Bist 100
9915,62
2,05%
Bist 100
Dolar/TL
32,4766
-0,1181%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7278
-0,7232%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0693
-0,3476%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2441,15
0,13%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

İş dünyasından yeşil dönüşüm çağrısı

02 Kasım 2022
İş dünyasından yeşil dönüşüm çağrısı


Son dönemde yüksek enflasyon, Rusya-Ukrayna krizi ve enerji tedarikinde yaşanan sorunlar yeşil dönüşüme olan ilgiyi bir miktar azalttı. İş dünyası temsilcileri kamu-özel ortak vizyonu ile tüm ekonomi aktörlerinin yeşil dönüşüme uyum için çalışması çağrısında bulunuyorlar.

30 Ekim – 12 Kasım 2022 tarihli sayıdan

Avrupa'yı karbon nötr bir kıta haline getirmeyi ve sürdürülebilir bir AB ekonomisi sağlamayı hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı, pandemi sonrasında Türkiye'deki tüm sektörleri etkisi altına almaya başladı. Bu yıl 250 milyar dolara ulaşması beklenen ihracatının yarısından fazlasını Avrupa ülkeleri ile gerçekleştiren Türkiye iş dünyası için 'yeşil dönüşüm' kaçınılmaz bir önem arz ediyor.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

Ancak son dönemde Rusya-Ukrayna krizi ile baş gösteren enerji ve gıda tedariği sorunları, yeşil ekonomiye geçiş konusunda küresel çapta bir yavaşlamaya neden oldu.

Devletler geleneksel kömür üretimi ve nükleer enerji gibi geride bırakmaya hazırlandıkları teknolojilere geri dönmeye çalışırken, şirketler ise maliyet artışlarının giderek ağırlaştığı bu dönemde 'yeşil dönüşüm' için çok daha kapsamlı finansal destekler talep ediyorlar.

50 TRİLYON DOLARLIK DÖNÜŞÜM


Dünyanın büyük bir iklim krizinin eşiğinde olduğu son yıllarda şirketlerin sürdürülebilirlik hedefleri, kârlı büyüme hedeflerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği'nin (GSIA) raporuna göre, 2021 yılında 35 trilyon doları aşan küresel ölçekteki sürdürülebilir yatırımların 2025'e dek 50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

IBM İş Değerleri Enstitüsü'nün Oxford Economics iş birliğiyle 40'tan fazla ülkede gerçekleştirdiği 2022 Own Your Impact çalışmasının sonuçlarına göre de CEO'ların yüzde 83'ü önümüzdeki beş yıl içinde yapacakları sürdürülebilirlik yatırımlarının daha iyi şirket sonuçları doğuracağına inanıyor.

28 sektörde çalışan, 60'ı Türkiye'den 3 bin CEO'nun katıldığı araştırmada, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümü başarılı bir şekilde entegre eden CEO'lar, dönüşümün kârlılık üzerindeki pozitif sonuçlarını iki yıl içinde görmeye başladıklarını söylüyor. Türkiye'deki CEO'ların yüzde 68'i ise gelirlerinin yüzde 10'undan fazlasını daha sürdürülebilir bir geleceğe yatırım için kullanmayı planlıyor.

"AB'YE YAKINLIĞIMIZ FIRSAT"


Yeşil dönüşüm konusunda öncü sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe, geçtiğimiz günlerde Türkiye Otomotiv Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Çalıştayı düzenlendi. Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, ana ve tedarik sanayi temsilci' leri olarak sektöre yol göstermenin öneminin farkında olduklarını vurgulayarak "Unutmamalıyız ki yakın gelecekte karşılaşabileceklerimizden habersiz bir kesim de var.

Biz bu eylem planıyla onlara da ulaşarak yol göstermeyi hedefliyoruz" diyor. Eylem Planı'nın farkındalık, mevcut durum tespiti, yeşil dönüşüm için iş birliği, üretimde çevresel etkilerin azaltılması, çevreci araçlar için yeni teknolojilere geçiş ve sosyal sürdürülebilirlik hedeflerinden oluştuğunu ifade eden Çelik, "Hükümetlerin ve AB gibi örgütlerin sera gazını azaltmaya yönelik önlemleri de gittikçe artıyor ve bağlayıcı hale geliyor.

Avrupa Komisyonu'nun açıkladığı Sınırda Karbon Düzenlemesi Yönetmeliği 1 Ocak 2023 yılından itibaren üç yıllık bir geçiş süreci uygulanarak yürürlüğe girecek. Bu gelişmeler ülkemizdeki sürdürülebilirlik ve Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri doğrultusunda yapılan çalışmaları hızlandırdı" diye konuşuyor.

TEK TEK FİRMALAR İLE TOPLANTI


Yeşil Mutabakat'a uyum konusunda öncelikli sektörlerden biri olan demir ve demirdışı metaller sektöründe, yeşil dönüşüm konusunda önemli adımlar atılıyor. Yeşil Mutabakat ile ilgili atılması gereken en önemli adımlardan bir tanesinin firmaların gelecek fırtınalara karşı haberdar etmek olduğunu vurgulayan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tec-delioğlu, "Çünkü firmalar haberleri olmayan bir şeye karşı önlem alamazlar.

Birlik olarak firmalarımızı bilgilendirmek adına tek tek üye ziyaretleri gerçekleştiriyoruz ve yaptığımız aktiviteleri ve çalışmalarımızı firmalarımıza anlatarak firmalarımızın bizi tanımasını, bu konularda neler yaptıklarımızdan haberdar olmalarını sağlıyoruz" diyor.

Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü ile de düzenli olarak istişare toplantıları yaptıklarını anlatan Tecdelioğlu, şunları söylüyor: "Yeşil Mutabakat sürecinde firmalarımızı en çok zorlayan iki süreç olacağını tahmin ediyoruz.

Birincisi firmaların halihazırda üretim yaptıkları sistemlerin çok fazla enerji gerektirmesi ve bu sebeple karbon emisyonunun çok yüksek olması ve ikincisi ise temiz
enerjiye ulaşım sorunu. Çünkü Türkiye hala yüzde 60 oranında fosil yakıtlardan enerji üretmektedir."

500 MİLYON EURO'LUK FON


Tecdelioğlu, bununla birlikte şirketlerin krediye ulaşma konusunda bazı sıkıntılar yaşadığını kaydediyor. Tecdelioğlu, şunları dile getiriyor: "Aslında şu anda dünyanın birçok yerinde ekonomik çalkantılar sebebiyle krediye ulaşmada güçlük çekiliyor.

Ancak buna rağmen devletimizin Yeşil Mutabakat Eylem Planı sayesinde Yeşil Dönüşüme özel kredilerin ya da desteklerin gelmesini öngörüyoruz.

Ayrıca Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) yeşil enerji yatırımlarının desteklenmesi amacıyla Türkiye'ye 500 milyon Euroluk bir fon sağladı. Firmalarımız gerekli projelerini hazırlayıp bu şekilde kaynaklara da başvuru yapabilirler."

"ÇİN'E KARŞI AVANTAJIMIZ VAR"


AB Yeşil Mutabakatı'na uyum çerçevesinde küresel ticarette yaşanacak değişiklikleri yakından takip ettiklerini dile getiren Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner de "Türkiye'nin konumu dolayısı ile AB'ye ihracatta lojistikten kaynaklanacak karbon salımı Çin ve diğer Asya ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok düşük düzeyde olacaktır.

Bu avantajımızın Avrupa Birliği platformlarında vurgulanması gereken bir nokta olduğunu düşünüyorum" diyor. Deri sektörü olarak derinin et endüstrisinin bir yan ürünü olduğunu, çevreye saygılı bir şekilde işlendiğinde döngüsel ekonomiye çok büyük bir katkısı olduğunu vurgulayan Uyguner, şöyle konuşuyor: "Her sektör için olduğu gibi deri sektörü için de bu yeşil dönüşümün içinde yer almak büyük önem taşıyor.

Sadece sektörel anlamda değil tüm tüketicilerde iklim krizi, sürdürülebilir üretim ve ürünler gündemde. Ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren yaklaşık 60 firmamız uluslararası, çok önemli bir kalite belgesi olan 'Leather Working Group' sertifikası aldı.

Bu da bize global pazarlarda çok ciddi bir avantaj sağlıyor. 2023 yılında da bu çalışmalara devam edip daha çok işletmemizi Leather Working Group denetimlerinden geçirerek global pazarlarda daha da güçlenmeyi hedefliyoruz."

TEKSTİLDE EYLEM PLANI


Yeşil dönüşüm konusunda bir diğer önemli sektör de tekstil ve hazır giyim sektörü. Tekstil sektörünün tüm hedeflerinin odağına sürdürülebilirliği aldığını ifade eden İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, "Bu çerçevede, geçtiğimiz yılın temmuz ayında sürdürülebilirlik eylem planını ilk açıklayan sektör olduk.

Süreç içerisinde üyelerimize bir farkındalık oluşturmak, karbon ayak izi ölçümleri ve iyi uygulama örneklerinin paylaşımı noktasında bilgilendirme seminerleri gerçekleştirmek, üretimde verimlilik ve enerji tüketimini azaltmak gibi konularda sektör olarak topyekün bir seferberlik başlattık" diyor.

FİNANSAL DESTEK BEKLENTİSİ


Sürdürülebilirliğin, tekstil sektörü iş süreçlerinin giderek ayrılmaz bir parçası haline geldiğini dile getiren Ahmet Öksüz, bununla birlikte işletmeler için performans değerlendirme, veri toplama, hesaplama, sunma ve standart bir sistemin olmaması, sürdürülebilirlik süreçlerinde ortaya çıkan maliyetler, yeterli teşvik mekanizmalarının olmaması ve bu alanda yetkin personelin azlığının şirketleri zorlayan unsurlar olduğuna dikkat çekiyor.

Öksüz, şöyle konuşuyor: "Yeşil dönüşüm sürecinde finansal destek tüm şirketler için en önemli konuların başında geliyor. Bu anlamda teşvik ve desteklerin artırılması için bakanlıklar ile görüşmelerimiz devam ediyor.

Ticaret Bakanlığımıza sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için öneri paketi hazırladık. Bu anlamda, bakanlığımızın da desteğiyle yakın gelecekte firmalarımızın sürdürülebilirlik yaklaşımlarını finansal olarak destekleyecek bir mekanizmanın hayata geçirilmesini bekliyoruz."

ORGANİK PAMUK ÜRETİMİ


Yeşil dönüşümün ancak kamu-özel sektör iş birliği ve ortak vizyonu ile başarıya ulaşabileceğini vurgulayan Öksüz, bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı ile organik pamuk üretiminin daha fazla teşvik edilmesi için pamuk prim fark desteğinin artırılması ve üretim alanlarının artırılması çalışmaları gerçekleştirdiklerini söylüyor.

Ticaret Bakanlığı ile de sektörün sürdürülebilirlik politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için girişimlerde bulunduklarını kaydeden Öksüz, "Hammadde niteliğine sahip geri dönüştürülmüş tekstil ürünlerinin ithalatındaki zorluk, sektörümüzün yaklaşımıyla uyuşmuyor.

Sektörümüzün sıfır atık yaklaşımı ve sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde geri dönüştürülmek üzere kullanılmış giyim ürünleri ithalatının, iç piyasa dinamiklerini bozmayacak şekilde Ticaret Bakanlığımızın denetimi ve kontrolüyle kolaylaştırılması gerekiyor" diyor.

"ŞİRKETLERDE YETERLİ BİLGİ YOK"


Döngüsel ekonomi, kaynak verimliliği, dijital dönüşüm, karbon ayak izi gibi konuların önümüzdeki dönemde en çok konuşulacak konuların başında geleceğini belirten Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger de "Türkiye sanayisinin daha temiz üretim yöntemi ve faydaları konusunda teknik kapasitesinin geliştirilmesi ve farkındalık düzeyinin artırılması için farkındalık faaliyetleri hızlandı.

Biz de EVSİD olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum çerçevesinde sektörümüzü yeşil dönüşüme hazırlamaya yönelik çalışmalara başladık" diyor.

Bu konuda şirketleri zorlayan en önemli problemin henüz firmaların büyük bölümünün yeşil mutabakata uyum konusunda yeterli bilgisi olmaması, var olanların ise bir yol haritalarının bulunmaması olduğunun altını çizen Özger, "İhracatçı firmaların rutin üretim ve ihracat aşamalarında özsermaye yeterliliklerinin sınırlı olduğu bilindiğinden, yeşil mutabakata uyum sürecinde ilave finansal desteklere ihtiyaç duyulacağı çok açıktır.

Ancak günümüzün probleminin döngüsel ekonomiye geçiş için finansmandan çok bilinçlenme ve yol haritası oluşturulması olduğunu düşünüyoruz" diye konuşuyor.

"İNSAN KAYNAĞI YETERSİZ KALABİLİYOR"


Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan da Yeşil Mutabakat ile karbon salımı ve gümrüklerdeki karbon vergisi konularında bilinç düzeyinin sektörde ivedilikle artması gerektiğini vurguluyor.

Süreç içerisinde atılacak adımların ve dönüşümün nasıl olacağının tanımlanması kadar sürecin yönetiminin tasarlanması da büyük önem taşıdığını kaydeden Turhan, şöyle konuşuyor: "Firmalarımızın Yeşil Mutabakat'a hazırlık düzenleri ve yeşil dönüşüm alanındaki bilgi birikimleri maalesef yeterli değil. Bu durumda KOBİ'lerin insan kaynağı yetersiz kalabiliyor ya da büyük firmalara göre zorluk yaşayabiliyorlar.

Henüz sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konusunda uzmanlaşan birimleri bulunmuyor. Düzenlemeler bakımından yaşanan belirsizlikler de firmalarımızı zorluyor."

Firmaların karbon salımlarını azaltmalarını teşvik edecek sistemlere ihtiyaç duyduğuna işaret eden Turhan, "Firmalarımızın daha kapsamlı bir çerçeveye, yol haritasına ve gelişen yeni ortama adaptasyonunu sağlayacak bir bütçeye ihtiyaçları var. Sermaye yoğun bir ekonomik dönüşüm süreci başlıyor. Daha fazla yatırıma ve bunun için de sermaye ve mali kaynağa ihtiyacımız var" diyor.

10 ŞİRKETTEN 4'Ü 'YEŞİL DÖNÜŞÜM'DEN HABERSİZ


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (İTOSAM) “İstanbul'da Reel Sektörün Yeşil Dönüşümü” adlı raporuna göre, Türkiye'nin GSYH'sinin yüzde 30'unu oluşturan İstanbul'da şirketler ‘yeşil dönüşüm' henüz tam olarak içselleştiremedi.
İstanbul'un tüm ilçelerinden 2 bin 4 şirketin katılımı yapılan ankette dikkat çeken sonuçlar şöyle:

  • Şirketlerin yüzde 69,1'i iklim değişikliğinin ekonomik faaliyetleri üzerinde bir tehdit unsuru oluşturduğunu düşünürken, şirketlere göre ekonomik faaliyetlerini en fazla tehdit eden iklim değişikliğine bağlı unsur ise ‘enerji kesintisi/krizi' olarak tarif ediliyor.

  • Şirketlerin yüzde 62,4'ü Paris İklim Anlaşması'nı, yüzde 58,3'ü de Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı takip etmediklerini belirtiyorlar.

  • Şirketlerin yüzde 58,5'i ‘yeşil dönüşüm' kavramını duyduğunu beyan ediyor. Buna göre 10 şirketten dördü yeşil dönüşümden haberdar değil.

  • Ankete katılanların yüzde 82,1'isi en çok gerçekleştirdiği çevre dostu faaliyeti uzun ömürlü ve çevre dostu aydınlatma sistemleri kullanmak olduğunu belirtiyor. Şirketlerin yüzde 10,8'i ise yenilenebilir kaynaklarla enerji üretiyor.

  • Şirketlerin yüzde 30,9'u, ankete konu olan 14 çevre dostu faaliyetten en az altısında faaliyette bulunuyor. En çevre dostu şirketlerin gıda imalatında faaliyet gösterenler olduğu belirtiliyor.

  • Şirketlerin yüzde 56,1'i çevre dostu yatırım kararı alırken öncelikle maliyetleri azaltmayı en önemli unsur olarak görüyor.

  • Çevre dostu faaliyet yürütmediği takdirde hiçbir sorunla karşılaşmayacağını düşünen şirketlerin oranı yüzde 32,4 ile şirketlerin üçte birini oluşturuyor.

  • Ürün ve hizmet üretirken enerji israfı yaptığını düşünenlerin oranı yüzde 55,7

  • Şirketlerin yüzde 53,4'ü yeşil dönüşüm sürecini yönetmekte finansal açıdan yeterli olduklarını düşünmüyor.

  • Şirketlerin yaklaşık yüzde 81'i kamunun sunduğu yeşil dönüşüm teşviklerinden haberdar değiller ve bilgi edinme ihtiyacı hissetmiyorlar.



DÜNYADA 'YEŞİL DÖNÜŞÜM' SEFERBERLİĞİ



  • ABD'de ağustos ayında kabul edilen Enflasyonu Düşürme Yasası'yla temiz enerji sektörüne vergi indirimleri ile kredi ve hibeler yoluyla 369 milyar dolar enjekte edilmesi hedefleniyor. Yasa, içerdiği yardım ve teşviklerle, iklim dostu teknolojileri ABD halkı için daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor.

  • Avrupa Birliği, 14 Eylül'de tüketiciler ve enerji firmaları üzerindeki yükü azaltmak hedefiyle yeni tedbir teklifleri sundu. Komisyon teklifi şu üç ana ayak üzerine oturuyor: Elektrik üretiminde doğal gaza bağlı olmayan üreticilerin mevcut oranlardan daha yüksek oranlarda vergilendirilmesi, fosil yakıt kullanan firmaların enerji satışlarında diğer firmalara yönelik “aşırı kazanç vergisine” katkıda bulunması ve üye ülkelerin elektrik tüketimlerini (pik saatler içinde) en az yüzde 5 oranında azaltması.

  • Avrupa Merkez Bankası (ECB) iklim değişikliğine bağlı finansal risklerin azaltılmasına ve yeşil dönüşüme katkı sunmak için operasyonel çerçevesine iklim değişikliğini dahil ediyor. Yapılan açıklama, ECB'nin şirket tahvilleri alımı ve teminata alınan tahvillerle ilgili çerçevesinde karbon emisyonlarını dikkate alacağına işaret ediyor.

  • Avusturalya Parlamentosu, 2030 yılına kadar 2005 seviyelerine kıyasla yüzde 43 oranında emisyon azalımı hedefleyen yeni iklim yasasını kabul etti.


 
0


  • ALTIN GRAM - TL 2441,15 0,13%
  • ALTIN ONS 2337,94 0,23%
  • BIST 100 9915,62 2,05%
  • DOLAR/JAPON YENI 158,348 1,753%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,36695 0,09116%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 91,88 -0,3603%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,4766 -0,1181%
  • EURO/DOLAR 1,0693 -0,3476%
  • EURO/TURK LIRASI 34,7278 -0,7232%
  • STERLIN/DOLAR 1,2493 -0,17539%
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL