Bu yıl “Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0” temasıyla düzenlenen zirvenin ana sponsorluğunu Rönesans Holding üstlendi. Zirve boyunca düzenlenen 12 panelde konuşan yerli ve yabancı 65 fikir önderi, küresel ölçekte yaşanan ekonomik, siyasal ve sosyal değişimlere mercek tuttu; Türkiye’nin yeni dünyadaki rolüne ilişkin risk ve fırsatları masaya yatırdı.
Ekonomist’in 27 Nisan-10 Mayıs 2025 tarihli sayısından
Ekonomist, Capital, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı. 17-20 Nisan tarihlerinde Sapanca’daki NG Enjoy otelinde gerçekleştirilen zirveyi yerli ve yabancı bin 500’ün üzerine katılımcı ve 50’yi aşkın basın mensubu takip etti. Bu yıl “Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0” temasıyla düzenlenen zirvenin ana sponsorluğunu Rönesans Holding üstlendi.
AÇILIŞI MEHMET ŞİMŞEK YAPTI
Zirvenin açılış konuşmalarını sırasıyla Capital & Ekonomist & StartUp Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük, RePie Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel ve Rönesans Holding Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak yaptı. Açılış konuşmalarının ardından zirvenin başlangıç konuşmasını, geçmiş yıllarda olduğu gibi yine T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gerçekleştirdi. Bakan Şimşek, son gün ortaya çıkan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı nedeniyle UEZ’e fiziken katılamasa da gönderdiği video mesajla ekonomi yönetimi olarak “harcama disiplini ve enflasyonla mücadeleye devam” mesajı verdi.
ZAPATERO’DAN “AB” VURGUSU
UEZ 2025’in ikinci gününün açılışını ise İspanya Eski Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero yaptı. Dünyada yaşanan değişimin merkezinde olan ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu kaydeden Zapatero, tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye-AB ilişkilerinin mutlaka güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. İki gün boyunca gerçekleştirilen 12 panelde, aralarında Almanya’nın 10. Başbakanı Christian Wulff ve Fransa Eski Sağlık Bakanı Dr. Nora Berra gibi küresel liderlerin yanı sıra Rönesans, Sabancı, Yıldız, Sanofi, HSBC, TAV, Turkcell, Index, Akkök, Kibar ve Safi gibi dev holding ve şirketlerin liderleri katıldı.
‘KRİZ KAHİNİ’ YENİ DÜZENİ ANLATTI
UEZ 2025’te keynote konuşmacı olarak, ‘kriz kahini’ diye bilinen Roubini Macro Associates, LLC Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Prof. Nouriel Roubini yer aldı. “Trump 2.0 Devrinde Yeni Küresel Düzen ya da Düzensizlik” başlığında düzenlenen özel oturumun sponsoru Figopara oldu. Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, şunları söyledi:
“Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2025’e yoğun bir ilgi var. Dünya ve Türkiye ekonomisine dair çok değerli görüşler dinliyoruz. Bunlardan biri de dünyaca ünlü ekonomist ve ‘Kriz Kahini’ olarak bilinen Prof. Roubini’nin ekonomiye dair keskin öngörüleri oldu. Figopara olarak Prof. Roubini’nin oturum sponsoru olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
IŞIN KARACA SAHNE ALDI
UEZ 2025 boyunca yalnızca panellerde değil, fuaye alanlarında da sıcak sohbetlere ve fikir alışverişlerine sahne oldu. 17 Nisan akşamı gerçekleştirilen açılış resepsiyonu sonrasında, 18 Nisan’da zirvenin ilk gününün sonunda gerçekleştirilen gala yemeğinde, zirvenin katılımcıları ile Türkiye medyasının önemli isimleri bir araya geldi. Gala yemeği ardından ise ünlü şarkıcı Işın Karaca ve orkestrası, UEZ katılımcılara unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı.
Zirvenin son günü olan 19 Nisan’da gün boyu süren altı panelin yanı sıra ana sponsorluğunu yeni nesil e-ticaret altyapısı İKAS’ın, destek sponsorluğunu ise RePie Portföy’ün üstlendiği Stars of Region yarışması sonuçları açıklandı ve düzenlenen törenle kazananlara ödülleri verildi.

SEDEF SEÇKİN BÜYÜK / CAPITAL, EKONOMİST VE START UP DERGİLERİ YAYIN DİREKTÖRÜ
“Dengeler değişiyor, Türkiye için fırsat var”
“Bugün Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve ABD ekonomisi Çin’in sadece 1,5 katı büyüklükte. ABD Başkanı Trump’ın kurmayı planladığı müzakere masalarında işi çok da kolay olmayabilir. Bu bağlamda hızla değişen dengeler Türkiye’nin de önüne pek çok yeni gelişme fırsatı çıkarabilir. Temamızdaki ‘Gelecek 5.0’ vurgusu da yapay zeka, blockchain, robotik gibi ileri teknolojilerin dönüştürücü etkisi ve bilimin ışığıyla temiz enerjiden telekomünikasyona, eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma her alanda büyümenin, ilerlemenin ve kalkınmanın sürdürülebildiği parlak bir geleceği tanımlıyor. Ve bu geleceği yaratacak 5.0 liderlerin, Z kuşağı gençlerin zirve yürüyüşü, ABD’den İngiltere’ye, Türkiye’den Sırbistan’a, İspanya’dan Yunanistan’a sözün özü dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerde başlamış durumda. Mevcut sistemlerin eksik ve hatalı uygulamalarına, otoriterleşerek çözüm üretmekten uzaklaşan liderlik ve yönetim yaklaşımlarına karşı sesini yükselten Z kuşağını çok değil 5-10 yıl içinde önemli mevkilerde, rollerde geleceğin liderleri olarak göreceğiz.”

DR. M. EMRE ÇAMLIBEL / REPIE YATIRIM HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Daha sürdürülebilir bir gelecek kurulmalı”
“Ortak akılla geleceğe yön verebilmek için UEZ’de toplandık. İçinde bulunduğumuz dönem, tarihin hızlandığı, belirsizliğin norm haline geldiği, ekonomik sistemlerin yeniden şekillendiği bir dönem. Bir süredir artık iş dünyasının başarısı sadece kâr-zarar tablolarıyla ölçülmüyor. Aynı zamanda çevreye, topluma ve geleceğe ne kattığımız da önemli. Ekonomik başarı, sadece büyüme rakamları değil; daha adil, daha etik, daha sürdürülebilir ve daha insan odaklı bir gelecek kurmakla ilgili, yani sürdürülebilir kalkınmayla ilgili. Tüm bu saydığım kavramlar, ‘Gelecek 5.0’ın altyapılarını oluşturmaktadır. Bu anlayışla, biz de RePie Yatırım Holding olarak, iştiraklerimiz bünyesindeki yatırım enstrümanları olan yatırım fonları ve özel amaçlı şirketler gibi çağdaş yatırım araçlarını yalnızca finansal değil; toplumsal ve yapısal üretken modeller olarak konumlandırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki on yıllar, bildiğimiz tüm ticaret kurallarının ve rekabet paradigmalarının yeniden tanımlandığı bir dönem olacak. Tüm hazırlıklarımızı, politikalarımızı ve yatırımlarımızı bu yeni çerçevede ele almak zorundayız.”

DR. ERMAN ILICAK / RÖNESANS HOLDİNG ONURSAL BAŞKANI
“Sanayiye beş yılda 60 milyar dolar ayırmalıyız”
“Günümüzde küresel ekonomide büyük değişim rüzgarları esiyor. Korumacılık artıyor, tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor. Enerji ve üretim, yerelleşiyor. Bu dönüşüm, bizim gibi ülkeler için büyük fırsatlar içeriyor. Son 10 yılda Türkiye’de, büyüklüğü 500 milyon doların üzerinde, savunma sanayi başta olmak üzere toplam yaklaşık 20 milyar dolarlık sanayi yatırımı yapılmış. Ama yeterli değil. Bu alandaki dış ticaret açığını azaltmak için önümüzdeki beş yılda bu tür projelere her yıl en az 12 milyar dolar olmak üzere toplam 60 milyar dolar kaynak ayrılması gerekiyor. Bu ölçekte bir yatırım hamlesi yapılması durumunda, GSYH’da yıllık 15 milyar dolar artış, dış ticaret açığında ise 10 milyar dolarlık bir azalma sağlanabilir. Rönesans Holding olarak bizim de bu amaca hizmet eden, toplam 2 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi ve Terminal yatırımlarımızın finansmanını uluslararası finans kuruluşları aracılığı ile sağladık. 12 ülkeden alanında uzman çözüm ortakları ile geliştirdiğimiz projenin inşaatı devam ediyor. Bu yatırımımız faaliyete geçtiğinde Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına yıllık 300 milyon dolar doğrudan katkı sağlayacak.”

JOSÉ LUİS RODRÍGUEZ ZAPATERO / İSPANYA ESKİ BAŞBAKANI
"Türkiye AB’de olsaydı Ukrayna savaşı olmazdı"
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin (UEZ 2025), ikinci gününde açılış konuşmasını İspanya Eski Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero yaptı: “2025’te büyük hareketler olacak. Ukrayna savaşını bitirmek zorundayız. Türkiye buradaki rolü nedeniyle tebrik ediyorum. Rusya uluslararası hukuku tanımadı ve bir ülkeyi işgal etti. Binlerce hayat kaybedildi, aileler perişan oldu. Putin’den sonra Rusya, Avrupa’nın komşusu olmaya devam edecek. Büyük bir politika, önleyici bir politikadır. Önümüzdeki nesiller için Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi elzemdir. Türkiye AB’ye dahil olsaydı kesinlikle Ukrayna savaşı olmazdı. AB kendi öz saygısını da kazanmış olurdu. AB büyük bir istikrar sağlayıcısı olurdu. AB uzun vadeli çalışırsa, evrensel barış değerlerine sahip çıkarlarsa, yoksulluğu bitirirlerse, gezegenimize sahip çıkarlarsa ve savaşların karşısında dururlarsa STK’ların da desteğiyle ufkumuz gelişir."
* José Luis Rodríguez ile özel söyleşimizi ileriki sayfalarda okuyabilirsiniz.

MEHMET ŞİMŞEK / T.C. HAZİNE VE MALİYE BAKANI
“Harcama disiplininden taviz vermeyeceğiz”
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Küresel krizler riskler kadar fırsatlar da barındırıyor. Türkiye, bu zorlu dönemi sadece riskleri yöneterek değil, yapısal dönüşümü hayata geçirerek kalıcı kazanımlara dönüştürme potansiyeline sahip. Bu nedenle programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz” dedi. Şimşek’in konuşmasının satır başları şöyle:
TÜRKİYE DAYANIKLI KONUMDA
Dünya giderek derinleşen yapısal zorluklarla karşı karşıya. Ticarette artan korumacılık, yüksek borçluluk, yaşlanan nüfus, yıkıcı teknolojik gelişmeler, iklim krizi ve artan jeopolitik gerilimler küresel ekonomik düzeni şekillendiriyor. Bu korumacı dalganın temelinde ABD ile Çin arasındaki jeostratejik rekabet yatıyor. Son 20 yılda Çin, küresel imalat sanayisinde büyük bir pay elde etti. Bugün dünya imalat sanayi katma değerinin yüzde 30’dan fazlası Çin’de üretiliyor. Bu ortamda Türkiye, benzer ülkelere kıyasla daha dayanıklı bir konuma sahip. Bunun iki temel nedeni var: İhracat bağımlılığımız görece düşük. Büyümemizi ağırlıklı olarak iç talep yönlendiriyor. Mal ihracatının milli gelir içindeki payı yaklaşık yüzde 20. Bu nedenle küresel ticaretteki daralmalardan daha sınırlı etkileniyoruz. Ticaret ortaklarımızın yapısı güçlü. İhracatımızın yüzde 62’si serbest ticaret anlaşması bulunan ülkelere gidiyor. En büyük ticaret ortağımız olan AB, bizim gibi çok taraflı ve kural temelli ticaret sistemini savunuyor. Elbette dolaylı etkiler de var. Özellikle Çin’in yüksek tarifelere karşı vereceği tepkiler, arz fazlasının Türkiye’ye yönelme riski ve küresel değer zincirlerinin sekteye uğraması bu başlıkta önem taşıyor.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ SÜRECEK
Küresel ölçekte ciddi yapısal sorunlar var. Ancak Türkiye bu zorluklar karşısında avantajlı bir konumda. Haziran 2023’ten bu yana uyguladığımız makroekonomik istikrar ve reform programı, bu avantajları kalıcı kazanımlara dönüştürmeyi hedefliyor. Programımızın ana hedefleri şunlar: Enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmek. Mali disiplini güçlendirerek reform alanı yaratmak. Cari açığı azaltarak kırılganlıkları azaltmak. Verimlilik ve potansiyel büyümeyi artırmak. Son 10 ayda enflasyon düşüşe geçti ve bu trend sürecek. Sıkı para politikası ve mali disiplinle dezenflasyon sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz. Son dönemde yaşanan piyasa dalgalanmalarına rağmen hedef aralığında kalacağımıza inanıyoruz.
PROGRAM KARARLILIKLA UYGULANACAK
Cari açık tarafında da pozitif bir tablo var. 2023 yılında altın hariç cari fazla verdik. Bu, artık cari açık vermeden büyüme eşiğine yaklaştığımızı gösteriyor. Ekonomide dengelenme sağlandı. 2023’te 1 milyona yakın kişiye istihdam sağladık. Bu, bir istikrar programı uygulanırken elde edilmiş önemli bir başarıdır. Piyasalardaki dalgalanmalar geçici bir yavaşlamaya neden olabilir. Ancak dış kırılganlıklarımızı azaltan, şoklara karşı dayanıklılığımızı artıran, makro finansal istikrarı güçlendiren ve uzun vadeli büyüme için sağlam temeller atan bir programımız var. Küresel krizler riskler kadar fırsatlar da barındırıyor. Türkiye, bu zorlu dönemi sadece riskleri yöneterek değil, yapısal dönüşümü hayata geçirerek kalıcı kazanımlara dönüştürme potansiyeline sahip. Bu nedenle programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Harcama disiplininden taviz vermeyeceğiz.”
PROF. NOURIEL ROUBINI
“Çok kutuplu dünyaya gidiyoruz”
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nde konuşan ‘kriz kahini’ Prof. Nouriel Roubini, ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı tarife savaşlarının belirsizliği ve güvensizliği artırdığına değinerek, bunun bir kaosa dönüşebileceği uyarısında bulundu. Roubini’nin konuşmasından satır başları şöyle:
DÜNYA KORUMACILIĞA GEÇTİ
Dünya çapında olağandışı belirsizlikler yaşanıyor. Ekonomik, politik ve jeopolitik dalgalanmalar büyük sorunları da beraberinde getirecek Dünya olarak dalgalanmalara, hatta dümdüz kaosa sürükleniyoruz. Çok kutuplu bir dünyaya gidiyoruz, Çin, ABD, Avrupa, Rusya, Hindistan... Kim haklıdan, kim kuvvetliye doğru gidiyoruz. Orman kanunu geçerli. Mesela ABD ve Çin gibi büyük önemli ülkeler arasında ekonomik savaş var. Tayvan’da da gelişmeler görebiliriz. Serbest olmayan demokrasiye, kleptokrasiye, oligarşiye ve otokrasiye geçildi. Güvensizlikler insanları ekonomik popülizme doğru itiyor. Neoliberalizmden ekonomik popülizme, küreselleşmeden uzaklaşıp korumacılığa geçtik. Serbest iş gücü dolaşımından çeşitli göçlerin engellenmesine geldik. Rezerv dolardan bahsediliyordu. Şimdi de dolarizasyondan bahsediliyor. Bir yapay zeka patlamasına doğru gidiyoruz. Covid krizi sonrası yüksek enflasyon ve tedarik şokları vardı. Herkes savunmaya para harcayacak ama savunma yüksek teknolojili olacak. İklim değişikliği ile mücadele için de gelişmeler oluyor.
ABD-ÇİN TİCARET SAVAŞI
Bugün pek çok insan Trump tarifelerinin yaratacağı olumsuzluklardan bahsediyor. Ben bu konuda kuşkuluyum. Tarifeler kısa sürede daralmaya neden olur. Ama orta vadede büyüme yüzde 2’den yüzde 4’e çıkacak. Ben diyorum ki bu kötü politika sınırlı etki yaratacak. Başkan Trump önümüzdeki yıl seçimlerle karşı karşıya. Çin’deki mali hamleler çok önemli. Çin’de yapısal reformlar hayat geçirilebilir. Bazı metallerin ihracatı kısıtlanabilir. Apple gibi şirketleri cezalandırabilir. Çin nükleer seçeneği de kullanabilir. Tahvilleri de yükseltebilir. Çin’in eli daha kuvvetli ama orta vadede tersine dönebilir. Çünkü ABD’ye yoğun ihracat yapıyor. Çin’in büyümesi yüzde 2 gerileyebilir. Bana göre orta ve uzun vadede Çin, teknolojide ABD’yi geçemeyecek. ABD’nin Çin hariç herkesle müzakere başlattı. Peki Trump ve Xi Jinping arasında ilk göz kırpan kim olacak? Bu durum stagflasyona mı neden olacak dünyanın geri kalanı için? Yüksek enflasyon ve düşük büyüme mi göreceğiz? Acaba ABD’de resesyon olacak mı, borsada çökme devam edecek mi, dolar ve krediler ne olacak?
ÜÇ OLASI SENARYO
İlk senaryo, iyimser senaryo. Görüşmelerde tarifeler düşürülebilir. Sıfır tarife olmayacak ama yüzde 10 olacak, bununla yaşamaya devam edeceğiz. İkinci senaryo, tarifelerin olumsuz etkileri görülür ve sonra müzakereler başlar. Ekstrem senaryoda ise müzakereler başlar ve olumsuz sonuçlanır. Tarifeler yerinde kalır. Böyle bir durumda ABD’de küçülme başlar ve borsalarda tam anlamıyla çöküş görülebilir. Bence ortada bir yerde olacak, bir anlaşma olacak, tarifeler yarıya düşürülecek. Çin’le anlaşmaya ise varılamayacak. Trump’ın istediği ile Xi Jinping’in kesiştikleri nokta yok. Pek çok ABD’li şirketin önüne Çin çıkıyor. Neredeyse küresel bir resesyona girebiliriz. Çok sert bir resesyon olmaz ama ABD ve Çin birbiri ile didişmeye devam edecek.

STARS OF REGION ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
UEZ 2025’in ikinci gününde ana sponsorluğunu yeni nesil e-ticaret altyapısı İKAS’ın, destek sponsorluğunu ise RePie Portföy’ün üstlendiği Stars of Region yarışmasında, kazananlara ödülleri verildi. UEZ kapsamında bu yıl sekizinci kez gerçekleştirilen Stars Of Region yarışması ile Türkiye’nin girişimciler için bir cazibe merkezi haline gelmesini amaçlarken yarışma bugüne kadar birçok başarılı girişimin ön plana çıkmasına da destek olundu. Yarışmaya bu yıl da yüzlerce girişim başvuruda bulundu. Shortlist’e kalan sekiz girişimin; Mustafa Namoğlu/ikas, Çağakan Küçük /RePie GSYO, Sina Afra, İmran Gürakan, Gülsüm Çıracı, Atilla Dikbaş, İhsan Elgin, Aslı Kurul Türkmen, Münteha Adalı, Sadık Köseoğlu, Erhan Ak, Arif Akdağ ve Uğur Şeker’in yer aldığı büyük jüri karşısında yaptıkları sunum ve jüri değerlendirmesinin ardından kazanan ilk üç girişimci belirlendi. Bu yıl yarışmanın üçüncüsü 1000 dolar, ikincisi 2000 dolar ve 5000 dolar para ödülüyle ödüllendirildi. Yarışmada birincilik ödülünü Carbon Gate, ikincilik ödülünü WorkyBe, üçüncülük ödülünü ise Mall IQ kazandı.
YENİ DÜNYANIN ROTASI 12 PANELDE ELE ALINDI
17-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025) boyunca düzenlenen 12 panelde, Türkiye ve dünyadan 65 lider iş insanı, devlet adamı ve fikir önderi öngörülerini katılımcılar ile paylaştı. 2 gün boyunca devam eden panellerde küresel değişimin dinamikleri ekonomik, politik ve sosyal dönüşümlerden ihracat, e-ticaret ve finansal teknolojilerdeki yeni yol haritasına; Türkiye’nin dünyada oluşan yeni diplomatik eksenler arasındaki yerinden savunma, sağlık ve yapay zeka alanındaki atılımlara kadar çok geniş bir perspektifte ele alındı.
YARINA HAZIRLIK: YENİ YATIRIMLAR VE FIRSATLAR
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin (UEZ 2025) ilk paneli, değişen dünyada yatırım ortamı ve Türkiye’deki yatırımların geleceğinin ele alındığı “Yarına Hazırlık: Yeni Yatırımlar ve Fırsatlar” başlıklı oturum oldu. Panelinin sponsorluğunu Rönesans Holding üstlendi. Rönesans Holding Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak, panelde yaptığı konuşmada bugüne kadar müteahhitlik hizmetleri alanında toplamda 50 milyar dolarlık proje gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bunun yüzde 70’i yurt dışında, yani yaklaşık 35 milyar dolarlık kısmını yurt dışında gerçekleştirdik ve dünyada bu alanda birçok ilke imza attık” dedi.
“TÜRKİYE’NİN ETKİ ALANI BÜYÜDÜ”
Türkiye’nin etki alanının geçen 20 yılda çok öteye gittiğini belirten Erman Ilıcak, “Özellikle Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerimiz çok gelişti. Ardından Afrika ülkeleri ile ilişkilerimiz gelişmeye başladı. Bugün baktığımızda Türkiye’nin kendi nüfusunun 10 katı kadar bir nüfusa hizmet sağlayan, tedavi, eğitim gibi ihtiyaçlarını giderecek bir merkez haline geldik” diye konuştu.

ELISABETTA FALCETTİ / Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye ve Kafkasya GM
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye ve Kafkasya Genel Müdürü Elisabetta Falcetti ise konuşmasında bankanın Türkiye’deki yatırımlarının 2024 yılında 2,6 milyar Euro ile rekor kırdığını ve Türkiye’nin yatırım açısından ilk sırada yer aldığını belirtti. Bu yatırımların yüzde 93’ten fazlasının reel sektör ve özel sektördeki projelerini kapsadığını dile getiren Falcetti, “Türkiye’deki varlığımıza uzun soluklu bakıyoruz” dedi.

WIEBKE SCHLOEMER / IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü
“HALKA ARZLAR DESTEKLENMELİ”
Gelişmekte olan pazarlarda çalıştıklarını söyleyen IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer da Brezilya ve Hindistan’dan sonra Türkiye’nin kendileri için üçüncü büyük pazar olduğunu vurgulayarak, “Sermaye piyasaları, tahviller Türkiye gibi bir ekonomi için çok önemli. Halka arzların desteklenmesi, sayısının artması çok önemli” şeklinde konuştu.

İBRAHİM HALİL ÖZTOP / Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Halil Öztop ise panel katılımcılarından EBRD ve IFC’nin Türkiye’ye çok ciddi katkılar sağladığını belirterek, “ Özellikle sürdürülebilir kalkınma amaçlarındaki hedefler, ortaya koymuş oldukları standartlar bizim finansmanda önümüz açıyor” değerlendirmesinde bulundu.

DR. ERMAN ILICAK / RÖNESANS HOLDİNG ONURSAL BAŞKANI
“Enerji ve üretim yerelleşiyor”
“Korumacılık artıyor, tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor. Enerji ve üretim, yerelleşiyor. Bu dönüşüm, bizim gibi ülkeler için büyük fırsatlar içeriyor. Özellikle endüstriyel makine, plastik ve kimya, endüstriyel ve kıymetli metallerin ithal edilmesinden kaynaklanan dış ticaret açığının azaltılması için ise stratejik ağır sanayi yatırımlarının gerçekleştirilmesi gerekiyor. Son 10 yılda Türkiye’de, büyüklüğü 500 milyon doların üzerinde, savunma sanayi başta olmak üzere toplam yaklaşık 20 milyar dolarlık sanayi yatırımı yapılmış. Ama yeterli değil. Bu alandaki dış ticaret açığını azaltmak için önümüzdeki beş yılda bu tür projelere her yıl en az 12 milyar dolar olmak üzere toplam 60 milyar dolar kaynak ayrılması gerekiyor.”
GLOBAL EKONOMİ 5.0: POLİTİK, EKONOMİK VE SOSYAL DÖNÜŞÜM
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin ikinci paneli HSBC sponsorluğunda “Global Ekonomi 5.0: Politik, Ekonomik ve Sosyal Dönüşüm” başlığıyla gerçekleştirildi. Panelde, küresel ekonomide yaşanan belirsizlikler ve çözüm yöntemleri ele alındı. HSBC Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye CEO’su Selim Kervancı’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin sponsorluğunu, HSBC üstlendi.

PROF. DR. AHMET KASIM HAN / Beykoz Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı
Panelde konuşan Beykoz Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, dünya genelinde güvenin giderek azaldığını, buna karşın korkuların arttığını belirterek, “Bu ortamda insanlar hızlı çözümler arıyor ve adaptasyon yeteneği ön plana çıkıyor. Ancak hızla değişen trendler, toplumsal güveni zedeliyor” dedi. Prof. Dr. Han, önümüzdeki 25 yıl içinde “zenginleştirilmiş insanlık” kavramının hayatımıza gireceğini ve bu dönüşümün sonuçlarının henüz öngörülemediğini ifade etti.

