Küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin etkisi ile birlikte, uluslararası pazarlarda dünyanın önde gelen ülkeleri ile rekabet edebilmenin en önemli koşulu, yenilikçi ve yaratıcı ürünler ortaya koyabilmek.
EY TÜRKİYE TEŞVİK HİZMETLERİ LİDERİ
SERDAR ALTAY
Bu anlamda, günümüzün rekabetçi iş dünyasında AR-GE ve inovasyon kavramı büyük önem kazanmış durumda. Dünyada hükümetler, AR-GE faaliyetlerinin etkilerinin farkında olarak AR-GE ve inovasyonu destekleyen teşvik mekanizmalarını ve yasal değişiklikleri mevzuatlarına ekledi.
Ülkemizde de aynı anlayışla, AR-GE, tasarım veya yazılım faaliyeti yürüten şirketlere, vergi ve sosyal güvenlik primi, istihdam, sermaye ve nakit destek programları kapsamında sağlanan farklı teşvik ve desteklerden faydalanma imkanı bulunuyor.
Ülkemizde AR-GE faaliyetlerine yönelik olarak uygulanan teşvikleri üç ayrı ana başlıkta toplamak mümkün. Bunlardan ilki; "Ticarileştirmeye Yönelik Teşvikler" olarak adlandırırılıyor.
Söz konusu teşvikler daha çok AR-GE, yenilik, tasarım ve yazılım faaliyetleri ve bu faaliyetler neticesinde elde edilen ürünlerin satışı ya da kiralanması süreçlerine ilişkin olarak düzenlenmiştir.
İkinci olarak ise; "Harcama Bazlı Teşvikler" olarak adlandırabileceğimiz 5746 Sayılı AR-GE ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen teşvikleri sayabiliriz.
Bu teşvikler ise daha çok AR-GE faaliyetlerinin proje aşamasında bu faaliyetlere yönelik olarak gerçekleştirilen harcamalar üzerinden sağlanan teşvik ve desteklerdir.
Üçüncü olarak da "Nakit Destekler" başlığı altında toplanabilecek programlar mevcut olup, bu programlar proje ile ilgili yapılan harcamaların belirli bir kısmının hibe şeklinde TÜBİTAK, KOSGEB ve Avrupa Birliği gibi bazı kurumlar tarafından karşılanması şeklinde uygulanıyor.
Söz konusu teşvikleri şu şekilde özetlemek mümkündür.
AR-GE faaliyetlerine yönelik destek ve teşvik programlarından faydalanılması bazı asgari şartların yerine getirilmesini gerektirmek gerekli. Bu asgari şartlar faaliyet şekline göre (AR-GE Merkezi kurulması ya da Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyette bulunulması gibi) değişebiliyor.
AR-GE veya tasarım merkezi belgesi alımı için; AR-GE veya tasarım merkezlerinin ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş ve tek bir yerleşke veya fiziki mekân içinde yer alması, yeterli ve sürekli proje kapasitesi olması, asgari tam zamanlı AR-GE personeli istihdam edilmesi, AR-GE veya tasarım faaliyetlerinin yurt içinde gerçekleştirilmesi, başvuru yapan işletmenin yeterli AR-GE veya tasarım yönetimi ile teknolojik varlıkları, insan kaynakları, fikri haklar, proje ve bilgi kaynakları yönetim yeteneği ve kapasitesinin bulunması, AR-GE merkezi ve tasarım merkezlerinde çalışan personelin, bu merkezlerde çalıştığının fiziki kontrolünü yapacak mekanizmaların bulunması gibi şartların sağlanması gerekiyor.
Bu şartların sağlanması durumunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın AR-GE / tasarım merkezi başvuru dosyasının hazırlanması ve bakanlığın çevrimiçi sayfası üzerinden doldurulması, işletme yetkilisinin elektronik imzası ile imzalanmak suretiyle bakanlığa iletilmesi gerekiyor.
Diğer taraftan, teknokent bünyesinde yer almak için asgari tam zaman eşdeğer personel sınırlaması veya birden fazla projenin aynı anda yürütülmesi gibi bir durum söz konusu olmamakla birlikte, teknokent bünyesinde yer almak isteyen işletmeler, teknokent yönetici şirketi ile görüşerek, teknokent yönetiminin gerekli bulduğu evrakların iletilmesi ve projelerin içeriklerine yönelik değerlendirmelerin bakanlık izleyicileri tarafından gerçekleştirilmesini takiben teknokentte faaliyetlerine başlayabilmekte.
Ulusal ve uluslararası nakit destek programlarına ise proje bazlı başvuru yapılmakla birlikte, projenin ihtiyacına göre personel çalışabilmekte ve bazı destek programlarına ortaklı başvuru yapılabilmektedir. Ancak, proje bütçesi ve süresi, program kodlarına göre değişkenlik gösteriyor.
Bazı programlar ise, çağrılı olmakta ve açılan çağrı alanına uygun projelerin başvuruları kabul edilebiliyor. Bu nedenle, TÜBİTAK ve Harizan2020 gibi birimlerin web sitelerinin belli aralıklarla kontrol edilmesi şirketler açısından faydalı olacak.
Söz konusu süreçlerde başvuru gerçekleştiren işletmelerin, öncelikle başvurunun iletileceği kurumun beklediği asgari şartları iyi analiz etmesi ve bu şartları sağlaması çok önemli. Sıklıkla başvuru aşamasındaki eksiklikler nedeniyle, başvurular olumsuz neticeleniyor.
Diğer taraftan, projelerin çok iyi bir şekilde ifade edilmesi, teknik zorluklarının, yenilikçi yönlerinin, katma değerinin vurgulanması, benzerlerinden farkının ortaya konulması da dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu.
Buna ek olarak; AR-GE /tasarım merkezi olan veya teknokentte yer alan bir işletmenin, ulusal veya uluslararası nakit destek programlarına başvuru yapıp yapamayacağı konusu da bazen firmalar nezdinde karmaşıklığa yol açıyor. AR-GE / tasarım merkezi olan veya teknokentte yer alan bir işletmenin, ulusal veya uluslararası nakit destek programlarına da başvuru yapmasının ve nakit desteklerden faydalanmasının mümkün olduğunu belirtmekte fayda var.
Son olarak, firmaların AR-GE personeli sayısı, projelerin kendi bünyelerinde veya üçüncü kişiler için kullanılması, mevcut işletmenin kar pozisyonu gibi birçok kriteri dikkate alarak AR-GE merkezi ya da teknokent şeklinde yapılanmaya karar vermeleri ve mutlaka karar öncesi fizibilite çalışmaları yapmaları önem arz ediyor.
EY TÜRKİYE TEŞVİK HİZMETLERİ LİDERİ
SERDAR ALTAY
Bu anlamda, günümüzün rekabetçi iş dünyasında AR-GE ve inovasyon kavramı büyük önem kazanmış durumda. Dünyada hükümetler, AR-GE faaliyetlerinin etkilerinin farkında olarak AR-GE ve inovasyonu destekleyen teşvik mekanizmalarını ve yasal değişiklikleri mevzuatlarına ekledi.
Ülkemizde de aynı anlayışla, AR-GE, tasarım veya yazılım faaliyeti yürüten şirketlere, vergi ve sosyal güvenlik primi, istihdam, sermaye ve nakit destek programları kapsamında sağlanan farklı teşvik ve desteklerden faydalanma imkanı bulunuyor.
KAÇ FARKLI TEŞVİK VAR?
Ülkemizde AR-GE faaliyetlerine yönelik olarak uygulanan teşvikleri üç ayrı ana başlıkta toplamak mümkün. Bunlardan ilki; "Ticarileştirmeye Yönelik Teşvikler" olarak adlandırırılıyor.
Söz konusu teşvikler daha çok AR-GE, yenilik, tasarım ve yazılım faaliyetleri ve bu faaliyetler neticesinde elde edilen ürünlerin satışı ya da kiralanması süreçlerine ilişkin olarak düzenlenmiştir.
İkinci olarak ise; "Harcama Bazlı Teşvikler" olarak adlandırabileceğimiz 5746 Sayılı AR-GE ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen teşvikleri sayabiliriz.
Bu teşvikler ise daha çok AR-GE faaliyetlerinin proje aşamasında bu faaliyetlere yönelik olarak gerçekleştirilen harcamalar üzerinden sağlanan teşvik ve desteklerdir.
Üçüncü olarak da "Nakit Destekler" başlığı altında toplanabilecek programlar mevcut olup, bu programlar proje ile ilgili yapılan harcamaların belirli bir kısmının hibe şeklinde TÜBİTAK, KOSGEB ve Avrupa Birliği gibi bazı kurumlar tarafından karşılanması şeklinde uygulanıyor.
Söz konusu teşvikleri şu şekilde özetlemek mümkündür.
TEŞVİK ALMAK İÇİN NE YAPMALI?
AR-GE faaliyetlerine yönelik destek ve teşvik programlarından faydalanılması bazı asgari şartların yerine getirilmesini gerektirmek gerekli. Bu asgari şartlar faaliyet şekline göre (AR-GE Merkezi kurulması ya da Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyette bulunulması gibi) değişebiliyor.
AR-GE veya tasarım merkezi belgesi alımı için; AR-GE veya tasarım merkezlerinin ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş ve tek bir yerleşke veya fiziki mekân içinde yer alması, yeterli ve sürekli proje kapasitesi olması, asgari tam zamanlı AR-GE personeli istihdam edilmesi, AR-GE veya tasarım faaliyetlerinin yurt içinde gerçekleştirilmesi, başvuru yapan işletmenin yeterli AR-GE veya tasarım yönetimi ile teknolojik varlıkları, insan kaynakları, fikri haklar, proje ve bilgi kaynakları yönetim yeteneği ve kapasitesinin bulunması, AR-GE merkezi ve tasarım merkezlerinde çalışan personelin, bu merkezlerde çalıştığının fiziki kontrolünü yapacak mekanizmaların bulunması gibi şartların sağlanması gerekiyor.
Bu şartların sağlanması durumunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın AR-GE / tasarım merkezi başvuru dosyasının hazırlanması ve bakanlığın çevrimiçi sayfası üzerinden doldurulması, işletme yetkilisinin elektronik imzası ile imzalanmak suretiyle bakanlığa iletilmesi gerekiyor.
Diğer taraftan, teknokent bünyesinde yer almak için asgari tam zaman eşdeğer personel sınırlaması veya birden fazla projenin aynı anda yürütülmesi gibi bir durum söz konusu olmamakla birlikte, teknokent bünyesinde yer almak isteyen işletmeler, teknokent yönetici şirketi ile görüşerek, teknokent yönetiminin gerekli bulduğu evrakların iletilmesi ve projelerin içeriklerine yönelik değerlendirmelerin bakanlık izleyicileri tarafından gerçekleştirilmesini takiben teknokentte faaliyetlerine başlayabilmekte.
Ulusal ve uluslararası nakit destek programlarına ise proje bazlı başvuru yapılmakla birlikte, projenin ihtiyacına göre personel çalışabilmekte ve bazı destek programlarına ortaklı başvuru yapılabilmektedir. Ancak, proje bütçesi ve süresi, program kodlarına göre değişkenlik gösteriyor.
Bazı programlar ise, çağrılı olmakta ve açılan çağrı alanına uygun projelerin başvuruları kabul edilebiliyor. Bu nedenle, TÜBİTAK ve Harizan2020 gibi birimlerin web sitelerinin belli aralıklarla kontrol edilmesi şirketler açısından faydalı olacak.
BAŞVURUDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Söz konusu süreçlerde başvuru gerçekleştiren işletmelerin, öncelikle başvurunun iletileceği kurumun beklediği asgari şartları iyi analiz etmesi ve bu şartları sağlaması çok önemli. Sıklıkla başvuru aşamasındaki eksiklikler nedeniyle, başvurular olumsuz neticeleniyor.
Diğer taraftan, projelerin çok iyi bir şekilde ifade edilmesi, teknik zorluklarının, yenilikçi yönlerinin, katma değerinin vurgulanması, benzerlerinden farkının ortaya konulması da dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu.
Buna ek olarak; AR-GE /tasarım merkezi olan veya teknokentte yer alan bir işletmenin, ulusal veya uluslararası nakit destek programlarına başvuru yapıp yapamayacağı konusu da bazen firmalar nezdinde karmaşıklığa yol açıyor. AR-GE / tasarım merkezi olan veya teknokentte yer alan bir işletmenin, ulusal veya uluslararası nakit destek programlarına da başvuru yapmasının ve nakit desteklerden faydalanmasının mümkün olduğunu belirtmekte fayda var.
Son olarak, firmaların AR-GE personeli sayısı, projelerin kendi bünyelerinde veya üçüncü kişiler için kullanılması, mevcut işletmenin kar pozisyonu gibi birçok kriteri dikkate alarak AR-GE merkezi ya da teknokent şeklinde yapılanmaya karar vermeleri ve mutlaka karar öncesi fizibilite çalışmaları yapmaları önem arz ediyor.