Pandemi nedeni ile küresel ticarette yaşanan ağır sorunlar, Türkiye'nin ihracatını da olumsuz etkiledi. Salgının en çok etkilediği nisan ve mayıs döneminde ağır kayıplar yaşayan ihracatçı sektörler, yılın ikinci yarısından itibaren toparlanmaya başladı.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Yılın son çeyreğinde yaraları sarmak için harekete geçen ihracatçılar, bir yandan yıl sonu hedeflerinde güncellemeler yaparken, diğer yandan 2021 ve sonrası için yeni oyun planları kurmaya başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, küresel ticarette yol açtığı sıkıntılar nedeniyle 2020'yi pek çok açıdan 'kayıp yıl' haline getirdi.
Türkiye ekonomisi de bu sıkıntılı süreçten nasibini almaya devam ediyor. Yılın ikinci çeyreğinde yaklaşık yüzde 10 küçülen Türkiye ekonomisi, büyümenin itici güçlerinden olan ihracatta da mart ayından bu yana çok zor bir altı ayı geride bıraktı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Şimdi ise ihracat dünyası, pandemi nedeni ile ağır yara alan küresel pazarlarda yeniden canlanma peşinde. Biz de bu kapsamda Türkiye'nin ihracatında başı çeken sektörlerin yeni dönem planlarını ve revize edilen hedeflerini masaya yatırdık.
Pandemi sürecinde tüm dünyada sanayi üretimi aşağıya çekildi, belli hizmet sektörleri kamunun kapatma tedbirleri nedeniyle neredeyse durdu. Hane halkı harcamaları bu dönemde askıya alındı. Yılın ilk yarısında, yıl sonuna kadar dünya ekonomisinde yüzde 5-6 arasında küçülme olasılığı dillendirilirken, üçüncü çeyrekte küresel ölçekte beklenenden daha hızlı bir toparlanma yaşanması, 2020 yılında dünya ekonomisinde küçülme beklentisini de yüzde 4'e kadar geri çekti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ağustos ayına ilişkin dış ticaret verilerine göre, ihracat 2020 yılı ocak-ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,9 azalarak 102 milyar 343 milyon dolar oldu. Türkiye'nin ihracatında en önemli yeri kaplayan sektörlerin başında gelen otomotiv, pandemiden en çok etkilenen alanların başında geliyor.
Özellikle ana ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan talep daralması, nisan ve mayıs aylarında sektörde 'kırmızı alarm' sirenlerini çaldırdı. Yılbaşında 32 milyar dolar olan 2020 ihracat hedefini 25 milyar dolar olarak revize ettiklerini anlatan Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, "Yeni dönemin başladığı haziran ayı ile birlikte hem AB pazarlarının yeniden açılması hem bizde üretimin başlaması ihracat rakamlarımızın da yeniden toparlanmasını sağladı" diyor.
Yine de nisan-mayıs dönemi kayıplarını telafi etmenin kolay olmayacağını ifade eden Baran Çelik, şöyle devam ediyor: "Çünkü şirketler üretime başlasalar da yeni düzenlemeler çerçevesinde üretim yapabiliyor. Yani sosyal mesafe, maske ve koruyucu ekipman kullanımı, pozitif vakalarda karantina önlemleri gibi düzenlemeler, bir yandan tam kapasite üretime ulaşılmasını geciktiriyor, diğer yandan üretim maliyetlerini artırıyor.
Sonuç olarak rakamlar toparlansa da yeni normal dönem pandemi öncesi döneme göre zorlu bir dönem olarak devam ediyor."
Sektörün ocak-ağustos dönemi sekiz aylık ihracatının yüzde 27,2 düştüğünü belirten Çelik, "En ciddi kayıp yaşadığımız pazar AB ülkeleri oldu. Yılın sekiz ayında AB ülkelerine yönelik otomotiv ihracatımız yüzde 30 düştü ve AB ülkelerinin otomotiv ihracatımızdaki payı yüzde 74'e geriledi.
Buna karşılık bu zorlu dönemde Mısır'a yüzde 37, Meksika'ya yüzde 19, Brezilya'ya yüzde 26, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 36 ihracat artışı sağlamayı başardık" şeklinde konuşuyor. Çelik, ihracattaki toparlanma anlamında yılın son çeyreğinden çok umutlu olduklarını vurgulayarak, AB'de yükselen talebin kendileri açısından belirleyici olacağını dile getiriyor.
Çelik, otomotiv ihracatında 30 milyar dolar seviyelerine yeniden ulaşmak için 1-2 yıl geçmesi gerektiğini de sözlerine ekliyor. Yeni dönemde ana pazar AB'nin yanında Kuzey Afrika, Rusya, ABD, Ortadoğu Ülkeleri ve Meksika, Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerine de odaklanacakları bilgisini veren Baran Çelik, "Fuar ve heyet faaliyetlerimizi AB pazarını ihmal etmeden ağırlıklı olarak alternatif pazarlara yönelik gerçekleştireceğiz" diyor.
