Son yıllarda yaptığı satın almalarla hızlı büyüyen Karaca, yatırımda rotayı İngiltere'ye kırdı. Almanya'da mağazalaşıp marka satın alarak büyüdüklerini söyleyen Karaca Grup CEO'su Fatih Karaca, İngiltere pazarında fırsat kovaladıklarını söylüyor.
SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr
26 Haziran – 9 Temmuz 2022 tarihli sayıdan
Arif Karaca ve kardeşleri tarafından küçük bir cam atölyesinde kurulan Karaca Grup, marka satın alarak büyüme yolculuğunu hızlandırdı.
Jumbo, Homend, Kaşmir ve 2019 yılında Alman Weimar'ı bünyesine katarak büyüyen marka, yurtdışında hedef büyüttü. İngiltere Oxford'da lojistik merkez kuran ve ilk mağazasını da bu yıl açmayı planlayan marka, burada marka satın alarak büyümeyi de planlıyor.
2006 yılında göreve gelerek grupta markalaşma ve mağaza-laşma süreçlerini hızlandıran Karaca Grup CEO'su Fatih Karaca, yurtdışında pazarın içinden bir marka satın alarak büyüme stratejisiyle ilerlediklerini anlatıyor.
Hedeflerinde gelişmiş Avrupa ülkeleri olduğunu aktaran Karaca, markanın bu yılı 8 milyar TL ciro ile kapatmayı planladığını dile getiriyor. Bu ciroda şu an yüzde 15 olan payını yeni yatırımlarla yüzde 30'a taşımak istediklerini ileten Fatih Karaca ile grubun yeni dönem hedeflerini konuştuk.
Karaca markası geçmişten bu yana nasıl bir performansla bugüne geldi?
Babamlar dört kardeş olarak 1973'lü yıllarda cam atölyesiyle yola çıkmışlar ve o süreçte piyasa Siyapuşpaşa'da dönerken iyi işler yapmışlar. Fakat gerçek anlamda Karaca markasının büyüme yolculuğu 2000'lerde AVM'lerde kendi mağazalarımızı açmamızla başladı.
Bu süreçle tüketicilere kendimizi ifade etmeye başladık. Babamlar ürünü çok iyi tanıyorlar ve kaliteli üretimi çok iyi biliyorlardı. Bu onlar için büyük avantaj sağladı ve markanın yatırımlarına önemli bir yön çizdi. 2006 yılında beş AVM'de mağazamız vardı. Çok kaliteli ürünler üreten bir markaydık fakat insanlar çok bilmiyordu.
Sadece kalitemizi test edenler bunun farkındaydı. Sonrasında iletişime ağırlık verdik ve 2008 krizinde de ciddi bir dönüşüm yaparak büyümemizi hızlandırdık. AVM'lerde mağazalarımızı artırdık. İyi fırsatlar yakalayarak ciddi bir atılım yaptık.
Pandeminin etkisini yoğun hissettirdiği geçen yılı nasıl kapattınız?
Sektörel olarak bakacak olursam pandemi sürecini iyi geçirdik. İnsanlar evde kalınca yenilenme ihtiyacı arttı ve mutfak ürünlerini yenilediler. Bu büyümenin bir parçası olurken, lojistik tarafa yaptığımız yatırımlar ve dijitalleşme yatırımları da büyümeyi sürükledi.
Biz büyümeyi gerçek anlamda e-ticaret yatırımlarıyla yakaladık. Geliştirdiğimiz uygulama 5 milyon indirme rakamına ulaştı ve dijital kanal bir yıl gibi kısa sürede en büyük satış kanalı haline geldi. Öte yandan biz pandemide hızlı kararlar aldık ve sürece çok iyi adapte olduk. Mesela üretimi hemen kesmedik.
Bu da bize belli avantajlar sağladı. Tüm bu stratejinin getirdiği avantajla geçen yılı 4 milyar TL ciro ile kapattık. Bu yıl da yine ciddi bir büyüme hedefimiz var.
“AİLE ÜYELERİNE KÂR PAYI DAĞITMIYORUZ”
“Biz marka olarak bugüne dek üretim, toptandan, bayi ve mağazalaşma süreçlerini çok iyi yönettik. Bizim dışarıdan bir ortaklı yapımız yok, aile şirketiyiz. Fakat aile üyelerine kâr payı dağıtmayan bir yapıya sahibiz. Mütevazi yaşayıp, markanın dünyada söz sahibi olması için kârı şirket içinde tutuyoruz. Neticede dört kardeşin en büyük hayali bu...”
Ekonomik anlamda ciddi belirsizlikler söz konusu. Bu yıl için ciroda kapanış öngörünüz nedir?
Özetle grup olarak bu yılı 500 milyon dolara yakın bir rakamla kapatırız, yani yaklaşık 8 milyar TL'lik bir ciro hedefliyoruz. Bunu da e-ticaretteki performansımız ve yurtdışı yatırımlarımızla elde edeceğimizi öngörüyoruz. Geçmişten bu yana dolar bazlı bakıldığında 2006'da 20 milyon dolar olan ciromuz, 15 yılda 25 kat büyüdü ve 500 milyon dolara ulaştı. Bu büyük bir başarı...
Tabii bu koşulların oluşmasında belli avantajların etkisi de var. Eskiden üretim süreçlerinde kullandığımız ürünlerde yüzde 50 yerlilik oranı varken, şimdi yüzde 70 oranında yerli söz konusu. Bu önemli bir güç, tedarik açısından ciddi bir avantaj. Öte yandan biz iyi bir e-ticaret şirketi haline de geldik. Büyümede bir diğer avantaj ise e-ticaretteki başarımız oldu.
Şu an ciroda e-ticaretin payı nedir?
Ciromuzun yüzde 30'u e-ticaretten geliyor. Bu oran Almanya'daki satışlarımızda yüzde 80'lerde. Öngörüm 2-3 yılda yüzde 50'leri aşacaktır. 500 kişi çalışıyor ofiste, bunun 100'ü dijital dönüşüm tarafında çalışıyor. Karaca hızlı değişen, dönüşen bir marka ve biz yeni yatırımlarla değişimi yönetiyoruz. Bu nedenle büyümek tesadüf değil.
Grubun yaptığı satın almaların büyümeye katkısı ne oldu? Önümüzdeki süreçte beklenti nedir?
Karaca Grup'un toplamda 400 mağazası var. Grup cirosunun yüzde 65'i ise Karaca'dan geliyor. Diğerleri Jumbo, Emsan, Karaca Home, Homend, Kaşmir, Weimar gibi markalarının katkısıyla oluyor. Jumbo, Homend, Weimar ve Kaşmir gibi marka satın almalarının ardından bugün ciddi bir marka portföyümüz oldu.
Satın almalar sürecek mi?
Elbette, yapabiliriz. Fakat şu anda yurtdışında satın almayı daha efektif görüyoruz. Önümüzdeki süreçte yurtdışında ciddi bir büyüme hedefimiz var. Almanya'da mağazalaşma çalışmalarımız sürüyor. Ardından İngiltere pazarında da mağazalaşma yönünde önemli adımlar atıyoruz. Sanırım yıl sonunda İngiltere'de ilk mağazamızı açıyoruz. Fransa Paris'te de bin metrekarelik bir mağaza açıyoruz.
Bu mağazalaşma yatırımlarmdan ziyade e-ticaret potansiyelini burada da değerlendirmek niyetindeyiz. Yurtdışının gelirlerdeki payı şu an yüzde 15 üzerinde. Ama amacımız iki yıla kadar bu payı yüzde 30'a kadar getirmek. Almanya'da lojistik merkezimiz var. İngiltere'de de Oxford'a yakın büyük bir lojistik merkez yaptık.
Marka satın alma konusunda hangi pazarlar hedefte?
Gelişmiş pazarlarda daha etkiniz. Marka satın alma konusunda da niyetliyiz ve dediğim gibi hedef pazarlarımız gelişmiş Avrupa ülkeleri. Hazır bir marka satın alıp orada ilerleme stratejimiz var.
Satın alma konusunda en yakın ülke incelediğimiz İngiltere pazarı olabilir. İngiltere'de henüz bir satın alma yapmadık ama marka satın almasıyla pazardaki büyümeyi yönetmek istiyoruz. İlk etapta mağazalar ve lojistik merkezimizle yerimizi alıyoruz.
Mağazalaşma ve lojistik merkezlerin yanı sıra özellikle e-ticaret tarafında ciddi yatırımlar yapan Karaca Grup, dağıtım konusunda sıkıntı yaşamamak adına önemli adımlar atıyor. Lojistik alanında İstanbul Hadımköy'de 100 bin metrekarelik bir merkez yapmak üzere kolları sıvayan grup, yaklaşık 100 milyon dolarlık bu yatırımı yıl sonunda tamamlamayı hedefliyor.
Fatih Karaca, “Bu yatırım e-ticaretin sağlıklı büyümesi için çok önemli. İstanbul'daki bu yatırım sanırım yıl sonunda tamamlanır. Öte yandan Almanya'da Köln'de 5 bin paletlik, İngiltere Londra'da ise 3 bin 500 paletlik bir lojistik merkezimiz var. İstanbul'da ise 12 lokasyonda dağıtım mümkün. Ama en son yatırımı çok önemsiyoruz” diyor.
SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr
26 Haziran – 9 Temmuz 2022 tarihli sayıdan
Arif Karaca ve kardeşleri tarafından küçük bir cam atölyesinde kurulan Karaca Grup, marka satın alarak büyüme yolculuğunu hızlandırdı.
Jumbo, Homend, Kaşmir ve 2019 yılında Alman Weimar'ı bünyesine katarak büyüyen marka, yurtdışında hedef büyüttü. İngiltere Oxford'da lojistik merkez kuran ve ilk mağazasını da bu yıl açmayı planlayan marka, burada marka satın alarak büyümeyi de planlıyor.
2006 yılında göreve gelerek grupta markalaşma ve mağaza-laşma süreçlerini hızlandıran Karaca Grup CEO'su Fatih Karaca, yurtdışında pazarın içinden bir marka satın alarak büyüme stratejisiyle ilerlediklerini anlatıyor.
Hedeflerinde gelişmiş Avrupa ülkeleri olduğunu aktaran Karaca, markanın bu yılı 8 milyar TL ciro ile kapatmayı planladığını dile getiriyor. Bu ciroda şu an yüzde 15 olan payını yeni yatırımlarla yüzde 30'a taşımak istediklerini ileten Fatih Karaca ile grubun yeni dönem hedeflerini konuştuk.
Karaca markası geçmişten bu yana nasıl bir performansla bugüne geldi?
Babamlar dört kardeş olarak 1973'lü yıllarda cam atölyesiyle yola çıkmışlar ve o süreçte piyasa Siyapuşpaşa'da dönerken iyi işler yapmışlar. Fakat gerçek anlamda Karaca markasının büyüme yolculuğu 2000'lerde AVM'lerde kendi mağazalarımızı açmamızla başladı.
Bu süreçle tüketicilere kendimizi ifade etmeye başladık. Babamlar ürünü çok iyi tanıyorlar ve kaliteli üretimi çok iyi biliyorlardı. Bu onlar için büyük avantaj sağladı ve markanın yatırımlarına önemli bir yön çizdi. 2006 yılında beş AVM'de mağazamız vardı. Çok kaliteli ürünler üreten bir markaydık fakat insanlar çok bilmiyordu.
Sadece kalitemizi test edenler bunun farkındaydı. Sonrasında iletişime ağırlık verdik ve 2008 krizinde de ciddi bir dönüşüm yaparak büyümemizi hızlandırdık. AVM'lerde mağazalarımızı artırdık. İyi fırsatlar yakalayarak ciddi bir atılım yaptık.
Pandeminin etkisini yoğun hissettirdiği geçen yılı nasıl kapattınız?
Sektörel olarak bakacak olursam pandemi sürecini iyi geçirdik. İnsanlar evde kalınca yenilenme ihtiyacı arttı ve mutfak ürünlerini yenilediler. Bu büyümenin bir parçası olurken, lojistik tarafa yaptığımız yatırımlar ve dijitalleşme yatırımları da büyümeyi sürükledi.
Biz büyümeyi gerçek anlamda e-ticaret yatırımlarıyla yakaladık. Geliştirdiğimiz uygulama 5 milyon indirme rakamına ulaştı ve dijital kanal bir yıl gibi kısa sürede en büyük satış kanalı haline geldi. Öte yandan biz pandemide hızlı kararlar aldık ve sürece çok iyi adapte olduk. Mesela üretimi hemen kesmedik.
Bu da bize belli avantajlar sağladı. Tüm bu stratejinin getirdiği avantajla geçen yılı 4 milyar TL ciro ile kapattık. Bu yıl da yine ciddi bir büyüme hedefimiz var.
“AİLE ÜYELERİNE KÂR PAYI DAĞITMIYORUZ”
“Biz marka olarak bugüne dek üretim, toptandan, bayi ve mağazalaşma süreçlerini çok iyi yönettik. Bizim dışarıdan bir ortaklı yapımız yok, aile şirketiyiz. Fakat aile üyelerine kâr payı dağıtmayan bir yapıya sahibiz. Mütevazi yaşayıp, markanın dünyada söz sahibi olması için kârı şirket içinde tutuyoruz. Neticede dört kardeşin en büyük hayali bu...”
Ekonomik anlamda ciddi belirsizlikler söz konusu. Bu yıl için ciroda kapanış öngörünüz nedir?
Özetle grup olarak bu yılı 500 milyon dolara yakın bir rakamla kapatırız, yani yaklaşık 8 milyar TL'lik bir ciro hedefliyoruz. Bunu da e-ticaretteki performansımız ve yurtdışı yatırımlarımızla elde edeceğimizi öngörüyoruz. Geçmişten bu yana dolar bazlı bakıldığında 2006'da 20 milyon dolar olan ciromuz, 15 yılda 25 kat büyüdü ve 500 milyon dolara ulaştı. Bu büyük bir başarı...
Tabii bu koşulların oluşmasında belli avantajların etkisi de var. Eskiden üretim süreçlerinde kullandığımız ürünlerde yüzde 50 yerlilik oranı varken, şimdi yüzde 70 oranında yerli söz konusu. Bu önemli bir güç, tedarik açısından ciddi bir avantaj. Öte yandan biz iyi bir e-ticaret şirketi haline de geldik. Büyümede bir diğer avantaj ise e-ticaretteki başarımız oldu.
Şu an ciroda e-ticaretin payı nedir?
Ciromuzun yüzde 30'u e-ticaretten geliyor. Bu oran Almanya'daki satışlarımızda yüzde 80'lerde. Öngörüm 2-3 yılda yüzde 50'leri aşacaktır. 500 kişi çalışıyor ofiste, bunun 100'ü dijital dönüşüm tarafında çalışıyor. Karaca hızlı değişen, dönüşen bir marka ve biz yeni yatırımlarla değişimi yönetiyoruz. Bu nedenle büyümek tesadüf değil.
Grubun yaptığı satın almaların büyümeye katkısı ne oldu? Önümüzdeki süreçte beklenti nedir?
Karaca Grup'un toplamda 400 mağazası var. Grup cirosunun yüzde 65'i ise Karaca'dan geliyor. Diğerleri Jumbo, Emsan, Karaca Home, Homend, Kaşmir, Weimar gibi markalarının katkısıyla oluyor. Jumbo, Homend, Weimar ve Kaşmir gibi marka satın almalarının ardından bugün ciddi bir marka portföyümüz oldu.
Satın almalar sürecek mi?
Elbette, yapabiliriz. Fakat şu anda yurtdışında satın almayı daha efektif görüyoruz. Önümüzdeki süreçte yurtdışında ciddi bir büyüme hedefimiz var. Almanya'da mağazalaşma çalışmalarımız sürüyor. Ardından İngiltere pazarında da mağazalaşma yönünde önemli adımlar atıyoruz. Sanırım yıl sonunda İngiltere'de ilk mağazamızı açıyoruz. Fransa Paris'te de bin metrekarelik bir mağaza açıyoruz.
Bu mağazalaşma yatırımlarmdan ziyade e-ticaret potansiyelini burada da değerlendirmek niyetindeyiz. Yurtdışının gelirlerdeki payı şu an yüzde 15 üzerinde. Ama amacımız iki yıla kadar bu payı yüzde 30'a kadar getirmek. Almanya'da lojistik merkezimiz var. İngiltere'de de Oxford'a yakın büyük bir lojistik merkez yaptık.
Marka satın alma konusunda hangi pazarlar hedefte?
Gelişmiş pazarlarda daha etkiniz. Marka satın alma konusunda da niyetliyiz ve dediğim gibi hedef pazarlarımız gelişmiş Avrupa ülkeleri. Hazır bir marka satın alıp orada ilerleme stratejimiz var.
Satın alma konusunda en yakın ülke incelediğimiz İngiltere pazarı olabilir. İngiltere'de henüz bir satın alma yapmadık ama marka satın almasıyla pazardaki büyümeyi yönetmek istiyoruz. İlk etapta mağazalar ve lojistik merkezimizle yerimizi alıyoruz.
İSTANBUL HADIMKÖY'E LOJİSTİK MERKEZ KURUYOR
Mağazalaşma ve lojistik merkezlerin yanı sıra özellikle e-ticaret tarafında ciddi yatırımlar yapan Karaca Grup, dağıtım konusunda sıkıntı yaşamamak adına önemli adımlar atıyor. Lojistik alanında İstanbul Hadımköy'de 100 bin metrekarelik bir merkez yapmak üzere kolları sıvayan grup, yaklaşık 100 milyon dolarlık bu yatırımı yıl sonunda tamamlamayı hedefliyor.
Fatih Karaca, “Bu yatırım e-ticaretin sağlıklı büyümesi için çok önemli. İstanbul'daki bu yatırım sanırım yıl sonunda tamamlanır. Öte yandan Almanya'da Köln'de 5 bin paletlik, İngiltere Londra'da ise 3 bin 500 paletlik bir lojistik merkezimiz var. İstanbul'da ise 12 lokasyonda dağıtım mümkün. Ama en son yatırımı çok önemsiyoruz” diyor.
