Elektrik üretim, çelik ve gemi alanında yatırımları olan İÇDAŞ, önümüzdeki yıl 350 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor. İÇDAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Aslan, 2025'te tamamlanacak çelik tesisinin de katkısıyla cironun ikiye katlanacağını söylüyor.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
11 Temmuz 2021 tarihli sayıdan
Döküm alanında sanayiye giriş yapan ve 1961 yılında ilk haddehaneyi faaliyete geçiren Aslan ailesi tarafından kurulan İstanbul Çelik Demir AŞ (İÇDAŞ), bugün Türkiye'nin en büyük çelik üreticilerinden biri.
2018 yılına yönetim kurulu başkanı Necati Aslan'ın vefatıyla başkan atamayan ve icrayı Aslan ailesinin ikinci kuşak temsilcilerinin devraldığı İÇDAŞ'ın, elektrik üretimi, çelik ve gemi alanındaki yatırımlarıyla bu yıl 3 milyar dolar ciroya ulaşması bekleniyor.
Her ne kadar Kastamonulu olsa da Çanakkale'deki yatırımlarıyla adı bu kentle özdeşleşen aile, 20 yıllık süreçte Çanakkale'ye 2 milyar doların üzerinde yatırım yaptı. Ailenin ikinci kuşak temsilcisi olan ve grup şirketlerinde yönetim kurulu üyeliği yapan Adnan Aslan, ayrıca Çelik İhracatçıları Birliği'nin de (ÇİB) başkanlığını yürütüyor.
Ailenin yeni dönem yatırımlarını ve çelik sektörünü konuştuğumuz Adnan Aslan, grubun 2025 yılında cirosunu ikiye katlayacağını ifade ediyor.
Adnan Aslan, 2022 yılında 350 milyon dolarlık yatırıma hazırlanan İÇDAŞ'ın gelecek dönem hedeflerini anlattı.
Öncelikle çelik sektörüyle başlarsak, ciddi bir ihracat ve üretim atağı yaşanıyor. Üretim ve İhracattaki artışın ana kaynağı nedir?
Pandemi süreci çelik sektörünü pek etkilemedi. Sektör geçen yıla göre üretimini yüzde 40 satışlarını ise yüzde 55 arttırdı. Bu hızla gidersek sıvı çelikte üretim 33 milyon tondan bu yıl 40 milyon tonu geçecek. İhracat ise haziran ayı sonu itibarıyla 11 milyon tonu buldu.
Yıl sonunda ise 23 milyon tonluk ihracattan 17 milyar dolarlık kaynak elde edilecek. Bu artış yurtdışındaki talepten dolayı yaşanıyor. Çin devlet yardımıyla altyapı ve inşa sektörüne büyük krediler açınca, iç pazarında ihtiyaç arttı.
Üretilen mal iç piyasada tüketilince Çin ihracat yapamadı ve bu Türkiye için fırsat oldu. Çin'in ihracat yaptığı pazarlara biz ürün göndermeye başladık. Geçen yıl 15 milyon ton civarında olan ihracata, bu yıl 8 milyon ton daha eklenecek.
Sektör bu dönemde hangi yeni pazarlara açıldı?
Türkiye, Çin'in Güney Amerika ve Uzakdoğu pazarlarını aldı. Tabii bu süreçte BAE, Suudi Arabistan ve Katar da ihracata başladı. Ama onlar yeni ihracatçılar. O nedenle Türkiye gibi hızlı hareket edemiyorlar.
Türkiye'deki üreticilerin üretimde olacak hızlı karar alma imkânları var. Bir de biz üretime çok iyiyiz, kalite ve verilen sözü tutma açısından Türkiye tercih ediliyor. Uzakdoğu'da Singapur Hong Kong, Malezya, Avustralya'ya ihracatımız başladı.
Peki ABD'de vergi, AB'de uzatılacak kotaların etkisinden söz eder misiniz?
Amerika'nın çelik alanında yüzde 25 vergisi devam ediyor. Tabii Amerika'da çelik lobisi çok güçlü. AB'de ise üç aylık kotalar geldi ilk olarak. inşaat çeliğinde 70 bin ton, filmaşinde 75 bin ton, yassı sıvı çelikte 300 bin ton üç aylık kotalar birinci ayında doluyor.
Ama bu bir sorun değil, ihracatta yeni pazarlar ve yüksek talep nedeniyle büyüme devam ediyor. Tabii talepteki artış üretime dönük yatırımları da tetikliyor. Mesela Habaş, Tosyalı, Çolakoğlu'nun yanı sıra İÇDAŞ olarak bizde yassı çelikte üretime yönelik önemli kararlar alacağız.
Yönetiminde yer aldığınız İÇDAŞ'da bu yılki ciro hedefinden söz eder misiniz? Sözünü ettiğiniz yatırımlar sizi ciroda hangi noktaya taşıyacak?
Elektrik üretim, gemi inşa ve çelik sektörlerinde faaliyette olan İÇDAŞ, konsolide olarak cirosunu bu yıl 3 milyar dolar olarak tamamlar. Sözünü ettiğim yatırımlarla da çalışan sayımız 6 bini bulacaktır. 2025 yılında ise sac fiyatlarının bu şekilde seyretmesi durumunda ciromuzu ikiye katlarız diye düşünüyoruz.
Önümüzdeki süreçte nasıl bir yatırım süreci planlanıyor?
Sözünü ettiğiniz gibi 350 milyon dolarlık yatırımla 3 milyon ton yassı çelik üretim tesisini Çanakkale'de kurmayı planlıyoruz. Tabii bu, uzun soluklu bir iş. Görüşmelerimiz başladı fakat imzalar 2022 yılını bulur. Yapımı ise üç yıl sürer. Bu yatırımla kapasitemiz toplamda 6 milyon ton olacak.
Dünya genelinde çelik fiyatları artınca global ölçekte yatırımlar arttı. Bu nedenle 16-18 ayda teslim edilen makine ekipmanları, şimdi ise kontrat imzalandıktan 26-28 aydan sonra mümkün olmuyor.
Bu yatırım gelecek yılın planında olacak. Bu yıl ise 60 milyon Euro'yu bulan bir yatırım olacak. Bu yıl öngerdirmeli beton demeti üretimine gireceğiz. Yılda 30-40 bin ton talep olan ve Türkiye'de üretilmeyen bu konuda yeni bir alana girmiş olacağız. Bir de gemi alanında çalışıyoruz.
Grubun gemi üretimine yönelik yatırım planı nedir?
60 milyon Euro'luk yatırımlarımız içinde yer alan gemi inşa alanında üç gemi siparişi aldık ve üretim sürüyor. Gemi yapım işinde bir Alman, iki tane de İtalya merkezli şirkete gemi yapıyoruz. Bu gemiler paslanmaz tankerlerle, sıvı gıda taşıyacaklar.
Ailenin Çanakkale dışında yatırımı var mı? Yurtdışında da yatırım olacak mı?
Bizim yatırımlarımızın hepsi Türkiye'de. Bu aile kararıdır ve biz hep Çanakkale'deyiz. Çanakkale'de 20 yıllık süreçte yatırımlarımız 2 milyar doları bulmuştur. Bizim orada çelik dışında elektrik santralimiz var ve yeni tersane, tamir bakım işlerimizde var. Burada bin 750 megavatlık bir elektrik üretim gücümüz var.
Bir de yeni bir işe girdik. İÇDAŞ olarak kuru havuz yaptık. Türkiye'nin en büyük kuru havuzunda, 370 metreye kadar gemileri tamir ediyoruz. Bu yıl başlayan bu işimizde, yıllık 50 tane gemi tamiri yapmayı planlıyoruz. İlk etapta ise 50 milyon dolarlık bir hacim yaratmasını bekliyoruz.
TMSF İLE ANLAŞTI VE ARSAYI ALDI
İÇDAŞ yıllarca Bağcılarda üretim yaptı. 1997 yılında Bağcılar Belediyesi ile 10 yıllık süreçte fabrikayı taşıma konusunda anlaşan şirket, 1998 yılında İş Bankası'ndan Çanakkale'deki fabrikanın şimdiki yerini aldı. 2000 yılında burada tesisi kuran şirket, boşalan araziyi ise gayrimenkul olarak değerlendirmek istedi.
Kavurmacı ailesiyle 80 dönümlük alanda konut projesi geliştirilmesi konusunda anlaşan grubun bu arazisi, 15 Temmuz darbe girişimiyle Kavurmacı ailesinin mallarına el koyan TMSF'ye geçti. TMSF ile davalık olan şirketin, anlaşmaya vardığını söyleyen Adnan Aslan, şunları söylüyor: "TMSF ile sözleşmeyi karşılıklı fesh ettik.
Arsa zaten bizimdi ve karşılıklı feragat ettik. İki hafta önce olan bu anlaşmanın ardından burayı bir emlak şirketine satmayı planlıyoruz. Satılığa çıkacak 80 dönümlük bu yerde bin 400 dairelik 16 bloklu bir proje imkanı var. Dolayısıyla bir şirkete yetki verip satılığa, çıkaracağımız bu arsadan gelecek kaynak çelik tarafında yatırıma dönecek."
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
11 Temmuz 2021 tarihli sayıdan
Döküm alanında sanayiye giriş yapan ve 1961 yılında ilk haddehaneyi faaliyete geçiren Aslan ailesi tarafından kurulan İstanbul Çelik Demir AŞ (İÇDAŞ), bugün Türkiye'nin en büyük çelik üreticilerinden biri.
2018 yılına yönetim kurulu başkanı Necati Aslan'ın vefatıyla başkan atamayan ve icrayı Aslan ailesinin ikinci kuşak temsilcilerinin devraldığı İÇDAŞ'ın, elektrik üretimi, çelik ve gemi alanındaki yatırımlarıyla bu yıl 3 milyar dolar ciroya ulaşması bekleniyor.
Her ne kadar Kastamonulu olsa da Çanakkale'deki yatırımlarıyla adı bu kentle özdeşleşen aile, 20 yıllık süreçte Çanakkale'ye 2 milyar doların üzerinde yatırım yaptı. Ailenin ikinci kuşak temsilcisi olan ve grup şirketlerinde yönetim kurulu üyeliği yapan Adnan Aslan, ayrıca Çelik İhracatçıları Birliği'nin de (ÇİB) başkanlığını yürütüyor.
Ailenin yeni dönem yatırımlarını ve çelik sektörünü konuştuğumuz Adnan Aslan, grubun 2025 yılında cirosunu ikiye katlayacağını ifade ediyor.
Adnan Aslan, 2022 yılında 350 milyon dolarlık yatırıma hazırlanan İÇDAŞ'ın gelecek dönem hedeflerini anlattı.
Öncelikle çelik sektörüyle başlarsak, ciddi bir ihracat ve üretim atağı yaşanıyor. Üretim ve İhracattaki artışın ana kaynağı nedir?
Pandemi süreci çelik sektörünü pek etkilemedi. Sektör geçen yıla göre üretimini yüzde 40 satışlarını ise yüzde 55 arttırdı. Bu hızla gidersek sıvı çelikte üretim 33 milyon tondan bu yıl 40 milyon tonu geçecek. İhracat ise haziran ayı sonu itibarıyla 11 milyon tonu buldu.
Yıl sonunda ise 23 milyon tonluk ihracattan 17 milyar dolarlık kaynak elde edilecek. Bu artış yurtdışındaki talepten dolayı yaşanıyor. Çin devlet yardımıyla altyapı ve inşa sektörüne büyük krediler açınca, iç pazarında ihtiyaç arttı.
Üretilen mal iç piyasada tüketilince Çin ihracat yapamadı ve bu Türkiye için fırsat oldu. Çin'in ihracat yaptığı pazarlara biz ürün göndermeye başladık. Geçen yıl 15 milyon ton civarında olan ihracata, bu yıl 8 milyon ton daha eklenecek.
Sektör bu dönemde hangi yeni pazarlara açıldı?
Türkiye, Çin'in Güney Amerika ve Uzakdoğu pazarlarını aldı. Tabii bu süreçte BAE, Suudi Arabistan ve Katar da ihracata başladı. Ama onlar yeni ihracatçılar. O nedenle Türkiye gibi hızlı hareket edemiyorlar.
Türkiye'deki üreticilerin üretimde olacak hızlı karar alma imkânları var. Bir de biz üretime çok iyiyiz, kalite ve verilen sözü tutma açısından Türkiye tercih ediliyor. Uzakdoğu'da Singapur Hong Kong, Malezya, Avustralya'ya ihracatımız başladı.
Peki ABD'de vergi, AB'de uzatılacak kotaların etkisinden söz eder misiniz?
Amerika'nın çelik alanında yüzde 25 vergisi devam ediyor. Tabii Amerika'da çelik lobisi çok güçlü. AB'de ise üç aylık kotalar geldi ilk olarak. inşaat çeliğinde 70 bin ton, filmaşinde 75 bin ton, yassı sıvı çelikte 300 bin ton üç aylık kotalar birinci ayında doluyor.
Ama bu bir sorun değil, ihracatta yeni pazarlar ve yüksek talep nedeniyle büyüme devam ediyor. Tabii talepteki artış üretime dönük yatırımları da tetikliyor. Mesela Habaş, Tosyalı, Çolakoğlu'nun yanı sıra İÇDAŞ olarak bizde yassı çelikte üretime yönelik önemli kararlar alacağız.
Yönetiminde yer aldığınız İÇDAŞ'da bu yılki ciro hedefinden söz eder misiniz? Sözünü ettiğiniz yatırımlar sizi ciroda hangi noktaya taşıyacak?
Elektrik üretim, gemi inşa ve çelik sektörlerinde faaliyette olan İÇDAŞ, konsolide olarak cirosunu bu yıl 3 milyar dolar olarak tamamlar. Sözünü ettiğim yatırımlarla da çalışan sayımız 6 bini bulacaktır. 2025 yılında ise sac fiyatlarının bu şekilde seyretmesi durumunda ciromuzu ikiye katlarız diye düşünüyoruz.
Önümüzdeki süreçte nasıl bir yatırım süreci planlanıyor?
Sözünü ettiğiniz gibi 350 milyon dolarlık yatırımla 3 milyon ton yassı çelik üretim tesisini Çanakkale'de kurmayı planlıyoruz. Tabii bu, uzun soluklu bir iş. Görüşmelerimiz başladı fakat imzalar 2022 yılını bulur. Yapımı ise üç yıl sürer. Bu yatırımla kapasitemiz toplamda 6 milyon ton olacak.
Dünya genelinde çelik fiyatları artınca global ölçekte yatırımlar arttı. Bu nedenle 16-18 ayda teslim edilen makine ekipmanları, şimdi ise kontrat imzalandıktan 26-28 aydan sonra mümkün olmuyor.
Bu yatırım gelecek yılın planında olacak. Bu yıl ise 60 milyon Euro'yu bulan bir yatırım olacak. Bu yıl öngerdirmeli beton demeti üretimine gireceğiz. Yılda 30-40 bin ton talep olan ve Türkiye'de üretilmeyen bu konuda yeni bir alana girmiş olacağız. Bir de gemi alanında çalışıyoruz.
Grubun gemi üretimine yönelik yatırım planı nedir?
60 milyon Euro'luk yatırımlarımız içinde yer alan gemi inşa alanında üç gemi siparişi aldık ve üretim sürüyor. Gemi yapım işinde bir Alman, iki tane de İtalya merkezli şirkete gemi yapıyoruz. Bu gemiler paslanmaz tankerlerle, sıvı gıda taşıyacaklar.
Ailenin Çanakkale dışında yatırımı var mı? Yurtdışında da yatırım olacak mı?
Bizim yatırımlarımızın hepsi Türkiye'de. Bu aile kararıdır ve biz hep Çanakkale'deyiz. Çanakkale'de 20 yıllık süreçte yatırımlarımız 2 milyar doları bulmuştur. Bizim orada çelik dışında elektrik santralimiz var ve yeni tersane, tamir bakım işlerimizde var. Burada bin 750 megavatlık bir elektrik üretim gücümüz var.
Bir de yeni bir işe girdik. İÇDAŞ olarak kuru havuz yaptık. Türkiye'nin en büyük kuru havuzunda, 370 metreye kadar gemileri tamir ediyoruz. Bu yıl başlayan bu işimizde, yıllık 50 tane gemi tamiri yapmayı planlıyoruz. İlk etapta ise 50 milyon dolarlık bir hacim yaratmasını bekliyoruz.
TMSF İLE ANLAŞTI VE ARSAYI ALDI
İÇDAŞ yıllarca Bağcılarda üretim yaptı. 1997 yılında Bağcılar Belediyesi ile 10 yıllık süreçte fabrikayı taşıma konusunda anlaşan şirket, 1998 yılında İş Bankası'ndan Çanakkale'deki fabrikanın şimdiki yerini aldı. 2000 yılında burada tesisi kuran şirket, boşalan araziyi ise gayrimenkul olarak değerlendirmek istedi.
Kavurmacı ailesiyle 80 dönümlük alanda konut projesi geliştirilmesi konusunda anlaşan grubun bu arazisi, 15 Temmuz darbe girişimiyle Kavurmacı ailesinin mallarına el koyan TMSF'ye geçti. TMSF ile davalık olan şirketin, anlaşmaya vardığını söyleyen Adnan Aslan, şunları söylüyor: "TMSF ile sözleşmeyi karşılıklı fesh ettik.
Arsa zaten bizimdi ve karşılıklı feragat ettik. İki hafta önce olan bu anlaşmanın ardından burayı bir emlak şirketine satmayı planlıyoruz. Satılığa çıkacak 80 dönümlük bu yerde bin 400 dairelik 16 bloklu bir proje imkanı var. Dolayısıyla bir şirkete yetki verip satılığa, çıkaracağımız bu arsadan gelecek kaynak çelik tarafında yatırıma dönecek."