Bist 100
9079,97
3,1%
Bist 100
Dolar/TL
32,3311
0,1802%
Dolar/TL
Euro/TL
34,9101
-0,0882%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0799
-0,2531%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2303,13
1,1%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Üretimde maliyet baskısı yükseliyor

30 Ekim 2021
Üretimde maliyet baskısı yükseliyor
Döviz kurundaki hızlı artış, hammaddedeki fiyat artışları, navlun bedelindeki yükselme sanayide maliyet baskısını da yukarı taşıyor. Artan maliyet baskısı karşısında kâr marjı eriyen üreticiler, yüklerinin hafifletilmesini istiyor.

SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr

Türkiye ekonomisi zorlu bir dönemeçten geçiyor. Döviz kurundaki hızlı artış, yükselen enflasyon sanayide maliyet baskısını da yukarı taşıyor. Üretici fiyatlarının yüzde 45 seviyelerinde olmasıyla gözler de bu alana çevrildi. İş dünyası tüketici fiyatlarının 2,5 katı kadar olan ÜFE'ye dikkat kesilmiş durumda.

17-30 Ekim 2021 tarihli sayıdan

Tabii, bunun birçok nedeni var. Küresel tedarik zincirindeki kopmanın hammadde ayağında yaşattığı fiyat artışlarının yanı sıra navlun fiyatlarındaki yükselme, döviz kurundaki hızlı çıkış, enerji maliyetlerindeki tırmanış sanayiye negatif yansıyor.

Artan üretim maliyetleri karşısından kâr marjları eriyen sektörlerin temsilcileri, bunun tüketicilere de zam olarak yansıtılacağına işaret ediyor. Gözler, konuttan, ayakkabıya, mobilyadan, gıdaya kadar birçok alanda fiyat artışlarına çevrilmiş durumda.

DÖVİZDEKİ ARTIŞ ZORLUYOR


Türkiye'nin yıllarca en dinamik sektörlerinden biri olan ve son 20 yılda ekonominin büyüme modelinin temeli olan inşaat sektörü, bilindiği gibi son yılların en durgun dönemini yaşıyor. Sektörün istihdam içindeki payı 2017'de yüzde 7,4 seviyesinden yüzde 6,3'e gerilerken, yaşanan girdi maliyetlerindeki artış ise sıkıntının devam edeceğini gösteriyor.

Bu yıl toplamda yüzde 45'e yakın bir maliyet artışı yaşayan sektör, 18 aylık süreçte mesela demir-çelikte yüzde 140 ve çimentoda gibi temel girdide ise yüzde 100'ler seviyesinde yükselişlerle sınandı.

Döviz kurundaki çıkış, küresel çapta emtia ve enerji fiyatlarında yaşanan artışlar temel girdi maliyetlerinde yukarı yönlü büyük baskı yaratırken, sektörde yükselen konut fiyatı artışları da dikkatleri çekiyor.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemeleri sanayisinin üretiminde çok yüksek bir maliyet artışı olduğunu kaydediyor. Bu oranın tamamının ise fiyatlara yansıtılmadığına işaret eden Küçükoğlu, "Maliyeti etkileyen en önemli unsur hammadde oldu.

Ayrıca enerji yoğun bir sektör olarak, yüksek enerji maliyeti de sektörümüzü direkt etkiliyor" diyor. Bu nedenle enerji yoğun çalışan kalemlerde daha yüksek artışlar görüldüğünü işaret eden Küçükoğlu, "Pandemi etkisinin azalması ve kurun belli bir dengeye oturmasıyla birlikte daha verimli döneme gireceğimizi öngörüyoruz" diye konuşuyor.

"YÜKLERİMİZ HAFİFLETİLMEM"


Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, konut alanında maliyet artışlarının satış fiyatlarına yansımaya devam edeceğini söylüyor. Artan maliyetler nedeniyle sektörde proje arzında temkinlilik yaşandığını dile getiren Eren, sektörün çok sayıda alt sektörle doğrudan ve dolaylı ilişkisi nedeniyle yaşanan sorunların ekonominin geneli üzerinde de baskı oluşturduğuna dikkat çekiyor.