PROF. DR. ALİ HAKAN KARA / Bilkent Üniversitesi, İktisat Bölümü Merkez Bankacılığı ve Finansal Piyasalar Profesörü
“KORUMACILIĞIN FAYDASI YOK”
Bilkent Üniversitesi, İktisat Bölümü Merkez Bankacılığı ve Finansal Piyasalar Profesörü Prof. Dr. Ali Hakan Kara da yakın gelecekte ABD ekonomisinin ve genel olarak dünyanın durgunluğa girebileceğini vurgulayarak, “Korumacılığın kimseye faydası yok” dedi. Küresel ticaretin geçen yıldan daha yavaş büyüyeceğini, bu yüzden işlerin ihracatçılar açısından pek iyi olmayacağını dile getiren Kara, “Hangi pazara bakarsak bakalım, hemen hemen tüm sektörlerde Çin rakibimiz. İçerideki reel kur durumunu da göz önüne alırsak işler iyi gözükmüyor. Ama Türkiye ortalamanın daha az olumsuz etkilenecek ülkeleri arasında yer alacak. Çok güçlü bir hizmet sektörümüz ve iç pazarımız var” diye konuştu.

STEPHEN KING / Ekonomist, Danışman ve Yazar
“KÜRESELLEŞME DURDU”
Ekonomist, Danışman ve Yazar Stephen King de küreselleşmenin ilerlemesinin durduğuna işaret ederek, şu görüşleri dile getirdi: “Savaş şartlarındaki durumları görüyoruz. NATO hayatta kalsın mı kalmasın mı? sorgulanıyor ABD tarafından. Askeri alana daha az harcama yapmak ama özel yatırımları artırmak istiyorlar. Küreselleşme paradoks yaratıyor. Ülkeler arasında, uluslar içinde sorunlara neden oluyor. Küreselleşme suçlanıyor bu noktada. Yeni dünya düzeni nasıl gelişecek önümüzdeki yıllarda bu belirsiz. Doların durumu, sermaye piyasalardaki durum, çok uzun yıllar bu şekilde böyle devam edebilir. Yüksek enflasyon ve düşük büyüme uzun süre devam edebilir.”

SELİM KERVANCI / HSBC ORTADOĞU, K. AFRİKA VE TÜRKİYE CEO’SU
“Belirli olan tek şey belirsizlik”
“Dünyada ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bir yandan hızla değişen jeopolitik dinamikler, ekonomik dalgalanmalar, bir yandan teknolojinin getirmiş olduğu inanılmaz değişiklikler var. Bununla beraber tabii ki ticaret savaşları, yükselen gümrük duvarları iş dünyasında oldukça belirsiz bir ortam yaratıyor. Aslında şu anda herhalde belirli olan tek şey belirsizlik... İş dünyasının, hükümetlerin, devletlerin en fazla zorlandığı durumlardan bir tanesi de belirsizlik ortamını nasıl yönetecekleri ve bununla ilgili olarak nasıl stratejiler geliştirecekleri.”
AB VE ALMANYA İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM: NEDEN TÜRKİYE?
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin üçüncü paneli Şölen sponsorluğunda “AB ve Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?” başlığıyla gerçekleştirildi. Panelde, yeni dönemde Almanya başta olmak üzere AB ile Türkiye ilişkilerinin geleceği masaya yatırıldı.

ERDOĞAN ÇOBAN / Şölen CEO’su
Sponsorluğunu Şölen’in üstlendiği panelin moderatörlüğünü Şölen CEO’su Erdoğan Çoban yaptı. Erdoğan Çoban, “Dünya ekonomisi Trump tarifelerinin sarsıntılarını yaşıyor. Bu zor konjonktürde AB ile olan ekonomik ilişkilerimizi derinlemesine tartışacağız. AB ile beraber hem risklerimizi minimize etmemiz hem de ortak kazanımlarımızı konsolide ederek farklı bir bakış açısı getirmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.

A. BURAK DAĞLIOĞLU / T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı
“TÜRKİYE BÖLGESEL ÜS OLDU”
Türkiye’nin 270 milyar dolardan fazla yatırım çektiğini bunun da yüzde 70’inin Avrupa’dan geldiğini belirten T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ise Türkiye’nin 22 yıllık dönemde bölgesel bir üs haline geldiğini söyledi. Ancak sadece bu konumda bulunmanın yeterli olmadığına dikkat çeken Dağlıoğlu, “Çünkü komşu ülkelerimiz de hemen hemen aynı konumlarda. Bizim uluslararası anlaşmalarla nasıl bir pazar oluşturduğumuz çok kıymetli. Avrupa’yla bir Gümrük Birliği Anlaşması var. 27 ülkeyi kapsayan gerçekleştirilmiş, serbest ticaret anlaşması var ve üç tanesi de yolda” diye konuştu.

CENK ALPER / Sabancı Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi
Sabancı Holding’in bugün 17 ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Sabancı Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Alper de son beş yılda Avrupa ülkelerine 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptıklarını ve bugün Avrupa ülkelerinde 2 bine yakın çalışanları olduğunu söyledi. Türkiye dışındaki ilk inovasyon merkezini Avrupa’da Münih’te açtıklarını söyleyen Alper, ileri malzeme, mobilite çözümleri ve dijitalleşmeye yatırım yapacaklarını söyledi. Alper, bugün yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde olan holding net aktif değerini de 20 milyar dolar seviyesine çıkartmayı hedeflediklerini vurguladı.

MEHMET ALİ YALÇINDAĞ / DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı
“OYUNU BİRLİKTE KURMALIYIZ”
Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu belirten DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, iki ülke arasındaki potansiyelin çok daha yüksek olduğunda dikkat çekti. 28 ülkeden oluşmuş bir Avrupa’nın lideri olmadığına vurgu yapan Yalçındağ, “Biz Almanya’yla birlikte masaya oturacağız ve oyunu birlikte kuracağız” diye konuştu.

CHRISTIAN WULFF / ALMANYA 10. CUMHURBAŞKANI
“Gümrük Birliği modernize edilmeli”
“Türkiye’nin genç nüfusu, NATO üyeliği ve stratejik konumu, iki ülke arasındaki iş birliğini daha da ön plana çıkartıyor. Gümrük Birliği’nin üzerinden 30 yıl geçti, artık modernize edilmesi ve kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli konu ise Avrupa’ya vizeyle giriş meselesi. Schengen bölgesine erişimde yaşanan zorluklar giderilirse, iş birliği imkanları çok daha geniş hale gelecektir.”

RUŞEN KÖMÜRCÜ / Ulak Haberleşme Genel Müdürü
DEĞİŞEN KONSEPTLER IŞIĞINDA SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin dördüncü paneli Pasifik Teknoloji sponsorluğunda, “Değişen Konseptler Işığında Savunma Teknolojilerinin Geleceği” başlığıyla gerçekleştirildi. Panelde, savunma sanayiinin geleceği ele alındı. Moderatör Ulak Haberleşme Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, “Türkiye 7,1 milyar dolarlık savunma ihracatı, 182’ye yayılan ürün ve teknoloji portföyü her geçen gün artan AR-GE yatırımlarıyla küresel bir oyuncuya dönüşüyor” dedi.

AHMET AKYOL / Aselsan CEO’su
YÜZDE 22 MALİYET AVANTAJI YAKALADI
Dünyada geçen yıl sonu itibarıyla 25 trilyon dolar mal ticareti yapıldığını, bir taraftan ticaret pastasındaki paylaşım mücadelesi bir taraftan da ‘Biz kendimizi koruyacak bir yetkinlik kazanmalıyız’ farkındalığının savunma sanayisini önemli hale getirdiğini belirten ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol da, “Son dönemde yapılan yatırımlar, buraya harcanan kaynaklar bizi bu yeni atmosferde kendi güçlü ordusu, kendi güçlü ekonomisi, kendi güçlü savunma sanayisi oluşturabilme potansiyeli sağlıyor” diye konuştu.

Z. BURAK MERCAN / Altınay Savunma Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü
TÜRK MÜHENDİSLERE DE TALEP YOĞUN
Sektörde özellikle son 20 yılda ortaya koyulan stratejinin ortaya çıkarttığı ürünler, bu ürünlerin dünya çapında oluşturduğu bir takdir ve talep durumunun söz konusu olduğundan bahseden Altınay Savunma Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Z.Burak Mercan ise, “Ülkemizin bu yönde ortaya koyduğu stratejinin son 20 yılda yarattığı bir iç talep hareketlenmesine ilave olarak, yurt dışında da Türk savunma ürünlerine, teknolojilerine ve Türk mühendislerine olan çok ciddi bir talep var” dedi.

OSMAN OKYAY / Türk Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Başkanı ve Kale Grubu Başkan Vekili
“ÜLKELER SAVUNMASINI GELİŞTİRMEYE YÖNELDİ”
Savunma sanayinin dünyada kendisine caydırıcılığı temel prensip olarak aldığını söyleyen Türk Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Başkanı ve Kale Grubu Başkan Vekili Osman Okyay ise caydırıcılığın tanımının son dönemde değişmeye başladığını belirtti. Artık bu tanımın biraz daha soyut alanlara kaydığını ifade eden Okyay, şunları ekledi: “Siber savaşlar, stratejik yetkinlikler, entegre kabiliyet alanları gibi başka kriterler devreye girdi. Dünyada son dönemde birtakım jeopolitik kırılımlar söz konusu ve bu, ülkeleri teknolojik ve stratejik otonomiye itti. Her ülke savunması için kendi imkanları geliştirme yönünde irade göstermeye başladı.”

M.SELMAN DÖNMEZ / PASİFİK TEKNOLOJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“Yapay zekanın rolü artıyor”
“Kritik teknolojilerde dışa bağımlılık, sadece ticari değil aynı zamanda stratejik bir risktir. Bu bilinçle şirket olarak, tüm kritik alt sistemlerde tasarım aşamasından itibaren bünyemizde geliştirecek şekilde yapılanıyoruz. İnsansız hava araçlarımızda özellikle uçuş kontrol sistemlerimiz, görev bilgisayarlarımız, veri haberleşme modüllerimiz tamamen kendi milli sistemlerimiz olarak geliştirilip üretiliyor. Bunun yanı sıra yerli üreticilerle tedarikçi ağımızı genişleterek sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmaya da çalışıyoruz. Alternatif tedarik kanalları geliştirmeye ve en önemlisi de kritik stoklarımızı sürekli olarak güncel tutmaya çalışıyoruz.”

İLKE TOPTAŞ / Meta Kuzey Avrupa Bölge Direktörü
E-TİCARETİN TÜRKİYE İÇİN YARATTIĞI SINIR ÖTESİ FIRSATLAR
Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2025’in beşinci paneli, Trendyol sponsorluğunda “E-ticaretin Türkiye Ekonomisi İçin Yarattığı Sınır Ötesi Fırsatlar” başlığıyla gerçekleştirildi. Panelde Türkiye’nin e-ticaretteki sınır ötesi fırsatları ve rekabet gücü ele alındı. Trendyol’un sponsorluğunda gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Meta Kuzey Avrupa Bölge Direktörü İlke Toptaş yaptı. Toptaş, son dönemde pek çok Türk firmasının artık küresel pazarlarda yer almaya başladığını ve önemli başarılar kazandığını söyledi. Toptaş, “Direnç noktası çok yüksek bir milletiz. Ticari zekası da gerçekten bu stratejiyle birleştiğinde de sınırların kalkmasında çok hızlı hareket edebilecek bir pazarız. Bizim tarafımızdan pek çok fırsat görünüyor diyebilirim” diye konuştu.

ÖMER BARBAROS YİŞ / Karaca Uluslararası Genel Müdürü
“REKABET VARSA HATA LÜKSÜ YOK”
Rekabetin olduğu yerde hata yapma lüksünün olmadığını belirten Karaca Uluslararası Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş de ürün kalitesinden ödün verilmeden hizmet tarafında da kargo ve paketlemenin de iyi yapılması gerektiğini söyledi. “Operasyonel kabiliyeti yönetmeyi bilemezseniz rekabetin olduğu pazarlarda başarı elde etme şansınız yok” diyen Barbaros, her detayın iyi hesaplanması gerektiğini vurguladı.

ÇAĞRI EMRE KORKMAZ / DeFacto Strateji, Dönüşüm ve Teknoloji Genel Müdürü
“MÜŞTERİNİN OLDUĞU YERDE OLUN”
Müşteri talebi neredeyse orada konumlanmaya devam edeceklerini belirten DeFacto Strateji, Dönüşüm ve Teknoloji Genel Müdürü Çağrı Emre Korkmaz ise marka inşasının uzun sabır gerektirdiğini söyledi. Korkmaz, “Offline fiziksel perakende ile büyüdük, online’a adapte olduk. Fakat şöyle bir jenerasyon var ki online doğal geliyor, offline ilginç geliyor. Müşteri neredeyse orada bulunun. Defacto olarak 100 ülkede müşterimizle buluşuyoruz. 6-7 yılda 100 ülkeye ulaştık. Bu da teknoloji sayesinde oldu” dedi.

KEREM ORBAY / Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Genel Müdürü
Türkiye’deki hane halkı harcamalarının yüzde 60’ının kartlı sistemler üzerinden yapıldığını ifade eden Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Kerem Orbay ise şöyle konuştu: “Biz kendimizi fintech olarak görüyoruz. 1999 yılından 2025 yılına kadar bu şirket Türkiye’deki ödeme sistemleri konusunda çok büyük inovasyonlar yaptı. İlk sanal pos uygulaması, arkasından ilk cüzdan uygulaması ve bonus flaş aplikasyonumuz var.”

ERDEM İNAN / TRENDYOL CEO’SU
“Üretim gücünde rakipsiziz”
“Türkiye e-ticarette sınır ötesi fırsatlar konusunda ‘kültürel ve jeopolitik’ avantajlara sahip. Türkiye’nin üretim gücü yakın coğrafyamızdaki hiçbir ülkede bulunmuyor. Türkiye’de 500 bin e-ticaret yapan satıcı bulunuyor. Bunun önemli bir kısmı KOBİ diyebileceğimiz satıcılar ve bu satıcılarımızın ürünlerinin yüzde 70’inden fazlası Türkiye’de üretiliyor. Geçtiğimiz sene, 1,5 milyar dolar bir ihracat hacmi oluşturduk. Bu sene 2 milyar doları geçeceğiz. 2028 hedefimiz 8 milyar doları geçebilmek. Bunu da Türk satıcılarıyla, Türk markalarıyla yapacağız.”

İHSAN GÖKŞİN DURUSOY / Akkök Holding CEO’su
İHRACATTA YENI STRATEJI: REKABET GÜCÜ VE KALKINMA
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin altıncı paneli Safi Holding’in sponsorluğunda “İhracatta Yeni Strateji: Rekabet Gücü ve Katma Değer Odaklı Büyüme ve Kalkınma” başlığıyla gerçekleştirildi. Panelde, Türkiye’nin ticaret savaşlarında jeopolitik konumu nedeniyle sağlayabileceği fırsatlar ve izlenmesi gereken yol haritası konuşuldu. Çevik yapısı, ihracat pazarlarındaki çeşitliliği ve operasyonel verimliliğe dayalı stratejileri sayesinde 2024 yılında iyi bir performans sergilemeyi başardıklarını anlatan Akkök Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Gökşin Durusoy, ihracat pazarlarındaki çeşitliliğinin kendilerini belli bölgelere aşırı bağımlı kalmaktan koruduğuna vurgu yaptı. Durusoy, sanayicilerin en sıkıntılı olduğu alanlardan birinin finansmana erişim olduğunu, Türkiye’deki AR-GE harcamaları dünya ortalamasının çok altında olduğunu söyledi.

HALUK KAYABAŞI / Kibar Holding CEO’su
“AKILLI KÜRESELLEŞME ÖNEM KAZANDI”
Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı ise uluslararası iş ortaklıklarını yalnızca finansal ortaklıklar değil, stratejik zihin ortaklığı olarak gördüklerini vurguladı. Bugünün rekabet ortamında, değer zincirine entegre olmak, ortak üretmek, ortak geliştirmek ve birlikte büyümenin önemine vurgu yapan Kayabaşı, “Dünya ekonomisinde akıllı küreselleşme önem kazandı” dedi.

SERKAN KAPTAN / TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı
115 MİLYAR DOLARLIK HİZMET İHRACATI
Sekiz ülkede 15 havalimanı işlettiklerini ve 44 bin çalışana ulaştıklarını söyleyen TAV Havalimanla rı İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan da bu yıl 1 milyar 850 bin Euro ciro hedeflerinin olduğunu belirtti. Türkiye’nin hizmet ihracatında 115 milyar dolarlık rekor bir seviyeye ulaştığını vurgulayan Kaptan, “Bunun yarısı seyahat sektöründendi. Biz de bu yüzde 50’sini üreten ekosistemin bir parçasıyız. Antalya Havalimanı’nı hizmete açtık. Antalya 650 bin yatak kapasitesine sahip. Bütün Portekiz’in 650 bin yatak kapasitesi var. Büyüklüğü buradan hesaplayabilirsiniz” diye konuştu.

M. HAKAN SAFİ / SAFİ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“İpekyolu Projesi geliştirilmeli”
“Türkiye’nin ihracatı bugün 260 milyar dolara ulaştı. Önümüzdeki 10 yıl içinde bu rakamın iki-üç katına çıkması bekleniyor. Ticaret savaşları Türkiye için fırsatlar doğurabilir. Krizlerden çok fırsatlar doğmuştur. 1 milyar kişiye dokunan bir ülke haline geldik. İpekyolu Projesi’nin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tren taşımacılığının Çin’den Lizbon’a kadar gitmesi için Türkiye’nin önemli bir rolü olacak.”

HAKAN KARAMANLI / Tam Finans Genel Müdürü
FİNANSAL TEKNOLOJİLERDE İNOVASYON VE GELECEK
UEZ 2025’in ikinci gününde, “Finansal Teknolojilerde İnovasyon ve Gelecek Senaryoları” başlıklı panel Param sponsurluğunda gerçekleşti. Panelde konuşan Tam Finans Genel Müdürü Hakan Karamanlı, geçen yıl 54 bin farklı KOBİ’ye toplamda 1,5 milyar dolar finansman sağladıklarını söyledi. Türkiye’de kurulan her 10 işletmeden birinin ilk finansmanını yaptıklarına dikkat çeken Karamanlı, kapsayıcılıkları ve teknolojiyi etkin kullanmaları ile Dünya Bankası’nın finans kuruluşu IFC’nin kendilerini Avrupa’da en başarılı KOBİ finans şirketi seçtiğini vurguladı.

KORAY GÜLTEKİN BAHAR / Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su
YAPAY ZEKANIN ÖNEMİ
Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Gültekin Bahar da şirketlerin en büyük sıkıntısının kaynak sağlayamamak olduğunu vurguladı. Bahar, “Bizim işlem hacmimiz aylık 3 milyar TL’yi geçti ama sistemde tahminen 6-7 milyar TL’lik bir talep vardır. Demek ki çalıştıkları bankalardan yeterli kaynak bulamamışlar ve Figopara’ya gelmişler. Teknolojiyi kullanarak şirketlerin ticari nabzını tutan ‘Figoskor’ isimli bir skorlama altyapısı geliştirdik. Hızlı ve pratik çözümler sunuyor” diye konuştu.

NEZİH SİPAHİOĞLU /Sipay Kurucusu
Sipay Kurucusu Nezih Sipahioğlu ise yapay zekanın finans sektöründe sağladığı kolaylıklara değindi. Yapay zekanın birçok manuel yapılan işleri kolaylaştırdığını vurgulayan Sipahioğlu, “Bazen hiç haberimizin olmadığı yerde bizim için çok iyi bir finansal fırsat kaçabiliyor. Yapay zekanın finansal dünyada bu fırsatları kaçırmamızı engelleyeceğini, finansal adaleti sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

CENAP DOĞRU / Papara Yönetici Ortağı & Yönetim Kurulu Üyesi
GÜNDEM FİNANSAL KAPSAYICILIK
Papara Yönetici Ortağı & Yönetim Kurulu Üyesi Cenap Doğru da bugün sektörde faaliyet gösteren yaklaşık 80 firmanın temel amacının finansal kapsayıcılığı sağlamak olduğunu belirterek, “Küresel düşünüyoruz. Yurt dışındaki sistemlerle bağlantı kurmak, onlara entegre olmak istiyoruz. Çünkü Türkiye’de yaşayan çok sayıda yabancı kullanıcı da var. Örneğin, Ukrayna savaşı sonrası uygulamamızı Rusça’ya çevirdik ve Rusça çağrı merkezi kurduk” dedi.

PHIL SHAM / Aquanow Kurucu Ortağı ve CEO’su
Şu anda altyapı ve likidite sağlayıcısı olarak 55 ülkede hizmet verdiklerini ve dünya genelinde 10 ofislerinin bulunduğunu söyleyen Aquanow Kurucu Ortağı ve CEO’su Phil Sham ise “Hayal edelim: Örneğin bir banka, BAE’de bir banka ve Tayland’da başka bir banka arasında bir finansal hizmet bağlantısı kurulabiliyor. Bu sistemle değer transferi Tayland’daki bir bankaya yapılabiliyor. Üstelik bu süreçte illa kripto kullanılması da gerekmiyor.

DR. SEMRA DEMİRCİOĞLU / KREDİM CEO & PARAM GRUP CRO’SU
“Uçtan uca çözümler sunuyoruz”
“Finansın teknolojiyle buluştuğu her alanda farklı teknolojilerin geliştirilmesi, tüm dünyada yatırımların artması, pandemiden sonra teknolojiye ve özellikle finansal teknolojiye olan ilginin artmasıyla tabii ki çok sıcak bir gündem. Biz de Param Grubu olarak öncelikle bu alanda uçtan uca çözümler sunarak hem bireysel hem de ticari tarafta finansın teknoloji ile buluştuğu her noktada tüm kullanıcılarımıza hizmetler sağlıyoruz. Özellikle üreticiden toptancısına varana kadar, distribütöründen satıcısına ve sonunda alıcısına kadar bu ekosistemin içerisinde yer alıyoruz.”

İMRAN GÜRAKAN / Ankara TEKMER CEO’su
TOPLUM 5.0: BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin ikinci gününde BSH sponsorluğunda gerçekleşen ikinci panelin konusu “Toplum 5.0: Büyük Dönüşüm” oldu. Panelde, teknolojiye erişim, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, bağlantılılık ve ürünlerin kişiselleştirilmesi ele alındı.

AKAN ABDULA / FutureBright Group Kurucu Ortağı
“FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula, “Toplum 5.0: Büyük Dönüşüm” kavramının henüz toplum için ulaşılabilir bir gerçeklikten çok, bir trend olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Abdula, mevcut durumda bilgi toplumuna bile tam anlamıyla geçilemediğini, veri ve bilgi bolluğuna rağmen toplumun bu bilgileri etkin kullanamadığını ifade etti. Abdula, geleceğin kazananlarının çevre dostu, insana ve topluma duyarlı teknolojiler geliştirenler olacağını ifade ederek, “Toplumun ihtiyaçlarına yönelenler, sürdürülebilirliği samimiyetle konuşanlar gelecekte öne çıkacak. Umarım çevreye duyarlı, insanı ve toplumu önceleyen teknolojilerle bu dönüşüm anlamlı hale gelir” dedi.

BEKİR AĞIRDIR / Veri Enstitüsü Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı
“SAMİMİ VE SAHİCİ OLMAK GEREKİYOR”
Asıl meselenin tüketicinin hayatında yaratılan değer olduğunu vurgulayan Veri Enstitüsü Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ağırdır, şirketlerin sadakat programları yaptığını ve müşterilerin sadakatini kazanmaya çalıştıklarını kaydederek, “Ama asıl sorulması gereken soru şu: Siz insanlara ne kadar sadıksınız? Ülkenize, topluma, meselelerinize ne kadar sadıksınız? Yönetim kuruluna beş kadın almakla puan toplamak mı derdiniz, yoksa gerçekten adil bir değer yaratmak mı?” diye konuştu. Yeni dönemde şirket olmanın sadece ürün satmak değil; insanların ilham aldığı, güven duyduğu bir marka olmakla ilgili olacağını vurgulayan Ağırdır, “Samimi ve sahici olmak, insanların koşullarına ve ihtiyaçlarına duyarlı olmak önemli. Sadece algoritmalarla üretilmiş vasat ürünler değil, gerçekten ihtiyaca yönelik çözümler sunmak gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

ÖZLEM KOÇ / Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü
“NASIL VE NE İÇİN BİR EĞİTİM?”
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Koç ise bireyin toplum ve dünyanın sorunlarına karşı duyarlı olması gerektiğini vurguladı. “Nasıl bir insan, nasıl bir toplum inşa etmek istiyoruz? Eğitim işte bu soruya hizmet etmeli” diyen Koç, şunları söyledi: “Bu nedenle ‘Nasıl bir eğitim ve ne için eğitim?’ sorusunu merkeze koymak gerekiyor. Teknoloji çok hızlı değişiyor.”

ALPER ŞENGÜL / BSH TÜRKİYE CEO’SU
“Tüketici ortak değerlerde buluşmak istiyor”
“Sürdürülebilirliği önemseyen tüketiciler markalarla ortak değerlerde buluşmak istiyor. Teknolojiye erişimin artmasıyla birlikte, tüketiciler en iyi hizmeti, en kaliteli ürünü talep ediyor. Biz de bu beklentilere cevap veriyoruz. İnternete bağlanabilen cihazlar da bu dönüşümün önemli bir parçası. TÜİK verilerine göre, televizyondan sonra en çok tercih edilen teknolojik ürünler arasında robotik cihazlar ve beyaz eşyalar geliyor. Dikkat çekici olan nokta ise, akıllı cihazlarla geleneksel cihazlar arasındaki fiyat farkının kapanması ve böylece tüketicilerin bu yeni nesil ürünlere daha kolay ulaşabilmesi.”

AYKUT TARAKÇIOĞLU / Tekstar Tekstil Founder & CEO’su
YEŞİL EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN YARINI
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nde (UEZ 2025) “Yeşil Ekonomi ve Sürdürülebilirliğin Yarını” konulu oturum, sahibinden.com sponsorluğunda gerçekleşti. Panelin moderatörlüğünü üstlenen Tekstar Tekstil Founder&CEO’su Aykut Tarakçıoğlu, sürdürülebilirliğin artık iş dünyasının ve bireysel yaşamların ayrılmaz bir parçası haline geldiğini söyledi.
“DÖNÜŞÜMÜN MİMARI OLMALIYIZ”
UEZ’in ikinci gününde gerçekleştirilen panelinde konuşan sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir sorumluluk olduğunu ve ikinci el ürünlerin yaygınlaşmasının bu dönüşümde kritik bir rol oynadığını ifade etti. Burak Ertaş ayrıca sahibinden.com’un sürdürülebilirlik alanında somut verilerle iz bıraktığını ve 189 bin ton plastik, 68 bin ton çelik ve 126 bin ton alüminyumun geri kazanımının sağlandığını bildirdi.

ÖMÜR TAN / QNB Türkiye CEO’su
ÖLÇÜMLEMENİN ÖNEMİ
QNB Türkiye CEO’su Ömür Tan ise, bankacılık sektörünün sürdürülebilirlik dönüşümündeki rolünü değerlendirerek, bankaların sadece takipçi değil, dönüşümün mimarlarından biri olması gerektiğini vurguladı. Uzun yıllar sınırsız kaynak ve sınırsız büyüme anlayışıyla şekillenen ekonomik sistemin, artık sınırlı kaynaklarla sürdürülebilir büyüme stratejilerine evrildiğini dile getiren Tan, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel değil; toplumsal ve yönetişimsel boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini belirtti. Tan, dünya genelinde sürdürülebilir dönüşüm için yalnızca enerji yatırımlarında yıllık 5,6 trilyon dolarlık bir yatırım gerektiğini ve bu alanda hâlâ geride kalındığını sözlerine ekledi.

SERDAR MARANGOZ / Aydem Enerji CEO’su
Yenilenebilir yatırımı yapmak isteyenlerin karşısına kapasite sorununun çıktığını aktaran Aydem Enerji CEO’su Serdar Marangoz da, “Bu teraziyi iki türlü desteklemek gerekiyor. Cazibeyi artırmak için doğru fiyatın desteklendiği bir durumun devrede olması gerekiyor. Yoksa sektörün gelişme hızı düşük olacaktır” dedi. 10 milyar dolarlık cari açık büyüklüğüne dikkat çeken Marangoz, sübvansiyonlara vurgu yaparak reel olarak sürdürülebilir bir yapının kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.

ÜMİT NURİ YILDIZ / Alarko CEO’su
Yapılan tüm işlerde çevreye topluma saygılı olmak gerektiğini aktaran Alarko Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Ümit Nuri Yıldız, “Eğer döngüsel ekonomi yaratmaya çalışıyorsak bu döngüsel ekonomide karbon ayak izimizi doğru şekilde ölçmemiz lazım” dedi. Yıldız, kadınların iş hayatı içindeki rolünün artmasının, sürdürülebilirlik konusuna katkıyı daha da artıracağı görüşünde.

BURAK ERTAŞ / SAHİBİNDEN.COM CEO’SU
“İkinci el bilincini yerleştirmeliyiz”
“Böyle bir atmosferde sürdürülebilirlik konuşuyoruz. Biz sürdürülebilirlik diyoruz, Roubini 3. dünya savaşı çıkacak diyor. Dolayısıyla kriz senaryoları arasında sürdürülebilirlik konuşmak önemli. Sürdürülebilirlik konusu herkesin çocuğuna aktaracağı, sorumlu olduğu bir konu. 65 milyon aktif kullanıcı sayısıyla Türkiye’de milyonlarca insana dokunuyoruz. İnsanları ikinci el alışverişe yönlendirerek, kullanılabilir ürünlerin çöpe atılmasını engelliyor, kaynakların daha verimli kullanılmasına katkı sağlıyoruz. Yeniyi çöpe atmayı dünya olarak bırakmamız gerekiyor. Bizim kuşağımızda başkasının eşyasını kullanmak ayıp sayılırdı. Oysa bugün, sürdürülebilirlik adına bu anlayışı tersine çevirmemiz gerekiyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde ikinci elin itibarı oldukça yüksek. Türkiye’de de bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz.”
LİDERLERİN GELECEK SENARYOLARI
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin ikinci günündeki dördüncü paneli, Gürok Grup sponsorluğunda “Liderlerin Gelecek Senaryoları: Yeni Dünya, Yeni Şirket, Yenilikçi Yatırım ve Stratejiler” başlığıyla düzenlendi. Panelde yeni dünya düzeninin belirsizliğinde geleceğe ilişkin yeni kodlar arandı.

EROL BİLECİK / Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Panelinin moderatörlüğünü Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı / 2017-2018 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik yaptı. Bilecik, “İki tane büyük değişim var. Jeopolitik ve ekolojik değişimler. Dönüşümlere yeteri kadar ayak uyduramazsanız dezavantajlara sürükleyebiliyor” dedi.

DR. ALİ TAHA KOÇ / Turkcell Genel Müdürü
KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETİYOR
Panel konuşmacılarından Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, Turkcell’in her şeyi birbirine bağlayan bir evrene dönüştüğünü, bunun için gerekli altyapı yatırımlarını yaptıklarını vurguladı. Veri merkezi anlamında bir numara bir operatör olduklarına dikkat çeken Koç, “240 milyon dolarlık yatırımla kendi enerjimizi üretir hale geldik. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 65’ini kendimiz üretmeyi hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız devam edecek” dedi.

ALİ ÜLKER / Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Stratejinin bugünkü konjonktüre göre değil, geleceği öngörerek yapılması gerektiğini söyleyen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker de Yıldız Holding’in stratejilerinden birisinin de farklı coğrafyalarda yatırım yapmak olduğunu belirtti. Devletler arası ticaret savaşlarının daha da alevlendiğini kaydeden Ülker, holdingin farklı kıtalardaki yatırımlarıyla kendisini garanti altına aldığını ifade etti. 52 kategorideki ürün sayısını da sınırlandırarak ata mesleklerine döndüklerini söyleyen Ülker, “İki global markayla 4 milyar insana ulaşıyoruz. Odaklanma sayesinde beş yıl içinde ciromuz yüzde 40 büyüdü” diye konuştu.

SANİ ŞENER / TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
“ESNEK STRATEJİLER GELİŞTİRİN”
Geleceğin şirketlerinin esnek ve adaptasyona çok açık bir insan kaynağı olması gerektiğine vurgu yapan TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı & TAV Havalimanları Kurucu Ortağı Mustafa Sani Şener ise kitaplarla dolu stratejiler yerine esnek beş adet stratejinin yeterli olduğunu söyledi. Şener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Teknoloji bundan sonraki iktisadi sisteme damgasını vuracak. Bundan sonra Türkiye gibi ülkelerde, bütün dünyada ya yöneticilerin akademik olması, kurumsal olması lazım ama bunun yanında sokağı da bilmek lazım. Sokağı bilmezseniz geleceği göremezsiniz.”

ESİN GÜRAL ARGAT / GÜROK GRUP YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ
“Dijital dönüşüm kültür haline gelmeli”
“2022 yılında gelecek için dönüşüm programını başlattık. 25 milyon dolarlık bir bütçe ayırdık ve 2025 yılında zaten sürecimiz hâlâ devam ediyor bu programda. Dijital dönüşüm dediğimizde sadece teknolojiyi kullanmak demek olmuyor. Aslında o bir kültürel dönüşüm ve bunu bir kültür haline getirmeniz gerekiyor. Biz şunu görüyoruz ve biliyoruz ki değişim ve dönüşüm sadece bir kerelik yapılması gereken bir konu değil. Bu yeni dünya düzeninde değişimi, dönüşümü yönetmek zorunlu hale gelmiştir. Bugünün dünyasında ve geleceğin dünyasında var olmak şirketlerin veri dünyasına geçmesi gerekiyor.”
SAĞLIĞIN GELECEĞİ: İNOVASYON, YAPAY ZEKA VE DİJİTALLEŞME
UEZ 2025’in ikinci günündeki beşinci panelin konusu “Sağlığın Geleceği: İnovasyon, Yapay Zeka ve Dijitalleşme” oldu. Sanofi sponsorluğunda gerçekleşen panelde, dijital teknolojiler ile sağlık çözümlerinin ortak geleceği ele alındı.

MEHMET N. ERTEN / Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Panelinin moderatörlüğünü üstlenen Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet N. Erten, “Birçoğumuz arabasının ekranında servis yazısını gördüğünde arabamızı servise götürüyoruz, kontrollerini yapıyoruz, yağını değiştiriyoruz ama bize vücudumuzdan bir ses geldiğinde çoğu zaman umursamıyoruz. Emaneti iyi kullanmadığımızı düşünüyorum” dedi.

BEN LEGG / The Portfolio Collective Kurucu Ortağı
“İNSANLAR UZUN AMA SAĞLIKSIZ YAŞIYOR”
Sağlık sistemlerinde maliyetlerin her yıl katlanarak arttığına dikkat çeken The Portfolio Collective Kurucu Ortağı, Google Avrupa Eski COO’su Ben Legg ise, finansal ve insani sebeplerden dolayı sağlık sektöründe inovasyon yapılması gerektiğini vurguladı. Legg, “İnsanlar artık daha uzun yaşıyor ama sağlıksızlar. Doğru veriyle, doğru teknolojiyle ve doğru insan dokunuşuyla her birye daha uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunabiliriz” diye konuştu.

Dr. NORA BERRA / Fransa Eski Sağlık Bakanı
Fransa Eski Sağlık Bakanı Dr. Nora Berra da pandemi sonrası dönemde yapay zekânın inovasyona büyük katkı sağladığını söyleyerek, “Yeni hastalıkları anlamada yapay zekâdan ciddi destek alındı. Örneğin Belçika’da bazı akademik ekipler, yapay zekâ sayesinde Covid-19’un akciğer üzerindeki spesifik etkilerini erken belirleyebildi. Marsilya Üniversitesi Hastanesi ile geliştirilen bir sistem, hastalığı biyobelirteçlerle üç hafta önceden tespit edebildi. Yoğun bakımda yapay zekâ destekli solunum cihazları, hasta yönetiminde büyük fark yarattı. Aynı zamanda sağlık çalışanlarının bakış açısını da değiştirdi” diye konuştu.

PROF.DR. ADİL MARDİNOĞLU / King’s College London, & KTH Royal Institute of Technology Sistem Biyolojisi Profesörü
“ERKEN ÖNLEYİCİ SİSTEMLERE ODAKLANILMALI”
Sağlıkta artık tedaviden çok, erken önleyici sistemlere odaklanılması gerektiğinin altını çizen King’s College London, & KTH Royal Institute of Technology Sistem Biyolojisi Profesörü Prof.Dr. Adil Mardinoğlu ise kişiye özel sağlık yaklaşımının da bir zorunluluk haline geldiğini söyledi. Mardinoğlu, “Biz de bu doğrultuda moleküler biyoloji verilerinden yapay zeka algoritmalarına, ONIX teknolojilerinden veri entegrasyon sistemlerine kadar çok katmalı çözümler üzerinde çalışıyoruz. Çünkü gelecek, önlem alanların olacak” diye ekledi.

CEM ÖZTÜRK / SANOFİ AVRASYA BÖLGE BAŞKANI
“Yapay zeka ve veri bilimine odaklanıyoruz”
“Sanofi, dünyada ilk 10’da yer alan bir ilaç şirketi. Hedefine ve vizyonuna bu yıl koyduğu motto şu şekildeydi: ‘Biz teknolojiyi, AI’yı en iyi kullanan ilaç şirketi olacağız hedefimiz var.’ Bu hedefe göre ilacın ilk molekül tasarımından klinik çalışmalara ve ruhsatlandırmaya kadar tüm süreçlerde Al destekli kararlar alacağız. Zaten teknoloji olmadan bu süreleri yönetmek artık imkansız. Verinin paylaşılması ve birlikte analiz edilmesi artık her şirket için kritik. Özellikle ilaç geliştirme süreçlerinde bu durum hayati önem taşıyor. Sanofi olarak artık klasik satın alma modelimizin ötesine geçtik. Geçmişte büyümemizi satın almalarla sağlıyorduk. Ama bugün, iş birliklerimizi yapay zeka ve veri bilimi üzerine uzmanlaşmış şirketlerle kuruyoruz.”
İŞ DÜNYASINDA ‘YAPAY ZEKA’ ETKİSİ: “SEKTÖRLERİ VE İŞ DÜNYASINI NASIL DEĞİŞTİRECEK?”
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin on ikinci ve son paneli Bahçeşehir Koleji sponsorluğunda “Yapay Zeka Etkisi Sektörleri ve İş Dünyasını Nasıl Değiştirecek?: başlığıyla gerçekleştirildi. Panelde, iş dünyasının tüm dinamiklerini değiştiren yapay zeka ele alındı.

SİNA AFRA / TİKO Kurucusu
Panelin moderatörlüğünü yapan TİKO Kurucusu ve Girişimci Sina Afra, yapay zekanın herkesin hayatında yer edinmeye başladığını söyledi.

GÖKHAN MATARACI / KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri
Yapay zekanın dünyada 750 milyar dolar, Türkiye’de ise 1 milyar dolarlık pazar olduğunu söyleyen KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı da yatırımların ise 89 milyon dolardan, 114 milyon dolara çıktığını belirtti. Mataracı, üst yönetimlerin yüzde 93’ünün bu yatırımlardan ciddi bir geri dönüş beklediğine dikkat çekti.

ZİYA ERDEM / SANKO Enerji Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Yapay zekanın enerji sektörüne etkisine yönelik değerlendirmeler yapan SANKO Enerji Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Erdem de “2024 yılında 500 teravatsaat enerji tasarrufu sağlandı. Bu, Türkiye’nin yıllık elektrik üretimine eşdeğer. 2030’a kadar bunun iki katına çıkması bekleniyor. Bu dönüşümde yapay zeka kilit rol oynayacak” dedi.

SEBA GACEMER /Sinpaş GYO Genel Müdürü
YÜZDE 50 TASARRUF SAĞLADI
Son 10 yıldır özellikle büyük veri adlandırılan kıymetli sermayeyi müşteri memnuniyeti için kullandıklarını belirten Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Gacemer ise sözlerine şu şekilde devam etti: “Bundan dolayı reklam pazarlama çalışmalarımızda, yapacağımız yatırımda, konut projelerinde aslında neyin önemli olduğunu, müşterinin yaşam konforuna ve yatırım deneyimine nelerin etki ettiğini bu analizler sayesinde daha isabetli kararlar alabiliyoruz. Yapay zeka sayesinde reklam pazarlama maliyetlerimizde çok net yüzde 50 kadar bir tasarrufa gitmemizi sağladı.”

ONUR ÖZKAN / TOM Şirketler Grubu CEO’su
“VERİ ŞİRKETİ OLARAK DOĞDUK”
Bir yıl önce dijital banka olarak kurulan TOM Bank’ın bir yılda 1,7 milyon müşteriye ulaşarak dünyada ilk yılında en fazla büyüyen bankası haline geldiğini belirten TOM Şirketler Grubu CEO’su Onur Özkan da “Biz dedik ki dışarıda kalan müşterilere ulaşmamız lazım. Kredi için başvuran bireysel müşterilerimizin yüzde 75’ine kredi oluşturduk. Köklü bankaların dışarıda bıraktığı kişileri sisteme dahil ediyoruz. İkinci olarak, Türkiye’de kullanıcıların yüzde 80’i hâlâ para transferinde ücret ödüyor. Bizde kredi kartı ücretsiz, para göndermek, çekmek, yatırmak ücretsiz. Bir veri şirketi olarak doğduk. İleri teknolojimiz sayesinde müşteriye değer katan bir ekosistem kurabiliyoruz” diye konuştu.

TANKUT TURNAOĞLU / TURNAOĞLU TURNAROUND CONSULTANCY KURUCU ORTAĞI
“Kişiselleştirme fark yaratacak”
“Yapay zekada hızlanması gereken alanların başında tüketici iç görüleri ve kişiselleştirme geliyor. Bu ciddi bir avantaj yaratıyor. Kişiye özel içerik ön plana çıkıyor. Bugün neden herkese aynı indirimi vereyim ki? Kiminin numune ihtiyacı var, kiminin iknaya ihtiyacı var. Bunları doğru yapanlar öne geçecek. Hızlı tüketici karşısında markaları hem offline hem online perakendede aktivasyonlarla bağlayabilen şirketler, değer yaratımında öne çıkacak.”