Yaklaşık 20 milyar dolarlık ihracatı ile ihracat dünyasının güçlü sektörlerinden bir diğeri olan makine sektörü de üçüncü çeyrek ile birlikte ihracatta canlanma emareleri gösteriyor. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, "Nisan ve mayıs döneminde yüzde 40'ları aşan kayıplar yaşasak da yazın gelen siparişlerin etkisiyle eylülde aylık artış yüzde 10'u buldu" diyor.
Yılın sekiz ayında en fazla ihracat gerçekleştirdikleri ilk beş ülke olan Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransa'da yüzde 11 ile yüzde 20 arası düşüşler yaşandığını anlatan Karavelioğlu, "Öte yandan uzun süredir ikili ilişkilerimize büyük yatırımlar yaptığımız Rusya'da, yüzde 18,6 ihracat artışı sağlandı" diyor.
Kriz öncesi ihracat rakamlarına dönmek için yaklaşık iki yıla ihtiyaç olduğunu dile getiren Karavelioğlu, şunları söylüyor: "Türkiye için bu süreyi kısaltmak bizim elimizde. Eğer, şu an üçte biri boşta olan kapasitelerimizi hayata geçirebilir ve kapasitelerimizi yüzde 80'e yaklaştırabilirsek hızla normalleşebiliriz.
Teşvik sisteminde yapılacağına inandığımız iyileştirmelere ek olarak, yerli makineyi özendirici yeni tedbirlerin hayata geçmesiyle bu artışı kısa sürede gerçekleştirebilir ve küresel rekabetçilik düzeyimizi de artırabiliriz."
İhracatın en önemli sektörlerinden bir diğeri olan çelik sektöründe de yeni dönem planları gerçekleşmeye başladı. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, 2020 yılının ilk altı ayında çelik ihracatının bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 9,8 azalarak 9,7 milyon tona düştüğünü, değer bazındaki ihracatın ise yüzde 16,6 azalış ile 5,9 milyar dolar olarak gerçekleştiği bilgisini veriyor.
2020 yılının ikinci yarısından itibaren sektörün toparlanmaya başladığına işaret eden Aslan, "Yılın başında, 2020 yılında miktar bazlı ihracatımızın 2019 yılına yakın bir şekilde gerçekleşmesini hedefleyerek yola çıkmıştık. Nitekim şu an itibarıyla da yılı miktarda geçen yıl ile aynı seviyede yani 21,2 milyon ton ile kapatmayı ümit ediyoruz.
Değerde ise yüzde 5 düşüşle 13,2 milyar dolara karşılık gelebileceğini öngörüyoruz" diye konuşuyor. Bu dönemde en fazla kaybı AB pazarında yaşadıklarını anlatan Adnan Aslan, "AB, pandeminin etkisinin yanı sıra korunma önlemlerini gözden geçirmesi ile de Türkiye'den yapılan ithalatı elinden geldiğince engelleme yoluna gitti" diyor.
Çelik sektörünün sipariş bazında üretim ve ihracat gerçekleştiren ve siparişlerini de iki ya da üç ay öncesinden alan bir sektör olduğunu anımsatan Aslan, şöyle konuşuyor: "Dünya genelinde salgının seyrinin azalması ve ekonominin yavaş yavaş normale dönmeye başlaması ile orta ve uzun vadede söz konusu pazarlarda ihracat artışı yaşayabileceğimize inanıyoruz.
2021 yılı için küresel olarak normalleşme beklentileri kapsamında ihracatımızın da miktarda yüzde 10 artışla 23,3 milyon tona ulaşmasını hedefliyoruz. Bunun değerde yüzde 15 artışla 15,1
milyar dolar seviyesine karşılık gelebileceğini hesaplıyoruz."
İhracatta güçlü bir diğer sektör olan kimya sektörü de yaralarını sarmak üzere kolları sıvadı. 2020 yılı ocak-ağustos döneminde kimya ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre 2 milyar dolar kayıpla 11,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade eden İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, "Bu gerilemedeki en büyük kaybı enerji talebindeki azalıştan dolayı mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünleri sektörümüzde yaşadık.
Ancak her şeye rağmen sekiz aylık dönemde en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olmaya devam ediyoruz" diyor. Bu yıl sekiz aylık dönemde en çok ihracat gerçekleştirdikleri ilk on ülkenin Hollanda, Irak, Almanya, ABD, İtalya, İngiltere, İspanya, İsrail, Romanya ve Belçika olarak sıralandığı bilgisini veren Pelister, "Bu ülkelere yaptığımız kimya sektörü ihracat performansını geçen yıl ile kıyasladığımızda beş ülkenin gerilediğini, beş ülkenin ise artıya geçtiğini görüyoruz" diye konuşuyor.
Bu yıl kimya sektörü ihracat hedefini 22,5 milyar dolardan 20 milyar dolar seviyesine çektiklerini kaydeden Adil Pelister, "Özellikle son çeyrekte pandemi etkisini artırırsa, en çok ihracat yaptığımız AB pazarındaki pandemi dolayısıyla oluşan talep değişkenliklerine göre ihracatımızın seyri de değişecektir" değerlendirmesinde bulunuyor. 2021 yılı için en büyük umutlarının bir an önce aşı ve ilaç tedavisinin bulunması olduğunu vurgulayan Pelister, "Önümüzdeki yılın ekonomik açıdan 2020 yılına göre daha iyi bir durumda olacağına inanıyoruz" diyor.
Yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracatı ile ihracatta önemli sektörlerden biri olan demir ve demirdışı metaller sektörü de eylül ayında önemli bir başarıya imza atarak yaralarını sarmaya başladı. Sektörün eylül ayında geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20'lik bir ihracat artışı yakaladığını dile getiren İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDD-MİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, "Ciddi emek verdiğimiz Sanal Ticaret Heyetleri vasıtasıyla üyelerimizi pandemi döneminde yeni ihracat pazarları ile buluşturuyoruz.
Bu durum bizlere fiziki ve geleneksel pazarlama yöntemleri dışında da satış yapmanın ve müşteri portföyünü artırmanın mümkün olabildiğini gösterdi" diye konuşuyor. Şu anda günlük ihracat rakamlarında geçen yılın üzerine çıkmayı başardıklarını kaydeden Tahsin Öztiryaki, "Pandemi sebebiyle 2020 yılında oluşan negatif görüntüyü yılın son aylarındaki artış ile pozitife çevireceğimizi düşünüyoruz.
Bu doğrultuda yılı 8,5 milyar dolar ihracat ile kapatmayı hedefliyoruz" diyor. 2021 için de Avrupa dışındaki pazarlarda ihracatı artırmayı hedeflediklerini dile getiren Öztiryaki, "ABD pazarı bizim için çok önemli. ABD de bu dönemde tedarik kaynaklarını çeşitlendirmenin önemini gördü. Bunu fırsata çevirmeyi hedefliyoruz" diye konuşuyor.
2019'da 5 milyar dolarlık ihracata imza atan mobilya ve orman ürünleri sektörü de son yıllarda giderek artan bir trendle ihracat yapan sektörler arasında yer alıyordu. Ocak-ağustos döneminde ihracatı yüzde 12,4 düşen sektörde yeni dönem planları şekillenmeye başladı. Akdeniz Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKA-MİB) Onur Kılıçer, ihracat kaybında mobilyadaki geleneksel tüketici alışkanlıklarının online platforma henüz adapte olamamasının da etkili olduğunu söylüyor.
İnsanların mobilya alışverişlerinde ürünü görmek ve dokunmak istediğini, bu nedenle pandemi döneminde işlerin diğer sektörlere göre daha da zayıfladığını ifade eden Kılıçer, şu bilgileri, veriyor: "Fuarlar, sektörümüzün itici gücüydü fakat pandemi döneminde ertelenen fuarlar rakamlarımızı da aşağı çekmiş oldu.
Aynı şekilde sektörümüz ihracatından yüzde 32 pay alan en büyük pazarımız olan Irak'a yüzde 16 oranında gerileme yaşandı. Yine Suudi Arabistan, Libya gibi ülkelere olan ihracattaki düşüş, pandemi sürecinde büyük yara alan İtalya gibi önemli pazarlarımızdaki yüzde 40'lara yakın düşüşlerle de birleşince ihracat rakamlarımızda çift haneli gerileme yaşandı."
Öte yandan yeni dönemde ABD pazarının kendileri için 'hedef pazar' konumuna geldiğini ve ABD'ye ihracatta yüzde 31 artış gerçekleştirdiklerini kaydeden Kılıçer, şunları söylüyor: "2020 yılında 226 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdik.
Sektör olarak 2021 yılında temel hedefimiz sürdürülebilir ve katma değeri yüksek ihracat gerçekleştirmek ve aktif olduğumuz ihracat pazarlarında varlığımızı kuvvetlendirmek. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları sonrasında Çin'den boşalan mobilya pazarına hızlı bir giriş yaptık. Bunu pandemi döneminde bile artırabildik ve hedefimiz 2021 yılında ABD'de pazarında daha da fazla yer alabilmek."
''Toptancıların organize olduğu ve kümelendiği İSTOÇ ve benzeri oluşumların tanıtılması için bir proje başlatıyoruz. Bu yolla konteyner ölçeğinde sipariş veremeyen alıcıları ülkemize çekmeyi hedefliyoruz. Özellikle Afrika, Orta Asya gibi bölgelerden birçok alıcı, parça parça siparişlerini bir konteynerde birleştirerek ithalat yapmayı tercih ediyor. Biz bu işlemleri kolaylaştıracak bir organizasyonu hayata geçirmeyi ve bunu yurtdışında uygun hedef kitleye tanıtmayı planlıyoruz.
Bu proje, birçok malın ülkemizden ihraç edilmesine de zemin oluşturacak. Dijital B2B'ler yine gündemimizde olacak. Ayrıca bu süreçte hızla çalışmalarını başlattığımız ve 365 gün sürecek, tüm alt sektörlerimizde üyelerimizin ürün görsellerinin, adreslerinin ve iletişim bilgilerinin yer aldığı Sanal Tanıtım Platformu'muzu da geliştirerek büyütmeyi planlıyoruz. İlk platformumuz yayın hayatına www.turkishkitchenware365.com sitesinden başladı. Diğer sektörlerimizin de hazırlıkları hızla devam ediyor.''
''Covid-19'un dünya genelinde iniş- çıkışlarla hüküm sürdüğü bu dönemin en az 2022 yılı sonuna kadar devam edeceğini öngörüyoruz. Lojistiğin hayatımızdaki yerinin tekrar sorgulandığı, yakınlık veya uzaklık kavramlarının yerine ulaşılabilirlik kavramının daha da öne çıktığı bu dönemde, tedarik zincirini bozmadan sürdürebilenler ve çağın anahtar kelimesi dijitalleşmeye hızla adapte olabilenler yeni dönemin kazananı olacak.
Dijitalleşme tüm ülkelere yönelik ihracatımızı artırmak adına şu an için elimizdeki yegane olanağı sağlıyor. Türkiye ve uluslararası gıda sektöründe iz bırakacak yeni nesil bir sanal gıda fuarını hayata geçiriyoruz.
Pandemi dolayısıyla ticari girişimleri, iş bağlantılarını ve sektörel takibi sekteye uğrayan, canlanmak ve ayağa kalkmak için destek bekleyen, dünyanın dört bir yanındaki gıda sektörü paydaşlarına erişmeyi hedeflediğimiz sanal fuarımızın ismi 'The Fource'. Üreticileri, alıcıları, distribütörleri, perakendecileri, şefleri, restoranları, otel zincirlerini kısacası gıda habitatında yer alan tüm oyuncuları 23-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz The Fource'da bir araya getireceğiz.''
''Henüz bilim adamları virüsün seyrine ve olası bir tedavi/aşıya ilişkin net bilgi veremedikleri için geleceğe ilişkin belirsizlikler devam ediyor. Coface olarak Türkiye'nin başlıca ticaret ortağı olan Euro Bölgesi'ne ilişkin daralma beklentimiz 2020'de yüzde 8,8. Ancak 2021 yılında bölgenin yüzde 5,8 büyüyeceğini tahmin ediyoruz.
Bu varsayım gerçekleşirse, Türkiye'nin ihracatında da olumlu gelişmeler olacaktır. Ayrıca ihracatçılarımızın Avrupa'daki iyileşme sonrası alıcıların Çin'deki tedarikçiler yerine Türk şirketlerini tercih etmeleri için şimdiden gerekli yatırım ve iyileştirmeleri risk yönetimini de göz önüne alarak yapmaları, önümüzdeki dönemde avantajlar sağlayacaktır.
Çin-ABD, Doğu Akdeniz gibi konular da ülkelerin birbirlerine gümrük vergileri ya da ambargolar koymasına neden oluyor. Bu durum da küresel ticaret hacmini olumsuz etkiliyor. 2021 yılında da küresel ticaret hacmindeki toparlanmanın oldukça kademeli olması beklenebilir."
''Pandemi nedeniyle nisanda yüzde 51 ve mayısta yüzde 46 oranında daralma yaşayan ev ve mutfak eşyaları sektörümüz haziranda toparlanmaya başladı. Haziranda yüzde 33, temmuzda yüzde 7,7, ağustosta ise yüzde 12 oranında büyüme kaydetti.
Sektörümüzün 'V' tipi büyüme içerisine girdiğini söyleyebiliriz. Özellikle ihracatta kapasite doluluk oranlarımız iyi durumda. Yıl sonuna kadar da ihracatımızın artarak devam edeceğini umuyoruz. Son üç aylık veriler ışığında 2020 yılını çok küçük de olsa bir artışla 2,6 milyar dolar ihracat ile kapatmayı hedefliyoruz. 2021 yılı için ilk altı aylık dönemin de zorlu geçeceğini dikkate alarak yüzde 10'luk bir ihracat artışı öngörüyoruz; hedefimiz 2,9 milyar dolar.
Ekim ayı ile birlikte ileri teknoloji ürünler geliştirip dünya pazarlarına sunan üreticilerimizin kilogram başına ihracat değerlerini artırmalarına yönelik çalışmalara başlıyoruz. 2021'de pandemi ile Avrupa'da tedarik zincirinde oluşan değişimi fırsata çevirerek, yakın olmasına karşın yeterince değerlendiremediğimiz AB'deki payımızı artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştireceğiz."
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Yılın son çeyreğinde yaraları sarmak için harekete geçen ihracatçılar, bir yandan yıl sonu hedeflerinde güncellemeler yaparken, diğer yandan 2021 ve sonrası için yeni oyun planları kurmaya başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, küresel ticarette yol açtığı sıkıntılar nedeniyle 2020'yi pek çok açıdan 'kayıp yıl' haline getirdi.
Türkiye ekonomisi de bu sıkıntılı süreçten nasibini almaya devam ediyor. Yılın ikinci çeyreğinde yaklaşık yüzde 10 küçülen Türkiye ekonomisi, büyümenin itici güçlerinden olan ihracatta da mart ayından bu yana çok zor bir altı ayı geride bıraktı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
OTOMOTİVDE SON ÇEYREK UMUDU
Pandemi sürecinde tüm dünyada sanayi üretimi aşağıya çekildi, belli hizmet sektörleri kamunun kapatma tedbirleri nedeniyle neredeyse durdu. Hane halkı harcamaları bu dönemde askıya alındı. Yılın ilk yarısında, yıl sonuna kadar dünya ekonomisinde yüzde 5-6 arasında küçülme olasılığı dillendirilirken, üçüncü çeyrekte küresel ölçekte beklenenden daha hızlı bir toparlanma yaşanması, 2020 yılında dünya ekonomisinde küçülme beklentisini de yüzde 4'e kadar geri çekti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ağustos ayına ilişkin dış ticaret verilerine göre, ihracat 2020 yılı ocak-ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,9 azalarak 102 milyar 343 milyon dolar oldu. Türkiye'nin ihracatında en önemli yeri kaplayan sektörlerin başında gelen otomotiv, pandemiden en çok etkilenen alanların başında geliyor.
Özellikle ana ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan talep daralması, nisan ve mayıs aylarında sektörde 'kırmızı alarm' sirenlerini çaldırdı. Yılbaşında 32 milyar dolar olan 2020 ihracat hedefini 25 milyar dolar olarak revize ettiklerini anlatan Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, "Yeni dönemin başladığı haziran ayı ile birlikte hem AB pazarlarının yeniden açılması hem bizde üretimin başlaması ihracat rakamlarımızın da yeniden toparlanmasını sağladı" diyor.
Yine de nisan-mayıs dönemi kayıplarını telafi etmenin kolay olmayacağını ifade eden Baran Çelik, şöyle devam ediyor: "Çünkü şirketler üretime başlasalar da yeni düzenlemeler çerçevesinde üretim yapabiliyor. Yani sosyal mesafe, maske ve koruyucu ekipman kullanımı, pozitif vakalarda karantina önlemleri gibi düzenlemeler, bir yandan tam kapasite üretime ulaşılmasını geciktiriyor, diğer yandan üretim maliyetlerini artırıyor.
Sonuç olarak rakamlar toparlansa da yeni normal dönem pandemi öncesi döneme göre zorlu bir dönem olarak devam ediyor."
ALTERNATİF PAZARLAR ÖNE ÇIKTI
Sektörün ocak-ağustos dönemi sekiz aylık ihracatının yüzde 27,2 düştüğünü belirten Çelik, "En ciddi kayıp yaşadığımız pazar AB ülkeleri oldu. Yılın sekiz ayında AB ülkelerine yönelik otomotiv ihracatımız yüzde 30 düştü ve AB ülkelerinin otomotiv ihracatımızdaki payı yüzde 74'e geriledi.
Buna karşılık bu zorlu dönemde Mısır'a yüzde 37, Meksika'ya yüzde 19, Brezilya'ya yüzde 26, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 36 ihracat artışı sağlamayı başardık" şeklinde konuşuyor. Çelik, ihracattaki toparlanma anlamında yılın son çeyreğinden çok umutlu olduklarını vurgulayarak, AB'de yükselen talebin kendileri açısından belirleyici olacağını dile getiriyor.
Çelik, otomotiv ihracatında 30 milyar dolar seviyelerine yeniden ulaşmak için 1-2 yıl geçmesi gerektiğini de sözlerine ekliyor. Yeni dönemde ana pazar AB'nin yanında Kuzey Afrika, Rusya, ABD, Ortadoğu Ülkeleri ve Meksika, Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerine de odaklanacakları bilgisini veren Baran Çelik, "Fuar ve heyet faaliyetlerimizi AB pazarını ihmal etmeden ağırlıklı olarak alternatif pazarlara yönelik gerçekleştireceğiz" diyor.
MAKİNECİLER RUSYA'YA ODAKLANDI
Yaklaşık 20 milyar dolarlık ihracatı ile ihracat dünyasının güçlü sektörlerinden bir diğeri olan makine sektörü de üçüncü çeyrek ile birlikte ihracatta canlanma emareleri gösteriyor. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, "Nisan ve mayıs döneminde yüzde 40'ları aşan kayıplar yaşasak da yazın gelen siparişlerin etkisiyle eylülde aylık artış yüzde 10'u buldu" diyor.
Yılın sekiz ayında en fazla ihracat gerçekleştirdikleri ilk beş ülke olan Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransa'da yüzde 11 ile yüzde 20 arası düşüşler yaşandığını anlatan Karavelioğlu, "Öte yandan uzun süredir ikili ilişkilerimize büyük yatırımlar yaptığımız Rusya'da, yüzde 18,6 ihracat artışı sağlandı" diyor.
Kriz öncesi ihracat rakamlarına dönmek için yaklaşık iki yıla ihtiyaç olduğunu dile getiren Karavelioğlu, şunları söylüyor: "Türkiye için bu süreyi kısaltmak bizim elimizde. Eğer, şu an üçte biri boşta olan kapasitelerimizi hayata geçirebilir ve kapasitelerimizi yüzde 80'e yaklaştırabilirsek hızla normalleşebiliriz.
Teşvik sisteminde yapılacağına inandığımız iyileştirmelere ek olarak, yerli makineyi özendirici yeni tedbirlerin hayata geçmesiyle bu artışı kısa sürede gerçekleştirebilir ve küresel rekabetçilik düzeyimizi de artırabiliriz."
ÇELİKTE 2021 BEKLENTİLERİ OLUMLU
İhracatın en önemli sektörlerinden bir diğeri olan çelik sektöründe de yeni dönem planları gerçekleşmeye başladı. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, 2020 yılının ilk altı ayında çelik ihracatının bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 9,8 azalarak 9,7 milyon tona düştüğünü, değer bazındaki ihracatın ise yüzde 16,6 azalış ile 5,9 milyar dolar olarak gerçekleştiği bilgisini veriyor.
2020 yılının ikinci yarısından itibaren sektörün toparlanmaya başladığına işaret eden Aslan, "Yılın başında, 2020 yılında miktar bazlı ihracatımızın 2019 yılına yakın bir şekilde gerçekleşmesini hedefleyerek yola çıkmıştık. Nitekim şu an itibarıyla da yılı miktarda geçen yıl ile aynı seviyede yani 21,2 milyon ton ile kapatmayı ümit ediyoruz.
Değerde ise yüzde 5 düşüşle 13,2 milyar dolara karşılık gelebileceğini öngörüyoruz" diye konuşuyor. Bu dönemde en fazla kaybı AB pazarında yaşadıklarını anlatan Adnan Aslan, "AB, pandeminin etkisinin yanı sıra korunma önlemlerini gözden geçirmesi ile de Türkiye'den yapılan ithalatı elinden geldiğince engelleme yoluna gitti" diyor.
Çelik sektörünün sipariş bazında üretim ve ihracat gerçekleştiren ve siparişlerini de iki ya da üç ay öncesinden alan bir sektör olduğunu anımsatan Aslan, şöyle konuşuyor: "Dünya genelinde salgının seyrinin azalması ve ekonominin yavaş yavaş normale dönmeye başlaması ile orta ve uzun vadede söz konusu pazarlarda ihracat artışı yaşayabileceğimize inanıyoruz.
2021 yılı için küresel olarak normalleşme beklentileri kapsamında ihracatımızın da miktarda yüzde 10 artışla 23,3 milyon tona ulaşmasını hedefliyoruz. Bunun değerde yüzde 15 artışla 15,1
milyar dolar seviyesine karşılık gelebileceğini hesaplıyoruz."
KİMYADA GÖZLER AB PAZARINDA
İhracatta güçlü bir diğer sektör olan kimya sektörü de yaralarını sarmak üzere kolları sıvadı. 2020 yılı ocak-ağustos döneminde kimya ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre 2 milyar dolar kayıpla 11,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade eden İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, "Bu gerilemedeki en büyük kaybı enerji talebindeki azalıştan dolayı mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünleri sektörümüzde yaşadık.
Ancak her şeye rağmen sekiz aylık dönemde en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olmaya devam ediyoruz" diyor. Bu yıl sekiz aylık dönemde en çok ihracat gerçekleştirdikleri ilk on ülkenin Hollanda, Irak, Almanya, ABD, İtalya, İngiltere, İspanya, İsrail, Romanya ve Belçika olarak sıralandığı bilgisini veren Pelister, "Bu ülkelere yaptığımız kimya sektörü ihracat performansını geçen yıl ile kıyasladığımızda beş ülkenin gerilediğini, beş ülkenin ise artıya geçtiğini görüyoruz" diye konuşuyor.
Bu yıl kimya sektörü ihracat hedefini 22,5 milyar dolardan 20 milyar dolar seviyesine çektiklerini kaydeden Adil Pelister, "Özellikle son çeyrekte pandemi etkisini artırırsa, en çok ihracat yaptığımız AB pazarındaki pandemi dolayısıyla oluşan talep değişkenliklerine göre ihracatımızın seyri de değişecektir" değerlendirmesinde bulunuyor. 2021 yılı için en büyük umutlarının bir an önce aşı ve ilaç tedavisinin bulunması olduğunu vurgulayan Pelister, "Önümüzdeki yılın ekonomik açıdan 2020 yılına göre daha iyi bir durumda olacağına inanıyoruz" diyor.
DEMİRDE 'SANAL HEYET' ÇABASI
Yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracatı ile ihracatta önemli sektörlerden biri olan demir ve demirdışı metaller sektörü de eylül ayında önemli bir başarıya imza atarak yaralarını sarmaya başladı. Sektörün eylül ayında geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20'lik bir ihracat artışı yakaladığını dile getiren İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDD-MİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, "Ciddi emek verdiğimiz Sanal Ticaret Heyetleri vasıtasıyla üyelerimizi pandemi döneminde yeni ihracat pazarları ile buluşturuyoruz.
Bu durum bizlere fiziki ve geleneksel pazarlama yöntemleri dışında da satış yapmanın ve müşteri portföyünü artırmanın mümkün olabildiğini gösterdi" diye konuşuyor. Şu anda günlük ihracat rakamlarında geçen yılın üzerine çıkmayı başardıklarını kaydeden Tahsin Öztiryaki, "Pandemi sebebiyle 2020 yılında oluşan negatif görüntüyü yılın son aylarındaki artış ile pozitife çevireceğimizi düşünüyoruz.
Bu doğrultuda yılı 8,5 milyar dolar ihracat ile kapatmayı hedefliyoruz" diyor. 2021 için de Avrupa dışındaki pazarlarda ihracatı artırmayı hedeflediklerini dile getiren Öztiryaki, "ABD pazarı bizim için çok önemli. ABD de bu dönemde tedarik kaynaklarını çeşitlendirmenin önemini gördü. Bunu fırsata çevirmeyi hedefliyoruz" diye konuşuyor.
MOBİLYADA 'HEDEF PAZAR' ABD
2019'da 5 milyar dolarlık ihracata imza atan mobilya ve orman ürünleri sektörü de son yıllarda giderek artan bir trendle ihracat yapan sektörler arasında yer alıyordu. Ocak-ağustos döneminde ihracatı yüzde 12,4 düşen sektörde yeni dönem planları şekillenmeye başladı. Akdeniz Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKA-MİB) Onur Kılıçer, ihracat kaybında mobilyadaki geleneksel tüketici alışkanlıklarının online platforma henüz adapte olamamasının da etkili olduğunu söylüyor.
İnsanların mobilya alışverişlerinde ürünü görmek ve dokunmak istediğini, bu nedenle pandemi döneminde işlerin diğer sektörlere göre daha da zayıfladığını ifade eden Kılıçer, şu bilgileri, veriyor: "Fuarlar, sektörümüzün itici gücüydü fakat pandemi döneminde ertelenen fuarlar rakamlarımızı da aşağı çekmiş oldu.
Aynı şekilde sektörümüz ihracatından yüzde 32 pay alan en büyük pazarımız olan Irak'a yüzde 16 oranında gerileme yaşandı. Yine Suudi Arabistan, Libya gibi ülkelere olan ihracattaki düşüş, pandemi sürecinde büyük yara alan İtalya gibi önemli pazarlarımızdaki yüzde 40'lara yakın düşüşlerle de birleşince ihracat rakamlarımızda çift haneli gerileme yaşandı."
Öte yandan yeni dönemde ABD pazarının kendileri için 'hedef pazar' konumuna geldiğini ve ABD'ye ihracatta yüzde 31 artış gerçekleştirdiklerini kaydeden Kılıçer, şunları söylüyor: "2020 yılında 226 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdik.
Sektör olarak 2021 yılında temel hedefimiz sürdürülebilir ve katma değeri yüksek ihracat gerçekleştirmek ve aktif olduğumuz ihracat pazarlarında varlığımızı kuvvetlendirmek. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları sonrasında Çin'den boşalan mobilya pazarına hızlı bir giriş yaptık. Bunu pandemi döneminde bile artırabildik ve hedefimiz 2021 yılında ABD'de pazarında daha da fazla yer alabilmek."
TAHSİN ÖZTİRYAKİ / İDDMİB BAŞKANI 'TABANCI ALICILARI KENDİMİZE ÇEKECEĞİZ"
''Toptancıların organize olduğu ve kümelendiği İSTOÇ ve benzeri oluşumların tanıtılması için bir proje başlatıyoruz. Bu yolla konteyner ölçeğinde sipariş veremeyen alıcıları ülkemize çekmeyi hedefliyoruz. Özellikle Afrika, Orta Asya gibi bölgelerden birçok alıcı, parça parça siparişlerini bir konteynerde birleştirerek ithalat yapmayı tercih ediyor. Biz bu işlemleri kolaylaştıracak bir organizasyonu hayata geçirmeyi ve bunu yurtdışında uygun hedef kitleye tanıtmayı planlıyoruz.
Bu proje, birçok malın ülkemizden ihraç edilmesine de zemin oluşturacak. Dijital B2B'ler yine gündemimizde olacak. Ayrıca bu süreçte hızla çalışmalarını başlattığımız ve 365 gün sürecek, tüm alt sektörlerimizde üyelerimizin ürün görsellerinin, adreslerinin ve iletişim bilgilerinin yer aldığı Sanal Tanıtım Platformu'muzu da geliştirerek büyütmeyi planlıyoruz. İlk platformumuz yayın hayatına www.turkishkitchenware365.com sitesinden başladı. Diğer sektörlerimizin de hazırlıkları hızla devam ediyor.''
BİROL CELEB / EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ BAŞKAN YARD. "2022 SONUNA KADAR İNİŞ ÇIKIŞ SÜRECEK"
''Covid-19'un dünya genelinde iniş- çıkışlarla hüküm sürdüğü bu dönemin en az 2022 yılı sonuna kadar devam edeceğini öngörüyoruz. Lojistiğin hayatımızdaki yerinin tekrar sorgulandığı, yakınlık veya uzaklık kavramlarının yerine ulaşılabilirlik kavramının daha da öne çıktığı bu dönemde, tedarik zincirini bozmadan sürdürebilenler ve çağın anahtar kelimesi dijitalleşmeye hızla adapte olabilenler yeni dönemin kazananı olacak.
Dijitalleşme tüm ülkelere yönelik ihracatımızı artırmak adına şu an için elimizdeki yegane olanağı sağlıyor. Türkiye ve uluslararası gıda sektöründe iz bırakacak yeni nesil bir sanal gıda fuarını hayata geçiriyoruz.
Pandemi dolayısıyla ticari girişimleri, iş bağlantılarını ve sektörel takibi sekteye uğrayan, canlanmak ve ayağa kalkmak için destek bekleyen, dünyanın dört bir yanındaki gıda sektörü paydaşlarına erişmeyi hedeflediğimiz sanal fuarımızın ismi 'The Fource'. Üreticileri, alıcıları, distribütörleri, perakendecileri, şefleri, restoranları, otel zincirlerini kısacası gıda habitatında yer alan tüm oyuncuları 23-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz The Fource'da bir araya getireceğiz.''
ALİ GENÇTÜRK / COFACE TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ "ÇİN'E İHRACAT İÇİN YATIRIM YAPILMALI"
''Henüz bilim adamları virüsün seyrine ve olası bir tedavi/aşıya ilişkin net bilgi veremedikleri için geleceğe ilişkin belirsizlikler devam ediyor. Coface olarak Türkiye'nin başlıca ticaret ortağı olan Euro Bölgesi'ne ilişkin daralma beklentimiz 2020'de yüzde 8,8. Ancak 2021 yılında bölgenin yüzde 5,8 büyüyeceğini tahmin ediyoruz.
Bu varsayım gerçekleşirse, Türkiye'nin ihracatında da olumlu gelişmeler olacaktır. Ayrıca ihracatçılarımızın Avrupa'daki iyileşme sonrası alıcıların Çin'deki tedarikçiler yerine Türk şirketlerini tercih etmeleri için şimdiden gerekli yatırım ve iyileştirmeleri risk yönetimini de göz önüne alarak yapmaları, önümüzdeki dönemde avantajlar sağlayacaktır.
Çin-ABD, Doğu Akdeniz gibi konular da ülkelerin birbirlerine gümrük vergileri ya da ambargolar koymasına neden oluyor. Bu durum da küresel ticaret hacmini olumsuz etkiliyor. 2021 yılında da küresel ticaret hacmindeki toparlanmanın oldukça kademeli olması beklenebilir."
BURAK ÖNDER / EVSİD BAŞKANI "YIL SONUNA KADAR İHRACAT ARTIŞI SÜRECEK"
''Pandemi nedeniyle nisanda yüzde 51 ve mayısta yüzde 46 oranında daralma yaşayan ev ve mutfak eşyaları sektörümüz haziranda toparlanmaya başladı. Haziranda yüzde 33, temmuzda yüzde 7,7, ağustosta ise yüzde 12 oranında büyüme kaydetti.
Sektörümüzün 'V' tipi büyüme içerisine girdiğini söyleyebiliriz. Özellikle ihracatta kapasite doluluk oranlarımız iyi durumda. Yıl sonuna kadar da ihracatımızın artarak devam edeceğini umuyoruz. Son üç aylık veriler ışığında 2020 yılını çok küçük de olsa bir artışla 2,6 milyar dolar ihracat ile kapatmayı hedefliyoruz. 2021 yılı için ilk altı aylık dönemin de zorlu geçeceğini dikkate alarak yüzde 10'luk bir ihracat artışı öngörüyoruz; hedefimiz 2,9 milyar dolar.
Ekim ayı ile birlikte ileri teknoloji ürünler geliştirip dünya pazarlarına sunan üreticilerimizin kilogram başına ihracat değerlerini artırmalarına yönelik çalışmalara başlıyoruz. 2021'de pandemi ile Avrupa'da tedarik zincirinde oluşan değişimi fırsata çevirerek, yakın olmasına karşın yeterince değerlendiremediğimiz AB'deki payımızı artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştireceğiz."