.
Modelin seri üretime hazır hale olduğunu bildiren Doğancıoğlu, "Hatta bandımızdan inen ilk MD9 ElectriCITY ürünümüz, bugün halen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde aktif olarak kullanılıyor. Bunun dışında bu modelimiz yine Gaziantep'te pilot çalışmalar kapsamında trafiğe çıktı ve çıkan sonuçlarda gördük ki gerçekten hem çevreye hem de kullanıcılara büyük avantaj sunuyor. Ülke genelinde gerekli altyapı çalışmalarının da tamamlanmasıyla birlikte 2021 ve ötesinde elektrikli araçlarımızın Türkiye'de de yaygınlaşacağını öngörüyoruz. Bu alanda gerçekten çok iyi durumdayız. Yerli kaynaklarla geliştirdiğimiz bu araçları bugün dünyanın bu alandaki en ileri ülkelerinden biri olan İsveç'e dahi ihraç edebilecek kudretteyiz." dedi.
Doğancıoğlu, insan taşıyan otonom araçların ticarileşmesinin biraz daha ilgi ve zaman gerektirdiğini, bununla alakalı çalışmalarının olduğunu söyledi.
Bunun ticarileşmesi için 2021'de daha fazla çalışacaklarını aktaran Doğancıoğlu, "Önce kontrollü alanlarda, yollarda veya üniversite kampüslerinde deneyeceğiz. Ondan sonra 3-4 yıl içerisinde TEMSA'nın elektrikli araçlarıyla beraber otonom araçları da geliştirdiğini göreceğiz." dedi.
Tolga Kaan Doğancıoğlu, 2020'nin zor bir yıl olduğunu yineleyerek, bu dönemi hem salgın hem de TEMSA'nın kendinden kaynaklanan problemleri çözdüğü bir yıl olarak görmek gerektiğini söyledi.
Skoda ile kurulan ortaklığın bu yılın en iyi gelişmesi olduğunu aktaran Doğancıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Konkordatodan gönüllü çıktığımız, zor bir yıldı. Bir yıllık konkordato sürecini 11 Aralık itibarıyla TEMSA olarak sonlandırarak bu kalkanı kaldırdık. Bir an önce tedarikçilerimize, birlikte çalıştığımız bankalara verdiğimiz sözü tutarak şirketin ticari faaliyetlerini tekrar normale döndürmek üzere hareket ettik. Bu yılı öyle değerlendirmek lazım. 2021'in ise 2018 ve 2019'dan daha iyi bir yıl olmasını hedefliyoruz. Bugün yarı kapasiteyle çalışıyoruz. Kapasitemizi tam kullanacağımız bir yıl olacak. Planlarımız bunun üzerine. Amerika'daki büyümeyi konuşuyor olacağız. En güçlü olduğumuz ürün ve pazarlarda pandeminin olumsuz etkisini çok güçlü biçimde hissettik. Bu durumda yönetici arkadaşlarımız iş modelimizi değiştirerek, başka fırsatlar yaratarak şirketi canlı tutma becerisi gösterdi. Önümüzdeki dönemde pazar farklılaşması göreceğiz. En temel pazar farklılaşması yeni hissedarımız ve kardeş şirketimiz Skoda ile oluşan yeni pazarlar göreceğiz. Bunun dışında özellikle Orta Doğu'da yeni pazarlar göreceğiz. Asıl bizi heyecanlandıran husus tarihsel güçlü olduğumuz pazarlarda hayatın normale dönmesiyle düzelme beklentimiz."
Tolga Kaan Doğancıoğlu, AA muhabirine, TEMSA açısından 2020 değerlendirmelerini ve 2021'e ilişkin beklentilerini paylaştı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bireylerden şirketlere kadar tüm kesimleri etkilediğini ifade eden Doğancıoğlu, bu dönemde TEMSA'nın en hızlı önlem alan şirketlerden biri olduğunu söyledi.
Doğancıoğlu, önlemleri alırken birtakım yeni teknolojik imkanları da kullandıklarını aktararak, "Konum bulma, kamerayla tespit gibi filyasyon konularında çok hızlı hareket ettik. Ne kadar koruyabilsek de şirketin dışarısında hastalanan arkadaşlarımız oldu. Bunun da filyasyon süreciyle şirkete yayılmasını önledik. Bu kısım sadece TEMSA için değil, herkes için önemli. Şirketin genelinde yapılanların şirket dışında da uygulanabilir olmasını çok önemsiyorum." diye konuştu.
Otomotiv Sanayii Derneğinin çağrısıyla ilk günlerden itibaren faaliyet planları hazırladıklarını belirten Doğancıoğlu, 7-10 gün içerisinde Adana'daki bazı hastanelerde entübasyon ve numune alma kabinlerinin devreye girdiğini, TEMSA'nın, hem bölge hem de Adana için sanayi şirketinden öte bir anlamı olduğunu kaydetti.
Doğancıoğlu, salgın döneminde TEMSA'nın kendi güçlükleriyle uğraştığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Salgının olması, güçlüklerin katlanması anlamına geldi. Bütün oyuncuların aynı güçlükler içinde olduğu bir yılı yaşamak, sonraki yılın hazırlığıyla sıçramasını yapmak, pazardan kopmamak açısından önemliydi. Talihsizliğin bir tarafı boşken ister istemez diğer tarafı da bazı fırsatları getiriyor. Bu fırsat tarafına bakarak, kendi hazırlıklarımızı yapmaya çalıştık. Pazar açısından ise hemen hemen tüm pazarlar salgın sürecinde geriye gitti. Bunun tek istisnası ise otobüs ve minibüs pazarı oldu ve salgın sürecinde 2019'a göre büyüme kaydedildi. Bu 2020'nin çok iyi bir yıl olduğundan değil, sektörün gerçek zorlandığı, pazarın daraldığı yılın 2019 olmasından kaynaklandı. Hem TEMSA hem de rakiplerimiz, aslında 2019'u yaşadıkları için 2020'ye diğer endüstri dallarına göre nispeten daha hazırlıklıydı."
"Avrupa'ya elektrikli araç ihracatımızı çok hızlı yapabildik"
Tolga Kaan Doğancıoğlu, salgına rağmen devam etmesi gereken ekonomik faaliyet nedeniyle toplu taşımanın dünya ve Türkiye gündeminde çokça konuşulduğunu söyledi.
Bu kapsamda yolcu ve sürücü sağlığını gözetecek önemleri almaya çalıştıklarını ifade eden Doğancıoğlu, burada kullanılacak teknolojileri üretmeye başladıklarını ve tüm dünyaya ihraç ettiklerini bildirdi.
Doğancıoğlu, Amerika pazarında iyonizasyon yöntemiyle havanın temizlenmesini sağlayan, aracın içindeki havanın virüslerle tekrar kullanılmasını engelleyen birtakım klima çözümlerini sahaya sürdüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Bunlar çok kısa sürede, özellikle de yolcuların sağlığını koruyacak önlemler. Öte yandan, salgının yarattığı en büyük güçlük, bizim çok güçlü olduğumuz turizm servis ve şehirler arası taşımacılık alanının bir anda kapanmasıydı. Bu da bizi çok hızlı bir şekilde özellikle şehir içi ulaşıma ve şehirler arası ulaşımda güvenli, hızlı ve etkin çözümler sunacak ürünlere çevirdi. Diğer bir unsur da teknoloji kullanımının salgının tetiklemesiyle çok daha fazla elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili ürünleri gündeme getirmesiydi. Otomotiv endüstrisi içerisinde ihtiyacı gördüğünüz gün çözüm üretmek, çok geç kaldınız anlamına gelir. TEMSA bu açıdan çok şanslı bir şirket, çok öncesinde elektrikli araçlar konusunda yatırımlarına başlamış, bu konuda farklı ürünleri piyasaya hazır hale getirmiş bir şirket. Bu sayede de pandeminin yarattığı tüm zorlu sürece rağmen TEMSA'nın ilk elektrikli araç ihracatını geçtiğimiz aylarda yapmayı başardık. İsveç gibi bu alanda dünyanın öncü ülkelerinden birine gönderdiğimiz ilk araçlar elektrikli araçlar konusunda geldiğimiz seviyenin de en somut göstergesi."
Bütün tedarikçilerle iş birliği halinde olduklarını aktaran Doğancıoğlu, yeni uygulamaların en hızlı şekilde devreye alınması için paydaşlarla ortak hız ve verimde buluşmanın önemine işaret etti.
"TEMSA ihracat odaklı bir firma, böyle olmaya devam etsin istiyoruz"
TEMSA CEO'su Doğancıoğlu, 2020'de kurdaki dalgalanmaların etkisini yaşadıklarını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İç pazarda çok zorlandık. Çünkü kurun düzenli yükselmesi yönetilebiliyor, ileriye doğru fiyatlama yapmak da mümkün oluyor. Ancak dalgalanmalar nedeniyle ürün ve ham madde aldığınız zamanla ürünü piyasaya sürdüğünüz zaman aradaki farktan çok etkileniyorsunuz. Bu aslında temel olarak ithal girdisi kullandığınız her yer için geçerli. Bizim de kullandığımız kritik komponentler yurt dışından geliyor. Çelik yerli bile olsa temel girdi maliyeti kura endeksli olabiliyor. Bununla birlikte bizim şanslı olduğumuz bir durum var. TEMSA, büyük ölçüde ihracat odaklı bir firma, böyle olmaya da devam etsin istiyoruz. Aslında hem 2020 için hem de ileriye doğru baktığımızda, kur bizim için nötr etkili bir durum oluyor. Ülke ekonomisi açısından tabii ki hiçbirimiz kurun inanılmaz oynak olmasını, ülkenin alım gücünün düşmesini istemeyiz ama şirket olarak kurun artmasından büyük bir zarar gördüğümüzü söyleyemem. Şirketin bulduğu kaynaklar çoğunlukla Türk lirası üzerinden kullandığımız fonlama biçimi. Hem de pazarımız büyük ölçüde ihracat odaklı."
Kendi işlerinde kur riskini yönetmeyi başarabilen firmalardan biri oldukları belirten Doğancıoğlu, bunu devam ettirebilmeleri temennisinde bulundu.
"TEMSA çok güçlü bir marka, Skoda yatırımının arkasında bu marka değeri var"
Skoda Transportation ve onun sahibi PPF Group'un, Sabancı Holding'le beraber TEMSA'ya yatırım yapmasının arkasında da bu marka değeri bulunduğunu vurgulayan Doğancıoğlu, "Türkiye'de çok ender markamız var. Otomotiv; güçlükleri olan, rekabetin çok sert olduğu, gelişmiş ülkelerde yerleşik markaların bulunduğu, Uzak Doğu'dan, Çin'den ve gelişmekte olan ülkelerden de büyük tehdidin bulunduğu, küresel rekabetin çetin geçtiği bir pazar. Amerika'ya kendi alanında en ileri teknoloji şirketlerinin taşımacılığını yapacak ürünleri veren, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi tüketicinin hem kendi bölgesel markalarına çok ilgi gösterdiği hem de kalite beklentisi açısından çok talepkar olduğu pazarlara kendi markasıyla ürününü satmış ve bunu oraya yerleştirmiş bir firmadan bahsediyoruz. Türkiye'ye baktığımızda ise satılan her 3 otobüsten birinin TEMSA markalı olduğunu görüyoruz." değerlendirmelerini yaptı.
Doğancıoğlu, rakiplerin TEMSA'yı dikkatle takip ettiğini aktararak, "TEMSA, ileriye doğru yatırımlarını pil teknolojisi, elektrikli araçlar, toplu taşıma gibi konularda tüm hazırlığını yapmış, yatırımlarını tamamlamış veya geliştirmekte olan bir şirket. Dolayısıyla Skoda Transportation'ın ve PPF Group'un TEMSA'ya ilgisini bu açıdan değerlendirmek lazım." dedi.
"Skoda iş birliği, ürün yelpazesi ve pazar fırsatı yaratıyor"
Tolga Kaan Doğancıoğlu, TEMSA olarak şehirler arası turizm ve servis taşımacılığında çok güçlü olduklarını ancak ürün gamlarında şehir içi uygulamalar da olduğunu, elektrikli otobüsler yaptıklarını anlattı.
Skoda'nın ise özellikle şehir içi ve toplu taşıma konusunda çok güçlü olduğuna işaret eden Doğancıoğlu, "Skoda troleybüs, tramvay, tren gibi alanlarda çok tecrübeli ve güçlü. Bu anlamda işlerimizi katlayacağına inanıyorum. Burada TEMSA'nın ürün yelpazesini genişletebilecek bir fırsat var. Diğer taraftan bizim Skoda ile etkili olduğumuz coğrafyalar da farklı. TEMSA olarak güçlü olduğumuz coğrafyalar Türkiye, Balkan ülkeleri, Fransa, Almanya, İngiltere ve Amerika. Ortağımızın güçlü olduğu yerler Orta Avrupa, eski Doğu Bloku ülkeleri, Baltık ve İskandinav ülkeleri. Bu da bize pazar fırsatı yaratıyor." dedi.
Doğancıoğlu, yakın zamanda Prag'da elektrikli araç üretiminde Skoda'nın sözleşme imzalamak üzere olduğunu, tamamlanması durumunda TEMSA-Skoda iş birliğinin Prag'da da çalışır hale geleceğini söyledi.
Skoda Transportation ile birlikte TEMSA'nın yeni iş alanlarına da girebileceğini ifade eden Doğancıoğlu, "Müjde olarak beklenen tramvay ve tren gibi faaliyetleri takip ediyoruz. Bunlar geldikçe paylaşacağız. Henüz gerçekleşmeden bunu müjde olarak söylemek doğru olmaz. Böyle bir fırsatımız var. Skoda'nın Konya ve Eskişehir'de çalışan tramvayları var. Elbette biz de ülkemizde yerli bu tür ürünleri tekrar başka yerlerde kullanmak, bunları Adana'da üretmeyi isteriz. Bunlarla ilgili gelişmeyi 'inşallah' imzasıyla söylemek gerekir." diye konuştu.
"TEMSA'nın 3-4 yıl içerisinde otonom araçlar da geliştirdiğini göreceğiz"
TEMSA CEO'su Doğancıoğlu, TEMSA'nın elektrikli otobüsü MD9 ElectriCITY'nin yurt içinde uygulama durumu hakkında da bilgi verdi.
Modelin seri üretime hazır hale olduğunu bildiren Doğancıoğlu, "Hatta bandımızdan inen ilk MD9 ElectriCITY ürünümüz, bugün halen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde aktif olarak kullanılıyor. Bunun dışında bu modelimiz yine Gaziantep'te pilot çalışmalar kapsamında trafiğe çıktı ve çıkan sonuçlarda gördük ki gerçekten hem çevreye hem de kullanıcılara büyük avantaj sunuyor. Ülke genelinde gerekli altyapı çalışmalarının da tamamlanmasıyla birlikte 2021 ve ötesinde elektrikli araçlarımızın Türkiye'de de yaygınlaşacağını öngörüyoruz. Bu alanda gerçekten çok iyi durumdayız. Yerli kaynaklarla geliştirdiğimiz bu araçları bugün dünyanın bu alandaki en ileri ülkelerinden biri olan İsveç'e dahi ihraç edebilecek kudretteyiz." dedi.
Doğancıoğlu, insan taşıyan otonom araçların ticarileşmesinin biraz daha ilgi ve zaman gerektirdiğini, bununla alakalı çalışmalarının olduğunu söyledi.
Bunun ticarileşmesi için 2021'de daha fazla çalışacaklarını aktaran Doğancıoğlu, "Önce kontrollü alanlarda, yollarda veya üniversite kampüslerinde deneyeceğiz. Ondan sonra 3-4 yıl içerisinde TEMSA'nın elektrikli araçlarıyla beraber otonom araçları da geliştirdiğini göreceğiz." dedi.
"2021'de Amerika'daki büyümeyi konuşuyor olacağız"
Tolga Kaan Doğancıoğlu, 2020'nin zor bir yıl olduğunu yineleyerek, bu dönemi hem salgın hem de TEMSA'nın kendinden kaynaklanan problemleri çözdüğü bir yıl olarak görmek gerektiğini söyledi.
Skoda ile kurulan ortaklığın bu yılın en iyi gelişmesi olduğunu aktaran Doğancıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Konkordatodan gönüllü çıktığımız, zor bir yıldı. Bir yıllık konkordato sürecini 11 Aralık itibarıyla TEMSA olarak sonlandırarak bu kalkanı kaldırdık. Bir an önce tedarikçilerimize, birlikte çalıştığımız bankalara verdiğimiz sözü tutarak şirketin ticari faaliyetlerini tekrar normale döndürmek üzere hareket ettik. Bu yılı öyle değerlendirmek lazım. 2021'in ise 2018 ve 2019'dan daha iyi bir yıl olmasını hedefliyoruz. Bugün yarı kapasiteyle çalışıyoruz. Kapasitemizi tam kullanacağımız bir yıl olacak. Planlarımız bunun üzerine. Amerika'daki büyümeyi konuşuyor olacağız. En güçlü olduğumuz ürün ve pazarlarda pandeminin olumsuz etkisini çok güçlü biçimde hissettik. Bu durumda yönetici arkadaşlarımız iş modelimizi değiştirerek, başka fırsatlar yaratarak şirketi canlı tutma becerisi gösterdi. Önümüzdeki dönemde pazar farklılaşması göreceğiz. En temel pazar farklılaşması yeni hissedarımız ve kardeş şirketimiz Skoda ile oluşan yeni pazarlar göreceğiz. Bunun dışında özellikle Orta Doğu'da yeni pazarlar göreceğiz. Asıl bizi heyecanlandıran husus tarihsel güçlü olduğumuz pazarlarda hayatın normale dönmesiyle düzelme beklentimiz."