Sektörün en büyük maliyet kalemlerinin yurtdışı projeleriyle, yurtiçinde kamu yatırımları ve konut projelerinde değişiklik gösterdiğini söyleyen Erdal Eren, inşaat maliyetlerinin son bir yılda yüzde 44,76 oranında artış gösterdiğini belirtiyor.

Eren, "Bu dönemde malzeme endeksi yüzde 56, 4 işçilik endeksi ise yıllık bazda yüzde 21 oranında yükselişini sürdürmüştür. Malzeme maliyetlerinde detaylara baktığımızda, bazı temel girdi maliyetlerimizde yüzde 100'ün üzerinde artış yaşandı.

Hem sektörümüzde hem de ekonominin genelinde çarkların hızlanması için mevcut yüklerimizin hafifletilmesi büyük ihtiyaçtır" diyor.

Eren, TMB olarak geçen dönemde maliyet atışı sorunu konusunda ise Ticaret Bakanlığı nezdinde çimento ve demir-çelik üreticileriyle bir araya geldiklerini anlatıyor.

SIFIR OTODA DA FİYATLAR YÜKSELECEK


Otomotiv pazarında da üretim üzerindeki maliyet baskısı iyice yükseldi. İkinci el fiyatlarındaki artışın sıfır otomobillere de yüksek oranda yansıması bekleniyor. Sadece çip krizi ve tedarikte sorunlar nedeniyle bu yıl otomobil üretiminin 10 milyon adet daha az olacağını ifade eden sektörün duayen isimlerinden Fark Holding CEOsu Ömer Burhanoğlu, arzdaki düşüşün de fiyatları yükselteceğini dile getiriyor.

Dünyada fiyat artışlarının yaşandığını ve enflasyonun sadece Türkiye değil, globalde de yükselişe geçtiğini aktaran Burhanoğlu, otomotiv sektörünün maliyetlerde döviz bazlı ortalama yüzde 10 artış olduğunu söylüyor.

Şu an yaşanan çip krizini de değerlendiren Burhanoğlu, şöyle konuşuyor: "Klasik bir arabada yaklaşık bin adet, elektrikli bir araçta ise yaklaşık 3 bin adet çip kullanılır.

Araçlardaki her düğmenin ardında bir kart ve çip var. Tanesi 3 dolar olan bu çipler, bugün ortalama 30 dolara çıktı. Nakliye tarafında ise fiyatlar 4-5 katına çıktı. Bu artışların daha da sürmesi mümkün."

YÜKSEK BORÇLULUK SORUN


Perakende sektörü ve beraberindeki ayakkabı üreticilerinde de maliyetlerdeki çıkış moralleri bozuyor. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, perakende sektörünün güncel en önemli sorunlarının hammadde ve enerji maliyetlerindeki artış ve küresel enflasyon olduğunu söylüyor.

Perakende sektörünün borçluluk oranının da sektör için önemli bir sorun olmaya devam ettiğini dile getiren Öncel, Türk perakende sektörünün 2020'yi diğer ülkelerle kıyaslandığında nispeten daha az hasarla geçirdiğini ancak yüksek borçluluk oranı ve maliyet artışlarının dikkat çekici noktaya geldiğini anlatıyor.

Ayakkabı sektörü özelinde değerlendirme yapılacak olursa sektörde yüzde 40 civarında bir maliyet artışı olduğunu ifade eden Sinan Öncel, bu maliyet artışlarının önümüzdeki süreçte tüketici fiyatlarına da yansıtılmak zorunda kalınacağını dile getiriyor.

Öncel, "Borçlarımızı ödeyebilmemiz için alışverişte canlılığın devam etmesi gerekiyor. Perakende sektörünün bugün en büyük sorununu hammadde ve enerji maliyetlerindeki artışla küresel enflasyon oluşturuyor" diyor.

"FİYAT TUTTURMAKTA ZORLANIYORUZ"


Dünyada altıncı, Avrupa'da ise en önde gelen tedarikçilerden biri olan Türkiye hazır giyim sektörü de hızlı maliyet artışlarından dert yanıyor. İrili ufaklı 58 bin civarında şirketin yer aldığı hazır giyim ve konfeksiyonda da maliyet artışları üreticiyi zorluyor.

Geçen yıl iç pazar büyüklüğü 26,7 milyar dolar olarak hesaplanan ve 17 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörde bu yıl ise şu ana kadar ihracatta 15 milyar dolara ulaştı. Beklenti ise yılın 20 milyar dolar ihracatla kapanması yönünde. Sektör ihracat gücüne karşılık, yaşadığı maliyet artışı özellikle iç piyasayı negatif etkiliyor. Sektörde hammadde ve ara mallarla işçilik en önemli maliyet kalemlerini oluşturuyor.

Özellikle pamuk, pamuk ipliği başta olmak üzere hammadde maliyetlerinde dolar bazında yüzde 50'yi bulan fiyat artışları oldu. Diğer taraftan navlun fiyatları önceki yıl göre 4 - 5 kat arttığı için ihracatçı sektörün en büyük sıkıntısı taşımacılık maliyeti oldu.

Bir de üstüne son dönemde enerji maliyetlerindeki artışın da eklendiğini söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, üreticilerin maliyet arttıkça fiyat tutturmakta zorlandığını belirtiyor.

Bu durumun rekabet gücünü olumsuz etkilediğini belirten Kaya, "Diğer taraftan fiyat artışının yanında piyasada hammadde bulmakta da sıkıntı olabiliyor.

Bu da termin sürelerimizi uzatıyor. Son zamanlarda pamukta çok ciddi bir artışla karşı karşıyayız. Pamuğun libresi 2 - 3 haftada 90 Cent'ten 1,15 dolara çıktı" diyor.

Kaya, küresel bir takım nedenlerden kaynaklanan bu artışla ilgili yapabileceklerinin sınırlı olduğunu ifade ederek, "Bu nedenle fiyatların bir an önce makul bir düzeyde stabil hale gelmesini diliyoruz" şeklinde konuşuyor.

Kurların geldiği mevcut seviye nedeniyle maliyetleri tam olarak birim fiyatlarına yansıtamadıklarını söyleyen Kaya, şubat ayından itibaren özellikle yurtiçindeki raf fiyatlarında yüzde 25 - 30 artış olacağını öngördüklerini ifade ediyor.

"HENÜZ FİYATLARA YANSITILMADI"


İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyoncular İhracatçı Birliği Başkanı (İHKİB) Mustafa Gültepe ise salgın sürecinde küresel tedarik zincirindeki değişimin pozitif etkilerini giderek daha fazla hisseden sektörün kapasite kullanım oranının yüzde 81 olduğunu aktarıyor.

Bu yıl ihracatta rekora imza atması beklenen sektörün pamuk başta olmak üzere hammadde, enerji ve navlun fiyatları nedeniyle maliyetlerinde artış yaşadığını belirten Gültepe, şunları aktarıyor: "Hammadde maliyetlerinde dolar bazında yüzde 50 civarında bir artıştan söz edebiliriz.

İhracata çalışan firmalarımız maliyetlerdeki artışı henüz fiyatlarına yansıtabilmiş değil ama önümüzdeki aylardan itibaren kademeli bir şekilde yansıtmamız gerekecek.

Öte yandan maliyet artışlarının yanı sıra hammaddeye erişimde karşılaştığımız sıkıntılar nedeniyle termin süresi uzadığı için bazen siparişleri geri çevirmek durumunda kalabiliyoruz. Bizim dileğimiz maliyetlerdeki bu olağanüstü artış trendinin durması yönünde."

PLASTİK SANAYİİNDE KÂR MARJİ ERİDİ


2020 yılında yaklaşık 39 milyar dolarlık ciroya imza atan ve 10,7 milyon ton üretim rakamlarıyla yılı kapatan plastik sanayii, toplam 330 bin kişiye sağladığı istihdamla Türkiye'nin önemli sektörleri arasında yer alıyor.

Sektördeki en büyük maliyet kalemi elbette hammadde olurken, burada fiyatlar ise 2020 yılında tonu bin 085 dolar iken, bu yıl bin 649 dolara çıktı.

Bununda ortalama yüzde 52'lik bir maliyet artışına neden olduğunu kaydeden PAGDER Başkanı Selçuk Gülsün, son dönemde navlun fiyatlarından kaynaklı etkinin de çok önem kazandığını kaydediyor.

Maliyet artışları sektörün ihracatını etkilediğini söyleyen Gülsün, iç pazarın zayıf seyretmesi karşısında ise sanayicinin maliyet artışını ürün fiyatlarına yansıtamadığını ve bunun da kâr marjlarını ciddi erittiğini belirtiyor.

“HAMMADDEYE SEKİZ KERE ZAM GELDİ”


36 bin üreticiye ev sahipliği yapan ve yüzde 90’ını KOBİ ölçekli şirketlerin oluşturduğu mobilya sanayicileri
hammadde ve kiralama artışlarınından en ağır etkilenen sektör olarak öne çıkıyor.

Üretim maliyetlerinin en büyük kalemi olan MDF’de yılbaşından bu yana zam yiyen sektör, ekim ayında yine yüzde 10 daha zam geleceği haberini aldı. Yılbaşından beri tam sekiz kere hammaddeye zam yapıldığını belirten Mobilya Sanayici İşadamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan, “Bu da yüzde 130’larda fiyat artışı demek.

Biz tüm bunlara rağmen TÜFE oranında zam oranını fiyatlarımıza yansıtabildik. Dediğim gibi önlenemez bir hammadde artışı var ve sorun hammadde bulamamanız. Bir an önce ihracata sınırlama getirerek maliyetlerin kontrol altına alınması gerekiyor” diyor.

Şu anda mümkün mertebe fiyatları kontrol altında tutmaya çalıştıklarını ancak ister istemez mobilyada fiyat artışının gündeme geleceğini kaydeden Gürcan, “Zam miktarını ise her ay hammaddeye gelen zam artışı nedeniyle şu an söyleyebilmek çok zor” diye konuşuyor.

Mobilya sektörünün kalbinin attığı MODOKO Başkanı Koray Çalışkan ise sırf hammadde tarafında yüzde 150’lik bir fiyat artışıyla karşı karşıya olduklarını anlatıyor. Maliyet artışının yanı sıra ürün de bulamadıklarını kaydeden Çalışkan, bunun da termin sürelerini uzattığını ifade ediyor.

Hammadde ihracatına bir sınırlama getirilmezse bu fiyat artışının bir süre daha devam edeceğini dile getiren Çalışkan, sektörün bunu fiyatlarına yansıtmak durumunda olduğunu ve tüketici fiyatlarını yüzde 10-20 seviyesinde yükselteceğini belirtiyor.

 
0


  • ALTIN GRAM - TL 2303,13 1,1%
  • ALTIN ONS 2215,67 0,95%
  • BIST 100 9079,97 3,1%
  • DOLAR/JAPON YENI 151,284 -0,029%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,35372 -0,22002%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 92,5745 0,2664%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,3311 0,1802%
  • EURO/DOLAR 1,0799 -0,2531%
  • EURO/TURK LIRASI 34,9101 -0,0882%
  • STERLIN/DOLAR 1,26352 0,03325%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL